Gönderen Konu: BİR SANAT YAPITININ BELLEKTE OLUŞUMU-Mahmut Özturan - makale  (Okunma sayısı 2703 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.584
  • Karizma Puanı: 1877
    • GorselSanatlar.NET

SANAT VE FELSEFE
BİR SANAT YAPITININ BELLEKTE OLUŞUMU

 
Sanatçının düşünsel değerler zenginliğinin yapıtına yansıyabilmesi ile oluşacak pozitif etkileşim boyutu, yapıtın bir “sanat yapıtı” ve bir “değer” olmasına olanak sağlayacağından, sahip olunan düşünsel değerler zenginliğinin öncelikle irdelenmesi gerekir ki, bellekte oluşacak bir yapıtın oturduğu varsayılan temelin değer boyutları analiz edilebilsin. Bu analizler sonucunda, bireyin yapıt üretim sürecinin bellekte başlayabilme olasılığı anlaşılacaktır.
Bireylerin doğuştan getirdikleri yeteneklerin yaşamlarındaki karar, yönelim ve eylemleri belirleyici unsurlar olduğunu biliyoruz. Bu doğuştan getirilen ve kişiliğin bir parçası olmuş yeteneklerin sanat ivmesi açısından en önemli olanı “gözlem yetisi”dir. Doğuştan gelen gözlem yetisinin güçlülüğü ve zenginliği oranında birey sanata yönelebilecek ve içindeki, çevresini estetik temelli görüş ve yorumlarla değerlendirme yönelimini sanatsal eylemlere dönüştürebilecektir. Sanatsal eylemlerin gerektirdiği en önemli koşul, üretim süreci öncesinde düşünmenin zorunluluğudur. Düşünülmeden, beyin ve bellekte bireyi üretime zorlayıcı fırtınalar ve şimşekler oluşamadan ciddi bir üretimden söz etmek olası değildir. Bu şimşek ve fırtınaların bireyi götüreceği nokta, bu düşünsel zorlayıcı sürecin sonunda nesnel bir ürün görebilme arzusudur. Ancak tüm bunlar, bireyin imgesel tasarım, hayal kurma, imgelerin oluşması ve yaşama geçirilmesi ya da düşünce ve tasarımların eyleme dönüştürülmesi ön- temel koşuluna bağlıdır. İmgesel tasarım ve bu aşamadaki bireyin belleğini zorlayıcı düşünceleri ile şimşekler çakması/çaktırması, bireyin, sanatçı kişiliğini ön plana ve gün yüzüne çıkarmasına ve bunun sonucu olarak da ”değer” olabilecek yapıtlar üretmeye yöneltecektir.
Kimi zamanlar sanatçı, önceden bilincinde bile olamadığı bir sonuca ulaşabilmenin sıkıntı ve zorlamalarını yaşar. İşte bu zorlamalardır ki,  bireyin beynindeki tüm kılcal damarlarda kanın dolaşımını sağlayarak yeni, yepyeni ve belki de üretim sürecini yaşayan o sanatçının bile öngöremediği sonuçlara ulaştırabilecek, değerler elde etmesine olanak sağlayacaktır. Beyinsel işlevlerin zorlanmaları süreci, beyindeki kılcal damarların genişlemesine yol açacak ve genişleyen damarlarda daha fazla kanın dolaşabilmesine olanak sağlayacağından, daha akılcı düşünebilecek ve daha verimli sonuçlar elde edebilecektir.
Beyinsel işlevlerin zorlayıcı çalışma süreci sonunda, kimi zamanlar dişe dokunur birşeyler elde edilememiş gibi görülür. Böylesi durumlar bireyi/sanatçıyı hayal kırıklığına götürmemelidir. Çünkü kesin olarak bilmeli ve inanmalıyız ki, olumlu bir sonuç elde edilememiş gibi görünen düşünsel süreçler; bir yaratıcılık eyleminin temel tasarımının altyapısını oluştururlar. Bu durumun öneminin bilincinde olunması gerekir. Güzel ve başarılı bir sonuca ulaşılamayan durumlarda, geçirilen zamanın boşa olmadığını ve bu zamanın, ileride başka değerli çalışmalara temel oluşturacağı bilinmeli, buna inanılmalıdır. İnanmak, bir işi başarmanın yarısıdır. Kendinize, çabanıza, gücünüze inanmadan hiçbir başarıya ulaşamaz, hiçbir güzel’e, hiçbir iyi’ye imza atamazsınız.
Bir “sanat yapıtı”, bir “değer” üretebilmek için, öncelikle kendimizi tanımamız, objektif analizimizi yapabilmemiz, değerlerimizin doğruluğunun bilincinde olmamız, bir değer üretebileceğimize içten inanmamız ve kendimizde bu üretim gücünü görebilmemiz gerekir.
Mahmut Özturan
İzmir, 2002
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.