Gönderen Konu: SİDE Kumdan Heykeller Festivali 2007  (Okunma sayısı 2353 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı nes.rin

  • Onursal
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 731
  • Karizma Puanı: 380
SİDE Kumdan Heykeller Festivali 2007
« : 03 Temmuz 2007, 11:42:48 »

1. ULUSLARARASI KUM HEYKEL FESTIVALI SIDE 2007

“origin of the religion”

“inancin kaynagi”

1.Haziran-30.Ekim 2007 tarihleri arasinda 18.000 m2’lik alanda, Side’de gerçeklestirilecek Kum Heykel Festivali, ulusal ve uluslararasi medyanin sezon süresince takip ettigi, çesitli ülkelerden gelen sanatçilarla birlikte, uluslararasi nitelikte bir etkinlik olacaktir.

Temel özelligi geçicilik olan, festival sirasinda yapilacak heykeller için ana konsept “Inanç kaynaklari” olarak belirlenmistir. Böyle bir konseptin belirlenmesindeki neden, günümüz dünyasinda inançlar yüzünden insanlarin birbirlerine düsmanca yaklasmalaridir. Insanlarin inanç boyutunda sahip oldugu degerler, varolusundan bu yanan doga karsisindaki korku ve saskinliklarini gidermek, temel ihtiyaçlarini karsilamaya yönelik olarak ortaya çikmistir. Genel olarak baktigimizda, insanlarin inanç biçimleri bir sonuçtur. Ancak önemli olan bu inançlarin ortaya çikmasina neden olan temel kaynaklardir ve bu her insan için geçerlidir. Yani insanlar ayni nedenlerden dolayi inanç sistemleri gelistirmistir. Bunun en önemli kaniti da inanilanlarin dayandigi temel hikayelerin birbirlerine benzerligidir.

Örnegin insanin topragin biçimlenmesi sonrasinda ona ruh verilmesiyle yaratildigina inanilir. Bu inanisi pagan ve semavi dinlerde ortak bir inanis olarak görmek mümkündür. Yada kurban olayinin gerçeklesmesinin altinda yine tüm dinlerde tanriyi memnun etme çabasi gözlemlenmektedir.

Dolayisiyla Side Kum Heykel estivali çerçevesinde yapilacak heykellerde bu ortak degerlerin gözler önüne serilip, tüm insanlarin farkli inanis biçimlerine sahip olsalar da ayni nedenlerle inançlarini yasadiklarini kanitlamaya çalismaktir. Pagan dinlerde farkli nesnelere tanri kimlikleri yüklense de, semavi dinlerde ayni “allah” inancinin egemenligi açikça ortadadir. Iste bu durum insanlarin inançtan kaynaklanan çatismalarin anlamsizligini ortaya koymaktadir.

Festivali çerçevesinde yapilan

Side Kum Heykel Festivali çerçevesinde yapilacak heykeller için belirlenen temel konsept “Inanç Kaynaklari” su temalardan olusmaktadir.





Yaratilis

a) Evrenin Yaratilisi

b) Dünyanin Yaratilisi

c) Insanin-Erkegin Yaratilisi

d) Kadinin Yaratilisi

Kurban

a)Habil ve Kabilin Kurbani

b)Ishak’in kurban edilmesi

c)Iphigenia’nin kurbani

d)Çesitli dinlerde kurban

Bereket

a) Yagmur Duasi

b) Nevruz

c) Hidirellez

d) Nazar

Mucizeler

a) Hz.Musa’nin Mucizeleri

b) Hz. Isa’nin Mucizeleri





Bu temalar çerçevesinde insanlarin inanç boyutlarina iliskin en erken verileri 60.000 yil öncesine dayanmaktadir. Ancak insan varligini irdeledigimizde inanç olusumunun varolustan bu yana süregelen bir davranis biçimi oldugunu düsünebiliriz. Inancin orataya çikmasindaki en önemli etkenler doga olaylari karsisinda duyulan korku ve saskinliklardir. Dogaya iliskin yasalari bilmemekten kaynaklanan bu korkular insanoglunun açiklamakta zorlandigi bir çok olay karsisinda kendisinden güçlü oldugunu düsündügü bir varliga siginma ihtiyacini ortaya çikarmistir.

Insan, avcilik ve toplayicilikla yasamini sürdürdügü dönemlerde doga karsisinda edilgin durumdadir. Üretim sürecine giremedigi için doganin yarattigi olaylar karsisinda neden-sonuç iliskilerini kavrayabilecek düzeyde degildir. Rastlantisal olaylari, rastlantisal nedenlerle açiklamaya çalismakta ve yine rastlantisal nedenlerle yönlendirme egilimi içinde olmaktadir. Istenilen birseyin gerçeklesmesi öncesinde yapilan birsey daha sonra istediklerini yapabilmek için tekrarladiklari davranis haline dönüsmektedir. Dolayisiyla tekrarlanan seylerin yeniden tekrarlanmasinin bir yarar getirecegi dogrultusunda inanç gelistirmislerdir. Ancak buradaki inancin kaynagi istenilen seyin elde edilme düsüncesidir. Tarim hayatina baslandiginda ise doga ile düzenli bir iliski içerine girilmistir. Dogaya iliskin gerçeklestirilen gözlemler neden-sonuç iliskilerini yakalama olanagi saglamistir. Çiftçi artik ekininin büyümesinin sihirli hareketlere bagli olmadigini, yagmura,günese ve birtakim mevsim sartlarina bagli oldugunu zamanla anlamistir. Böylece ürününün kaderinin yarisinin kendi elinde yarisinin doganin elinde oldugunu kavramistir. Ürünün kaderi ile ilgili kendisine ait bölümünü kontrol edebilirken dogaya iliskin bölümünü kontrol edemedigi için, onu kontrol edebilecek güçlü bir varliga ihtiyaç duymustur. Bu durum tanri inancini ortaya çikarmistir. Insanoglu bitkilerin yasam sürecini izleyerek baglanti kurmaya çalismistir. Bir bitkinin ölmüs gibi gözükmesine ragmen bir mevsim sonra canlanmasi, yeniden dogmasi yada yoktan varolmasi en temelde dogurucu özelliginden de kaynakli olarak ‘toprak ana’ fikrini ortaya çikarmistir. Hayvanlardan ve insanlardan farkli olarak bitkilerin ölümden sonra yeniden dirilmeleri, insanin ölümle birlikte topraga verilerek topragin derinliklerinde yeniden yasama kadar kalacaklari fikrini dogurmustur. Tüm bu süreçler, ayni zamanda yaradilis ile ilgili sorgulamalarida beraberinde getirmistir. Ve insanin aklinda dört temel soru yaradilisla ilgili olarak olusmustur ,

Evrenin yaratilisi

Dünyanin yaratilisi

Erkegin-insanin yaratilisi

Kadinin yaratilisi

Kendi gücünü kavrayan insan yaratma ve yaratilmanin dogaya iliskin bir islev oldugunu düsünmüs ve bir varlik tarafinda kontrol edildigine inanmistir. Bu nedenle kendisine seçtigi inanç biçimiyle kendisinden daha güçlü bir varligin bu yaratilis süreçlerini gerçeklestirdigine inanmistir. Ancak özellikle insanin yaratilisi konusunda kullanilan malzemede ortak bir yargiya varmistir o da “Toprak”tir. Yaratici, topraktan biçimlendirdigi insana ruh vererek onu canlandirmistir. Yine onun bir parçasindan hareketle ama erkege es olmasi düsüncesiyle kadini yaratmistir. Tüm pagan ve semavi dinlerde benzer bir inanis egemendir. Sonuçta bu inanisinda kaynagi insanin kendi varolusunu açiklamaya duydugu ihtiyaçtir.

Insan esitlikçi is bölümüne sahip oldugu süreçlerde yalvarma yakarma ve boyun egme eylemlerinin farkinda degildir. Ancak üretimle birlikte gelisen sinifli toplumlarda beliren yönetici kavrami yönetilenin çikar amaciyla olsa da yalvarma ve yakarma eylemlerini yasamalarina neden olmustur. Bu durum, ürünün yetismesini isteyen insanlarin kontrol edemedigi doga yasalarini kontrol etmeleri adina, tanriya yakarma olarak yansimasini bulmustur. Efendisinin, kralinin önünde egilen ona yakaran insan, istediklerini elde etme ihtiyacindan dogan bir dürtüyle tanrisina da yalvarmaya ve yakarmaya baslamistir. Ayni zamanda onu bir sekilde memnun edebilme çabalarina da girismistir.

Bu yakaris ve memnun etme çabasinin en eski uygulamasi “kurban” gelenegidir. Habil ve Kabil’in hikayesinden baslayarak süregelen kurban gelenegi çesitli dinsel inançlarda farkli hikayelerle temellendirilmistir. Örnegin Tevrat’da Ishak’in kurban edilmesi sirasinda meleklerin koç getirmesiyle yada Yunan mitolojisinde Iphigeneioa’nin kurban edilmesi sirasinda tanrilar tarafindan geyik gönderilmesi seklinde kurban gelenegi efsanelesmistir. Bu gelenek tanrilarin hosnut edilmesinin yaninda bazi inanislarda kurban edilen hayvanin yasam sürekliliginin, onu kurban edecek kisiye geçerek yasaminin uzayacagi düsüncesini de olusturmustur. Kurban gelenegi çesitli inanis ve uygulama biçimleriyle tüm pagan ve semavi dinlerde varolmustur.

Diger bir inanis kaynagi ise “Bereket”tir. Insanin dogurganlik ve üretkenlik boyutundaki talepleri karsinda “çokluk istegi” farkli bir inanis boyutunu ve buna bagli olarak çesitli davranis biçimlerini gelistirmesine neden olmustur. Bunun en önemli ve en eski uygulamasi “Yagmur duasi”dir. Topraga ektigi ekinin ihtiyaci oldugu suyu karsilamak için tek çözümü olan yagmurun yagmadigi zamanlarda, ürününü yeterince elde edemeyecegini düsünen insan kontrol edemedigi bu doga olayinin istedigi gibi gerçeklesebilmesi için kontrol ettigini düsündügü tanrisina yalvarmaya baslamistir. Onun memnun etmek için çesitli törenler gerçeklestirmis, hediyeler sunmustur. Nevruz ve Hidirellez bu tip bereket inanislarinin toplumlar arasi geleneksellesmis uygulamalaridir.

Insan pagan süreçleri astiktan sonra mantiksal çözümlemeleri ile doga olaylarina cevap bulmaya baslamistir. Ancak yaratilis konusundaki çözümsüzlügünü korumaya devam etmistir. Pagan süreçte nesnel kimlikleri ilahlastirarak olusturdugu tanri kavrami yeterince ikna edici olmaktan uzaklasmistir. Dolayisiyla bunun yerine nesneler ötesi bir varligin, bir gücün varligina inanmaya baslamistir. Ancak bu varligin bir nesnel boyutu olmadigi için onunla dogrudan iliski kuramamistir. Dolayisiyla tanrisi ile kendisi arasinda elçilik görevini yapacak olan peygamber kimligi ortaya çikarmistir. Ancak insan, peygamber kimligine sahip olanlarin bu kimliklerini ispat için bazi mucizelerini beklemistir. Dolayisiyla bugün varolan üç semavi dinin peygamberleri olan Hz. Musa, Hz. Isa, Hz. Muhammed bazi mucizeler gerçeklestirmis.

Sonuç olarak Side Kum Heykel Festivali çerçevesinde yapilacak olan kum heykel çalismalarinin temalarini olusturan inanç kaynaklari, inanis ve ibadet biçimleri farkli olsa da insanin varolusundan bu yana gelisen bir süreç içerisinde çesitlenerek varliklarini korumuslardir. Dikkati çeken en önemli sey ise insanin tüm bu çesitlemelere ragmen yaratilisin ve doga yasalarinin açiklanmasi ve yönetilmesinde kendinden daha güçlü tek bir varligin oldugu inancina güçlü bir sekilde sahip olmasidir.

Konsept Danismani

Yrd. Doç. Dr. Özand Gönülal

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Egitim Bölümü Baskani






« Son Düzenleme: 21 Temmuz 2007, 07:49:26 Gönderen: nes.rin »
[/URL]
[

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: SİDE Kumdan Heykeller Festivali 2007
« Yanıtla #1 : 31 Temmuz 2007, 11:44:41 »
teşekkürler nesrin paylaşım için +1
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı duяudoğ@

  • DENİZ
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.254
  • Karizma Puanı: 1284
SİDE Kumdan Heykeller Festivali 2007
« Yanıtla #2 : 22 Mayıs 2008, 10:04:26 »
bilgilendirme için teşekkürler nesrin hocam  +1