Gönderen Konu: YENİ EĞİTİM PROGRAMI EĞİTİMDE Kİ EĞRİLİKLERE ÇÖZÜM GETİRDİ Mİ?  (Okunma sayısı 6315 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....

Eğitimdeki eğrilikler
İnsanların ilgileri, eğilimleri ve yetenekleri yönünde uygulanan bir eğitim, kişiyi hem kendine, hem de topluma kazandırır. Oysa herkesin herşeyi öğrenmesini ve birbirine benzemesini amaçlayan bir eğitim sistemi, insana bir şey kazandırmadığı gibi, varolan yeteneklerinin de dumura uğramasına yol açar.
'Hayvanlar okulu' öyküsü bu gerçeği çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Hayvanlar insanlara bakıp özenerek, onlar da kendilerini geliştirecekleri bir okul kurmaya karar verirler.
Tavşan, kuş, balık, sincap, ördek ve diğer bütün hayvanlar bir araya gelerek bir hayvanlar kurultayı oluştururlar ve hep birlikte bir öğretim programı hazırlamaya koyulurlar.
Tavşan, programa koşmanın, özellikle yokuş yukarı koşmanın konmasında diretir. Kuş uçmanın, sincap ağaca tırmanmanın, balık yüzmenin, öteki hayvanlar da kendi özelliklerinin öğretim programına girmesi konusunda ağırlıklarını koyarlar. Böylece programa önerilen bütün dersler konulur.
İnsanları örnek aldıklarından daha işin başında ilk büyük yanlışı yaparlar. Sonra, hayvanların tümünün bütün derslere katılmasını zorunlu kılmak gibi ikinci bir yanlışa düşerler. Sonunda bakın ne olur?:
Tavşan yokuş yukarı koşmada en başarılı hayvandır, hiçbiri onun gibi koşamaz. Ama tavşandan uçması da istenince iş değişir. Tavşan uçmaya çalışırken düşer, ayağı kırılır, kafatası çatlar. Zavallı hayvan, uçmak bir yana, koşamaz da artık.
Benzer bir durum kuşun başına gelir. Kuş, uçma dersinde bir numaradır. Havada taklalar atar, türlü gösteriler yapar ve diğer hayvanlara dudak ısırtır. Ama öğretmenler bununla yetinmez, kuşun gelişmiş, çok yönlü bir hayvan olması için, onun da köstebek gibi toprağı kazması ve yer altında tünel yapmasını isterler.
Kuş, iyi niyetle toprağı kazmaya ve tünel açmaya çalışırken gagası ve kanatları kırılır. Tünel kazamaması bir yana artık uçamaz da.
Ve eğitim böylece sürüp gider. Son sınıfa gelindiğinde, birinci kim olur dersiniz?
Zekası pek gelişmemiş, sıradan bir hayvan olan yılanbalığı. Çünkü herşeyi biraz yapabilmiştir. Sonunda aklı yok diye aşağıladığımız hayvanların çoğu okulu bırakır, her biri kendi yetenekleri yönünde yaşamlarını sürdürür.
İnsanlar da artık bunun farkına varmalı ve öğretim programlarını ona göre düzenleme yapılmalıdır.

Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.

Çevrimdışı **aslı**

  • KENDİSİ
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.373
  • Karizma Puanı: 1342
  • ...SENLE BEN, BATI-DOĞU; AMA DÜNYA YUVARLAK...
hocam eğitim sistemimizi çok iyi anlatan bir hikaye gerçekten teşekkürler...biz kağıt üzerinde eğitim programını değiştirdik hala aynı sistem devam ediyor...bugün 1.sınıflara yaprak test dağıtmaya kalkıyorlar! oks tek derdimiz olmuş...çocuklar her şeyi çoktan seçmeli görüyor ve oks deki derslerin dışında başarı göstermek gereksiz bir detay öğretmenlerimiz sayesinde...
tekrar teşekkürler

simurg

  • Ziyaretçi
merhaba. güzel bir konu. bu yıl yine yeni bir okuldaydım malum rotasyon. müdür beni öğrencilerle tanıtırırken şey dedi.. "öğrenciler, bakın resim dersi deyip geçmeyin, not ortalamanızı diğer dersler gibi etkiliyor" aslında iyi bir şey söylemeye çalışıyordu kendince. fakat üzerinde düşündüğümüz taktirde bu ibretlik bir konu. resim-iş dersinin gerekliliğini galiba biz yeterince anlatamıyoruz. o yüzden bizim yerimize hep birileri yanlış şeyleri konuşuyor. biz çocukların herbiri güzel resim yapsın, küçük ressamlar olsun diye mi bu dersi işiliyoruz?????? bunu ve hangi alanda olursa olsun eğitimin amacını düşünmeye davet ediyorum bütün eğitimcileri..

Çevrimdışı Tutku

  • tutku
  • Arkadaş
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.265
  • Karizma Puanı: 338
Sevgili RENKLERİN TANRIÇASI ; ne güzel bir öykü bu.. 570a herkes kendine bir pay almalı , ayrıca Simurg arkadaşımız da olaya farklı bir açı kazandırmış...Her ikinize de +1'er...

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....
Eğitimdeki eğriliklerİnsanların ilgileri, eğilimleri ve yetenekleri yönünde uygulanan bir eğitim, kişiyi hem kendine, hem de topluma kazandırır. Oysa herkesin herşeyi öğrenmesini ve birbirine benzemesini amaçlayan bir eğitim sistemi, insana bir şey kazandırmadığı gibi, varolan yeteneklerinin de dumura uğramasına yol açar.
'Hayvanlar okulu' öyküsü bu gerçeği çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Hayvanlar insanlara bakıp özenerek, onlar da kendilerini geliştirecekleri bir okul kurmaya karar verirler.
Tavşan, kuş, balık, sincap, ördek ve diğer bütün hayvanlar bir araya gelerek bir hayvanlar kurultayı oluştururlar ve hep birlikte bir öğretim programı hazırlamaya koyulurlar.
Tavşan, programa koşmanın, özellikle yokuş yukarı koşmanın konmasında diretir. Kuş uçmanın, sincap ağaca tırmanmanın, balık yüzmenin, öteki hayvanlar da kendi özelliklerinin öğretim programına girmesi konusunda ağırlıklarını koyarlar. Böylece programa önerilen bütün dersler konulur.
İnsanları örnek aldıklarından daha işin başında ilk büyük yanlışı yaparlar. Sonra, hayvanların tümünün bütün derslere katılmasını zorunlu kılmak gibi ikinci bir yanlışa düşerler. Sonunda bakın ne olur?:
Tavşan yokuş yukarı koşmada en başarılı hayvandır, hiçbiri onun gibi koşamaz. Ama tavşandan uçması da istenince iş değişir. Tavşan uçmaya çalışırken düşer, ayağı kırılır, kafatası çatlar. Zavallı hayvan, uçmak bir yana, koşamaz da artık.
Benzer bir durum kuşun başına gelir. Kuş, uçma dersinde bir numaradır. Havada taklalar atar, türlü gösteriler yapar ve diğer hayvanlara dudak ısırtır. Ama öğretmenler bununla yetinmez, kuşun gelişmiş, çok yönlü bir hayvan olması için, onun da köstebek gibi toprağı kazması ve yer altında tünel yapmasını isterler.
Kuş, iyi niyetle toprağı kazmaya ve tünel açmaya çalışırken gagası ve kanatları kırılır. Tünel kazamaması bir yana artık uçamaz da.
Ve eğitim böylece sürüp gider. Son sınıfa gelindiğinde, birinci kim olur dersiniz?
Zekası pek gelişmemiş, sıradan bir hayvan olan yılanbalığı. Çünkü herşeyi biraz yapabilmiştir. Sonunda aklı yok diye aşağıladığımız hayvanların çoğu okulu bırakır, her biri kendi yetenekleri yönünde yaşamlarını sürdürür.
İnsanlar da artık bunun farkına varmalı ve öğretim programlarını ona göre düzenleme yapılmalıdır.


« Son Düzenleme: 25 Kasım 2008, 13:49:45 Gönderen: renktanrıçası »
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....
Eğitimdeki eğriliklerİnsanların ilgileri, eğilimleri ve yetenekleri yönünde uygulanan bir eğitim, kişiyi hem kendine, hem de topluma kazandırır. Oysa herkesin herşeyi öğrenmesini ve birbirine benzemesini amaçlayan bir eğitim sistemi, insana bir şey kazandırmadığı gibi, varolan yeteneklerinin de dumura uğramasına yol açar.
'Hayvanlar okulu' öyküsü bu gerçeği çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Hayvanlar insanlara bakıp özenerek, onlar da kendilerini geliştirecekleri bir okul kurmaya karar verirler.
Tavşan, kuş, balık, sincap, ördek ve diğer bütün hayvanlar bir araya gelerek bir hayvanlar kurultayı oluştururlar ve hep birlikte bir öğretim programı hazırlamaya koyulurlar.
Tavşan, programa koşmanın, özellikle yokuş yukarı koşmanın konmasında diretir. Kuş uçmanın, sincap ağaca tırmanmanın, balık yüzmenin, öteki hayvanlar da kendi özelliklerinin öğretim programına girmesi konusunda ağırlıklarını koyarlar. Böylece programa önerilen bütün dersler konulur.
İnsanları örnek aldıklarından daha işin başında ilk büyük yanlışı yaparlar. Sonra, hayvanların tümünün bütün derslere katılmasını zorunlu kılmak gibi ikinci bir yanlışa düşerler. Sonunda bakın ne olur?: Tavşan yokuş yukarı koşmada en başarılı hayvandır, hiçbiri onun gibi koşamaz. Ama tavşandan uçması da istenince iş değişir. Tavşan uçmaya çalışırken düşer, ayağı kırılır, kafatası çatlar. Zavallı hayvan, uçmak bir yana, koşamaz da artık.
Benzer bir durum kuşun başına gelir. Kuş, uçma dersinde bir numaradır. Havada taklalar atar, türlü gösteriler yapar ve diğer hayvanlara dudak ısırtır. Ama öğretmenler bununla yetinmez, kuşun gelişmiş, çok yönlü bir hayvan olması için, onun da köstebek gibi toprağı kazması ve yer altında tünel yapmasını isterler.
Kuş, iyi niyetle toprağı kazmaya ve tünel açmaya çalışırken gagası ve kanatları kırılır. Tünel kazamaması bir yana artık uçamaz da.
Ve eğitim böylece sürüp gider. Son sınıfa gelindiğinde, birinci kim olur dersiniz?
Zekası pek gelişmemiş, sıradan bir hayvan olan yılanbalığı. Çünkü herşeyi biraz yapabilmiştir. Sonunda aklı yok diye aşağıladığımız hayvanların çoğu okulu bırakır, her biri kendi yetenekleri yönünde yaşamlarını sürdürür.
İnsanlar da artık bunun farkına varmalı ve öğretim programlarını ona göre düzenleme yapılmalıdır.
« Son Düzenleme: 25 Kasım 2008, 13:52:07 Gönderen: renktanrıçası »
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.

Çevrimdışı salmançoban

  • Arkadaş
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 569
  • Karizma Puanı: 247
  • sanat problem yaratıp sonrada çözmeye çalışmaktır
eğitim sistemimizi çok iyi anlatmışsınız  çarpıklık tüm çıplaklığıyla ortaya konmuş

yalnız aynı mesaj 3 kez gönderilmiş  paylaşımınız için +1

Çevrimdışı mor kedi

  • devrim derya
  • Üye
  • *
  • İleti: 80
  • Karizma Puanı: 5
çok anlamlı bir paylaşım ve maalesef çok doğru..ama çözüm? teşekkürler..+1
yüreğim bir salıncakta sallanıyor sanki/çocukluğumun o büyük salıncağı/ipleri bağlı değil hiçbiryere/ve sen onu olanca gücünle sallıyorsun..yüreğim ürkek bir kız çocuğu/zavallı ihtiyar bir kuş belki/ürkek, sığınmacı/avuçlarına alıyorsun biliyor gibi/ellerin soğuk, parmakların aralık..

Çevrimdışı rasbin

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 784
  • Karizma Puanı: 163
çok güzel bir hikaye .her hikayede de gerçeklik payını düşünürsek ve özellikle ders alınması gerekliliğini sanırım bir yerlerde yanlş olanı ve eksik parçayı oturtabiliriz. fakat ilginç olan şu ki (ben çok önceleri okumuştum)bu sene başında bir müfettiş okulda toplantıda bize bunu anlattı ve üstü kapalı bize kendince uyarıda bulundu.dahada ilginç olan i.m.m. nün ayak üstü kurduğu cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.resim , müzik , beden eğitimi bu dersler çok önemli okulun ve öğrencilerin dışarıya açılan penceresidir.(buraya kadar çok güzel ve sonrası) ama not verirken çok dikkat edin. bir öğrencinin bütün dersleri iyi ,bakıyoruz bu dersleri zayıf oluyo karnede , bu ders yetenek dersi çocuk beceremiyo diye zayıf olmasın.diye bitirdi cümleyi.ben gerkli açıklamayı yaptım .yorumu size bıraktım.sanırım sistemden önce anlayış ve bakış açısını değiştirmek gerekli.bu da pek mümkün görünmüyor arkadaşlar.(geçenlerde bir velim çocuğun durumunu sormaya geliyor.öğretmenlerlede tanışmak istediğini ilave ediyor. o an orda bulunan arkadaşları taktim ediyorum.onlar önemli değil ben önemli ders lerini soruyorum diyor.ve bana siz hangi derse giriyosunuz diye sordu . bende cevap resim(görsel sanatlar) .veli durumu toparlamaya çalıştıkça battı.bunlar sadece bir kaç örnek.acabaa bu önemli önemsiz fikri nasıl oluyor?  ???sizce arkadaşlar 520a her çocuğu aynı kalıba sokmaya aynı düzeyde başarı beklemeye toplumu alıştıran zihniyette çalışan bir sistemde yanlışlar olmazda ne olur  ???.kuşun kanadı, tavşanın bacagı kırılmazda ne olur..... ???

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....
Umut etmk herzamn güzeldir.Umudumuzu kaybettiğimizde herşey sona ermiş demektir.
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.