Gönderen Konu: ... ‘SİYAH KALEM’ grubu ...  (Okunma sayısı 6774 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fîģũ®âtĩƒ

  • :)
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.203
  • Karizma Puanı: 1637
... ‘SİYAH KALEM’ grubu ...
« : 28 Ağustos 2008, 20:07:15 »

Çağdaş Türk sanatının oluşum evrelerinde ’D grubu’ ile sanatçıların sanatsal üsluplarının batıya yöneldiğini, ancak sonrasında 1941’ de kurulan ‘Yeniler grubu’ ile bu yönelişlerin rotasını başka bir arayışa çevirdiğini bilmekteyiz.Yenileri oluşturan sanatçılar D grubunun batıya olan yakınlığına bir tepki olarak birleşmişlerdi....Bu üç grubunda ( ‘‘10’LAR’ GRUBU’’, ‘YENİ DAL GRUBU’, ‘SİYAH KALEM GRUBU )

 bir anlamda Yeniler grubunun düşüncelerinin uzantılarını taşıdığını söylemek sanıyorum ki yanlış olmayacaktır.Türk resim sanatının bu öze dönme anlayışı ile birlikte o dönemin aydınlarının yoğun tartışmalar içine girdiği bilinmektedir.Artık, Türk resminin taklit anlayışından kurtulması gerektiği özünde birleşen bu tartışmalarla evrensellik,yerellik, çağdaş resim, batı resmi, Türk resmi gibi kavramlar sorgulanmaya başlanmıştır.

Grup 1961 yılında sekiz ressamın bir araya gelmesi ile kurulmuştur. Grubun kurucu üyeleri İsmail Altınok, Selma Arel, Cemal Bingöl, Lütfü Günay, İhsan Cemal Karaburçak, Asuman Kılıç, Ayşe Sılay ve Solmaz Tugaç ‘tır.Gruba bu ismi Cemal Bingöl vermiştir ve bu isim onun tarafından sadece Türk resmine bir saygı belirtisi olması amacıyla verilmiştir.

Bu grubun üyelerinin Avusturyalı ressam Franz Luby ile iletişim halinde oldukları ve bu ressam aracılığı ile Avusturya’da bir sergi düzenleyerek basından olumlu eleştiriler aldıkları bilinmektedir.Grubun bir araya gelmiş olmaları dışında resimsel anlamda çok sıkı bağları bulunmamaktadır.Nitekim 1965 yılında bir sergi sonrası grubun dağılmasının sebebi belki de bundan dolayıdır.


Burdur’ da bir sokak isimli bu tablo İsmail Altınok ‘ a aittir.Bu peyzajın yapısal anlamda sağlam bir temele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim sanatçının sanat yaşamı içersinde paralel gelen dikliklerin oluşturduğu ritmik parçalanmalara resimlerinde sıklıkla başvurduğu bilinmektedir.Bu resminde sanatçının lirik bir anlatıma sahip olduğunu söyleyebiliriz.Sanatçı açık lekelerin hakim olduğu bir düzenlemeye başvurmuştur.

Ankara oteli isimli bu tablo İhsan Cemal Karaburçak ‘aittir.Resmin genel yapısı çizgisel bir anlatım üzerine kuruludur.Lekeden çok resim daha çok konturcu bir yaklaşımın eseri gibidir. Sanatçının kendine özgü bir anlatımı olduğunu söyleyebiliriz.

Marmara’dan isimli bu tablo yine aynı sanatçıya aittir. Bu tabloda da sanatçının çizgiye dayanan duru ifadesini görüyoruz.

Harman isimli bu tablo İbrahim Balaban a aittir.Bu tablodan da sanatçının genel tavrını çıkarabiliyoruz.Resim yüzeyinde dokusal bir düzenlemenin yanı sıra , figürün sanatçı tarafından kendi içinden geldiği gibi deforme edildiğini görmekteyiz. Sanatçı rengi figürün ona gösterdiği yol üzerinde kaygısızca kullanmaktadır , aynı tavrını resimlerindeki açık koyu lekelerin dağılımında da görmekteyiz.Ellerin ve ayakların anıtsal nitelikte büyümüş olduğunu görüyoruz.
« Son Düzenleme: 28 Ağustos 2008, 20:09:40 Gönderen: ..Hale.. »