(Eklenme tarihi:10.07.2008)
KUANTUM YAŞAM FELSEFESİ : BEYİN FIRTINASI
Sizin, benim, hepimizin ihtiyacı olan gerçek duygular. Tüm insanlığın kaybetmek üzere olduğu, duyguların sahte bir atmosfere büründüğü bir zaman dilimindeyiz. diye düşünüyorum Negatif saldırılardan uzak yaşamaya mecbur olduğumuz bir zaman dilimi.-İnsanlık, sanki çıldırmışçasına doludizgin kendini tüketmekle meşgul. Çoğunluk birbirini kandırmakla zaman harcıyor. Kendilerini mutsuz ederken, hayata pozitif bakmak isteyenleri de kendi mutsuzluk girdabına çekiyor. Her şeyin karşılığını para ile ödemeniz bekleniyor. Bilgi nin bile para ile satıldığı bu devirde, mutluluğu kendi kabuğunda yaşayan insanlar yaşayabiliyor. Ancak, negatif kitlelerin içinde yaşamaya mecbur olan insanlar, kendilerini eğitebilirse, Pozitif Yaşam felsefesi ile yaşantılarını sürdürebilirse, Kuantumda GÜÇ KALKANI olarak adlandırdığımız bir çeşit enerjiyi kullanabilirler, Foton enerji olarak adlandırılan foton zerreciklerini beynimiz üretebiliyor. Binlerce seneden beri insanoğlunun kullanmış olduğu bir teknik. Günümüzde modern teknolojinin uzantıları olarak, birçok yeni teknik ortaya attılar. Ancak birçok tekniğin binlerce sene evvel uygulandığı zaten biliniyor. Sadece yeni bir ad, yeni bir kulp takıldı. Bardak, yine eski su içtiğimiz bardak. Pozitif enerjiyi yönlendiren, kullanan kişiler her zaman için negatif enerjinin yaratmış olduğu olumsuz vibrasyondan kendilerini koruma mekanizmasına sahiptirler. Beyin öyle bir saf enerji kütlesine sahiptir ki, kullandıkça işlevsel gücü artar. Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalara göre, beyin dalgalarının %0,01' ini ancak kullanabiliyoruz. IQ ve EQ arasındaki iletişimin gittikçe uzaklaştığı maddesel yaşam tarzında beyin enerjisini yeteri kadar kullanamıyoruz. Ancak bazılarımız IQ' u aşırı derecede kullanırken, bazılarımız da EQ ' un sınırlarını zorlamaya devam ediyorlar.
Birbirinden ayrılmayan iki enerji kütlesinin ortak hareketiyle, gelişmesi gereken beyin hücrelerini maalesef geliştiremiyoruz. Var olanı kullanamıyoruz. Bize bahşedilen saf enerjiyi tam olarak kullanamadan mezara kadar götürüyoruz. Peki, bunun sorumlusu kim? Tabii ki İnsanoğlunun ta kendisi. Gelin biraz muziplik yapalım isterseniz.
Derler ya! —Kendim ettim, kendim buldum. Gül gibi sararıp soldum.- İşin esprisi bir yana, gülü dalından koparırsan solar. Kişiyi ait olduğu değerlerden uzaklaştırırsan yozlaşır. Aslını inkâr eder hale gelir. Enerji üretme merkezi olan beyin, dumura uğramışçasına yerinde sayar durur. Öyle ise bu var olan enerjiyi kullanmak, yönlendirmek, işlevsel hale getirmek biz İnsanoğluna kalmıştır.
Bundan sonraki buluşmamızda yazıya kaldığımız yerden devam ederiz. Saygılarımla...
Kuantum Düşünce Grubu Kurucusu, Başkanı:Ahmet Nuray
www.ahmetnuray.com ' dan diğer yazıları takip edebilirsiniz.