Gönderen Konu: GÜNÜMÜZDE TEKNOLOJİ VE GÖRSEL SANATLAR EĞİTİMİNİN GELECEĞİ  (Okunma sayısı 7296 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı





























Günümüzde Teknoloji ve Görsel Sanatlar Eğitiminin Geleceği

Sanatın, teknolojiye bağlı geleceği hakkında değişik fikirlere
rastlamak mümkündür. Gençaydın’a (1988:109) göre; makine ve endüstri
estetiğinin egemen olduğu dünyamızda sanatçının özgün yaratıcılığına her
zamankinden daha fazla gereksinim vardır. Yaşanmaz duruma gelmiş olan
kent meydanlarının, caddelerin, beton yığını yapıların insancıllaştırılması
gerektiği artık anlaşılmaya başlanmıştır. Sanatsal duyarlıktan uzak bir
teknoloji dünyası belki daha çok gelişerek endüstriye daha yararlı olabilir ama
giderek sevimsizleşerek insanlıktan uzaklaşabilir.
Kimilerine göre sanatı ve teknolojiyi birleştiren insan unsurudur. Bu
iki kavram, insan var oldukça birlikte var olacaktır. Özel’e (2000:148) göre;
teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanın kendisinin olmadığı sürece sanat
deme imkânı olmayacağı için, sanat insanın kendini ifade etmesinin ve bir
diğeriyle iletişime geçmesinin muhteşem bir yolu olarak kalacaktır.
Bazılarına göre teknolojik gelişmeler insan psikolojisini bazen
olumsuz yönde etkileyebilir. Bu olumsuzluklar modern çağda sanata olan
ihtiyacı artırır. Örneğin, Bayav’a (2008:352) göre; sanat eğitimi özünde insan

ruhunu işlemeyi, duyarlı kişilerden oluşmuş çağdaş bir toplum oluşturmayı
amaçlar. Kendine güvenli, üretken, yaratıcı, estetik duyguları gelişmiş bireyler
oluşturmasından başlayarak bu niteliklere sahip bir toplum ereğindedir.
Teknoloji ve fabrikalaşma kişisel yaratımdan yoksunluğu beraberinde getirir.
Buyurgan’a (1996:20) göre ise; teknolojik alandaki gelişmeler giderek
insanları monotonlaştırmakta, duyarlılıklarını yitirtmektedir. Bilim ve
teknikteki ilerlemeler beraberinde insanın ruhsal yönünü etkileyen bir takım
aksaklıkları da beraberinde getirmektedir. Burada devreye estetik eğitim
girebilmeli ve yaşadığı çevreye duyarlı güzellik kavramının anlamını ve
önemini bilen bireylerin yetişmesi hedeflenmelidir.
Teknolojinin sanatı ne yönde etkileyeceği ya da değiştireceği
tartışmalıdır. Teknoloji sanatı destekler mi yoksa öldürür mü? Bu sorunun
cevabı tartışılabilir, ancak tartışılmayacak bir şey vardır ki o da; teknolojinin
sanatı olumlu ya da olumsuz mutlaka bir şekilde değiştirdiğidir. Sanat tarihine
bakıldığında bunun somut örnekleri görülebilir.
İnsanlar içinde yaşadıkları bilimsel teknolojik yaşam düzenini bütün
başkaldırmalarına, isyanlarına rağmen benimsemiş durumda görünmektedirler.
Bu durum, yaşamın koşullarına uygun bir eğilimde, doğal olarak plastik
sanatlara da yerleşmeye başlamıştır. Pop-art denilen sanat akımı, hayallerle
yetinmekten vazgeçerek, tasvir etmek istediği nesnelerin gerçeklerini sanata
malzeme olarak sokmaktadır (Ersoy, 2002:1124). Bunun örnekleri Pop-art ile
birlikte birçok akımda görülmüştür.
Sanatın teknoloji karşısında aldığı tavır, İtalyan Fütüristlerin onu
yüceltmesinden, Marcel Duchamp ve Francis Picabia gibi Dada sanatçılarının
hicivli yergilerine kadar geniş bir yelpazede çeşitlilik gösterir. Sanatçıların
farklı sanat, bilim ve düşün alanlarıyla kurdukları ortaklıklar, geleneksellik
duygusu ve anlayışı taşımayan çalışmalar üretmelerine neden olmuştur.
21.yüzyıl sonrası etrafımızı teknolojik aletlerin kuşattığı ve teknolojik
çalışmaların artık hayatımızın her aşamasında karşımıza çıktığı görülmektedir.
Sanat da bu ortamla uyum içerisinde varlığını sürdürmektedir (Kara, 2010).
Yaşadığımız yüzyılda sanat, teknolojiye bağlı olarak gelişmekte, değişmekte
ve çeşitlenmektedir. Yeni sanat alanları doğmakta ve bazı alanlar sanata her
zaman olduğundan daha fazla yakınlaşmaktadır.
21. yüzyılın başlarında giderek gelişen iletişim teknolojileri, özellikle
sanat gibi medyalar üzerinde kaçınılmaz ve geriye dönüşü olmayan bir etkide
bulunmaktadır. Yeni biçimlerin, katışık ve karışık tekniklerin ortaya çıkışı
teknolojinin, bilimin ve sanatın buluştuğu noktada çağdaş söylemlere giderek
daha fazla ileti olanakları sağlamaktadır. Teknolojinin olumlu yönü ön plana
çıkarılarak kabullenilmesi ve içselleştirilmesi, sanatçının düşünsel temeline
dayanan bir dayanıklılık unsuruyla desteklendiğinde ortaya konulan işler,
üretim biçimi ve süreci ne olursa olsun, daha güçlü anlam ve mecaz unsurları
içermektedir (Ün, 2001). Böylece teknolojinin sanatı olumlu yönde
değiştirmesi daha net görülebilmektedir.
Teknolojinin sanatı yönlendirmesinde gelişmiş ülkelerin payı
büyüktür. Gelişmiş ülkelerin yönlendirdiği teknoloji sanatı da

yönlendirebilmektedir. Bilim ve teknolojide geriden takip edilen ülkelerin
sanatı da aynı oranda geriden takip edilebilmektedir. Buluç’a (2010) göre; 21.
yüzyıla girerken sanayi dönemini tamamlayarak, bir devrimle yeni bir dönem
başlatan uluslar, içinde bulundukları devri değişik bir biçimde
adlandırmaktadırlar. Kimisi Elektronik Çağ, bir diğeri Sibernetik Çağ, bazıları
ise Üstün Teknoloji Devri demektedirler. Bu aşamada en büyük araştırma
yoğunlaşması yeni ve bitmeyen enerji kaynağı bulunması üzerine
yapılmaktadır. Sanayi toplumunun gelişmiş üyeleri dönemlerini tamamladıkça
modası geçmiş kollarını ileri teknolojiye sahip olmayan, emeğin daha ucuz
olduğu gelişmekte olan ülkelere transfer etmektedirler.
Günümüz özellikle göze hitap eden yeni teknolojik araçların
kullanımıyla oluşturulan çağımıza özgü estetik değerler ortaya çıkmaktadır.
Böylece yeni görsel duyumsamalar ve algı yöntemleri geliştirilmesi gibi bir
sonuç ortaya çıkmaktadır. Özellikle dijital ortamda oluşturulan estetik değerler
doğal ortamlardaki görsel değerlerden farklıdır. Dolayısıyla bu değerleri
algılama yaklaşımları geleneksel yöntemlerle üretilen değerlere karşı olan
yaklaşımlardan farklılık gösterebilmektedir.
Yaşadığımız çağın teknolojisi; yeni görme biçimlerini, yeni algılama
yöntemlerini ve yaşamın farklı bakış açılarını da beraberinde getirmektedir.
Böyle bir ortamda gelecek kuşak sanatçı ve sanat eğitimcisi yetiştirmek adına
eğitim kurumlarına çok önemli görevler düşmektedir.
Kaynak : Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 15 (2010), 52-62

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Kaynak : Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 15 (2010), 52-62




Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
tekrar tekrar teşekkürler bilgilendirmeler için...+1

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
tekrar tekrar teşekkürler bilgilendirmeler için...+1

ben teşekkür  ederim sayın hocam ilginize  sağolasınız

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
ah bu gereksinimlere bide ilgililer kulak assa!teşekkürler yoldaşım...engeldeyim...
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
ah bu gereksinimlere bide ilgililer kulak assa!teşekkürler yoldaşım...engeldeyim...

haklısın arkadaşım...  ben teşekkür ederim

Çevrimdışı auguste

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 869
  • Karizma Puanı: 54
teşekkürler öğretmenim +1

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
teşekkürler öğretmenim +1

sağolasınız