Gönderen Konu: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)  (Okunma sayısı 15575 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« : 04 Mart 2012, 01:57:46 »




ÇANAKKALE ZAFERİ (18 MART)

Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.

 
[/size][/font]Çanakkale Zaferi [/size][/i][/b]1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler.
[/size]
Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar.24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz'a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan­mayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı.18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:«İnsan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su sütun­ları arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu.»Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.«Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patla­mayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti.»Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler.İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlı­yordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi. Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı. Cephanesi biten askerlere:— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
 — «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.
[/size][/font]Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.[/i][/b][/color]
 
[/size][/i][/b]
[/size]
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın kaynağı oldu.Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.
« Son Düzenleme: 06 Temmuz 2012, 22:34:18 Gönderen: !yoldaş »

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #1 : 04 Mart 2012, 01:58:21 »



Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #2 : 04 Mart 2012, 02:00:25 »

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #3 : 04 Mart 2012, 02:01:19 »

ÇANAKKALE BELGESELİ II


Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #4 : 04 Mart 2012, 02:02:51 »
ÇANAKKALE DESTANI
 
 Yıl 1915
 18'indeyiz Martın.
 Kendine gel biraz!
 Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
 Geçilmez bu boğaz...
 Geçilmez bu boğaz...
 Bizi
 Ne topun yıldırır,
 Ne kurşunun.
 Çünkü artık
 Başladı cengimiz.
 Er meydanında bulunmaz dengimiz...
 Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
 İşte fırladık siperden.
 Sırtına yüklenmiş kahraman
 Seyit 276 kiloluk mermiyi,
 Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
 Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
 Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
 Denizler yanıyor,
 Dağlar yanıyor.
 Zafer bizimdir artık
 Düşman zırhlıları batıyor...
 Türk'üm,
 Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
 Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
 Kimimiz gazi.
 Hiç değişmez bu yazı.
 Dünyada her yer geçilir belki
 Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..
 
 Fahri ERSAVAŞ[/b][/size]

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #5 : 04 Mart 2012, 02:03:47 »
ÇANAKKALE DESTANI
 
 YİĞİDİM / ŞEHİDİM

 
 Vatanın uğrunda can verilince
 Rabbin huzurunda can dirilince
 Her şey dile gelir  sur üflenince
 Toprak şöyle söyler dile gelince
 
 Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
 Her karşı toprağım kutsaldır benim
 Uğruma binlerce şehitler verdin
 Al kanla yazıldı tarih defterim
 
 Vurulup koynumda yatan yiğidim
 Kıyamette elbet sana şahidim
 Bu vatan uğruna gitti gençliğin
 Göklerden verildi rütben şehidim
 
 Vatan bir cehennem gibi yanıyor
 Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
 Suskun duran millet bir uyanıyor
 İttifaklar Mehmetçiği tanıyor
 
 Kahramanlar burda çoktur seçilmez
 Şehitlik şerbeti kolay içilmez
 Bir nefes anında umman geçilir
 Bilinir ki Çanakkale geçilmez
 
 Burası Türklerin ebedi yurdu
 Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
 Böylece tüm dünya şanın duydu
 Yedi Düvel mecbur selama durdu
 
 Dinle beni dinle anla ey gencim
 Yiğitler koynumda artar direncim
 Atanın yazdı takvime göre
 Seninle akranım ben de çok gencim
 
 Huzurla şad olsun ruhu atanın
 Pişman oldu soyu bana çatanın
 Sonsuza dek sana kutsal vatanım
 (Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın
 
 Ey gencim ecdadın bedel ödedi
 Uğratma namerdi yurduma dedi
 Üzme sen Ata’nı incitme emi
 
 Görevi ilahi bilincindendi
 Şöhreti saygıyla söylenip geldi
 
 Zeki İ. KIZILIŞIK[/b][/size]

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #6 : 04 Mart 2012, 02:04:33 »
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
 
 Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
 Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
 Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
 O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
 
 Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
 Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
 Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
 Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
 
 Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
 Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
 Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
 Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
 
 Mehmet Akif ERSOY[/b][/size]

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #7 : 04 Mart 2012, 02:05:50 »
Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
 
 M. Kemal ATATÜRK .
 

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #8 : 04 Mart 2012, 02:07:09 »
“Harpte iki meş’um (uğursuz) şey vardır. Bunlardan biri taş duvara körükörüne yüklenmek, diğeri kuvvetleri birtakım ayrı ve bağlantısız harekata dağıtıp körletmektir. Biz bu iki ahmaklığı yapmanın tehlikesiyle karşı karşıyayız.”
 
 İngiliz Başbakanı Asquith .
 
 “Ordunun yardımı olmaksızın Filo’nun başarı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum.”
 
 Churchill .
 
 “Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.”
 
 Churchill .
 
 “… Bu Türk kıtaatının cesaret, metanet ve se’bat cihetiyle takdir ve senaya liyakatı, her şüphenin fevkinde bulunmuştur. Donanmasının ateşiyle de, en müessir surette muavenet gören pek cesur bir düşmamn taarruzlarına karşı sayısız muharebelerde bu kıtaat mevkilerini muhafaza etmişlerdir.” [439]
 
 Alman Generali Liman von Sanders .
 
 “Avrupa’da hizbir asker yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, Türklierle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar.”
 
 General Tawshend .
 
 “Çanakkale Seferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.”
 
 General Fahri BELEN .
 
 “Müttefiklerin gayreti kalmamıştır. Türkiye insan menbalarını (kaynaklarını) sarf ederek bitab (bitkin) kalmış, müttefikler, hissolunur derecede zayıflamamışlardır. Fakat Çanakkale Muharebesi’nin Rusya’nın akibeti ve Balkanlar’daki tesiriyle Türkler müteselli olabilirler.”
 
 Larşer
 .
 
 “… Türk askerinin savaş ve dövüş hususunda haiz bulunduğu evsafın bidayette layikiyle takdir edilmemiş olması, Ingilizler için felaket olmuştur…. Türk askerinin ne yaman muharip olduğunu, Ingilizler kendileriyle dövüştükten sonra bittecrübe anlamışlardır.”
 
 Ingiliz Generali Oglander .
 
 “Yenilmez Ingiliz donanmasının uğradığı akibetten komutanlar değil, strateji kurallarını ihmal eden devlet adamları sorumludur. Boğazlar ve Trakya bölgesinde altı Türk kolordusu varken, donanmayı tahkim edilmiş bir Boğaz’dan geçirmek ve Boğaz kıyıları işgal edilmeden beş tümenlik bir kuvvei seferiyeyi Istanbul’a getirmek planının şansı çok azdı.”
 
 General Fahri BELEN .
 
 “Çanakkale Savaşları, Avusturalya ordusunun gelişimine birçok etkide bulunmuştur. İlk olarak Avusturalya ordusu kuvvetlerinin bir yabancı tarafından değil, bir Avusturalyalı subay tarafından idare edilmesini temin edecek bir uygulamaya başlanmıştır. Ve Çanakkale olayları, bu uygulamayı başlattı.”
 
 Avustralyalı Yarbay D. M. HORNER .
 
 “Çanakkale Savaşları, savaşa İngiliz bayrağı altında katılan Yeni Zelanda’nın uluslaşma sürecine çok önemli katkılarda bulunmuştur. 1915’te Yeni Zelandalılar, kimliklerini İngiliz İmparatorluğu içerisinde tanımlamaktaydılar ve bağımsızlık kazanmak gibi istekleri yoktu.”
 
 Yeni Zelandalı Prof. Dr. J. PHİLLIPS .
 
 “Çanakkale Savaşları, modern savaş tarihinde birleşik kara ve deniz savaşlarımn başlangıcı ve ilk örneğidir.”
 
 Japon Prof. Dr. Em. Krg. Hideo MIKI .
 
 “Avrupa diplomasisinin çıkmazlarında ihtiyatla yolunu arayan ve Avrupa devletleri’nin birbirine düşmüş meclislerinde kendi lehinde fırsatlar kollamaya çalışan ürkek ve tereddütler içindeki Osmanlı, artık yerini, dimdik adeta mağrur ve kendine güvenen, kendi hayatını yaşamaya azmetmiş, Hristiyan düşmanlarına tam bir istihfafla bakan şahsiyete bırakmıştı.”
 
 Alan Moorhead .
 
 “Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Martı aralıksız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki hasar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cephane durumu ciddiyetini koruyordu.”
 
 Robert Rhodes James .
 
 “Çanakkale Müharebelerinde Türk ordusunun başında daha başlangıçtan itibaren orayı, üç kez ve yalnız kendi inisiyatifiyle kurtarmış olan Türk Başbuğu (Atatürk) bulunmuş olsaydı, bu gün tarih, bir Çanakkale Savaşı yerine, karaya ayak basmasıyla beraber, akim kalan bir Çanakkale teşebbüsünden bahsederdi.”
 
 M. Şevki YAZMAN .
 
 “Çanakkale fecayi’ine (çok acıklı olaylarına) ait mesuliyetin, her iki taraftan hangisine ait ve raci olduğu keyfiyeti henüz tahakkuk edemediyse de, bahri hücumun (deniz hücumu) altında mündemiç (saklı) olan hakayik (gerçekler), o kadar basittir ki, bu hususta en müptedi (ilkel) olanlar bile bunu anlarlar.
 
 Biz en müşkülü’l-icra (yapılması zor) harekete tasaddi ettik (başladık) ve esas noktalara dair maluunatı sahiha (gerçek bilgiler) elde etmeden evvel mutadımız (adetimiz) olduğu üzere, düşmanı hakir (küçük) görerek, böyle bir külfetli işe sarıldık. Neticedeyse, herkesin kabul ve itiraf edeceği bir hezimete, mağlubiyete uğradık ki, bunun izin, hiçte şikayete hakkımız yoktur.
 
 18 Martta mağlup olduk. Bu bapta tevile felana (başka anlam vermeye falan) hacet yoktur.”
 
 İngiliz Yazar Ellis Ashmit BARTLETT .
 
 “Çanakkale müdafaası, üç mucizeler muharebesidir Hali kurtardı; maziye hamaset ve azametini iade etti; vatanımızı bir vatanı ebedi yaptı.”
 
 Sami Paşazade Sezai




Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: ÇANAKKALE ZAFERİ ( 18 MART)
« Yanıtla #9 : 04 Mart 2012, 02:08:48 »
şiir ve sözler aşağıdaki linkten alıntıdır...

http://www.forumdas.net/guzel-sozler/18-mart-canakkale-zaferi-ilgili-guzel-83265/