4 yaş cocuklar ile bir gün çalışma yaptık....amaç deneyim falan iştee..rapor hazırlıcazz

...(çocuk)....ablaaaa gözlüğüm güzelmii
.. eveeeeett  cokkk güzelll
...(çocuk)....bak gözlüğü taktım....beni tanıdın mıııııı
...aaaaa sen kimsin  yahuuu..tanıyamadımm..
...(çocuk)...dur cıkarayım o zaman
...aaaaa  sensinnn evettt tanıdım..
...(çocuk)...dur gene takayım tanıcan mıı...
...sen kimsin yaaa huu  tanıyamadım
...(çocuk)...oooooooofffffffffffff yaaaaa  gözün bozuk abla ,, ben seni hep tanıyom amaaa

ilk güneydoğu yılı....yer siirt in bir  dağ ilçesi.....

her daim ineklerin  kaldırımda  insanların yolda yürüdüğü bir yer...bu yürüyüşler kimsenin kimseye müdahele etmeden  gectiği zamanlar...4 yada 5  çöplük alanı var ve her çöplüğünde  müdavimi inekler var...bunlara alışığız artık ...özellikle memurların çöp atığı alanda cok inek var..siyah poşetle atılan çöpler kesinlikle daha havada iken  kapılıp bitiriliyor ....
bahar olduğunda akşam üzeri ilçeye gelen sürüyü ilk defa gördük ve hayretle iizledik....tahminen 300 kadar inek bir arada bağıra bağıra toz duman içinde önümüzden geciyor..ben gibi gariban izmirliler de ...anaaaaaaa  anaaaa   diyerek izliyoruzz....gene bir gün  ben küçücük bakkaldan siyah poşetleri bulduğum herşeyle doldurup eve dönmek isterken o sürünün geldiğini gördüm  ama kaçabilecek hiççç bir yer yoktu....yukarı taraf  jandarma ve teller aşağısı tamamen dağın  eğimli yanıı..bi gayret amannnn gecer giderler derkennnn 
öndeki  koca koca ineklerin koşmaya başladığını gördüm ve sonradan anladım ki bendeki o poşetlere  koşuyorlar .......düşünsenize bir sürü  , yolda tek ben,kacacak yer yok ,elimde siyah poşetlerrrr...
elimdekileri fırlattım onlara  ve nasıl geriye kaçtığımı hatırlamıyroummmm..önde ben arkada inekler ilk bulduğum toprak eve attım kendimi

cok rezil oldum  ama napayımmmmmmmm..

yine bir gün öğretmen arkasımla sohbet ederek eve gidiyoruz. akadasım birden kayboldu. diğer tarafıma bir döndüm oldukca kocaman bir kangal. kosarak geliyor. arkadasım bi evin bahcesinden atlamıs bana gülüyordu. en azından onun için oldukca komikti....

Siz anlattıkça aklıma geliyor yazayım da yatayım bari.
Bir öğretmenler gününde grip olmuştum ve nerdeyse bir oda dolusu mendil gelmişti.
Bir tanesi verirken :
"Öğretmenim size verebileceğim en güzel hediye bu galiba" demişti.

İYİ GECELER.

Öğretmenliğimin ilk yılıydı. 2002 seçimlerinin olacağı haftaydı. 4. sınıflarla ders işlerken bir kız öğrenci parmak kaldırdı. Dersle ilgili birşey soracağını tahmin ederek söz verdim. "Örtmenim siz kime oy verceksiniz?" diye sordu. Şaşkınlıkdan bir süre durakladıkdan sonra "öğretmenlere böyle şeyler sorulmaz çocuğum" diyebildim anca. Ben bunu der demez arka sıralardan bir erkek öğrenci hemen atıldı: "bir deee kadınlara yaşı sorulmaz" Bu şaşırtıcı diyalogdan sonra derse kaldığım yerden devam etmek biraz zaman almıştı.