Gönderen Konu: NEJDET VERGİLİ VE RESMİ  (Okunma sayısı 3370 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.584
  • Karizma Puanı: 1878
    • GorselSanatlar.NET
NEJDET VERGİLİ VE RESMİ
« : 06 Mart 2008, 18:19:14 »

NEJDET VERGİLİ VE RESMİ


Zamanın durduğu, mekanın soyutlandığı ve insan varlığının özüne indirgendiği bu resimler, insanın evrensel yalnızlığına birer kanıt olarak karşımızda duruyor. İflah olmaz bir karamsarlık gibi görünenler aslında mükemmel ve gerçekçi bir durum tespitidir. Huzur gibi hissedilenler, artık kanıksanmış derin kaygıların yavaşça anlamını yitirmesinin bıraktığı izlerdir. Daha iyi olabilecek ne bekliyoruz ki? İşte yaşam bu! Ve bunun ötesi şüphesiz insanın kendini aldatmasıdır. Pek çok insanın düşlerin içinden çıktığı izlenimi edinebileceği bu resimler, katıksız bir gerçekliğin olası en estetik görüntüsüdür. Hızlı bir devinimin içinde yalnızlığını unutma veya gözardı etme eğilimindeki çağdaş insana zamandan bağışık bir uyarıdır bu. Gerçekliğinden kaygı duymayacağımız tek varlık kendi varlığımızdır. Büyük bir yaşamsal karmaşanın içinde, tanımlayabilme ve güvenebilme potansiyeli olan tek şey kendi varlığımızdır. Bu açıdan baktığımızda yalnızlık, kendimize yönelebilmek için bir fırsattır da aynı zamanda! İnsanın kendine yönelebilmesi, doğal güdülenmelerin dışına çıkabilip, kendini gerçekleştirmeye çalışması, kendine ait ve biricik olabilme gayreti, kendi varoluşunu duyumsama yolunda en önemli adımlardır. Kierkegaard bir adım daha öteye giderek bunu bir ahlak sorunu olarak görür ve “Özel bir insan olarak yaşamayı arzulamak, diğer tüm insanlara açık olması açısından hayata ve onun tüm yanılsamalarına karşı kazanılan ahlaki bir zaferdir” der. Nejdet Vergili’nin resimlerinde işte bu özel insanları görürüz. Varolma çabası içindeki insanları.

İçine girdiğimiz yoğun atmosferden sıyrılıp resimleri ve ressamı değerlendirmeye başladığımızda şunu görüyoruz; Dünyanın en tehlikeli sularında dolaşırken kaybolup batmamak için kullanılan derin bir gezgin önsezisi, geçmişteki büyük ustalarınkinden daha az olmayan bir cesaret ve tekniğin tüm imkanlarına sırt çevirmiş sportmen bir ruh. Evet; Nejdet Vergili, tuvali, boyaları ve fırçaları ile 500 yıldır yapılageldiği şekliyle geleneğin içinde figür anlayışına dayalı bir resim yapmaktadır. Kişiliğinin doğal bir uzantısı olarak her fırça darbesi, her renk, ve her desen büyük bir zerafet yansıtır. Onun resminde spontan, rastgele bir şey bulamazsınız. Her şey özenle düşünülmüş ve yansıtılmıştır. Ancak yine de bu hesabi tavır öyle inceliklidir ki bundan ancak büyük bir haz alırsınız. O; yakıp yıkmaların, yoktan var etmelerin peşinde değildir. Böylesi bir çabanın zaten mizacında olmadığını bilecek kadar kendini tanıyan ve geleneğin içinden kişisel bir anlatım tadı yakalayabileceğini bilecek kadar özgüven, kabiliyet ve ufuk sahibidir. Ayrıca yepyeni şeyler yaptıklarını zanneden pek çok çağdaşlarından şüphesiz daha da zekidir.

Sanatsal yaratıyı, sadece yenilik oluşturabilmekle eşdeğer tutan sakat bir zihniyetin etki alanından kendini uzak tutabilmiştir. Sanat büyük ölçüde bir söyleme, eyleme biçimidir. En değerli ülküsü biricik (kendine ait, eşsiz-unique) olabilmektir. Bu arayış içinde, doğallığı koruyarak, bir öncü oluşum içine girmek tabii ki değerli durum yaratır, ancak bunun konjuktürel bir anlayışın içinde, yapay ve zorlama bir çerçeve içine oturmaması gerekir. Maalesef “çağdaş” ve yeni bir resim yapma gayreti içinde pek çok sanatçımız, 50-80 sene öncesinin öncü (avant garde) anlayışına paralel çabaların içinde, tam anlamı ile değersiz ve vasıfsız bir konum oluşturmaktadırlar. Yenilik uğruna kişiliksizlik sunmaktadırlar. Bu bağlamda, Nejdet Vergili yenilik uğruna kişiliğinden vazgeçmemiş ve kendini, biricik Nejdet Vergili’yi geleneğin içinden yaratabilmeyi başarmıştır.


Melih Püskülcü
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.