Gönderen Konu: GÜZELLİK PROBLEMİ  (Okunma sayısı 5873 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.584
  • Karizma Puanı: 1877
    • GorselSanatlar.NET
GÜZELLİK PROBLEMİ
« : 10 Nisan 2008, 16:41:34 »

GÜZELLİK PROBLEMİ
Güzel ve güzellik nedir? sorusu felsefî bir problem olarak çok eski devirlere kadar gider.

Platon’a göre güzellik bir “idea”dır. Bir “idea” olduğuna göre de güzellik “mutlak” tır. Yani değişmez olan varlıktır. Platon’a göre güzel, bu dünyada gördüğümüz, nesnelerin oluşturduğu evrendeki güzellikler olmayıp, gerçekler evrenindeki güzel ideasıdır. İçinde yaşadığımız tabiatta söz konusu olan güzellikler ise gerçek olan güzel ideasından pay aldıkları ölçüde bize güzel görünürler. Bu bakımdan da tabiatta gördüğümüz güzellik, asıl güzelliğin kendisi olmayıp bir kopyasıdır.

Aristoteles güzelliği, matematik bir orantıdır. Belli bir oran ve büyüklüğü gösteren düzendir. Çünkü insanın kavrama gücünü aşan şeyler güzel olamaz. Çünkü güzel olan kavranabilir olmalıdır. Oysa çok büyük ya da kavranamayacak kadar çok küçük şey, güzellik ölçülerinin dışında kalır ve anlamlı olmaz.

Plotinus’a göre ise güzel “ilahi aklın” evrende ışımasıdır. Kant ise bir takım temel ilkelerden hareketle güzelliği ifade etmiştir. Bu ilkeler:

a.   Güzellik, hiçbir karşılık gözetmeden hoşlanmadır.

b.   Güzel, hoş olan ve faydalı olandan ayrıdır.

c.   Güzellik, objenin gayeye uygun olmasıdır.

d.   Güzel, kavramsız bir şekilde genel olarak hoşa gidendir.

Hegel’e göre güzellik “mutlak ruhun” nesnelerde görünür hale gelmesidir.

Schopenhaver, “mutlak irade”nin görünüşe ulaşmasıdır; şeklinde güzelliği ifade etmiştir. Bir başka ifade ile mutlak iradenin şekil alması duyu organları tarafından kavranabilecek duruma gelmesidir.

A- GÜZELLİK VE DOĞRULUK
Güzel ve doğru kavramları birbirine yakın ve sürekli ilişki halinde olan iki kavramdır. Dolaysıyla zaman zaman birbirlerinin yerlerine de kullanılmışlardır. Bazı filozoflara göre, güzel aynı zamanda doğru olandır. Doğru olanda güzeldir. Fakat bu her zaman için geçerli olan bir görüş değildir. Çünkü nice doğrularda hiçbir güzellik bulunmayabilir. Ayrıca her güzelde aynı zamanda doğru olmayabilir. Bu nedenle, iki kavram birbirinden farklı kavramlardır.

B- GÜZELLİK VE İYİLİK
Güzellik estetik, iyilik ethik (ahlaki) bir kavramdır. Güzel ve iyi kavramları Platonda eş değer kavramlar olarak kabul edilirken, Kant bu kavramların farklı olduğunu savunmuştur. Kantta göre farklılık güzelliğin estetik, iyiliğin ahlaki değer ifade etmesinden kaynaklanmaktadır. Güzel, iyi ve bunların karşıtı olan çirkin, kötü kavramları günlük hayatta sıkça kullandığımız kavramlardır. İlk bakışta bu kavramlar arasında yakın bir benzerlik hatta bağlılık olduğunu görürüz. Halbuki bu kavramların hepsi birbirinden farklı kavramlardır. Nitekim güzel olan şey, aynı zamanda insanlarda haz ve heyecan uyandıran bir şeydir. Halbuki iyi olan bir şey her zaman böyle bir haz uyandırmayabilir. Şu halde güzel olmadığı halde iyi olan şeyler bulunduğu gibi, iyi olduğu halde güzel olmayan şeylerde bulunur.

Ahlakî yönden iyi sayılacak davranışlarda zorunluluk bulunmasına rağmen, estetik bakımından güzel sayılacak şeyler için zorunluluk bulunmaz.

C- GÜZELLİK VE YÜCELİK
Güzel ve yüce kavramları arasındaki farkı belirten ilk düşünür yine Kant olmuştur. Kantta göre güzel sınırlı ve belirli yargıları ifade ederken, yüce sınırsızlığı ifade eden yargıdır.

Güzellik hayal gücümüz ile anlama yeteneğimizin uyumu sonucu ortaya çıkarken, yücelik bu iki yetimizin uyumsuzluğu sonucu çıkar. Güzellik süjede, hoş duygular uyandırırken, yücelik saygı ve hayranlık uyandırır. Güzel şeyler bizi heyecanlandırır; yüce ise şaşırtır ve ürpertir.
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.