Gönderen Konu: Sanat ve Para  (Okunma sayısı 4118 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.584
  • Karizma Puanı: 1877
    • GorselSanatlar.NET
Sanat ve Para
« : 20 Ağustos 2009, 14:38:26 »



Her sanatçı bir yaratıcıdır. Sanatsal yaratıcılık; yaşamı düşlemek, hayal etmek, icat etmek, geliştirmek, uyarlamak, üretmek ve incelemek olgularının öznel bir karışımıdır. Prometheus'un nesnelere yaşam verme konusunda tanrısal bir güce sahip olduğuna inanıldığı gibi, Romantizm devrinden beri sanatk¢rlar da boya, taş, kil, kağıt ve foto-kimya gibi malzemelere yaşam veren birer d¢hi olarak görülmüşlerdir. Modern sanatın h¢kimiyeti ile birlikte bireyin mistisizmi ve sanatçının öznelliği daha çok önem kazandı. Modern sanat, takipçileri için tapınağı müzeler olan bir din haline geldi. Resmi sanat tarihinin ünlü sanatçıları ölümsüzleştiler. İzleyici sanatçıyı kutsal bir kişilik olarak görüyor ve sanat eserine derinlemesine odaklanmak suretiyle, araştırma, meditasyon ve derin düşünce aracılığıyla sanatçıyı anlamaya çalışıyor. Eserleri izleyenler, sanatsal yaratıcılık adı altındaki büyülü sürecin bir parçası olmak amacıyla sanat eserini iyice özümsüyorlar. Sanat giderek modern toplumun ayrılmaz bir parçası haline gelmeyi ve yaşamla bütünleşmeyi amaçlıyor. Hatta bir grup azınlık için sanat yaşam, yaşam da sanat anlamını taşıyor. Peki toplumun geri kalanı ne düşünüyor? Görsel sanatçıların popülaritesinin; film yıldızları, televizyon yıldızları, şov dünyasının çalışanları, politikacılar ve popüler kültürün diğer idolleri ile kıyaslandığında sıfıra yakın olduğu görülüyor. Bir görsel sanatçı yıldız olabilir mi? Sanatın kaç tane takipçisi var? İzleyici kitlesi ne denli geniş? Eğer sanat toplumla bütün olmayı amaçlıyorsa popüler olma zorunluluğu yok mudur? Sanat popüler olabilir mi? Ya da, biz h¢l¢ insanları eğitmek ve sanatı günlük yaşamın parçası haline getirmek için, sanat aracılığıyla toplumun ruhsal ve entelektüel seviyesinin yükseltilebileceğine mi inanıyoruz?

Sanatın toplumun aktif bir öğesi haline getirilebilmesi için eğitim müfredatlarına eklenmesi ve ekonomiye entegre edilmesi gerekir. Siz hayatınızda kaç sergi izlediniz, kaç tane sanat eseri satın aldınız? Sanat eseri satın alarak sanatı desteklemek, ilerletmek, iletişimini sağlamak ve korumak, elbette toplumun politika, ekonomi, etik ve düşünce alanlarında önde gelen gruplarına ait görevlerdir.
Buna rağmen bu kişilerin evlerinde kaç tane sanat eseri bulunur? Ya da daha kesin konuşmak gerekirse: bu insanların evlerinde kaç tane çağdaş ve genç sanat eserine rastlayabiliriz?

Her ne kadar sanat dünyasında eleştirel ve yansıtıcı türde düşünce yapısına sahip bir ülkenin gelişebilmesi için özellikle modern sanat sektörü önem taşıyor olsa da, genç çağdaş sanatın pazarlanması zor bir iştir ve henüz azgelişmiş durumdadır. Bir toplum eğer x-modernite'nin bir parçası olmak istiyorsa, o toplumun güncel ve gelecek dönemdeki sanat ve kültürüne olduğu kadar, geçmiş dönemlerine de yatırım yapması gerekir. Farklılaşmış bir sosyal yapıda, x-modern sanat sistemine sahip olmayan ülkelerin gelişimi sadece biçimsel olacak, ruhu olmayan boş bir kabuk yaratmaktan ibaret kalacaktır.

Siemens Sanat'ın Sana t& Para sergisi, yeteneğini ve emeğini farklı estetik alanlarda kullanan 10 sanatçının eserlerine yer vererek, sanat denen madalyonun iki yüzünü birden tartışıyor. Bugün birçok çağdaş sanatçı grafik tasarım şirketlerinde çalışıyor, portre satıyor, doğu sanatının reprodüksiyonlarını yapıyor, sanat asistanlığı vs. yapıyor. İlginçtir ki örneğin, oryantal reprodüksiyonlar için bir pazar oluştuğu halde sanatçının, kendi üretimi olan eserleri için pazar bulması mümkün olmuyor. Kendi eserlerini satarak yaşamlarını sürdüremeyen ve kutsal sanat tarihi kitaplarında kendilerine asla bir yer edinemeyen bu sanatçılar, dünyadaki sanatçıların büyük çoğunluğuna örnek teşkil ediyorlar.

Sanat & Para sergisi; okullardaki sanat eğitimiyle ilgili eksiklikler, sergi alanlarının darlığı, ticari galeriler, sanat pazarı, koleksiyonculuk, burslar, küratörler, müzeler, sanat eleştirileri, basın ve yayın organlarının azlığı gibi sanat bağlamında genel olarak az gelişmişlikten kaynaklanan sosyal bir çıkmazı gözler önüne seriyor. Çağdaş sanata uygun bir pazarın oluşturulamamış olması ve devletin destek vermemesi gibi nedenlerden ötürü sanatçı, kendi sanatını icra etmesi için elinde hiçbir olanak kalmayana kadar, zamanının ve enerjisinin çoğunu sanat ve estetiğin ticari yanına yöneltiyor. En kötüsü, bu durum o kadar ileri gidiyor ki sanat bir hobi şeklini alıyor ve sonunda sanatçının yaşamından tümüyle silinip yok oluyor. Bu nedenle, sanatını desteklemeyen bir toplum aslında sanatını tahrip ediyor demektir. Sonuçta bu toplum kendisini tahrip etmektedir çünkü sanat ve kültürü olmayan bir ülke, en sıcak yazların bile soğuk geçtiği bir ülke haline gelecektir.

Kuratör
Marcus Graf
23.01-18.03.2007 tarihleri arasında Siemens Sanat'da Sanat & Para adlo bir segi düzenlenmiştir. Bu metin bu serginin konsept metnidir.

www.siemens.com.tr/siemenssanat

Alıntı: http://www.look-art.com/bilim_felsefe_sanat/sanat_para_marcus_graf.htm
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Sanat ve Para
« Yanıtla #1 : 05 Haziran 2010, 12:16:16 »
Sanat & Para sergisi; okullardaki sanat eğitimiyle ilgili eksiklikler, sergi alanlarının darlığı, ticari galeriler, sanat pazarı, koleksiyonculuk, burslar, küratörler, müzeler, sanat eleştirileri, basın ve yayın organlarının azlığı gibi sanat bağlamında genel olarak az gelişmişlikten kaynaklanan sosyal bir çıkmazı gözler önüne seriyor. Çağdaş sanata uygun bir pazarın oluşturulamamış olması ve devletin destek vermemesi gibi nedenlerden ötürü sanatçı, kendi sanatını icra etmesi için elinde hiçbir olanak kalmayana kadar, zamanının ve enerjisinin çoğunu sanat ve estetiğin ticari yanına yöneltiyor. En kötüsü, bu durum o kadar ileri gidiyor ki sanat bir hobi şeklini alıyor ve sonunda sanatçının yaşamından tümüyle silinip yok oluyor. Bu nedenle, sanatını desteklemeyen bir toplum aslında sanatını tahrip ediyor demektir. Sonuçta bu toplum kendisini tahrip etmektedir çünkü sanat ve kültürü olmayan bir ülke, en sıcak yazların bile soğuk geçtiği bir ülke haline gelecektir.


çok güzel bir paylaşım. teşekkürler ilker hocam