Görsel Sanatlar Platformu - GorselSanatlar.org

GÖRSEL SANATLAR DİSİPLİNLERİ => Sanat Tarihi => Konuyu başlatan: dbhi - 05 Nisan 2011, 19:42:09

Başlık: Süprematizm ...
Gönderen: dbhi - 05 Nisan 2011, 19:42:09
Süprematizm
Süprematizm, Rus ressam Kasimir Malevich’in (1878-1935) 1913 ile 1915 yılları arasında tasarladığı bir saf geometrik soyutlama sanatıydı. Malevich önceden neo-ilkel ve kübofütürist üslüplarla çalışmış ve Mikhail Larionov’la Natalia Goncharova’nın etrafındaki çevrede yer almıştı. Fakat 1913’te yeni bir radikal konuma geçti. Daha sonra açıklayacağı üzere: “1913’te sanatı temsili dünyanın safrasından kurtarmak için umutsuzca çaba harcarken, kare şekline sığındım.” Ne doğada ne de geleneksel resimde rastlanabilen geometrik şekiller, özellikle kare, Malevich’in gözünde görünümler dünyasından daha büyük bir dünyanın üstünlüğünü simgelemekteydi. Malevich bir Hıristiyan mistiğiydi ve yurttaşı Vasily Kandinsky gibi sanatın yapılması ve alımlanmasının, siyasal, faydacı ya da toplumsal amaçlarla ilgili düşüncelerden kurtulmuş, bağımsız bir tinsel faaliyet olduğuna inanıyordu; bu mistik ‘his’, ya da ‘seziş’ (insani duygulara karşıt olarak) en iyi, resmin temel bileşenleriyle -saflaşmış form ve renk- yansıtılabilirdi.

Süprematizm çok geçmeden devrim öncesi Rusya’da geometrik soyutlamaya dayalı iki radikal sanat hareketinden biri olarak ortaya çıktı. Diğer hareketse, Malevich’in doğrudan karşısında yer alıp, sanatın bir toplumsal amaca hizmet etmesi gerektiğine inanan Vladimir Tatlin’in başını çektiği Konstrüktivizm’di. İki grup arasındaki ideolojik ayrılık güçlü iradeli iki lider arasında sıkı bir rekabet doğurmuştu ve Aralık 1915’te St. Petersburg’da yapılan “Son Fütürist Resimler Sergisi: 0-10” başlıklı bir ortak sergide fiilen yumruk yumruğa kavgaya dönüştü. Bunun sonucunda iki grubun çalışmaları ayrı odalarda gösterilecekti.

14 sanatçının l50’yi aşkın eserinin gösterildiği sergi zaferle sonuçlandı. Süprematist resmin, Malevich’in süprematizmi açıklayıp onun yazarı olduğunu iddia ettiği “Kübizm ve Fütürizmden Süprematizme: Resimde Yeni Gerçekçilik” kitapçığı dahil olarak manifestolar ve broşürler eşliğinde halkın önüne ilk çıkışıydı bu. Ünlü Black Square (1915 civarı) çok ciddi eleştirel tartışmalara konu olmuştu. Malevich kendi manifestosunda siyah kareyi ‘formun sıfırı’, beyaz fonu ‘bu hissin arkasındaki boşluk’ olarak nitelemişti ve onu kendi amentüsünün bağlamına yerleştiriyor:

Ancak resimlerde doğadan parçalar, madonnalar ve utanmasız çıplak kadınlar görme alışkanlığı kaybolduğunda saf- resim kompozisyonuna ulaşabilirdi.  Sanat kendi ilan ettiği yaratının sonuna, doğanın formlarının egemenliğine doğru ilerliyor.
(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg705.imageshack.us%2Fimg705%2F6820%2Fmalevich1.jpg&hash=21e21e23b6b990fabcd8a84d28bafa5f)


Kuşağının diğer sanatçıları gibi Malevich de sanatın seslerdeki duyguları, bilimsel başarıların ruhunu ve kendisinin “sonsuzluğu duymak” dediği şeyi ifade etme gücüne inanmaktaydı. Siyah, beyaz, kırmızı, yeşil ve mavi renklerle yaptığı ilk basit geometrik şekilli eserlerinden sonra, tualin önünde uçar görünen öğeler gibi bir uzam ve hareket yanılsaması yaratmak amacıyla daha karmaşık şekillere ve daha geniş bir yelpazedeki renklerle gölgelere yönelmişti. Bu, özellikle dönemin bazı resimlerinin başlıklarına da yansıyordu: Suprematist composition:  Airplane Fiying (1914-1915), Suprematjst composition expressing the feeling of wireless telegraphy (1915) ve Suprematist composition conveying the feeling of a mystic ‘wave’from ouler space (1917).

Malevich’in bilinçaltına doğrudan hitap edebilecek bir resimsel dil arayışı 1917-1918 tarihli White on White serisinde doruğuna çıkmıştı. Beyaz karelerden oluşan ve beyaz bir fona hafifçe yedirilmiş bu son derece indirgemeci seriyi şu açıklamayla tanıtmıştı: “Renk sınırlarının mavi gölgesini yıkıp beyaza çıktım. Arkamda pilot yoldaşlar beyazlık içinde yüzüyorlar. Böylece bir süprematizm semaforu kurdum. Yüzün!” White on White resimleri süprematistler ile konstrüktivistler arasındaki uzlaşmazlık bağlamında da izlenebilir.
(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg705.imageshack.us%2Fimg705%2F8585%2Fmalevich.jpg&hash=d6c0a1a0d7d938ec4a72cf57764f094d)


Süprematizm kendisine pek çok takipçi bulmuştu: Luibov Papova (1889-1924), Olga Rozanova (1886-1918), Nadezhda Udabovova (1886-1961), Ivan Puni (1894-1956), Kseniya Bogodavaskaya (1882-1972). 1917 Ekim Devrimi’nin ardından Malevich sanatın faydalı bir amaca hizmet etmesi gerektiği fikrine karşı koymasına rağmen, süprematizm gelişip serpildi. 1918’de şöyle bir haber okunuyordu: “Süprematizm Moskova’nın her tarafında boy attı. Tabelalar, sergiler, kafeler, her şey süprematist. Süprematizmin ayaklarını yere sağlam bastığı rahatlıkla iddia edilebilir”.

Avangard sanatçıların çoğu devrimi bütün kalpleriyle destelemişlerdi:yeni rejim de bir süre deneysel sanata kucak açtı. 1919’da Malevich’in  White on  White serisi, çeşitli eğilimlerin  toplandığı büyük bir gösteri olan ve temsil olmayan sanatı  Sovyet sanatı olarak ilan eden “Onuncu Devlet  Sergisi, Soyut Yaratı ve Süprematizm” sergisinde yer aldı.
Süprematizmin  ulaştığı en yüksek nokta bu olacaktı.

Malevich Vitebsk’e taşınınca bütün vaktini öğretmeye yazmaya ve (fütüristik  evler ve şehirler için modeller çıkararak)  mimarlığa hasretmeye başladı. Orada Marc Chagall’ı Vitebsk sanat okulunun müdürlüğünden kovdurdu ve Ilya Chasnik(1902-l929), Vera Eermolaeva (1893-1938). El Lissitzky(1890-l947), Nikolai Suetin (1897-1954)ve Lev Yadin (l9O3-194l), de dahil olduğu Unovis (Yeni Sanatın Savunucuları) grubunu kurdu.

(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg51.imageshack.us%2Fimg51%2F372%2Ftablosuprematist.jpg&hash=4516624e7f1c717a409f61dcde20722a)

Bu grup süprematist tasarımları porselen, mücevherat, tekstil ve -1920’de Devrim’in 3. Yıldönümü adına şehrin bütün duvarlarına uygulayacaktı. Malevich’in bina ve şehir çizimleriyle modelleri işlevselliği ya da pratikliği düşünülerek değil, projenin özünü, yani fikrini yakalayan soyutIamalar oIarak tasarlanmıştı. Sanatçılar faydacı sanata endüstriyel tasarıma yönelirken onun ‘saf sanatta ısrar etmesi artık fazla bir karşılık bulmuyordu. Devletin soyut deneysel Sanata destek verme dönemi l92O’lerin sonunda nihayete ererken, süprematizm yerini önce konstrüktivizme sonra Sosyalist Gerçekçilik’e kaptırdı. Kendisi 1935’te ölümüne kadar Sovyetler Birliği’nde kalmakla birlikte kişisel ününü kaybetmişti. Ancak o sırada Malevich’in fikirleriyle tasarımları çoktan Orta ve Batı Avrupa’ya ulaşmış durumdaydı. 1927’de Polonya ve Almanya’da onun eserlerinden oluşturulan önemli bir retrospektif sergi ve aynı yıl Bauhaus,tarafından denemelerinden bir derlemenin (The WorId of Non Objectivity) yayınlanması sayesinde fikirleri iyice bilinir oldu. Süprematizm yalnızca Avrupa konstrüktivizminin gelişmesini değil, Bauhaus’un tasarım eğitimini, mimaride Uluslararası Üslup’u ve l960’Iarın Minimalist sanatını da etkileyerek başka akımlar için bir çıkış noktası haline gelmişti.

Modern Çağda Sanat,  Amy Dempsey, Çeviri: Osman Akınhay, Akbank Yayınları

link (http://www.msxlabs.org/forum/ext.php?ref=http%3A%2F%2Fwww.felsefeekibi.com%2Fsanat%2Fsanatakimlari%2Fsanat_akimlari_Suprematizm.html)
Başlık: Ynt: Süprematizm ...
Gönderen: yoldaş - 05 Nisan 2011, 19:48:06
emeğine sağlık arkadaşım... teşekkürler paylaşım için +1
Başlık: Ynt: Süprematizm ...
Gönderen: yoldaş - 05 Nisan 2011, 19:49:19
şuan karizman engelde..... sonrasında inşallah...
Başlık: Ynt: Süprematizm ...
Gönderen: dbhi - 05 Nisan 2011, 19:49:59
sağolasın yoldaşım  340a
Başlık: Ynt: Süprematizm ...
Gönderen: asumanvedat - 06 Nisan 2011, 20:40:05
süprematizm bilgilendirmesi için teşekkürler....+1
Başlık: Ynt: Süprematizm ...
Gönderen: dbhi - 06 Nisan 2011, 23:34:09
rica ederim...