Astalavista hocam sevgili adaşım, yağlıboya konusunda kararlısın gibi ama, yağlıboyanın kuruması uzun zaman alıyor, renk karışımları, ışık-gölge vs. de istediğin sonuçları elde etmen zor. Üstelik uygulaması zor olduğu gibi, bir de sonrasında temizlemesi, yani kapatılması da oldukça güç...İstersen yeniden bir düşün
Herkese kolay gelsin
Aslı hocam, daha önce bahsettiğim tiyatro perdesini, amerikan bezi üzerine, bildiğimiz duvar yağlıboyasıyla çalıştım. Ebat olarak, tek katlı bir binanın arka duvarı büyüklüğü gibi düşünün...
Sadece, ana renkleri ve siyah-beyazı aldık, tinerle açarak karışım yaptım. İbrahim Çallı'nın, boğaz manzaralı bir resmiydi. Renk karışımında, kullanmada zorlanmadım ve parlak olmayı bırak mat bile oldu =) Bu çalıştığım kumaş üzerineydi, duvarda aynı etki olur mu bilmiyorum.
Yağlı boyanın tercih etmemin sebebi dayanıklılığıydı. Dış cephede, yazın güneş ışınlarını sürekli çeken, kışın da yağmuru yiyen boya, canlılığını ve rengini kaybeder. O kadar emek verip, yapıcam, 2 yıl sonra soluk soluk renkler haline gelicek. Yapılmış okullar gördüm, renkler çok soluk ve cansızdı.İç cephede de koridorlarda afedersiniz resmen tepişen =) öğrencilerin el- ayak izleri olucak duvarlarda. Bizim okulda duvarlar haftada en az 2-3 defa cifleniyor =) Kalıcılık yönü benim için daha önemli. Ben burda 3 yıl kalıp gidicem, arkamda soluk resimler bırakmak istemiyorum. =)
Kalıcılık konusunda siz ne düşünüyorsunuz ?