Gönderen Konu: Eğitim ve Yaratıcı Drama  (Okunma sayısı 4770 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.584
  • Karizma Puanı: 1877
    • GorselSanatlar.NET
Eğitim ve Yaratıcı Drama
« : 12 Mart 2008, 23:06:49 »

Eğitimde kullanılacak yöntemleri araştırırken; bireyin yaşama hazırlanırken kullandığı oyundaki taklit ve rollerden yararlanabileceğimiz görülmektedir.Toplumsal yaşamdaki başarımız bir anlamda; taşımamız ya da kazanmamız gereken rolleri doğru oynamamızla gerçekleşmektedir. Ancak burada kastedilen, verilen rolleri aynen uygulama değil, uygun olanı, olması gerekeni arama, uzlaşma yolu bulma anlamındadır. Yaratıcılıkla birlikte demokratik bir kişilik eğitimle kazanılabilecektir.Oğuzkan; demokratik eğitim için, ..." öğrencinin birey olarak değerine ve bütünlüğüne, birlikte çalışmaya, karşılıklı saygıya, hoşgörüye, kişiliğe değer ve önem veren bir eğitimdir" demektedir. Bir anlamda sanat eğitiminin bireyle etkileşiminde ortaya çıkmasına neden olduğu insan tipiyle; aynı zamanda demokratik kişiliği de gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. Bu bakımdan yaratıcı dramanın içeriği, yalnız yaratıcılığa değil, kişilik eğitimine de hizmet etmektedir.

Eğitsel Yaratıcı Drama:

"Yaratıcı drama, rol oynama v.b.tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanılarak, bir grup içinde, bireylerin bir yaşantıyı,bir olayı, bir filmi, kimi zaman bir soyut kavramı ya da bir davranışı, eski bilişsel örüntülerin) yeniden düzenlenmesi yoluyla ve gözlem, duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği "oyunsu süreçlerde anlamlandırılması, canlandırılmasıdır.""Yaratıcı drama tiyatro formlarını kullanır ve özünde de "oyun" kavramı bulunmakla birlikte; tiyatro ve oyunculuk yapma değildir.Yanlı bir metne dayanmamakta ve sahneye konulmamaktadır.Belli bir atmosferi, oyun oynamadan duyulan hazzı paylaşırlar."

        "Drama etkinliğine katılanların en başta grup içi bir çalışmaya hazır olmaları... etkinliği yürütecek grup liderinin ise, oyunculuk ve tiyatro yapma hakkında azda olsa bir eğitim almış olması gereklidir... iletişime açık ve hazır olma... tiyatro terminolojisi...pek çok oyun biçimi tanıması, oyun pedagojisi bilgilerine sahip olmasıdır.""Bir Drama'nın gerçekleştirilebilmesi için, grup içinde, daha küçük gruplarla tartışarak fikir alışverişi yapma, değerlendirme, tartışma, yargılama, eleştirme gibi düşünsel boyutta çalışmaların yapılması gereklidir. Bunun içinde bireyin kendini, grupta rahat ve güvenli hissetmesini... kendini tanımaya ve kendini karşısındakine tanıtmaya yönelik çalışmalara gereksinimi vardır."...bir başlangıç ve bir son olmayabilir.Ama bildiğini çocuk oyunlarındaki gibi, belli kuralları ve belli kurallar içinde sonsuz özgürlükleri içerir."/...Bu etkinlik,... her tür diğer oyunda olduğu gibi katılımcılar tarafından ciddiye alınır...oynayarak canlandırılanlar gerçek olmayan, imgelem ürünü şeyler olabilir, ama o anda gerçekleşmiş gösterilirler./... Ortaya konulanlar o anda yaratılanlardır. İlk kez vardırlar, öyleyse ortaya çıkan şeylerin doğrusu yanlışı yoktur.Sonradan üzerinde tartışıldığında daha iyi yollar olabileceği ortaya çıkarsa, bu yollar denenebilir.

        Gruptaki bireyler, kendilerince saptanmış olan bir çerçeve (konu, kavram yada davranış biçiminin belirlediği sınırlılıklar) içinde kalırlar; ama bu çerçeve içinde birey, kendi yaratıcılığı, içselliği, önceki yaşantıları, bilgileri ışığında deneyim ve izlenimlerinin etkisi ve rehberliğinde alabildiğine özgündür...özgündür./...tipler, roller içerdiği oyunsal ve tiyatrosal boyutlar dolayısıyla katılımcılara eğlenme ve haz alma öğesini duyurur.Gruptakilerle ve grup yönlendirişiyle paylaşılan bu haz kuşkusuz estetik hazdır.(Tiyatro ve oyun formları sanatsal ve estetik nitelikler taşırlar) Öyleyse eğitimin temellerinden biri olan "estetik eğitimi" de gerçekleştirir.Avrupa ülkelerinden İngiltere ve bilim dairesinin 1977 yılında yeniden belirlediği ""Eğitimin Temel Alanlarını "İnci San, Güzel Sanatlar Eğitiminde şöyle değerlendirmektedir.

        "Güzel sanatlar eğitiminin ve özellikle yaratıcı eğitsel drama etkinliklerinin, çocuk, ergen ve gençlerin okul ve toplum içindeki bilişsel, dilsel, estetik ve yaratıcılığa ilişkin ve ahlaksal, bedensel, zihinsel, tinsel sosyal ve politik gelişimlerini hızlandırdığı kesindir. Çünkü drama çalışmaları, öğrencileri ileride yetişkin olarak yer alacakları yaşamdaki rollere, olanak ve fırsatları değerlendirmelerine, sorumluluklara ve deneyimlere hazırlar. Ezbercilik, aşırı ussal ve bilgisel eğitim, bilgi yüklenmesi, okul yaşamından zevk almaya yönelmeyen öğrenmenin duyuşsal, sezgisel yanını savsaklayan öğrencinin yaşayarak öğrenip kendi sentezlerine varamadığı eğitim sistemi karşısında alternatif bir öğretim yöntemi ve öğrenim alanıdır."

        Bu saptamalar ışığında sanat eğitimi adına resim-müzik dersi olarak uygulanan programlarının; öncelikle sanat eğitimi olmadığının ortaya konması; alan uygulamasının tartışmaya açılmasa gerekecektir. Bu arada "estetik yaratıcı bireyin" toplumsal yaşamdaki karşılığını ve ortamını önceden hazırlamak gerekecektir. Öyleyse "nasıl insan yetiştirelim?" sorusunuda tartışmak gerekecektir. " Eğitimin hedefleri, toplumun bekledikleri ile çakışmalı mıdır?" Sorularını düşündüğümüz zaman; eğitimin donanımlı kıldığı bireyin kısır bir topluma karıştığında mutlu olamayacağını varsaymak mümkün olmaktadır. Ayrıca aile ve çevrenin destek ve bilinci olmadan böyle bir bireyin yetişmesi tam olarak sağlanamayacaktır. Bilinçli bir aileden gelen bireyin de istemleri ve beklentileri ile; eğitimi, toplumu zorlayacağı güçlü bir olasılık olmaktadır. Çünkü;"Yaratıcı drama başlıca toplum bilimsel olgulara yöneliştir, sosyo-psikolojiktir; Toplumdaki olay, olgu ve oluşumları irdeler; öznellik" özgünlük ve özgürlükler" açısından önemlidir. Çerçeve sosyaldir. "Sosyal öğrenme" "ürün veren bir yaratıcılık" ve "sosyal iletişim" en önemli boyutlarıdır.

Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.