Gönderen Konu: İNTERNET ÇOCUKLARIMIZIN SOSYAL YETENEKLERİNİ ETKİLERMİ ?  (Okunma sayısı 2225 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı duяudoğ@

  • DENİZ
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.254
  • Karizma Puanı: 1284

 520a


Hala emekleme aşamasında olmasına rağmen, teknoloji yönlendirmeli okul reformu eğitimi tamamen etkisine almış ve bir dizi avantajı da kucaklanmak aşamasına getirmiştir. Bilgisayar yönlendirmeli toplumumuz; öğrencilerin teknolojik bir çevrede faaliyet gösterebilme yeteneğinin geliştirilmesini talep etmekte, üretken olabilmek için gerekli bilgi ve yeteneğe sahip olmasını istemektedir. Ayrıca, gezegenimiz internet yoluyla birbirine bağlandığından, direkt protokol, teknoloji tabanlı müfredatın, temel bir bölümü olmuştur. Fakat sayısı giderek artan raporlar, internet kullanımının negatif sosyal etkileriyle birlikte, psikolojik bağımlılık şeklinde etkiler oluşturduğunu göstermektedir. Eğitmenler ve psikologlar, internetin, çocukların sosyal yetenekleri ve psikolojileri üzerindeki etkilerini araştırmaya başlamışlardır.

Sadece Gerçekler:

direkt bağlantılı bilgisayar kullanımı, büyümekte ve yayılmaktadır. Mevcut tahminler Dünya genelinde 140 milyon kişi olup, bu rakam her ay % 12 artmaktadır. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre; 3 yaş ve üzeri 76 milyon bilgisayar kullanıcısının % 22.2’si internet erişimine sahiptir ve ev bilgisayarına sahip çocukların beşte biri internet kullanmaktadır. Ayrıca, 55 milyon çocuk okulda bilgisayar kullanmaktadır ve okullar çocukların en fazla internet kullandığı yerlerdir. Bu şaşırtıcı rakamlar, Internet’in günlük yaşamdaki etkisini açıkca göstermektedir.

Sorular:

Bir yandan teknolojik bir mucize olarak değerlendirilirken, aynı zamanda bireyleri ve onların kişisel becerilerinin negatif etkilendiğine dair iddialar vardır. Caruegie Melon Üniversitesince yapılan yeni bir çalışmada, internetin küçük fakat belirgin bir şekilde mutsuzluğu ve yalnızlığı artırdığı, psikolojik bozukluklar yarattığı tespit edilmiştir. HomeNet projesi, Pittsborg’da bir yada iki yıldır internet kullanan 169 kişi üzerinde yapılmıştır. Sonuçta bu insanların daha çok internet kullanıp daha az arkadaş edindikleri gözlenmiştir. Ayrıca aileleri ile daha az zaman geçirdikler, daha fazla günlük stres yaşadıkları ve daha yalnız-bunalımlı oldukları belirlenmiştir. Bu sonuçlar, internet insanlarla iletişimi arttırma amaçlı olmasına rağmen edinilmiştir.

Washington Annenberg Kamu Politika Merkezi’nce yapılan bir araştırmaya göre ebeveynlerin çocuklarının açık ve sansürsüz intrenetten etkileneceği korkusu taşıdığını göstermektedir. Buna rağmen internetin gerekli olduğunu da düşünmektedirler. Ebeveynler gerekli şeylerin bulunması ve okulu desteklemesi açısından internetin lüzumlu olduğunu düşünmektedirler. Fakat internet hastalığı okul seviyesinde kalmamaktadır. New York’taki büyük bir Üniversite de yeni öğrenciler arasında okulu bırakma oranının arttığı, öte yandan internet erişiminin arttığı gözlenmiştir. Sebep? Yöneticiler okuldan atılanların % 43’ünün bütün gece internet kullandığını tespit etmişlerdir. Yapılan bir araştırma da temel potansiyel etken elektronik haberleşme (e-mail, chat-room ve tartışma grupları) olarak bulunmuştur. Katılımcıların çoğu yüz yüze bir görüşmenin engellenmesinin; izolasyona, yalnızlığa ve yabancılaşmaya sebebiyet verdiği hususunda hemfikirdirler. Ayrıca, küçük fakat belirgin bir grup aşırı internet kullanımının, evliliklerini bitirdiğini iddia etmektedirler.

Bağımlılık Yaratır mı?

Giderek artan bu bilgilerle, internet kullanımı psikologlar tarafından tartışılır bir konu haline gelmiştir. Araştırmalar aşırı kullanıcılarda bir çeşit müptelalık oluşturduğunu göstermiştir. Psikologlar, aşırı kullanıcılar arasında % 6 ile %80 arasında oluşan bir müptelalık oran değişkeni tespit etmişlerdir. Belirli semptomlar:

• Zevk, rahatlama,stres atmak için bilgisayar kullanma,
• Bilgisayar kullanmadığı zaman gergin, moral bozukluğu hissetme,
• Bilgisayara, programlara, bilgisayar ile ilgili yayınlara artan miktarda para verme,
• İş, okul veya aile sorumluluklarını ihmal etme...

Bazı kullanıcılar internet kullanırken, uyuşturucu etkisinde gibi hissettiklerini söylemektedirler. Bazı psikologlar bu semptomların internetten değil, kişisel bozukluktan kaynaklandığını söylemektedir. Diğerleri ise çalışmaların örnekleme problemleri ve demografik sebeplerle hassas olmadığını belirtmektedirler. Harvard Tıp Fakültesi Mc Lean Hastanesi’nde bilgisayar müptelalığı üzerine uzman olan Maressa Hecht Orzack, sorunun kaynağının bilgisayar değil, bilgisayar kullanan insanlar olduğunu söylemektedir. Bilgisayar bir kaçış, atlatma aracı olarak kullanıldığını, okuldan sonra ailesinin ilgilenemediği çocukların en çok etkilenenler olduğunu belirtmektedir. İnternette bazı sitelerde bu konuda uyarılar bulunmaktadır.

Halen,internet ve bilgisayar bağımlılığı gibi bir tanımlama mevcut değildir. En son Ruhsal Düzensizlikler El Kitabın da bu hususta bir kategori belirlenmemiştir. Araştırmacılar aşırı internet kullanıcılarını diğer bağımlılara benzetmektedirler. Dr. John Suler, bu benzerliklerin çoğunu listelemiştir. Özellikle, hastalıkları teşhiste yararlanılan ve çalışmaları destekleyen birçok Web siteleri mevcuttur. Bunlardan biride Dr. David Greenfield’in şahıs değerlendirmesi için Özgür Gerçek Bağımlılık Analizi’ni sunan internet çalışmaları merkezi sayılabilir. Buna ek olarak, Dr. Kimberly Young’un kurduğu ve eğitimsel kuruluşlara, zihinsel sağlık kliniklerine ve internet kötü alışkanlıklarıyla ilgilenen derneklere danışan Bilgisayara Bağlı Alışkanlıklar Merkezi de buna örnektir. Yoğun internet kullanıcıları arasındaki bağımlılığa ilişkin kanıtların gelişmesi, bu bireylerin fiziksel karakterleri hakkında daha fazla bilgi gerekliliğine neden olmaktadır. Bu gibi bilgiler daha etkili aracı ve koruyucu programların geliştirilmesinde önemli rol oynayacaktır.

Çocuklarımıza Etkileri

HomeNet çalışmalarına bağlı olarak, 13-19 yaş arası gençlerin ebeveynlerine göre daha yoğun internet kullanıcıları oldukları belirlenmiştir. Yetişkinler interneti kendi işlerinin bir parçası olarak ve işle alakalı bilgi elde etmek için kullanıyorken 13-19 yaş arası gençler interneti daha çok oyunlar oynamak, müzik dinlemek ve yeni insanlarla tanışmak amacıyla kullanmaktadırlar. Bu farklı başvurular, Purdue Üniversitesinde Siyasal Bilimler Profesörü Michael A. Weinstain gibi bazı eğitimciler arasında birçok karışıklık ve sorunlara( farklı etkileşimlere) neden olmaktadır. Archie Bunkerian ifade yolu oldukça yaygındır, O internet kullanıcılarının, “maddeleşen dünyada sosyal ilişkiler kurmak için beceriyi, yetenekleri ve sabrı kaybettiği” ne inanmaktadır ve internette, televizyonda olduğu gibi sosyal ilişkilerimizde negatif etki olarak yoğunlaşacaktır (Weinstein). Bu görüş alındığı zaman, bizim çocuklarımızı sosyal beyinsizler (salaklar) olmaları için teşvik ettiğimiz varsayılmaktadır.

Teknoloji ile ilişkilerinde, bugünün gençleri sık sık hem kurbanlar hem de suçlular olarak tasvir edilebilmektedirler. Baskı, son günlerde Columbine lisesinde ve başka yerlerde vuku bulan trajedilere bağlı İnternet “stalker” uyarısını ortaya çıkarmış, internet etkileşimine ilişkin kaygı ve güvenlik yayınlarında artma olmuştur. Weinstein gibi, televizyonu, devinim resimlerini ve CD kayıtlarını içeren medya ve teknolojinin, gençliğimizin sosyal işlevlerini ve değerlerini bozduğuna dair birçok görüş vardır. Bu görüşlere göre doğasında bulunan oyun oynama kabiliyetleri, kuşkulanılan bağımlılık eğilimiyle ve açık cinselliğe eğilimi işaret ile suçların olgunlaşmasını sağlamaktadır.(Fainaru, 1998), teknolojinin gençler üzerindeki zararlı etkileri, bu konudaki araştırmaların kesin olmamasından dolayı tam olarak belirlenememektedir.

Eğilimlerin Cesaretlendirilmesi (Teşvik Edilmesi)

Bu çizgideki düşüncelere zıt olarak, Raporlar gençlerimizin bu tür inhiraflar karşısında kaderlerinin daha önceden belirlenemeyeceğini göstermektedir. Daha ayrıntılı olarak, Gençlerin suç istatistikleri son beş yıl baz alındığında sabit veya azalan bir eğilim göstermektedir. (Tapscoot, 1998) Sizin tanımınızda, “Yetişkinlere Göre Bugünün Gençliği Her Zaman Kötüdür”, L.A.Times muhabiri Mike Males, geçmiş iki on yıllık zaman diliminde Kaliforniya’da 13-19 yaş arası gençlerde cinayet ve hafif suç oranlarında % 40’lık bir düşüş, intihar ve kendine zarar vererek vuku bulan ölümlerde % 60’lık bir düşme ve ilaç kullanarak vuku bulan ölümlerde ise % 90 oranında bir azalma olduğunu yayınlamıştır. O ayrıca, “ öğrencilerin okul kayıtlarında, test skorlarında, kolej hazırlık çalışmalarında ve gönüllü çalışmalarında daha önceki nesillere göre daha iyi olduklarını” ve “yalnız, seçici ekonomik buhranın getirdiği işsizlik ve yoksullukla karşılaşan Kaliforniya’nın yoksul gençliğinde şiddet ve yabancılaşma oranlarında artma olduğunu yayınlamıştır.(Males, 1998)

Gençlerin sosyal yeteneklerine çekidüzen veren internet olanaklarından bazıları övülmeye değerdir. Öğrenci uzmanı (otoritesi) Matt Simon, The Vocal Point (Gerçek Nokta) yayınında, şu fikri sunmuştur: “Bilgisayar teknolojisi eğitimin bir parçası olarak bazı şeyleri unutturmazken, Çocukları ve bilgisayarları düşündüğümüz zaman, oynanan oyun saatlerinde akla sonu olmayan hayaller gelir. Bilgisayarla etkileşim içinde olmak verimlilik ve pozitif yönlerden çocuklar ve gençler için birçok fırsatı da beraberinde sunmaktadır. Spank dergisi bilgisayarla etkileşimi olan ve aylık yayınlanan bir magazin dergisidir. Bilgisayarla ilgili dergiler düzenledikleri sanal forumlarında gençler yazmakta ve kendi ideallerini ifade etmektedirler. Bu bilgisayar ortamı özgür, herhangi biri tarafından kolayca erişilebilir ve basım dağıtım ve yayınlanması gerektiğinde elemeye tabi tutulabilirler. Spank gibi bilgisayar ile ilgili dergiler gençlerin kendi kendilerini ifade etmenin en güzel yoludur. Bu gibi yaklaşımlar, teknoloji taraftarlarına, onlarla muhalif görüşte olanlar karşı yardım edebilir.

Çözümün Farkında Olma

Çocukların kimi zaman, internet ve bilgisayar teknolojilerinin hasıl ettiği asıl fırsatlar karşısında büyülendiklerine dair küçük şüpheler vardır. Bu ise bazı zamanlarda ev ödevleri ve sosyal etkileşimler gibi diğer sağlıklı yürütülmesi gereken aktivitelerin pahalıya mal olmasına yol açar. Bir çok çocuk daha işn başından problemi çözmüş gibi görünmelerine rağmen, ebeveynler ve eğitimciler suistimal işaretlerine karşı çok dikkatli olmak zorundadırlar. Dr. Kimberly Young’un Bilgisayara İlişkin İncelemelerde Bulunulan Bilgisayar Bağımlılık Merkezinde, yukarıda adlandırılan karakterlerin ve alışkanlıkların tanımlanabilmesine yardımcı olacak Ebeveyn- Çocuk İnternet Bağımlılık Testleri uygulanmaktadır. HomeNetstudy ebeveynlere, çocuklarının kullanımının izlenmesi ve sınırlandırılması ile birlikte, bilgisayarı bodrum katına veya çocuk odasına koymaktansa oturma odasına koyarak aile ile etkileşimi teşvik etmeyi tavsiye etmektedir. Herhangi bir faaliyette, problemi tanımlamak için ebeveyn ve çocuklar birlikte çalışmalılar. Bu ayrıca teknolojiyi kendi ders planları ile etkili bir şekilde birleştirmek için eğitimcilerinde sorumluluk alanına girmektedir. Onlar bilgisayarı, diğer çözümlerden çok, eğitimde değerli ve bütünleyici bir araç olarak değerlendirmelidirler. İnternetle bütünleşildiği zaman, bilgisayarla ilgili araştırma aktiviteleri, gerekli dengeyi sağlamak için sınıftaki sosyal etkileşimle bütünleşebilir.

Sonuç

Alarma rağmen, araştırmalar birçok çocuğun iyi işler yaptığını göstermektedir. Bilgisayarlar kesinlikle daha cazip ve merak uyandırmakta ve internet, haberleşme ve araştırma kapasiteleriyle elbette daha cezbedicidir. Fakat herşeyden önce Teknoloji, gelişime sağladığı pozitif artışla dikkate alınabilir. Bu özellik, bu konuda uzman (otorite) olan Don Tapscott tarafından daha açık ve yalın bir dille beyan edilmektedir.

“Çocuklar bilgisayara açık oldukları zaman; okuyorlar, düşünüyorlar, çözümleyebiliyorlar, kritize edebiliyorlar ve doğruları ölçerek-kendi düşüncelerini düzenleyebiliyorlar. Çocuklar, bizim anladığımız geleneksel çocukluk dönemleriyle başa baş giden aktiviteler için bilgisayarı kullanmaktadır. Onlar teknolojiyi oynamak, öğrenmek, haberleşmek ve çocuklar olarak devamlı sahip oldukları ilişkilerini düzenlemek için kullanıyorlar. Gelişme birbirini etkileyen dünyada devamlı artmaktadır