Gönderen Konu: Resim öğretmenleri şüpheye düştü: Devlet sanata karşı mı?  (Okunma sayısı 4677 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GENCHELER

  • Yeni Üye
  • İleti: 15
  • Karizma Puanı: 18


Öğretmen okurumuz gönderdiği elektronik postada MEB’in resim öğretmenlerini neden görmezden geldiğini soruyor...

İşte o elektronik posta;

“Atanamayan yüz binlerce mağdur öğretmenden sadece biriyim.

Resim öğretmeniyim. Üniversiteden 2009’te mezun oldum. Ve hâlâ atanamadım.

Yıllar önce öğretmen ihtiyacının çok olduğu dönemde, herhangi bir bölüm mezunu (ziraat, makine, su ürünleri...) herkes öğretmen olarak atandı.

O insanlardan bazılarını, yakinen tanıyorum. Ben boşta gezerken, o insanların öğretmenlik yapması canımı çok yakıyor.

2001’de şaka gibi KPSS geldi. Bu devlet, üniversitelerinde verdiği eğitime güvenmiyor mu ki bu sınavı çıkarttı? Dedim.

Kaldı ki ben resim öğretmeniyim. KPSS’de branşımla alakalı tek soru bile yok. Hadi sil baştan, tekrar dershanelere mahkûm olduk.

Güya okuduk. Güya artık ayaklarımızın üstünde durucağız. Nerdeeee!

Hâlâ ailem bana harçlık veriyor. Dershaneye gönderiyor. İçten içe de acıyor halime, halimize...

Peki ya ben? Gençliğimin en güzel yıllarını mesleğimde verimli çalışarak geçireceğime, aklımda tek bir şey var, o da hepimiz için kâbus olan KPSS. Onunla yatıp, onunla kalkıyorum. Çok mutsuzum. Hatta psikolojim bozuk desem yeridir. Kendimi hiçbir işe yaramayan, ezik, devletinin dahi bir kenara attığı (sesimizi duyurmaya çalıştığımız bütün çabalarımız görmezden geliniyor. 21 arkadaşımız intihar etti. Yapılan eylemler hiçbir şekilde basına yansıtılmadı) yalnız, geleceğini göremeyen, bu nedenle de geleceğe dair plan yapamayan, karanlık bir gençlik kitlesi gün geçtikçe büyüyor ülkemizde.

10 yıl içerisinde devlet yılda 2 kez atama yaptı ve her bir atamada sadece 100-150 resim öğretmeni atadı. Bazen de 50 kişi. Yani Türkiye’de resim öğretmeni ataması yılda taş çatlasın 300 kişi ile sınırlandırıldı ve 10 yıldır bu böyle.

Kabaca bir hesap yaparsak, 50 üniversitede resim bölümü var diyelim, her üniversitenin yılda 100 kişi mezun etme kapasitesi var. Yani yılda 5 bin resim öğretmeni mezun oluyor ve işsizler ordusuna katılıyor.

Devlet sanata karşı mı?

Şimdi ben devletin sanata karşı olduğunu düşünmekte haksız mıyım?

Diyeceksiniz ki okullarda hiç mi resim öğretmeni yok? Var.

Mesela koca bir ilçede sadece 1 kadrolu resim öğretmeni, bazı ilçelerde hiç olmadığını biliyorum.

Eee kim giriyor resim derslerine o zaman? Tabii ki ders ücretli öğretmenler.

Bizim tabirimizle ücretli köleler (ücretli öğretmenler sadece okulun açık olduğu aylarda çalışır, yazın işsizdir. Kadrolu öğretmenin yarısı kadar ancak maaş alır ve sigortası sadece çalıştığı sürece yatırılır. Bir sonraki yıl için iş garantisi yoktur. Alınan maaş da yol parasına veya ev kirasına gider.)

Hani çocuklarımızı tek tip yetiştiriyoruz, hep sınava yönelik eğitiyoruz, günümüz gençliği test çözüp, tost yiyen, bir gençlik diyenler, neredesiniz!

Öğrencilere, sınava yönelik dersler arasında nefes aldıran, duygu ve düşüncelerini ifade etmelerini sağlayan, sosyal yönleriyle de hayata tutunan, yaratıcılığı geliştiren resim, müzik, beden eğitimi derslerine verilen önem nerede?

Resim, müzik ve beden eğitimi dersleri, okulda çocuğun var olan yeteneğini keşfedip, onu geliştirmesini sağlayan, kısaca onu hayata bağlayan kritik derslerdir. (Ama hani nerede? Ders sayılarımız bile çok azaltıldı. Haftada 1 saat. Neye yetecekse.)

İşte halimiz böyle...

Daha birçok bölüm bu durumda. Atanamayan mağdur öğretmenlerin sesi olmanızı, ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik pozisyonlarının kaldırılması için, az alım olan bölümlerde kontenjan sayısının artırılması için, şubat ya da martta en az 30 bin alım yapılması için, (Her yıl ekim ayında ve şubat ayında atama yapılırdı. Ama şimdi bakanlık bu yıl tek atama yapacağını belirtiyor) eğitim sistemine acilen bir çözüm getirilmesi gerektiğini yetkililere duyurmak için bütün arkadaşlarım adına bize yardımcı olmanızı istiyorum...”

http://www.abbasguclu.com.tr/egitim/devlet_sanata_karsi_mi.html
Işığı ve özgürlüğü ara ve pek fazla batma bu dünyanın çamuruna

Çevrimdışı fatma70

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.674
  • Karizma Puanı: 487
  • Ressamın imzası; Yaptığı resimleridir.
konuyu paylaştığın için teşekkürler +1 bizler 2. sınıf vatandaşız ne de olsa öyle değil mi?
Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın
Hepsi de ressamın elindedir, o elden çıkar.
                                               MEVLANA.

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
hayıııır...asla böyle düşünmeyin...evet atanamıyanlar ümütsizliğe düşebilir...ancak ikinci sınıf olmak ...bunu öz vatanımda kabul edemem.....eğitim politikalarının ikinci sınıflığı...hatta  çukurluğundan kaynaklanıyor.....görüyoruz birinci sınıf insan örneklerini....kimi sanatçı bıçaklıyor...kimi şifre veriyor..kimi çıkar için herşeyini satıyor......böyle birinci sınıf mı olur...hadi canım.....

Çevrimdışı GENCHELER

  • Yeni Üye
  • İleti: 15
  • Karizma Puanı: 18
Bence bu konudaki veryansın eden hocamız resim öğretmenlerinin sorunlarını çok güzel dile getirmiş. O kadar eğitim fakültesinde okuyan Resim bölümü öğrencileri var. Sayı her yıl gittikçe artmakta, öğrenci nüfusu ve öğretmen ihtiyacı da artmakta ama resim çğretmenleri için aynı şey sözkonusu değil. Resim dersinin süresi kısıltılıyor, resim öğretmeni açığı olmasına rağmen 50-100 arası atamalarla sorun giderek artıyor. Lise ve üniversite eğitimi boyunca benim gibi ve pek çok Resim bölümü öğrencisi gibi matematik vb. derslerden bihaber geçen öğrencilerin KPSS'de şansı hiç olmuyor zaten. Hayata 5-0 yenik başlamak gibi bir şey resim öğretmenlerinin durumu.
« Son Düzenleme: 24 Nisan 2011, 23:50:33 Gönderen: GENCHELER »
Işığı ve özgürlüğü ara ve pek fazla batma bu dünyanın çamuruna

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
onlar bir-kinci sınıflar bence..paylaşım için teşekkürler..+1
« Son Düzenleme: 24 Nisan 2011, 23:52:50 Gönderen: dbhi »
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı pekmezciköyü

  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 100
  • Karizma Puanı: 32
Ynt: Resim öğretmenleri şüpheye düştü: Devlet sanata karşı mı?
« Yanıtla #5 : 03 Haziran 2012, 10:55:23 »
Atamanın az olmasının sebebi ; okul binalarında atölye düzenlenmeyişi ve ders saatinin 1 saat olması .Devlet okulları sadece Matematik,fen ve türkçe dersleri için sınıf odaları düzenlesem yeter diyor.Yani komple okul düşünülmüyor.Düşünülse sorun çözülür.Bu sistemde diyelim ki 100 çocuktan 10 çocuk iyi liselere gitsin sırf bu on çocuğu kazanacağız derken 90 çocuğu kaybediyoruz.Bu 90 çocuk içinde belkide geleceğin Da vinci si var ,schopenhauer var,yaşar doğusu var,messisi var ama eğitim sistemimiz yetenekleri olan çocukları sırf matematiği yok diye gerizekalı yerine koyup görmezlikten geliyor.Suçlu kesinlikle yönetici olarak atamalarda matematikçilere verilen değerde görüyorum.çünkü onlar robot gibiler ve kendi çıkarları için sanatı görmezlikten geliyorlar.
 

Çevrimdışı burcuolc

  • Üye
  • *
  • İleti: 92
  • Karizma Puanı: 1
Ynt: Resim öğretmenleri şüpheye düştü: Devlet sanata karşı mı?
« Yanıtla #6 : 06 Haziran 2012, 18:35:31 »
pekmezciköyü,
hocam cok güzel anlatmışsınız.katılıyorum.