Gönderen Konu: SANAT EĞİTİMİNİ VE YARATICILIĞINI TEKRAR KAZANMAK  (Okunma sayısı 2973 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı tanerbey

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.990
  • Karizma Puanı: 1330

İnternette gazeteleri gezinirken bir yazı dikkatimi çekti. Hemen sizlerle paylaşmak istedim;


Geçen haftaki iş seyahatimde, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde sanata ne kadar önem verildiğine bir defa daha tanık oldum. Floransa, Roma, Paris, Venedik, Barselona, Madrid her biri Tanrı’nın verdiği doğal yeteneklerle insan tarafından yaratılmış eserler. Bir mühendis olan beni bile etkilediğine göre, sanatın içinde olanları düşünün...

1. sınıfa veya anaokuluna ilk gittiğiniz günleri hatırlamaya çalışın veya çocuğunuzu okula götürdüğünüz ilk haftaları düşünün. Öğretmenseniz, her yıl yeni gelen ilkokul 1. sınıf öğrencilerini düşünün. Anımsayın, çocuklar okula ilk ayak bastıklarında sanatla, resimle ne kadar iç içeydi...

1. sınıftayken zevkle yaptıkları resimleri görüp “bu sınıfta kaç-kişi ressam” dediğinizde her birinin elini kaldırdığını anımsayın. 2. sınıfa gelindiğinde, aynı soru karşısında sınıfın dörtte üçünün eli kalkacak. 3. sınıftaysa bu öğrencilerin aynı soruya cevaben ancak bir kaçının, o da çekinerek elini kaldırdığını göreceksiniz. Böyle devam ederek 6. sınıfa kadar her yıl aynı soruyu sorduğunuzda o hevesli, heyecanlı çocukların içlerindeki sanat duygusunu ve heyecanı nasıl giderek yitirdiğini gözlerinizle göreceksiniz.

Peki anaokulundan veya 1. sınıftan 6. sınıfa kadar bu çocuklar neyi, neden yitiriyor? İçlerindeki sanat duygusu neden yok oluyor?

***

Dünyada en çok turist çeken ülkeler, Fransa, İtalya ve İspanya. Neden? Sanata sahip çıktıkları, ellerindeki değerlerin farkında olmayı ve onları sevmeyi çocuklarına aşıladıkları ve bu tutumdan vazgeçmeyi akıllarından bile geçirmedikleri için. Ekonomi açısından bakarsanız da kültürel ve tarihi miras, ülke ekonomisine inanılmaz bir katkı ve iş kaynağı demek. Eğitim sistemimizin zamanla çocuklarımızın içindeki yaratıcılık duygularını nasıl köreltip, öldürdüğünün bilgisi 1. sınıftan 6. sınıfa kadar olan süreçte saklı.

Yaratıcılık erkenden başlayıp yavaş yavaş beslenmeyi gerektirir ve sabır ister. Her insan düşünebilme ve muhakeme yetileriyle doğuyor. Bence her insan yaratıcı ama yaratıcılık çocukların öğrenmeye en elverişli ve eğilimli olduğu çağda, ilkokul boyunca beslenirse ortaya çıkıyor. Yaratıcılığı gözardı eden ezber ve sınav sistemleriyle ise kaybolup gidiyor.

Neden 2. sınıf sonrasında çocukların yaratıcı yanları törpülenmeye başlıyor ve giderek ruhlarından sökülüp atılıyor? Çünkü onlara sadece ve sadece kuralları takip etmeleri, standart hazır testleri çözmeleri, hayatta iyi bir iş bulup iyi kazanç sağlamaları öğretiliyor.

O yüzden mi sistemimiz bu kadar çok işsiz üniversite mezunu üretiyor!

***

Çağımızda öğrencinin ve okulun başarısının standart testlerden alınan puanlarla ölçüldüğü bu yapıda gençlerden daha fazla ne beklenebilir? Sistemimiz öyle bir duruma geldi ki, artık her konu için, sınavlarda olduğu gibi tek bir doğru cevap olacağı kabul ediliyor.

Politikacıların oy kazanıp kaybetmelerinde eğitim sistemimizdeki gelişmelerin veya okulların topluma neyi kazandırıp neyi kazandıramadığının rolü yok. Gazeteler eğitim sistemimizdeki gelişmelerle yeterince ilgilenmiyor. Aspagarasların ve kim-kiminle haberlerinin bu çocukların gelişmesine ne katkısı olacak? Çocuklarımızın yaratıcı olabilecekleri ortamları yok ederek, yaratmaya ayıracakları zamanlarını çalarak onlardan ne bekleyebiliriz? öte yandan da iş hayatında veya hayatın başka herhangi bir alanında yaratıcı insan bulmakta zorlanıyor, bulduğumuzda ise altın madeni bulmuş gibi üstüne titriyoruz. İşin vahim tarafı şu ki bu eğitim sistemiyle yaratıcı birey sayısı her geçen gün azalacak.

Çocuklarımızı düşünmeye, keşfetmeye tekrar nasıl sevk edebiliriz, büyük düşünmelerini nasıl sağlarız, yaratma duygularını nasıl ödüllendirebiliriz. Asıl işin temelindeki “yaratıcı” kişi sıfatını “farklı” kişi sıfatıyla nasıl değiştirebiliriz.

Milli Eğitim Bakanlığı bu ülke için bir şeyler yapmak istiyorsa bu yazıda sözünü ettiklerim, temelden çözülmesi gereken sorunlardır...

Yazar: Rıfat SARICAOĞLU  Vatan Gazetesi (11 Kasım 2008)
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Sanat_egitimini_ve_yaraticiligi_tekrar_kazanmak__208135_4&tarih=11.11.2008&Newsid=208135&Categoryid=4&wid=148

Çevrimdışı ...

  • Arkadaş
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 590
  • Karizma Puanı: 177
Ynt: SANAT EĞİTİMİNİ VE YARATICILIĞINI TEKRAR KAZANMAK
« Yanıtla #1 : 11 Kasım 2008, 20:05:22 »
Yazar, düşüncelerimize tercüman olmuş.Bizim hazırladığımız Zümre tutanakları gibi yazdıkları.Umarım yazılanlar bakanımıza ulaşmıştır.
Teşekkürler tanerbey +1
« Son Düzenleme: 11 Kasım 2008, 20:06:10 Gönderen: hekimoğlu »

Çevrimdışı aslîgibi

  • aslî
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.304
  • Karizma Puanı: 993
    • asligibi
Ynt: SANAT EĞİTİMİNİ VE YARATICILIĞINI TEKRAR KAZANMAK
« Yanıtla #2 : 11 Kasım 2008, 21:40:34 »
Sanat eğitimcisi olmayan birinin bu çıkarımlarda bulunduğunu görmek çok sevindirici... Bizden başka birilerinin de bunun farkında olması ve bunu dillendirmesi güzel ama, hala umutsuz  :S
Güzel bir paylaşım Taner hocam +1