Görsel Sanatlar Platformu - GorselSanatlar.org
GENEL KATEGORİ => E Okul, Mevzuat ve Hukuki Konular => Konuyu başlatan: B૯ηбüL - 06 Mayıs 2008, 10:26:40
-
Deniz Pireci’ye sorduk;
(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg216.imageshack.us%2Fimg216%2F1561%2Fkdenizpirecipp3.jpg&hash=de476fe7c06cb7fc7c0307eeab17e9a9) (http://imageshack.us)
(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg216.imageshack.us%2Fimg216%2F1561%2Fkdenizpirecipp3.7987831062.jpg&hash=fda968a024eae28b768bd1a8c13f20a6) (http://g.imageshack.us/g.php?h=216&i=kdenizpirecipp3.jpg)
1- Sanat kabul edilmesi için bir yapıtın, ne gibi özellikleri olması gerekir?
Öncelikle bir yapıtın sanat eseri olarak kabul edilebilmesi için, fonksiyonu tamamen dışlamış ve kichlikden uzak olması gerekmektedir. Özellikle güncel sanat-çağdaş sanat gibi kavram karmaşalarının tam olarak çözülemediği günümüzde yapıtların rüşdünü ispatı daha zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketimin hızıyla artan oranda oluşan kimi spekülatif yaratımlar gelip geçici olmakta, buna karşın istikrarlı bir üretim sürecindeki sanatçıların eserleri günümüzde hakettiği değeri bulamasa da gelecek adına dünya sanatında önemli bir yere sahip olacakları gözden kaçmamaktadır.
2- Yeni akımlar ‘hiçbir şeyin sanatı’ sen de nasıl bir duygu uyandırıyor?
Yeni akımlar bana göre ”hiçbirşeyin sanatı” işin tamamen felsefi boyuta indirgenmesinden ibarettir. Halbuki önemli sanat eserlerinin tümü altında ciddi bir felsefi altyapıyı zaten barındırırlar. O altyapı olmadan yapıt sanat algısından tamamen uzaklaşır, kuru ve ruhsuz olur. Bu bağlamda yine tüketim toplumu psikolojisine gönderme yapmak isterim; “hiçbirşeyin sanatı” herşeyi yaptık tükettik yapacak birşey kalmadı duygusuyla oluşturulan bir akımdır. Ama yaratının o onulmaz dürtüsü sürdükçe sanatçı pesimizmi bırakıp mutlaka üretir.
3- Türkiye de sanatın gittiği yol nedir?
Türkiye’de sanatın gittiği yol, her ülkede olduğu gibi biraz çatallıdır. Ama bizim dezavantajımız avantajlarımızın farkında olmayışımızda. Şöyle ki; köklerimize inmeden sadece taklitçilikle yol alanlar olduğu gibi, köklere inmek deyince sadece yakın tarihi takibini anlayıp yine taklitçiliten öteye gidemeyen işlerin ortaya çıkması sanat eğitiminde de taklitçi ve sığ bir anlayışın olduğunu göstermektedir. İşte tam bu noktada farkı farkedenler farklı yapıtlar üretip geleceğe değin işler ortaya koymakta ve dünya sanat tarihine geçmeyi haketmektedir.
4- Sanatın insana doğuştan mı geldiğine yoksa eğitimle elde edilebileceğine inanırsınız?
Sanat tabiidir ki bir yetenektir. Bu konuda son yapılan araştırmalar sanatçıların beyinlerinin normal insanlardan farklı çalıştığını göstermektedir. Ama insanın içini o duygu yırtmazsa ve bu yetenek işlenmezse, o zaman diğer kullanılmayan yetenekler gibi körelecektir. Sonuç olarak bir sanatçı için yetenek işin %40′ı ise eğitim ve çalışma da %60′ı dır. İşte doğuştan gelen bu %40′lık kısma bir ilave olmazsa körelir, genlerle gelen birşey yoksa da çalışmakla sadece temeli olmayan bir bina yapılır.
alıntıdır..
-
bengül cüm 743 219s 560a 560a
-
teşekkürler dilekcim 360a
-
paylaşım için tşkler 360a 360a 560a 560a
-
ben teşekkür ederim menekşe.. ;)
-
paylaşım için teşekkürler ...
-
ben teşekkür ederim öğretmenim eksik olmayın..