bundan 5 yıl önce ağrı da ingilizce dersine giriyorum.o zamanlarda seviye sınıfları vardı.benim girdiğim 6.sınıfta seviyede en kötü sınıftı.sınavda şu şekilde bir soru sordum
 1)Yandaki zamirleri (it,she,he) ,uygun olanlarını aşağıda verilen kelimelerin karşısına yazınız.
                                                                                                                     (20p)(sorunun puan olarak değerini yazmıştım)
         mother:   zop
         dog:    :  zop
         apple   :  he             sınıfın yüzde 90'ı,20p olarak yazdığım sorunun cevabını zamir sanarak kullanmışlardı

Derse girmek üzereyken geveze öğrencilerimden Kübra(ayağından engeli olan bir öğrencim) beni kapıda durdurup üst üste sorular sormaya başladı.
Öğretmenim notları ne zaman e-okula gireceksiniz?
Peki ben kaç aldım?
Öğretmenim şablon baskı çalışmasında negatif basmak zorunda mıydık?
Öğretmenim bu gün hangi çalışmayı yapacağız?
...
...
Derken iki erkek öğrencim Kübra'ya teşekkür edip hızla sınıfa girdiler.Ellerinde de kantinden aldıkları kartonlar vardı.

Bana da Kübra'yı tebrik etmek kaldı tabi:)

Sonradan konuştuğumuzda da;
ne yapayım öğretmenim onlara yardım etmem gerekiyordu demez mi:)

Ceza veremedim,kızamadım
Komik değil ama ilk kez böyle bir olay başıma geldi.Paylaşmak istedim.

bende unutamadığım bir anımı paylaşayım.6.sınıfta o gün çizmelerini istediğim konu tatil anısı idi.
Sınıfta iki kardeş var ve bunlar ikiz.(Derya,Deniz)aynı tokalar,aynı botlar,montlar,saç örgüleri ..Birbirlerine okadar çok benzemelerinden isimlerini ayırd edemezdim.
    Konuyu verdikten sonra Derya ve Denizin benzer anılarını çizmemeleri konusunda uyarmıştım.çünkü her zaman birbirine çok yakın konular seçerlerdi.
      Çizimleri bitirmiş,Göstermek üzre yanıma gelmişlerdi.Önce Derya'nın çizimine baktım.
                   -Bir yolcu otobüsü,içinde yolcular..
                    -Üzerinde  ***İSTANBUL  -ANTEP***yazıyo.
      Çok güzel dedim.Aferin.Bakalım Deniz ne yapmış?
       Birde ne göreyim.Aynısının tıpkısı...             
                    -Bir otobüs ,yolcular,,
                    -üzerinde bu defa ***ANTEP -İSTANBUL****

RESİMLERİ  AYNI  DEĞİLMİŞ..BİRİ  DAYILARINI  KARŞILIYOR,ÖTEKİDE  UĞURLUYOR...
   

      ÖNCE  DURDUM...SONRA  KAHKAHALARA  BOĞULDUM

...KIZLARSA   ŞAŞKINDI                          
                                  DERYA                  DENİZ

Bugün ben öğrencilere notlarını verirken öğrenciler de  kendi arasında adam asmaca oynadılar. Her grup sırayla tahtaya kalkıp sorularını soruyor. Bir ara gözüm tahtadaki sorulardan birine takıldı. Öğrenci bir hayvanı soruyor, bir harf dışında bütün harfler bilinmiş ama hiç kimse hayvanı tahmin edemiyor. Tahtadaki manzara aynen şöyle; KARAK-LA
Ben de bir süre baktım. Anlam veremedim.
"Ne bu hayvan?" diye sordum. Öğrenci kulağıma eğilerek
"Karakula hocam" dedi. Bende bi hayvanın yöresel bir ismi sandım. "O nasıl bişey?" diye sordum.
 "Hocam hani varya zehirli örümcek" diye açıklamaya çalıştı.
Ben bir taraftan kahkahalarla gülerken bir taraftan da güç bela "tarantula olmasın sakın o?" diyebildim. 

tabi senin sunumlarından haberi yokmuş onun demekki bir görsel sanatlar dersi öğretmeninin bilgisayarla ne işi olabilirki   
bizim işimiz kağıt kalem ve silgi olur olsa olsa..böyle bişey beklemiştir o kesin...güzeldi