Gönderen Konu: Hayvan Figürlü Halılar  (Okunma sayısı 18687 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Hayvan Figürlü Halılar
« : 21 Şubat 2010, 14:16:05 »

Hayvan Figürlü Halılar

14. yüzyıl başlarında Selçuklu halılarından sonra, ikinci grup olarak ortaya çıkan figürlü halılar, önceleri yalnız Avrupalı ressamların tablolarından tanınmış, daha sonra az sayıda orijinalleri bulunmuştur. Daha 14. yüzyıl başında İtalyan ressamları, tablolarında Türk halılarına müstesna bir yer vermişlerdir. Bunlarda kuvvetle üsluplanmış kuş figürlü halılar en erken tarihli olup, çoğunlukla İtalyan resminin Siena ve Floransa merkezlerinde görülür. Bu tasvirlerin yardımı ile çoğu parça halinde ve az sayıda kalan bu çeşit halıları tarihlendirmek ve yerine yerleştirmek mümkün olmuştur.

Hayvan figürlü halılar ilk defa K.Erdmann tarafından sistemli bir şekilde bir makalede ele alınmıştır.(19) Bunlarda zemin küçük veya büyük karelere bölünüp içlerine kuvvetle üsluplanıp tezyini bir karakter almış olan hayvan figürleri ile dolgulu sekizgenler yerleştirilmiştir. Bazen figürler geometrik bölümlerin dışına yerleştirilmiş, bazen de geometrik bölümler hiç kullanılmamıştır. Bir ağacın iki tarafındaki kuşlar bazen karşılıklı, bazen arkaları dönük olarak ilk örnekleri meydana getirir, iki ağacın ortasında bir kuş figürü ile bunun istisnai bir şekli de vardır.


Tek veya çift başlı kartallar veya tek hayvanlarla halı tasvirleri diğer bir gruptur. Dört ayaklı bir hayvan veya tek bir kuş figürü ile dolgulu geometrik bölümlü halılar yanında çift hayvanla dolgulu olanlar da vardır. On beşinci yüzyıl ilk yarısında hayvanlar mücadele halinde gösterilmiştir. Hayvan figürlerinin yan yana ve üst üste sıralandığı bazı orijinal halı'larda geometrik bölümler tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bunlarda horoz, kuş gibi üsluplanmış figürler basit bir şekilde değişik eksen'ler üzerinde sıralanmaktadır. Cepheden veya yandan görülen üsluplanmış çift veya tek baş'lı kartallar da bu tablolardaki halılarda vardır. Çift veya tek başlı üsluplanmış heraldik veya yandan kartal tasvirli halılar yalnız 14. yüzyıl tablolarında görülür. Bir ağacın iki yanında birer kuş figürlü örnek, 14. yüzyılda yalnız bir halı tasvirinde 15. yüzyıl ilk yarısında ise, beş halı tasvirinde vardır. Yürüyen dört ayaklı hayvan figürlü halılar ise, daha çok 14. yüzyılda olup bunlardan 6 örnek vardır. 15. yüzyılda ise tek bir örnek görülür. Hayvan grupları veya mücadele halinde hayvan figürleri ise yalnız 15. yüzyılda görülür.

Hayvan figürlü halılar Avrupalı ressamlarca tablolarda Meryem'in tahtı altına yahut yere serilmiş olarak tasvir edilmiştir. Bunların hepsi asıllarına uygun değildir, bazıları da hayali ilave ve değişiklikler gösterir. Bazı tiplerin orijinallerine de hiç rastlanmamış, orijinali bulunan bazı hayvan halıları ise resmedilmemiştir. Genellikle sade geometrik bölümler içine yer'leştirilen kolay örnekli hayvan halıları en çok resmedilen asıllarına en uygun başarılı kopyalar olmuştur. Avrupa resmindeki tasvirler yanında, Doğu çevrelerinde de aynı yüzyılın (XIV. yüzyıl) ilk yarısında böyle halı tasvirleri'nin yer aldığı görülür. Washington Freer Gallery' de bulunan Demotte Şehnamesi minyatüründe görülen bir hayvan figürlü halı tasviri, Anadolu hayvan halılarının bu çevrede de yer bulduğuna işaret eder.

Avrupa resminde çok kuvvetle üsluplanmış kuş figürlü en erken halılar İtalyan resminde görülür ve çoğunluğu Siena ve Floransa mekteplerinde Simone Martini ile 1317'de başlar, 15. asır ortalarına kadar devam eder.

Bir ağacın iki tarafındaki kuşlar bazen karşılıklı, bazen arkaları dönük olarak köşeleri dikdörtgen bölümlerin dolgularını meydana getirmektedir. Böyle halıların ilk göründüğü resim'lerden Simone Martini'nin Napoli S.Lorenzo Kilisesi'nde bulunan taht üzerinde St. Lui tablosu 1317 tarihli olup, böylece halının aslı 13. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Burada kartalı andıran kuşların başları dışa dönüktür. Halı zemini renkleri değişen dikdörtgenlere bölünmüştür. Bölümden bölüme zeminin rengi ve bununla birlikte figürlerin rengi değişiyor.

Berlin galerisinde evvelce Filippo Memni'nin 1350 tarihli Meryem ve çocuk İsa tablo'sunda buna benzer ve oldukça büyük ölçüdeki diğer halıda 20 bölüm belli olup, bordur görünmüyor. Ağacın iki tarafındaki kuşlar, kompozisyonu köşeleri kesik dikdörtgen bölümlere yerleştirilmiş bu krem rengi bölümler açık kırmızı zemin üzerinde ayrı ayrı sıralanmıştır. Arada kalan zemin, bölümleri ayırmakta olup, mavi rozet süslemelidir. Baklava biçimindeki köşe boşlukları ise, kolları spiral kıvrımlı mavi Damalı haçlarla belirlidir. Krem rengi sekizgenler üzerinde beyaz ve mavi benekli koyu kırmızı iki kuş, dalların ucu mavi noktalı bir ağacın iki tarafına arkaları dönük ve başları geri çevrilmiş halde yerleştirilmiştir.

Çift veya tek başlı üsluplanmış heraldik veya yandan kartal tasvirli halılar, yalnız 14. asır tablolarında görülür. Bir ağacın iki yanında birer kuş örneği ile, 14. asırda yalnız bir halı tasviri, 15. yüzyıl ilk yarısında ise beş halı tasviri vardır.

Yürüyen dört ayaklı hayvan figürlü halılar ise, daha çok 14. asırda olup, bunlardan 6 örnek vardır. 15. asırda yalnız bir örnek görülür. Hayvan grupları veya mücadelesi ise 15. asır'da görülür.

Niccolo di Buonacorso'nun (öl.1388) 1370 tarihlerinde tahta üzerine yaptığı Meryem'in evlenmesi sahnesinde, yere serilmiş olan halıda, kırmızı ve sarı olarak iki renk vardır. Kırmızı zemin sarı renkte köşeleri düzlenmiş dikdörtgenlere bölünmüş her birinin içine dolgu olarak başı arkaya dönük üsluplanmış bir kuş, belki horoz figürü yerleştirilmiştir. Kuşların rengi alternatif olarak bir defa kırmızı zemin üzerine sarı, bir defa sarı sekizgen üzerine kırmızı olarak değişmektedir.

Dört ayaklı hayvan figürüyle bazen yönleri değişik olarak dolgunlanmıştır. Karelerin köşeleri gamalı haç motifleriyle belirlidir. Buna benzer halılardan bugüne kadar orijinal bir parça bulunmamıştır.

Prato, S. Francesco da Nicola Kilisesi'nde Pietro Gerini'nin aziz Matyas freskinde, 14. yüzyıldan bir halı masa örtüsü olarak, diğer bir örtünün altından kısmen görünmektedir. Köşeleri kesik dikdörtgen içerisinde karşılıklı iki kuş kompozisyonu bir defa koyu üzerine açık, bir defa açık üzerine koyu renk figürlerle dolgulanmış geometrik figürlerin sıralandığı bor'dur de belli olmaktadır.

Tek tek hayvan veya kuş figürlerinin serbestçe veya çeşitli şekilde geometrik bölüm'ler içine yerleştirilip sıralandığı örneklerle 14. yüzyıl hayvanlı halı grubunu tarihlendirme bakımında önemli bir kaynak vardır.


Avignon Papalık Şatosu'nda bulunan Matteo di Giovanni'nin harap durumda bir freskinde halı tasviri görülmektedir. Bu halı tasvirinde örnek geometrik bölümler içerisine yerleştirilmiş daha çok tavus kuşuna benzer kuğu (?) figürlerinden meydana gelmiştir. 14. yüzyıldan gelen bir rivayet, bu durumu aydınlatmaktadır. Buna göre, kaynaklarda 14. yüzyıl Avignon papalarından XII. Benedict halı meraklısı idi; papağan ve beyaz kuğu örnekli halının daima tahtı önüne serili kalmasını ısrarla isterdi. Giovanni di Paolo' nun Brüksel Stocklet koleksiyonunda bulunan Siena'lı Santa Katarina'nın Avignon papasını ziyaretini canlandıran 1440 tarihli resminde Papa'nın tahtı altı'na serili olan Anadolu hayvan halısının buna benzer, her bölümde yalnız bir kuş olarak sıra'lanan figürleri bu görüşü kuvvetlendirmektedir.

Hayvan figürlü halıların tanınan ilk orijinali, Orta İtalya da ki bir kiliseden, Roma' da bir antikacının eline geçen Ming halısı olmuş, 1890'da Wilhelm von Bode, Berlin Müzesi adına bunu satın alınca, o zaman dünyanın en eski halısı kabul edilerek büyük heyecan yaratmıştır. Sonra Konya'da Martin, Selçuklu halılarını keşfedince durum değişmiş, daha sonra 1925'te İsveç'te Jâmtland eyaletinde terkedilmiş Marby köy kilisesinde diğer bir hayvan halısı bulunmuş ve Fustat (Eski Kahire)'da ele geçirilen parça halindeki üç hayvan halısı ile bunların sayısı artırılmıştır. Memleketimiz müzelerinde de üç orijinal hayvan halısı bulunmuştur.

Şimdi Doğu Berlin Müzesi'nde bulunan Ming halısı adı ile tanınan parça halı, ejderle Zümrüdü Anka mücadelesini canlandıran bir hayvan halisidir. Zemin iki büyük kareye bölünmüş, köşeler çengellerle düzlenerek sekizgen haline getirilmiştir. Bu bölümler içinde kompozisyon iki defa tekrarlanıyor. İyice üsluplanmış dekoratif şekiller haline gelmiş ejder, Anka, Çin sanatından gelmedir, ayrıca zemin rengi olan sarı, Çin imparatoruna mahsustur.

Sekizgenlerdeki mücadele sahnelerinde figürler arasında görülen farklılıklar halı ustalarının bunları büyük bir serbestlikle kolayca değiştirebildiğine ve yaratma gücüne işaret edebilir. Figürler mavi renkte, konturlar kırmızıdır. Fustat' ta ele geçen parçalardan, Kahire antika pazarında bulunan biri, böyle halıdan kalmış olup, yalnız burada figürler kırmızı, konturlar mavidir. Dar bordur kûfiden gelişen bir süslemedir. K. Erdman' ın, bu parçanın tamamlama denemesinde dikdörtgen biçiminde sekiz bölümlü 2.90 x 3.60 büyüklükte bir halıdan kalabileceğini tahmin etmiştir. İsviçre'de Basel Völkerkunde Müzesi'nde Fustat' tan gelme diğer bir parça halıda aynı kompozisyon vardır.

Ejder-Anka mücadelesi, kompozisyonu ile, halı tasvirleri 15. yüzyılda çok meşhur olup, Floransa resminde çok görülürdü. En iyi örnek olarak Domenico di Bartolo' nun Siena'da Ospedale S. M. della Scala'da 1440-1444 tarihleri arasında yaptığı freskin öksüzlerin evlenmesi sahnesinde böyle bir halı sekiz bölümlü olarak tasvir edilmiştir. Modena 'lı ressam Bartolomeo degli Erri' nin Viya'na Sanat Tarihi Müzesi'nde bulunan 1470 tarihli "St. Vincent Ferrer'in hayatından" konulu tablosunda pencere kenarından sarkan bu tip küçük bir halı tasviri görülür. Dr. John Mills, 15. yüzyıl ortasında Floransa resminden daha sekiz örnek ve daha sonrasından iki örnek vermektedir. Flaman resminde de bu tip halı tasvirleri vardır. Hans Memling'in Stuttgart Müzesi'nde "Bathseba" tablosundaki halı, Baldovinettinin New Haven Jerves koleksiyonu Meryem tablosundaki halı ve Jacobo Bellini'nin Brescia'da S. Alessandra "Tepşir" sahnesindeki halı; bunların başlıca örnekleridir. 15. yüzyıl boyunca bol sayıda yapılan bu halıların Anadolu'dan Mısır'a ve Avrupa'ya ihraç edildiğini açıkça belli eder.


Ejder-Anka motifinin bozulmuş bir şekli ile Ming halısı tasviri ca. 1600 tarihli ve William Larkin'e maledilen Dorothy St. John, Lady Gary tablosunda görülür. Burada kompozisyon 14. yüzyıldan sonra pek görülmeyen uzun altıgenler içine alınmış, Anka daha büyük bir ölçüye vararak başı kanca biçiminde ve kuyruğu kesik olarak resmedilmiş, ejder figürü ise iyice küçülmüş ve sadeleşmiş bir hayvan şeklini almıştır.Bunlar şimdi İstanbul, Vakıflar Halı Müzesi'nde bulunan hayvan halısında, ağacın iki yanında köşelerde daha çok kuşu andıran ejder figürleriyle yakın benzerlik göstermektedir.

55 yıl kadar önce İsveç'in Jâmtland eyaletinde Marby köy kilisesinde bulunan Anadolu hayvan halısı 15. yüzyılın ilk yarısı veya ortası'na tarihlendirilmekte olup hayvan halılarının en önemli örneklerinden biridir.

BURDANN ALINTIDIRR
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Hayvan Figürlü Halılar - Bölüm 2
« Yanıtla #1 : 21 Şubat 2010, 14:20:37 »
Hayvan Figürlü Halılar - Bölüm 2

Marby halısı adıyla tanınan bu halıda zemin ortadan iki bölüme ayrılmış her bölüme, bir ağacın iki tarafında birer kuştan ibaret bir kompozisyon sekizgenler içinde yerleştirilmiştir. 14. yüzyıl Anadolu hayvan halılarında çok sevilen bu motif burada, stilize ağacın dalları suya akseder gibi alt tarafta da tekrar'lanarak verilmiştir. Geniş bordur ve dar bordürler Konya Selçuklu halıları ve eski Türk halılarının karakteristik örnekleriyle uygundur. Anadolu hayvan halıları grubu olarak Berlin ejder halısıyla Marby halısı arasında üslup, renkler ve teknik özellikler bakımından yakın bağlantı vardır.

Şimdi Stockholm Statens Historiska Museum'da bulunan bu halının dekoratif şekilde üsluplanmış değişik ve karışık bir kompozisyonu Fustatta bulunan iki parçada görülür. Fustat parçalarından üçü hayvan figürlüdür. Bunlardan ikisi Marby halısındaki stilize ağacın iki tarafında birer kuş örneğinin farklı bir kompozisyonunu gösterir. Burada kaydırılmış eksenlerde sonsuz örnek halinde ve geometrik bölümler olmayan bir sıralama görülür. Üçüncü halıda ise geometrik örneklerin arasına yerleştirilmiş sekizgen yıldız dolgulu dikine altıgenler arasında karşılıklı olarak dört ayaklı hayvan figürleri sıralanmıştır. Bu üç hayvan halısının orijinalleri bulunamamıştır. Stockholm'deki aynı müzeye Lamm koleksiyonundan gelen bu iki parça, 15. yüzyıl ortalarından kalmadır. Burada ortada şematik bir ağacın iki tarafında tanınmayacak kadar üsluplanmış kuş figürleri kompozisyonu kaydırılmış eksenler üzerinde sonsuz örnek halinde sıralanmış geometrik bölümler tamamen kaybolmuştur.

Fustat' ta bulunan üçüncü hayvan halısında ortalarında sekiz köşeli yıldızlar bulunan iki çeşit uzun altıgenler arasına kuvvetle üsluplanmış dört ayaklı hayvan figürleri her sırada karşılıklı çiftler halinde sıralanmıştır. Bu halıda diğer iki Fustat parçasından farklı olarak geometrik bölümle ayrılmışsa da, figürler bunların içinde değil aralarında ve dışında yer almıştır. Bu halı diğer iki parçadan daha eski olup XV. yy. başına mal edilir.


İstanbul Yeni Camii Hünkâr Kasrındaki Vakıflar deposunda tamam halde bulunan diğer bir hayvan halısı (2.21x1.53 m.) Sultanahmet Hünkâr Kasnında yeni kurulan Vakıflar Müzesi'ndedir. Halı, Ankara'dan getirilmiştir, fakat nereye ait olduğu bilinmiyor. Argaçlar kahverengi ve beyaz iki yün iplikten bükülmüştür. Arışlar kırmızı renkte iki yün iplikten bükülmüş, her düğüm sırasından sonra iki defa geçirilmiş, Gördes Düğümü 28 x 30 olarak 10 cm 740 düğüm vardır. Kök boya ile canlı parlak renkler kullanılmıştır. Kırmızı zemin iki dikdörtgene ayrılmış, içlerine geniş yeşil bordürle çevrili birer büyük sekizgen yerleştirilmiştir. Sekizgenlerin içine dolgu olarak tam ortaya yeşil köklü mavi bir ağaç ve iki tarafına tepelikli (sorguçlu) kuşlardan, beyaz renkte stilize birer figür, ağacın altına ve üstüne de köşelere doğru ejderden çok kuşu andıran uzun boyunlu kıvrık kuyruklu dört figür simetrik olarak yerleştirilmiştir.(24) (Levha 35, 36).

Halının üç şeridi bordürü aynı zamanda zemini tam ortadan ikiye bölerek, sekizgenler etrafında dikdörtgen bir çerçeve olmaktadır. Beyaz zeminli geniş orta şerit içinde altı köşeli kırmızı, mavi, sarı, mor renkli yıldızlar sıralanmış, ayrıca iki yandan çift kancalı dolgularla zenginleştirilmiştir.

Bu esas bordur, kahverengi zemine alternatif olarak sıralanmış sarı, kırmızı, mor renk'te köşeli 'S' ler den bir iç ve dış bordürlerle çevrilmiştir. Dar kenarlarda bordürler ayrıca beş şerit halinde çoğaltılmıştır.


Marby halısının çok gelişmiş bir örneği ile, çok daha zengin bir kompozisyon olup, bir ağacın iki yanında geyiğe benzer birer figür veya sorguçlu kuşlarla köşelere yerleştiren stilize birer hayvan belki ejderden ibarettir. Değişik figürlerin yepyeni bir anlayış la birleştirildiği bu kompozisyon, Avrupa ressamlarınca tasvir edilmemiş ve ilk defa rastlanan nadir bir örnek olup, 15. yüzyıl sonuna tarihlendirilebilir.

 

Buradaki köşelere yerleştirilen ejderlerle ca. 1600 tarihli Lady Gary tablosunda tasvir edilen Ming halısının ejder figürleri arasında göze çarpan benzerlik de bu tarihlendirmeye uygundur.

Tek örnek halinde kalan ve tablolarda resmedilmeyen bu eşsiz halıda ibikler, çengeller ve tepeliklerle iyice zenginleştirilmiş kuş, figürleri, Konya, Mevlana Müzesi'nde bulunan bir hayvan halısında üsluplanmış horozu andıran daha sade figürler halinde görülmektedir. Takat kompozisyon tamamen farklı olup, burada dörder figürden ibaret, on sıra halinde dizilmiş bir örnek göze çarpıyor. Ayrıca bütün halı boyunca figürler mor, beyaz, koyu mavi, yeşil ve kahverengi olarak renklerine göre diyagonal sıralanmıştır. (Levha 37,38).



Kanatları beyaz, mavi ve mordur. Üzerlerinde renkli benekler ve köşeli 'S' kıvrımlar vardır.

Buradaki horoz figürlerine çok benzeyen bir hayvanlı halı tasviri Jaume Huguet'nin Barselona Catalonia Müzesi'nde bulunan 1455-1456 tarihli bir tablosunda yer almıştır. Figür'ler burada Konya halısının aksine sağa dönük'tür. Kanat, boyun ve gövdede küçük nüans farkları görülür. Yalnız bordur tamamen farklı karakterde çok köşeli yıldızların kare
bölümler halinde sıralanmasından meydana gelmiştir.

 

Konya hayvan halısı figürlerinin diğer benzerlerinden biri olan New York Metropolitan Müzesi'ndeki bir Fustat halı parçasında başını çevirmiş bir kuş figüründen kalan kısmı gösteriyor. Bu figür, Buonacorso' nun Meryem'in evlenmesi sahnesi (Londra Nat. Gallery)'deki halıda görülen kuşları andırır.

İstanbul TlEM'de env. 566'da Konya Alâeddin Camii'nden gelme hayvan halısı 15. yüzyıl sonuna doğru figürlerin ileri derecede üsluplanmış geometrik kalıplara uygun bir gelişmesini göstermektedir. Burada argaçlar tabii renkte iki beyaz yün iplikten bükülmüştür. Arışlar iki ince kırmızı yün iplikten bükülmüş ve her düğüm sırasından sonra iki defa geçirilmiştir. Ebadı 1.20 x 1.32 m. XV. yüzyıl sonunda yapılmış olup, Gördes düğümü ile 10 cm 32 x 32 olarak, 1024 ilmektir.


Halı, parça halinde olup bordürü eksiktir, uzun kenarlardan birinde zeminin ve bordürün bir kısmı yoktur, aşınmış ve delik yerler vardır. 90 x 90 cm. ebadında kırmızı zemin üzerine ortada koyu mavi büyük bir sekizgen, içte kırmızı üzerine mavi, dışta sarı üzerine kahverengi olarak köşeli 'S' ler de iki çerçeveye alınmıştır, aralarında beyaz benekli kırmızı şeritler vardır.


Sekizgenin ortasında haç biçiminde beyaz iri bir motifin ortasına kırmızı, kollarına mavi sekiz köşeli yıldızlar, kolları arasına, boşluklara da mor ve kırmızı renkte çok stilize birer kuş figürü yerleştirilmiştir. Bunları iki taraftan çeviren, sivri kancalı motif çok stilize ve başları ters yöne çevrili birer ejder figürüdür. Bunlar orta motifi altıgen biçiminde çevreliyor. Halının köşelerinde koyu mavi ve kancalı birer üçgen dolgu vardır.


Altta ve üstte kırmızı, mavi ve sarı dolgulu küçük sekizgenlerin iki tarafında çok stilize olarak bir ağacın iki yanında birer kuş figürü, sarı, yeşil, mor ve mavi renklerdedir. Diğer boşluklara çeşitli renkte dolgulu küçük baklavalar ve yıldızlar serpiştirilmiştir.

Esas bordur 14 cm. genişlikte üç şerit halindedir. 8 cm. genişlikteki orta bordur, kırmızı üzerine beyaz renkte kufiden gelişme örgülü kancalı motiflerin aralarına mavi, yeşil, mor dolgular ve köşeli küçük 'S'ler yerleştirilmiştir. Yalnız iki dar kenarda yeşil, mavi, beyaz dolgulu mazgal biçiminde üç genlerin sıralandığı değişik bir bordur vardır. İnce şerit halinde iç ve dış bordürler ise, çeşitli renkte köşeli S' ler den meydana gelmiştir.

Bunun örgülü kancalı motiflerle esas bordum New York Metropolitan Müzesi'ndeki Fustat halılarından 13. yüzyıldan kalma bir parçada tekrarlayan zemin örneği olarak değerlendirilmiştir.

Konya' dan gelen bu hayvan halısı, tamamen geometrik şemaya uydurulmuş Ming ve Marby halıları motiflerini, değişik bir kompozisyonla üsluplanmış olarak vermektedir. Kufi'den gelişen süs bordürü de Carlo Crivelli'nin Londra National Gallery'de bulunan Tepşir tablosundaki büyük örnekli (Large Pattern) Holbein III. tipe giren halı tasvirinde aynen tekrarlanmıştır.


Bu halı Carlo Crivelli' nin şimdi Frankfurt Kunstinstitut'da bulunan 1482 tarihli tepşir tablosunda korkuluk kenarından sarkmış olarak görülür. Bunda sekizgen yıldız dolgulu büyük altıgenler arasında sıralanma halinde bir kompozisyon esastır. Crivelli'nin 1486 tarihli diğer bir tablosunda Londra'da National Gallery' de, ayni halı tasviri görülür. Budapeşte dekoratif sanatlar müzesinde (İparmüveszeti Muzeum) 15. yüzyıl sonlarından kalma orijinal bir Crivelli halısının yarısı bulunmaktadır. Bu nadir parça Marby veya Ming halısı gibi, fakat geometrik sahalara ayrılmamış, iki bölümde on altı köşeli çok iri yıldız motifi, sarı zemin üzerinde iki defa tekrarlanmaktadır, Yıldızın altıgen biçimindeki boşlukları ilk hayvan halılarında görülen kuşlar ve üsluplanmış dekoratif dört ayaklı hayvanlardan ibaret figürlerle dolgulanmıştır. Lacivert zemin üzerine sarı ve kırmızı meşe yapraklarından üsluplanmış bordur, bun'dan sonra büyük (III. tip) örnekli Holbein halılarında ve son devir Bergama halılarında devam eder.

Bu halıda kuş ve hayvan figürleri'nin üsluplanması ve diğer bazı detaylar, Crivelli' nin Londra ve Frankfurt'ta bulunan tablolarında resmedilen aynı tip halılara göre daha sonraki gelişmeye işaret edip, yüzyılın sonuna konulabilir. Carlo Crivelli'nin tablolarında çok görüldüğü için bu tip halılar onun adıyla Crivelli halıları olarak tanınmıştır. I. Milletlerarası Türk Halı Kongresinde (İstanbul, 1984) Nejat Diyarbekirli, Sivrihisar' da bulduğu bu tip bir halı seccadeyi tanıtmıştır. Yalnız burada sarı yerine nar çiçeği kırmızısı bir zemin üzerine içinde hayvan figürleri ile tek Crivelli madalyonu görülmektedir. Burada bordur ve zemin köşe dolguları çok farklıdır. Madalyon kompozisyonu da biraz dağınıktır.

Stockholm Nurdliska Museet' de 15. veya 16. yüzyıldan kalma bir Norveç yastığında iş'leme olarak stilize Ejder ve Anka mücadelesi canlandırılmış olması, hayvan figürlü halıların bu kadar erken tarihlerde İskandinavya ülkelerinde tanınmış olduğunu göstermektedir. Norveç yastık yüzünde Anka (Phoenix) belirsiz hale gelmişse de ejder figürü açıkça görülmektedir.

BURDANN ALINTIDIRR
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Hayvan Desenli Halılardan Figürler
« Yanıtla #2 : 21 Şubat 2010, 14:23:31 »

Hayvan Desenli Halılardan Figürler


















BURDANN ALINTIDIRR
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Hayvan Figürlü Halılarda Yeni Keşifler
« Yanıtla #3 : 21 Şubat 2010, 14:26:28 »
Hayvan Figürlü Halılarda Yeni Keşifler

Avrupa resminde Türk halılarının görünmesi XIV. y.'da İtalyan ressamlarla başlar ve eski hayvanlı halılar adı ile tanınır. Bunlar XV. yy. ortalarında, tahminen 1450'lere kadar devam eder. 1990'da başlayan yeni keşif ve araştırmalar bu bilgilerimizi yeni bir ışıkla aydınlatmıştır. Tibet Budist manastırlarından gelerek dünya müzeleri ve özel koleksiyonlarca astronomik fiyatlarla satın alınan bu halılarda çok garip, esrarengiz desenli "hayvan içinde hayvan" diyebileceğimiz figürler yanında, bir tanesinde ileri derecede stilize insan yüzleri görülmektedir.

Bunlardan Kirchheim Koleksiyonu'nda bulunan halının deseni tamamlanmamış hali ile yalnız Siena ekolünün Londra National Galerideki XV. yy. başlarından kalan Meryem'in Evlenmesi tablosundan tanınıyordu. (*)

(*) John Mills, "Turkish Carpets in the Painting of VVestern Europe", Turkish Carpets from the 13th-18th Centuries, İstanbul 1996.


Heinrich Kirchheim'in iyi durumda korunmuş bu halıyı satın aldığı zaman, söylendiğine göre Çinli mühendisler Tibet'te Lhasa da Potala Sarayı'nda bodrumu temizlerken eski eşyalar ve döküntülerle birlikte bu önemli parça halıyı da kamyona yükleyip Lhasa Nehri'ne boşaltmışlardı. Bir şans eseri, diğer eşyalar akıntıya kapılıp giderken bu halı kenara takılıp kurtarılmıştı. Bu halı üstten eksik olup, aslında aynı örneğin tamamında tekrarlandığı görülebilir. Fakat örneğin kaç defa tekrarlandığı anlaşılamaz. Kufi bordur çok belirli ancak okunamaz bir hal almıştır.



Esas figür uzun bir dikdörtgen biçiminde iç içe iki hayvan gösteriyor. Kırmızı zemin üzerine lacivert renkte büyük hayvan dört ayaklı olup, başı sağa dönük, kuyruğu da kanca biçiminde kıvrılmaktadır.


Karın boşluğuna sarı zemine kırmızı olarak üç ayaklı küçük hayvan yerleştirilmiştir. Aynı yöne bakan hayvan çengel kuyruklu olup, ağzından baklava sıralarıyla uzanan zinciri Poseidonun asası ile sonuçlanmaktadır. Halının üzerinde tekrarlandığı anlaşılan büyük bir hayvanın dört ayağı bellidir, üstü yoktur. Halının sağ tarafı eksik olduğundan örneğin Çağan Halısı'ndaki gibi karşılıklı tekrarlanmış olması düşünülebilir.

1990'da bu halılardan biri New York Metropolitan Müzesi'nce satın alındığı zaman bu Tibet halıları grubunun keşfi ilk defa duyulmuştu. Bu halı, Nepal' de Fred Çağan tarafından satın alınmıştı. Kendisi burada yerli halı sanatının yeniden canlanması için büyük gayret göstermiş, Nepal halkı ve sanatı için derin sevgi besleyen biriydi. Bu halının Tibet'te Çinlilerce tahrip edilen bir Budist manastırından geldiği bildirilir. Çağan Halısı'nda iki çift büyük lacivert hayvan figürü karşılıklı olarak yer almış olup, kırmızı zemin üzerinde fildişi renk "S" dolgulu dikdörtgen bordur ile çevrilidir. Bu çeşit bordur Marby halısının iç bordüründe ve bazı erken Konya halılarında görülür, iç içe hayvanların yüzleri yukarı dönük ve başlarının üstünde küçük kulaklar var. içteki hayvanın kuyruğu bir çengelle sonuçlanıyor, dıştaki büyük hayvanın kuyruğu ise karşılıklı çift kancalı tepelikli, adeta stilize bir ağacı andırıyor. Hayvanların üç bacağı yere basıyor, dıştaki büyük hayvanların dördüncü bacakları önden yukarı kalkık ve dizlerine küçük bir kuş oturmuştur. Teknik analizi bu halıyı XIII. yy. son çeyreğine göre tarihlendirmektedir.


Bununla beraber, Tibet'te "iç içe hayvan figürlü" dört eski halı keşfedilmişti. İkinci Halı Eberhard Hermann tarafından 1992 Kasım ayında Münih'te sergilendikten sonra yılın sonunda Kirchheim ailesi koleksiyonu için satın alındı.


  Yayınlanmayan diğer hayvan halısından biri Cenova'da Bruşettini Koleksiyonu'na, diğeri de yakın tarihte Milano'daki Eskenazi ve diğer firmalardan satın alınarak Orient Stars Koleksiyonuna katılmıştır. Bruşettini Halısı'nda Çağan Halısı gibi fakat büyük boy tek bir hayvan figürü vardır. Eskenazi / Orient Stars Koleksiyonu'ndaki daha büyük halı her biri Bruşettini Halısı'ndaki tek hayvan figürü ölçüsünde dört büyük hayvan tasvirlidir, iki halı da aynı kufi bordur desenli ve bir ağacın iki tarafında karşılıklı iki kuş örneği ile benzerlik göstermektedir. Bu dört erken hayvan halısı. Çağan, Bruşettini ve Eskenazi halıları ilk defa Orient Stars' ın makalesinde, Michael Franses tarafından yayınlanmış, böylece halı sanatına çok büyük hizmet ve canlılık getirmiştir. Ben de bütün bilgileri ondan aldım. Bunlar hep benzer bir örnek gösteriyor. Orient Stars Halısı ile birlikte hepsinde aynı büyük hayvan figürü esastır. Bruşettini Halısı "S" işaretli sekizgen dar şerit içinde iç içe büyük mavi hayvan figürü gösterir. Hayvan yukarı bakıyor, başında küçük kulaklar veya boynuzlar var. Kuyruk çengel biçiminde arkaya kıvrılır.


       Eskenazi Halısı (173x310 cm) diğerlerinden daha büyük olup, aslında biraz daha uzundu. Zemin meandrlarla dar bordürlü iki büyük dikdörtgene ayrılmış olup, Bruşettini Halısına benzer. İki bölümün her birinde karşılıklı birbirine bakan dört ayaklı büyük hayvanlar yer alır. Üst sırada, soldaki hayvan yeşil, sağdaki mavi, alt sırada ise bunun aksidir. Büyük hayvanların başlarında küçük kulaklar veya boynuzlar var. Hayvanların sıra halinde dört uzun bacaklarında dizler dar bir şeritle işaretlenmiş. Küçük hayvanlar büyüklerinden farklı olarak üç bacaklı fakat onlar gibi küçük kancaları var. Eskenazi Halısında zemin dar bordürle iki uzun dikdörtgene ayrılmış, bu iki bölümün her birinde dört ayaklı büyük ikişer hayvan karşılıklı birbirine bakar şekilde yer almıştır. Büyük hayvanların içinde, bunların küçük benzerleri, mavi hayvanda kırmızı, yeşil hayvanda mavi olarak belirlenmiştir. Küçük hayvanlar büyüklerden farklı olarak üç ayaklıdır, fakat çengelli kuyrukları aynıdır. Alt sırada çengel motifine ek olarak tepeye bir kuş oturmuş gibidir. Üst sırada ise çengelli kuyruğun tepesine baklava motifi yerleştirilmiştir. Küçük hayvanların ağzından uzanan zincirin ucunda Poseidon' un asası asılıdır. Büyük hayvanlar arasında küçük kuşlar, Çağan Halısındakinden daha natüralist görüntülüdür.


Tibet'te bulunan dört eski hayvan halısı da Anadolu'dan gelmedir. Yünün cinsi, teknik ve renk bakımından diğer eski Anadolu Selçuklu halıları ile aynı özellikleri gösterir. Testlere göre; bunlar XIII. yy. ortasındaki tarihlere işaret ediyor.

Böyle çok eski tarihlerden kalmalarına rağmen çok iyi korunmuşlardır. Bu halılarda görülen hayvan figürlerinin Tibet'te bulunmayan Güney Amerika'nın meşhur lamalarını hatırlatması ve Budist rahipleri lamalarla isim benzerliği taşıması gariptir.

Bunlardan Çehre Halısı diğerlerinden farklı bir örnek gösterir. Burada birbiri üzerine iki yaratık, alt yarıda hemen tam desen, üstte ise bunun bir parçası karşı yöne bakar şekildedir. Arka plandaki koyu mavi yaratığın dört ince bacağı var. Burada en ilgi çeken taraf fildişi zeminde insan yüzüne veya belki kedi cinsine benzer şekillerdir. Bunların uzun kaşları, yuvarlak gözleri, ince çizgili burunları ve kırmızı çeneleri, baştan omuzlara kadar uzanan saçları veya pençeleri var. Ön planda açık mavi renkte yaratıklar daha soyut bir çeşit kübik görünüş alıyor.

İlk bakışta bu yaratık ikiye bölünmüş olup, bir bölümün iki bacağı var, üçüncü bacak belki yukarı kalkık, büyük kuyruk karşılıklı iki dirsek kancaya benzer biçimde şekillenmiş. Diğer bölüm baş, ense ve ön bacaktan ibaret kalıyor. Ön plandaki hayvanın başı arka plandaki hayvanın başına benzer. Başa bitişen bacağın arkasında, çok renkli üçgenlerden uçları küçük baklava örnekleri ile sonuçlanan ince saplar uzanıyor. Arka planda ki lacivert hayvanın belinde halının alt tarafında dört tane iki başlı kuşa benzer "tarak" yaratık görülüyor. Böyle tarak yaratıkların IV. bin'den Susa seramiklerinde bulunduğuna Michael Franses daha önce işaret etmişti. Halının üst bölümünde, arka plandaki hayvanın karnında karşılıklı birbirine bakan bir çift tek başlı tarak yaratık kırmızı renkle belirlenmiştir.


Eski Anadolu hayvan halılarında bu asil hatlar ve esrarlı kavram XVI. ve XVII. yy. boyunca devam eder, fakat sonra tamamen kaybolur. Cami için yapıldığından figürsüz olan eski Konya halıları yanında Budist halıları sipariş olarak gönderilen örneklere göre bu garip yaratıklar kompozisyonu ile hazırlanmış olmalıdır. Sipariş olmadan bu halıların Anadoluda yapılıp Tibet'e gönderilmesi düşünülemez. Doğu ile ilgili diğer bağlantı Budizm ülkesi Seylan'ı işaret etmektedir. Beyşehir Selçuklu halısında iki taraftan çift kancalı geometrik baklava motifi Londra Picadilly Circus'ta Seylan Çay Evi (Ceylon Tea Center)'nin dört köşe'li çay kutularında amblem olarak kullanılmıştır. Doğduğu ülke Hindistan'da kaybolan Budizm, Seylan'da yaşamaktadır. Bunun Budist bir sembol olarak Anadolu'ya gelmesi ihtimali olabilir. Aynı kutunun bir yüzünde de üç ayağı yerde, bir ayağı kalkık ve kılıç tutar şekil'de vücudu benekli, kuyruğu kanca biçiminde kıvrılmış bir aslan figürü görülüyor. Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin Budist oldukları ve böylece Budizm kültürü ile bağlantıları Tibet ve Seylan gibi Budist ülkelere işaret edebilir.

Aslında daha 10 Şubat 1074'te tamamlanan Divan-ü Lûgat-ti-Türk'de Kaşgarlı Mahmut Oğuz Türkçesi kullanmıştır. Kaşgarlı, burada Çin ve Yukarı Çinlilerin ayrı dilleri olmakla beraber Türkçeyi de iyi konuştuklarını, Tibet ve Hotanlılar' ın aynı dil ve yazıları olduğu hal'de Türkçeyi iyi konuştuklarını açıkça belirtir. O zamanki Türkçenin bugünkü İngilizce gibi Orta ve Doğu Asya'da anlaşma dili olduğu görülür. Türklerle bu kadar eski yakınlığı olan Tibet Budistlerinin Anadolu Selçuklu başkenti Konya' ya şöhretini bildikleri halıları kendi örneklerini göndererek sipariş vermeleri düşünülebilir.

BURDANN ALINTIDIRR
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: Hayvan Figürlü Halılar
« Yanıtla #4 : 12 Mart 2011, 22:11:43 »
2702 kişi tıklamış bir kişi yorum yazmamış..... 520a 520a 520a
teşekkürler esra öğretmenim..... 340a 340a 340a

Çevrimdışı e.t.

  • elif
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.099
  • Karizma Puanı: 1090
Ynt: Hayvan Figürlü Halılar
« Yanıtla #5 : 12 Mart 2011, 22:36:34 »
teşekkürler bu güzel paylaşım için...esra öğretmenim....emeklerinize sağlık.....+1
« Son Düzenleme: 17 Mart 2011, 15:53:50 Gönderen: e.t. »

Çevrimdışı emin

  • Uzman
  • *****
  • İleti: 3.183
  • Karizma Puanı: 1096
Ynt: Hayvan Figürlü Halılar
« Yanıtla #6 : 17 Mart 2011, 10:51:59 »
Gerçekten çok güzel bir paylaşım..teşekkürler sayın öğretmenim..+1..

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: Hayvan Figürlü Halılar
« Yanıtla #7 : 17 Mart 2011, 21:56:29 »
evet harika bir paylaşım...+1
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!