Gönderen Konu: İttihat ve Terakki Yöneticilerini De Önceden Uyarmıştı  (Okunma sayısı 1524 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.



ATATÜRK’ÜN KEHANETLERİ

İttihat ve Terakki Yöneticilerini De Önceden Uyarmıştı

Mustafa Kemal bir zamanlar üyesi olduğu İttihat ve Terakki yöneticileriyle de zaman zaman görüş ayrılığına düşmüştür. Bu görüş ayrılığının temelinde kendisindeki “Üstün Sezme Gücü” ile olayları çok öncesinden değerlendirebilme yeteneği yatıyordu.

O’nun bu özelliğini fark etmeyen birçok kimse kendisini hayalperestlikle suçluyordu. Onların arasında İttihat ve Terakki yöneticileri de bulunuyordu.

Almanya seyahati dönüşünde İttihat ve Terakki Partisi’nin üst düzey yöneticilerinden birisi ile görüşen Mustafa Kemal anılarında o kişiyle olan görüşmesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun I.Dünya Savaşını kaybedeceğini açıkça söylemiştir. Ancak onun bu görüşleri o yıllarda ciddiye alınmamıştır…

Osmanlı Ordusu’nun Erkan-ı Umumiye’nin (Genel Kurmay Başkanlığı) en yüksek makamlarındaki dostların birisi ile görüş alış verişinde bulunduğu sıralarda yaptığı konuşmalar hayli dikkat çekicidir.

Mustafa Kemal Falih Rıfkı Atay’a anlattığı anılarında şöyle diyordu:

-“Muhatabıma ki Harbi Umumi’de (I. Dünya Savaşı’nda) vefat etmiştir; büyük bir hata içerisinde olduklarını söyledim. O zaman bana kendisi: ‘Kemal… Kemal… Bizi rahat bırak, sonra vicdanen mesul olursun. Biz öyle şeyler yapacağız ki, neticesinde sen de memnun olacaksın. Dünya da hayretler içerisinde kalacaktır’ dedi.”

O zamanlar bu görüşe inananlar çoğunluktaydı ve Mustafa Kemal’i dinleyecek insanlar etrafında yok denecek kadar azdı. Kısacası yalnız adamdı. Bu nedenle ilk başlarda daha çok susmayı ve yeri geldikçe konuşmayı yeğledi. O devirlerde anlaşılması imkânsız gibiydi. Çünkü O, yıllar sonrasını görüyor ancak çevresindekilerin çoğu içinde yaşadıkları günleri bile değerlendirebilmekten oldukça uzaktılar.

O günlerle ilgili anılarında şöyle diyor Mustafa Kemal:

-“Ne söylersem bütün sözlerimin muhatapsız kalacağına kanaat ederek susmayı ve düşünmeyi tercih ettim.  Yalnız bu muhavereye kısa bir cümle ilave etmekten kendimi alamadım.

‘… Evet, çok şeyler yapacaksınız, fakat yapacağınız şeyler korkarım ki, memleketi çıkılmaz bir girdaba sokmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Eğer ben ve benim gibi düşünenler, o gün hayatta bulunursak, sizin bugünkü sözlerinizi takdirle yad etmeyeceğiz. Temenni ederim ki, bizi çıkılmaz müşkülat içinde terk etmeyesiniz.’

Muhatabım sözlerimdeki ciddiyeti ve samimiyeti anlamamış görünerek: ‘Merak etme kardeşim’ dedi. Bu zat arkadaşları içerisinde en çok konuşabilen, en çok münakaşa edebilen ve zekâsına en çok güvenenlerden biriydi.”


Gerek Atatürk, gerekse tarih boyunca geleceği önceden görme yeteneğine sahip olan liderler, peygamberler ve bu yeteneğe sahip diğer kişiler birçok felaketi çok önceden haber vermişler ve neler yapılması gerektiğini anlatmışlardır. Ancak ne yazık ki çoğunlukla çevresindekileri bunlara inandıramamışlardır.

Atatürk daha I.Dünya Savaşı’nın ilk günlerinden itibaren bu savaşın kaybedileceğini biliyordu. O yıllarda herkesi özellikle de ülkenin idaresini ellerinde tutan Enver, Talat ve Cemal Paşa’ları, onların yakın çalışma arkadaşlarını hatta son padişah Vahdettin’i bile uyarmayı kendisine görev bildi ama başarılı olamadı.

Ona güvenen sağduyulu Anadolu halkından başkası olmadı… Bu da kazanılacak zafer için yeterliydi zaten…
Onun parapsikolojik yeteneklerinin yanı sıra askeri dehası başarıyı getirmekte gecikmedi.





Atatürk’ün Kehanetleri – Ali Bektan- Sınır Ötesi Yayınları – Sf.87-89
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana