Gönderen Konu: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)  (Okunma sayısı 13027 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« : 21 Nisan 2012, 21:59:32 »






SANAT TARİHİ VE MEDENİYETLER İLE İLGİLİ BELGESELLERİ BURADA PAYLAŞALIM.....


AYASOFYA BELGESELİ

http://www.belgesell.com/ayasofya-belgeseli.html


Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 – 537 yılları arasında İstanbul’un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul’un Türkler tarafından alınmasıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür ve günümüzde müze olarak hizmet vermektedir

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #1 : 21 Nisan 2012, 22:02:00 »
http://www.belgesell.com/da-vinci-koprusu.html
 

DA-VİNCİ KÖPRÜSÜ


1502, Leonardo da Vinci’den Sultan 2. Bayezid!e Hitaben.

“Ben kulunuz, İstanbul’dan Galata’ya uzanan bir köprü yapmak istediğinizi, yapabilecek biri bulunamadığı için köprüyü yapamadığınızı duydum… Ben kulunuz, nasıl yapılacağını biliyorum… Öyle bir köprü yapacağım ki, yelkenleri fora olsa bile bir gemi altından geçebilecek… Allah sizi bu sözlere inandırsın ve bu kulunuzun her zaman hizmetinizde olduğunu bilin…”|Leonardo da Vinci|
“Da Vinci Köprüsü” Yapımcılığı ve metin yazarlığı Cengiz Özdemir tarafından gerçekleştirilen, Adem Özkul tarafından yönetilen belgesel. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve bilimadamlarından biri olarak kabul edilen Da Vinci, Osmanlı Sultanı 2. Bayezid’e yazdığı mektupta, Haliç için tasarladığı köprüyü anlatıyor. 1502 yılında Topkapı Sarayı’na gelen bu mektup, yüzyıllarca arşivin bir köşesinde bekliyor ve Saray’a ulaştıktan tam 450 yıl sonra 1952 yılında Leonardo da Vinci tarafından yazıldığı ortaya çıkıyor.

Zamanının en büyük projesi
Bu tarihi gerçeği ortaya çıkaran, Alman Türkolog Franz Babinger. Babinger’in, 1952 yılında yazdığı makale, “Leonardo da Vinci’den Sultan 2. Beyazıd’a Dört Proje Teklifi” başlığını taşıyor. Bu çalışma, mektubun Fransa Enstitüsü’nde bulunan Leonardo da Vinci’ye ait el yazması ile ilişkisini açıklıyor. Paris’teki el yazması eserde, Haliç için Leonardo da Vinci tarafından tasarlanan köprünün iki ayrı çizimi var. Biri kuş bakışı olan bu iki çizimde, köprü Leonardo da Vinci’nin el yazısı ile ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor:

“Pera’dan Konstantinopolis’e uzanan köprü, 40 braccia genişliğinde, sudan 70 braccia yüksekliğinde, 600 braccia uzunluğunda, yani denizin 400, karanın 200 braccia üzerinde, böylece kendi mesnetlerine sahip.”
Braccia, yerel bir ölçü birimi. 1 metre, 1,64 Floransa bracciası ediyor. Haliç’in yaklaşık genişliği 244 metre olduğuna göre, “400 braccia denizin üzerinde” ifadesi, tamı tamına doğru. Köprünün uzunluğunun 600 braccia yani 365 metre olacağı söylendiğine göre, dünya üzerinde o güne kadar inşa edilmiş en uzun köprüden söz ediliyor.
Norveçli Sanatçı Vebjörn Sand, bu köprüyü dünyaya tanıtan isim oldu. Vebjörn Sand, 2001 yılında Oslo yakınlarındaki Aas kasabasında, köprüyü aslının dörtte biri büyüklüğünde bir otoyol üst geçidi olarak yaptırdı. Aynı sanatçı, daha sonra köprüyü Güney Kutbu’nda buzdan yaparak küresel ısınma sorununa dikkat çekti.

alıntı: http://www.belgesell.com/da-vinci-koprusu.html

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #2 : 21 Nisan 2012, 22:03:33 »

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #3 : 21 Nisan 2012, 22:05:27 »


TAC MAHAL

http://www.belgesell.com/tac-mahalin-sirlari.html

Hüzünlü bir aşk hikayesi TAC MAHAL
Tac Mahal, Hindistan’daki Agra kentinde bulunan Yamuna Nehri’nin doğusunda yer alan, 75 metre yüksekliğinde, Moğol-Türk Müslüman Babür İmparatorluğunun 6. hükümdarı Şah Cihan tarafından saf mermerden yaptırılmış bir anıt mezardır. Tac Mahal’i, “Şehzade Hürrem adıyla da bilinen Moğol-Hint-Türk imparatoru Şah Cihan, 1631′de, doğum sırasında ölen eşi Ercümend Banu Begüm’ün anısına yaptırmıştır. Tac Mahal adı ise, Begüm’ün lakabı olan “Mümtaz Mahal”den gelmektedir.

Dünyada ask için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu türbe, Şah Cihan’ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Ercümend Banu Begüm’ün doğum sırasında ölümü üzerine, onun anısına yaptırılmıştır.(Doğum yaparken ölen kadınlar kutsaldır ve şehit kabul edilirler.)Şah Cihan, eşinin yokluğuna hiçbir zaman alışamadı.

Yapının mimarları; Mimar Sinan ‘ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi ve Mehmet İsmail Efendi ile yapıdaki yazıları yazan Hattat Serdar Efendi, eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul’dan davet edilmişlerdi. 1632′de inşasına başlanan eser, 20 yıl sonra 1652′de tamamlanmıştır.
Kubbe üzerinde altınlı bir alem vardır. Türbenin beyaz mermerden 4 minaresi vardır. Anıtın dört yanına Hattat Serdar Efendi tarafından Yasin suresinin tamamı özenle ve değişik bir teknik kullanılarak yazılmıştır.Öyleki aşağıdan yukarıya doğru bakıldığında bütün yazılar aynı büyüklükte görülür.
Tac Mahal’in yüz binlerce akik, sedef ve firuze gömülü olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri inci vardır.
Tac Mahal, 1983’ten bu yana UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.


Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #4 : 21 Nisan 2012, 22:08:12 »

BÜYÜK GİZA PİRAMİDİ

http://www.belgesell.com/buyuk-giza-piramidi.html

Keops Piramiti (Khufu Piramiti, Büyük Piramit), günümüzde Mısır’ın başkenti Kahire’nin bir parçası olan Gize’yi (El Giza) çevreleyen antik “Gize mezar kenti”nde bulunan üç anıtsal piramitten en eski ve en büyük olanıdır. M.Ö. 2551-2.560 yılları civarında yapıldığı sanılan bu anıtsal kompleks, Dünyanın yedi harikasından biri olup, bu yedi harika içinde günümüze kadar ulaşan tek eserdir, varlığını günümüze dek hemen hemen tam olarak sürdürebilmiş olanıdır.

Bu piramidin Mısır firavunu Khufu adına bir anıtsal mezar olarak inşa edildiğine inanılır ve yapımının yaklaşık yirmi yıl sürdüğü sanılmaktadır. 20. yy. başlarına dek, yani 3800 yıl boyunca hacmi ve kütlesi bakımından Dünya’daki en büyük yapay (insan yapımı) yapı olarak kabul edilmiş ve yükseklik rekoru 4000 yıl boyunca kırılamamıştır. Büyük Piramidin orijinal halinde dış kısmı taş levhalarla kaplıydı. Günümüzde bu kaplama tabakası mevcut değildir. Büyük Piramit ve yapımı ya da inşa tekniği hakkında günümüzde çok çeşitli varsayımlar bulunmaktadır. İnşa tekniği hakkındaki varsayımlardan birine göre yapılan spiral bir rampadan çıkarılan taş bloklar üst üste konuyordu. Rampa çamur kaplanıyor, sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılabiliyordu. Bir başka varsayıma göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılıyordu.

Büyük Piramidin içinde üç oda saptanabilmiştir. Bunlardan yapının en altındaki oda, muhtemelen bitirilmemiş haldeki, piramitin üzerine inşa edildiği temel kayasının oyulmasıyla oluşturulmuş odadır. Sonradan “kral odası” ve “kraliçe odası” adları yakıştırılan odalar ise piramidal yapının üst kısmında yer alırlar. Büyük piramit aslında, iki tapınaktan, bu iki tapınağı birbirlerine bağlayan bir yoldan, piramit çevresindeki mastaba adı verilen çeşitli küçük mezarlardan ve piramitlerden oluşan bir yapılar kompleksinin bir parçasıdır.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #5 : 21 Nisan 2012, 22:10:18 »


MACHU PİCCHU

http://www.belgesell.com/inkalar-ve-machu-piccu.html

Machu Picchu ( Maçu Piçu), bugüne kadar çok iyi korunarak gelmiş olan bir İnka antik şehridir.7 Temmuz 2007 tarihinde,Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak seçilmiştir.

And Dağları ‘nın bir dağının zirvesinde, 2.360 m yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulmuş olup. Peru’nun Cusco şehrine 88 km mesafededir. Şehir, İnka’lı bir hükümran olan Pachacutec Yupanqui tarafında 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal ederken sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir.Machu Picchu 200 den fazla, merdiven sistemiyle birbirne bağlı olan taş yapıdan oluşur.Şehrin 3000 basamağı bugün hala gayet iyi durumdadır.

NECİP

  • Ziyaretçi
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #6 : 21 Nisan 2012, 22:15:30 »
yoldaş hocam, bu iyi bir fikirdi..sağolun...ben de el hamra yı ekleyeyim,müsadenizle...
http://www.belgesell.com/el-hamra-sarayi.html

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #7 : 21 Nisan 2012, 22:21:32 »
teşekkürler necip hocam... +1

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #8 : 21 Nisan 2012, 22:25:26 »


NEMRUT

http://www.belgesell.com/nemrut-kommegene.html


Nemrut Dağı Güneydoğu Anadolu bölgesinin Adıyaman ilinde kahta ilçesi Ankar dağları yakınında 2.150 metre yüksekliğinde bir dağdır.

Kommagene kralı Antiochus Theos, M.Ö. 62 yılında bu dağın tepesine, pekçok Yunan ve Pers tanrısının heykelinin yanısıra kendi mezar-tapınağını da yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı gibi, tanrıların taş oymaları bulunur. Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon olarak bilinir.Ayrıca her heykelin boyu 10 metre kadardır ve dünyanın en güzel gün doğumu ve gün batımı burada olduğu söyleniyor.
Mezarda 1881 yılında Alman mühendis Karl Sester tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda yapılan kazılarda da Antiochus’un mezarı bulunamamıştır.
Nemrut Dağı 1987′de UNESCO tarafından Dünya mirası alanı ilan edilmiştir ve dünyanın sekizinci harikası sayılır

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: BELGESELLER ( TARİH VE MEDENİYET)
« Yanıtla #9 : 22 Nisan 2012, 10:17:28 »

ÇİN SEDDİ


http://www.belgesell.com/cin-seddi.html


Çin Seddi, Çin’in kuzeybatısı boyunca uzanır. Dünyanın en uzun savunma duvarıdır. Kalıntıları Po Hay körfezinde deniz kıyısında başlar.

Pekin’in kuzeyinden geçerek batıya yönelir ve Huang-Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanır. Gobi Çölü’nün güneyinden batıya yönelerek devam eder.
Seddin yıkılmış olan kısımlarıyla birlikte uzunluğu 6.000 kilometreyi bulur. Bugün ayakta duran kısım Ming Hanedanı devrinden kalan 2.500 kilometrelik settir. Ancak asıl inşaat, M. Ö. 221 ile M. S. 608 yılları arasında yapılmıştır.

Seddin kalınlık ve yüksekliği yer yer değişir. Sanılanın aksine Çin seddinin tamamı tuğlalardan oluşmaz. Bazı yerleri çok zayıf, kuvvetsiz maddelerden yapılmıştır ve bu duvarlar çok kısadır. Bu zayıf duvarların amacı devleti saldırılardan korumak değil kaçak düşmanı yavaşlatmaktır.Genellikle duvarın yüksekliği 4-6 metre, taban kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı ise 6 metre civarındadır. Kalın olan yerlerin üzerinde atlar ve arabalar gidebilmektedir. Kalın duvarlar boyunca siperlik ve okçu delikleri vardır. 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir fener kulesi bulunur. Duvar üzerinde yer yer saray ve tapınaklara da rastlanır. Bazı yerlerde setler, kademeli savunmaya imkan verecek şekilde birkaç sıra halinde yapılmıştır.