XX. yüzyılın sonunda, resimde duygunun ifadesini güçlendirmek amacıyla ebru motifleri kullanılarak oluşturulan yeni bir resim tarzı.
Ressam Köksal Pabuçcu tarafından başlatılan bu tarzda, resim ile ebru aynı tuvalde birleşmekte, ifadeler ebru motifleriyle desteklenmektedir. Ebrunun bir fon olarak değil, resmin bir unsuru olarak kullanıldığı ve resmin bir bölümünün ebru teknesinde, su üzerinde; diğer bölümünün ise fırça ya da başka aletler yardımıyla tuvalde yapıldığı resim türü. Marblizmde çizgisel sertlikten kesinlikle uzak durulmaktadır. Çizgilerde köşesizlik Marbilizm resminin en önemli unsurlarından biridir. Marblizm resimleri, duygu ifadesinin ön plana çıktığı, bunların ebru salınımlarıyla desteklendiği ve ruhsal enerjinin tuvalde nazikçe yansıtılmaya çalışıldığı ve asla taklidi mümkün olamayan eserlerdir.
Pabuçcu bu tarzı ilk kez 1999 yılında 'Büyülü Ağaç' isimli tablosunda uyguladı.Tablo, aynı yıl Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen 'Osmanlı'nın 700. Yılı' resim sergisinde sergilendi. Pabuçcu daha sonra bu tarzdaki resimlerini dünyanın birçok yerinde sergiledi. Marblizm, yeni gelişen bir akım olarak tanınmaya ve yayılmaya devam ediyor. Türkiye, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde yeni temsilcilere sahip.
Marblismin hayat felsefesinde, marblist bir sanatçı, hayattaki tüm olayların birbiri içine karışık olduğunun farkındadır. İyi-kötü, güzel-çirkin, sevinç-keder. Hepsi birbiri içine girmiştir. Marblismde tüm bunların ötesi görülmeye çalışılır. Hayatta her şey su gibi akışkandır. Marbliste göre 'hayat akar, yakaladıkların senindir'. Yakalananlar, o halleriyle sanat eserine konu olur. Marblist, perdenin arkasını görmeye çalışan, canlı cansız herşeyin ruhsal yönü ile ilgilenendir.
Marblismde empati çok kullanılır. Sanatçı herşeyin gözünden dünyayı görmeye çalışır.Örneğin, 'Bulutun Çalgısını Dinleyen Ağaç', 'Suların Sessizliği', 'Kilitli Bahçe' gibi tablolara konu olan tema, onların gözünden sıkıntı ve mutluluklarının anlatımıdır.