Gönderen Konu: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha  (Okunma sayısı 4766 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« : 27 Aralık 2008, 15:17:59 »

Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha Bulundu

Cenaze Töreniyle İlgili Anıt, Ruhun Taşta Yaşadığına Dair Demir Çağı İnancını Ortaya Koyuyor
 
Science Daily News
 
19 Kasım 2008

Türkiye’nin güneydogusundaki arkeologlar Demir Çagina ait yontulmus bir tas levha kesfettiler. Bu levha bölgedeki insanlarin ruhun bedenden ayri olduguna inanmasinin ilk yazili kanitini sagliyor.
 
Chicago Üniversitesi’nin arastirmacilari 22 – 23 Kasim’da Boston’da Incil ve Orta Dogu ile ilgili arkeoloji alimleri konferanslarinda, yapilan kesfi, bir adamin oyulmus imgesini içeren bir Demir Çagi görevlisi tarafindan yaratilmis olan kaniti tanimlayacaklar.
 
Chicago Üniversitesi’ndeki Oriental Enstitüsü’nün Neubauer Kesif Heyeti, kadim Sam’al sehri sitesinde, Zincirli’de (Gaziantep, Islahiye) 90 santim yüksekliginde ve 60 santim genisliginde, 800 pound agirliginda bazalt bir tas anit (dikilitas) buldu. Bir zamanlar zengin bir kralligin baskenti oldugundan, şu anda kazi altindaki en önemli Demir Çagi sitelerinden biridir.
 
Tas levha kendi orijinal bölgesinde saglam bulunan türünün ilk örnegidir, alimlerin MÖ sekizinci yüzyildaki yasami ve cenaze geleneklerini ögrenmelerini sagliyor. O zamanlar, kadim Orta Dogu’da engin imparatorluklar ve kültürler ortaya çikti, örnegin Israilliler ve Fenikeliler bu hareketli karisimin parçasi oldular.
 
Tas levha üzerinde görünen adam muhtemelen yakildi. Bu, Yahudilerin ve diger kültürlerin kaçindigi bir uygulama, çünkü onlar beden ve ruhun birligine inaniyordu. Yazita göre, ölen kisinin ruhu tas levhada oturuyordu.
 
Üniversite’nin Zincirli ile ilgili Neubauer Kesif Heyetinin Baskani ve Oriental Enstitüsü’nde  Doçent olan David Schloen, “Tas levha neredeyse bozulmamis durumda. Resimli ve metinli özelliklerinin kombinasyonunda essizdir ve böylelikle kadim dil ve kültür ile ilgili bilgimize önemli bir ilave sagliyor” dedi.
 
Schloen, 22 Kasim’da Boston’da, Orta Dogu ile ilgili arkeoloji için büyük yillik konferans olan Amerikan Oriental Arastirma Okullarinin toplantisinda dinleyicilere Kuttamuwa tas levhasini sunacak. Chicago Üniversitesi’nde Yakin Dogu Dilleri ve Uygarligi Profesörü olan Dennis Pardee, ertesi gün yine Boston’daki Incil Literatürü Toplulugunun yillik toplantisinda, tas levhanin 13 – satirli yazitinin tercümesini sunacak.
 
Alman arkeologlar ilk kez 1890’da 100 – acre (acre: 4047 metrekare) lik bölgeyi kazdilar ve kocaman sehir duvarlari, kapilar ve saraylari ortaya çikardilar. Bir sayida kraliyet yazitlari ve diger bulgular su anda Istanbul ve Berlin’deki müzelerde sergileniyor. Schloen ve ekibi 2006’dan bu yana her yil iki ay boyunca Zincirli’de kazi yaptilar.
 
Oriental Enstitüsü’nün Baskani Gil Stein, “Zincirli çok dikkate deger bir site. Çünkü onun üzerine baska sehirler insa edilmemis, yüzeyin tam altinda olaganüstü Demir çagi materyalleri var. Bu ayrica, Demir Çagindan sanatsal ve arkeolojik kanitlarla bir araya gelen yazili bir kanit olmasiyla, nadirdir. Tüm bu bilgiye sahip olmak, bir arkeologun sitenin sakinlerinin etnik kökenini, ticaretini ve göçlerini, orada yasayan gruplar ile iliskilerini incelemesine yardimci olur.”
 
Tas levha geçen yaz, kraliyet memuru Kuttamuwa için cenaze mabedine dönüstürülmüs olan küçük bir odada kesfedildi. Kuttamuwa yazitta kendisini MÖ sekizinci yüzyilda Kral Panamuwa’nin “hizmetkari” olarak tanimlamis. Bu, kraliyete ait yerlerin uzaginda, mahalli bölgede – muhtemelen Kuttamuwa’nin kendisinin evi – duvarla çevrili sehrin dis kisimlarinda, yazitlarin daha önce bulundugu yerde bulundu.
 
Yazitlarsa sunlar okunuyor: “Ben, Kuttamuwa, Panamuwa’nin hizmetkari, hala yasiyorken kendim için bu tas levhanin üretimini idare eden kisiyim. Onu ebedi bir odaya (?) yerlestirdim ve bu odada (?) bir sölen (ziyafet) yaptim: [firtina – tanrisi] Hadad için bir boga, … [günes – tanrisi] Shamash için bir koç, … ve bu tas levhada olan ruhum için bir koç…” Bu, Fenike alfabesinden türetilen bir metinde ve Aramaic ve Ibraniceye benzer bölgesel Bati Samileri lehçesinde yaziliydi. Bu, dilbilimciler, Incil alimleri ve dini tarihçiler için çok ilginçtir, çünkü benzer bir dili ve kültür özelliklerini paylasan kadim Israil’in çagdasi olan bir kralliktan geliyor.
 
Bulgular Demir Çaginda yasamdan sonrasi ile ilgili inançlara çarpici yeni bir isik saçiyor. Bu vakada, ölen kisinin kimliginin veya “ruhunun” anitta oturmasina dayanan inanç idi. Onun resmi tasa oyulmustu ve son sözleri kaydedilmisti.
 
Tas levha, küçük odanin kösesindeki tas duvara karsi yerlestirilmisti, çikintisi hala büyük ve yassi tas platformdaki bir delige geçirilmis durumdaydi. Yakisikli, sakalli bir figüre sahip olan Kuttamuwa, püsküllü bir takke ve saçakli bir pelerin giymisti ve sag elinde bir sarap kadehi tutuyordu. Yiyecek ile dolu bir masanin önündeki bir sandalyede oturmustu, bu, keyif almayi umdugu yasamdan sonrasinin tatliligini sembolize ediyor. Yaninda bulunan yazitinda, yükselen rahatlamayi, torunlarinin kendi ruhun için düzenli olarak yiyecekler getirme görevinden zevk almayi hassas bir sekilde oymustu. Aslinda, tas levhanin önünde sunulan yiyeceklerin kalintilari ve Kuttamuwa'nin masasinda tanimlanan türde cilalanmis tas çanaklarin parçalari vardi.
 
Schloen’e göre, tas levha canli bir sekilde Anadolu ve Suriye arasindaki sınır bölgesinde yerlesik olan Demir Çagindaki Sam’al’i gösteriyor, burada hem Samilere hem de Hint –Avrupa kültürel geleneklerinin mirasi var. Kuttamuwa ve onun krali Panamuwa, sami – olmayan isimlere sahipti, bu, Hint – Avrupali konusmacilarin yüzyillar önce Orta Anadolu’da (modern Türkiye) üslenen Hitit Imparatorlugu altindaki bölgeye göçünü yansitir.
 
Ama MÖ sekizinci yüzyila kadar, bölgesel bati Sami lehçesini konusuyorlardi ve bölgesel kültürle tamamen bütünlesmislerdi.  Kuttumuwa'nin yaziti Sami – olmayan ve Samilere ait kültürel unsurlarin büyüleyici karisini gösteriyor, buna, ölünün kemiklerinde yerlesmis olmayan insan ruhunun, geleneksel Sami düsüncesinde oldugu gibi, tas anitta oturdugu inanci da dahildir. Çünkü muhtemelen ölünün kalintilari yakiliyordu. Eski Ahitte ve geleneksel Batili Sami kültüründe ölüyü yakmak tiksindirici olarak düsünülüyordu, ancak Zincirli’nin kendisinde henüz bulunmamasina ragmen, yakin çevredeki Demir Çagi sitelerinde Hint – Avrupa tarzi ölü yakmanin arkeolojik kaniti vardir.
 
Gelecekteki kazi kampanyalarinda, Schloen’in yönetimi altindaki Neubauer Kesif Heyeti, yüzyillar boyunca sehrin sosyal ve ekonomik organizasyonunu ve kültürel gelisimini anlamak için sitenin genis alanlarinda kazi yapmayi planliyor. Schloen, Demir Çagi kültürünü daha genis aydinlatmayi umuyor, Zincirli zengin dökümante edilmis bir örnek sagliyor.
 
Earth Changes Media

 
(Çeviri: Saffet Güler)

http://groups.yahoo.com/group/Kosulsuz-Sevgi/message/8717]
« Son Düzenleme: 27 Aralık 2008, 19:37:28 Gönderen: §£Ям »
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana

Çevrimdışı ali bali

  • ...
  • Onursal
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 890
  • Karizma Puanı: 373
  • ...
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #1 : 27 Aralık 2008, 15:41:02 »
Çok ilginç bir haber... Teşekkürler §£Ям...+1
Ne olduysa ondan sonra oldu...

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #2 : 27 Aralık 2008, 16:55:10 »
gerçektende çok ilginçmiş bide antepte yaşıyom ben güya sayende öğrendim şermincim teşekkürler engeldeyim sanırım krizma borcum olsun ok
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #3 : 27 Aralık 2008, 17:09:56 »
Ben teşekkür ederim ilginize ve değerli yorumlarınıza...  340a
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #4 : 27 Aralık 2008, 17:56:04 »
borcumu ödemeye geldim şermincim +1 eklendi
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #5 : 27 Aralık 2008, 18:02:38 »
canımmm çok teşekkür ederim...  340a
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #6 : 07 Haziran 2010, 21:41:28 »
gaziantep'i hiç görmedim ama görmek gezmek isterim. yazıdaki bilgi ilginç biraz gizemli.
teşekkürler mavi hocam...bazı yerleri gezip görememiş olsakta bilgilendirilmiş oluyoruz..

+1

Çevrimdışı •« Mа√i »•

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.646
  • Karizma Puanı: 1013
  • Güzel Bakan Güzel Görür.
Ynt: Gaziantep'te Demir Çağına Ait Taş Levha
« Yanıtla #7 : 08 Haziran 2010, 12:32:23 »
ilginize teşekkürler... :)
"Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye." Mevlana