PROJE 4
TÜRK SİNEMA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI BOYUTA TAŞINARAK, HOLLYWOOD İLE ORTAK İŞBİRLİĞİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ
Yeşilçam Neden Hollywood Olmasın?Türk sinema sektörünün, özel sektör ve devlet tarafından desteklenmesinin çok maliyetli olduğu düşünülebilir. Ancak akılcı bir proje ile bu sorun çözülebilir. Araştırmacı sanatçı kişiliğimle heykeltıraşlığı ön planda tutmama rağmen, heykeltıraşlıkla doğrudan ilgili olmayan fikirlerimi de, sanatsal bir düşünce yapısı olarak görüyorum. Heykel konseptli bir yarışmada konu dışı gibi görünen bu projenin aslında Türk sanatının her boyutunu ilgilendirdiğini eminim ki sizler de takdir edersiniz.
Projeye, İstanbul sınırları içinde olmak kaydıyla devlet veya özel sektör desteğiyle sinema ile ilgili derneklerle birlikte oluşturulacak yeni bir vakıf için 10.000–20.000 dönümlük bir arazinin tahsisi ile başlayabiliriz. Yetkili makamlarca İstanbul’da belirlenen bir arazi tahsis edilirse, proje hayata geçirilebilir. Bilindiği gibi özel sektörün, örneğin medya kuruluşlarının esas kaynağı sanattır. İstanbul’da sanat faaliyeti gösteren birçok kurum, şehrin çeşitli bölgelerine konumlanmış durumdadır. Sanatın lokomotiflerinden olan tiyatrolara bile yer bulunamaz durumda hala. Konser salonlarının eksikliğini hissetmeyen var mı acaba? Plastik sanatların kalesi durumunda olan İstanbul’da, kendine özgü sanatçıların çalışabileceği atölyeler, eserlerini sergileyebileceği galeriler neredeyse yok denecek kadar azdır. Türk sanatçılarının eserlerini sergileyecek uluslararası boyutta müzelerin de yok denilecek kadar az olduğunu unutmayalım. Bir de kentin her köşesinde mahalle aralarında ulaşılması imkansız adreslerde az sayıda olan sanat galerilerini de unutmadım bu projede.
Yeşilçam’ı Hollywood yapalım derken aslında çok daha kapsamlı bir sanat kentini oluşturma hayalleri ile heyecanlanıyorum. Yeşilçam’da, donanımlı stüdyoların olduğu, açık alan imkanının yaratıldığı bir ortamda film yapımcılarının tüm dünyaya biz de varız diyebileceği çalışmalarını görmek, bir heykeltıraşın projelerinden biri olamaz mı? Günümüz koşullarında dev hamleler yapan Türkiye için bu projenin, yapılması zorunlu projelerden biri olduğunu düşünüyorum. Finans konusunun özel sektör tarafından seve seve karşılanacağına inanıyorum. Her televizyon kurumunun, yayın yapacağı stüdyo yerlerinin de olacağı bu projede üzerine düşen katkıyı yapacağını zannediyorum.
Tüm sanatseverlerin akın akın geleceği bir ortamı sanat aktiviteleriyle aranılan en iyi ortamlardan biri haline dönüştürebiliriz. Sanat galerilerini gezmek isteyenler günlerce İstanbul trafiğinde pes ettikten sonra, sanatseverlikten vazgeçme noktasına geliyorlar. Yapılacak olan bu projenin İstanbul trafiğini kısmen rahatlatacağını düşünmek hayal olmasa gerek. Sinemaların, tiyatroların, galerilerin, film stüdyolarının hatta televizyon kurumlarının sanatsal faaliyetlerini sürdürmeleri, hayallerimin en yücesi olduğunu söylemekten çekinmiyorum. Hatta imkansızı düşleyen kişilerin sınıfında olmak durumunda bile olsam. Lütfen siz de bir düşleyin. Gelin benimle birlikte beraber düşleyin. Bir an dahi bile olsa düşün kişiliğimize tattıracağı hazzı tiyatroların sanat galerilerinin, TV stüdyolarının bir arada olabileceği bu mekanı düşleyelim. Hollywood’da dünya devi haline gelen film stüdyoları ile ortak projeler gerçekleştirmek için, bu arazinin keşfiyle başlayalım işe, pozitif düşünelim pozitif yaşayalım pozitif oluşsun bu proje…
Saygılarımla...
Kuantum Düşünce Grubu Kurucusu,Başkanı:Ahmet Nuray
www.ahmetnuray.com .Alıntıdır