19. yüzyıl Batı Avrupa ve Amerika'sında diğer müzelerin yanı sıra sadece sanat eserlerinden oluşmuş koleksiyonlara sahip müzelerinin gelişimi demokratik bir toplumun ihtiyacını ve ilgisini yansıtır. Bu anlamda sanat müzeleri kültürel ve tarihi değerlerin aktarılması işlevinin yanı sıra, birer eğitim kurumları olma görevini de üstlenmişlerdir.

                Sanat müzeleri, barındırdıkları eserlerin özellikleri, düzenleniş biçimleri olarak diğer müzelerden farklı olsalar da işlev bakımından diğer müzelerle, genel anlamda, aynı sorumlulukları yüklenmişlerdir. Sanat müzelerini diğer müzelerden farklı kılan şey, bir sanatçının, dönemin veya bir akımın sanat eserlerinin beli bir sıralama içerisinde düzenleyerek sunmasındandır.

                Sanat müzelerinin genel olarak rolü, sanat eserlerini toplamak, korumak ve sergilemektir. Sanat müzelerinin ana sorumluluğu ise, kendimizin ve başka medeniyetlerin kültürel değerlerinin bir taşıyıcısı olarak hizmet etmesi ve yorumlanmasını sağlamaktır. Sanat müzelerindeki hemen hemen her aktivite sanat eğitimi ile ilişkilidir. Müzeler içerisinde galerilerdeki sanat eserlerinin ard arda dizilerek oluşturulan koleksiyonlar, eğitsellik üzerine ve ayrıca doğal bir estetik olgu boyutuna vurgu yapar. Orada sanat eserleriyle ilgili yorumlama yapılmalı ve onların sunumlarına ve yerleşimlerine dahil edilmelidir, ilave olarak yazılı katalog, galeri rehberi, açıklayıcı etiketler, bunlara ilave olarak açıklamalar yapabiien bir tur rehberi olmalıdır. Sergiler, konferanslar, sempozyumlar, dizi filmler, teknik konuşma, hem gençler, hem de yetişkinler için uygulama çalışmaları müze okul işbirliği geliştirme programlarıyla ilişki halindedir ve bazı durumlarda yoğun sanat çalışmaları, sanat müzesi eğitiminin nefes almasını sağlar (Omami, 1989:122).

                  Sanat müzeleri arkeoloji müzeleri ve etnografya müzeleri gibi sayıları fazla olan müze türleri değildirler. Özellikle de Türkiye, gelişmiş ülkelerle kıyas edildiğinde sanat müzeleri bakımından çok sınırlı kalmaktadır. Erbay'ın (2001:26) da belirttiği gibi "sanat eğitiminin uygulama merkezi okul dışında müzeler, sanat galerileri ve özellikle sanat müzeleridir. Sanat müzeleri, koleksiyonlarında; estetik referans, eğitim istekleri, tarihi, bölgesel, görsel değerli ve çeşitli objeleri esas alarak artistik değerleri öne çıkaran çalışmaları sergiler".

                 Sanat müzeleri, sanata değer verilmesinin en önemli itici güçlerinden birini oluşturmaktadır. Örneğin müzayedelerde ya da diğer yöntemlerle sanat eseri alımlarında sanat müzelerinin etkin olması iyi bir sanat piyasasının oluşmasını sağlayabilir. Bu sayede sanat eseri hak ettiği gerçek değeri bularak ve o eserin hem basında yer almasını, hem de müzede sergilenerek izleyicilerle buluşmasını sağlayacaktır.

                 Sanat müzelerinin eser toplamaları farklı yöntemlerle olabilmektedir. Sanat müzeleri eserlerini ya bağış yoluyla ya da satın alma yoluyla elde etmektedirler. Bu yöntemlerle elde edilen eserlerin iyi bir düzenleme ile sergilenmesi çok önemlidir. Ancak bunun yanında eserlerin korunması da bir o kadar önem taşır. Çünkü sanat müzelerindeki eserler hem dıştan gelen (müze ziyaretçilerinin yaptıkları tahribatlar), hem de içten gelen (yapıtın zaman içerisinde kimyasal vb nedenlerle tahrip olması) nedenlerle özellikleri yok olabilmektedir. Sanat müzeleri uzmanları tahrip olmuş bu eserleri aslına uygun olarak onarmak zorundadır. Ayrıca sanat müzesi görevlileri müzedeki nadide eserler tahrip edilmeden önce, eserlere zarar gelmemesi için izleyicilerle iletişim kurup bunu engelleyebilmelidir.

                Sanat müzeleri'nin "belgeleme" gibi bir işlevi de vardır. Bu işlev diğer müze türlerinde olduğu gibi sanatçıların, bir dönemin veya bir akımın sanat eserlerinin sistemli olarak incelenmesi, envanterinin çıkartılması ve sergilenmesi şeklinde olur. "Müzelerde en önemli belge yapıtın kendisidir. Ayrıca, bilimle arasındaki düzlemler İyi saptandığında, sanat yapıtı çağına tanıklık ettiği gibi başlı başına bir iletişim aracı olarak da kabul edilir. Yapıtlar dönemin tekniğine, sanat anlayışına, tarihsel olaylarına ve sosyal tarih de dahil olmak üzere kültür tarihine ışık tutar" (Nirven, 1991:71). Sanat müzelerinde belgeleme işlevinin birçok amacı vardır, bunlar: Eser hırsızlığına karşı kanıtlayıcı bir amacı taşıyarak, müzede sanatçı, eğitimci, kuratör, araştırmacı, öğrenci ve halkın incelemesine imkan vererek doğru bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabilmeyi sağlamaktır.
Sanat müzelerinin en önemli işlevlerinden biri de eğitimdir. Sanat müzelerinin eğitim işlevini yerine getirmesi, içerisinde barındırdığı eserlerin, bireyler tarafından, öneminin kavranılmasının yanında, müzeye gelen bireylere verilen değerin de bir yansıması olarak düşünülmelidir. Çünkü müzeler Harrison'un da (1963:109) dediği gibi, "bireye zihni melekelerini kullanmayı, ona bilgisini geliştirme yollarını öğretmeyi ve muhakeme etme alışkanlığını kazandırmayı sağlar". Müzeler, özelliklede sanat müzeleri, eğitim sayesinde kitapların ve derslerin açıkça ortaya koyamadığı bilgileri de sunarak bireyin daha nitelikli eğitilmesine yardımcı olurlar.

                 Gelişmiş batılı ülkelerdeki müzeler, okul turlarını, müzelerdeki sanat eserlerine ilişkin hikaye anlatımlarını, görsel sanatlarla ilgili canlı gösterileri; resim derslerini, çocuklar için özel sergileri, müzede hazine avı gibi çeşitli oyunları kapsayan geniş bir yelpazede sanat eğitimi etkinliklerini programlama ihtiyacı duymuşlardır. Bu etkinlikleri gerçekleştirecek "müze eğitimcisi" kadroları oluşturmuşlar ve ayrıca bu amaçla gönüllülerden (volunteers) yararlanmaktadırlar.

                  Türkiye'de Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Resim ve Heykel Müzeleri batı toplumlarındaki sanat müzelerinin kısmen yerini doldurmaktadır. Ülkemizde geçmişi yaklaşık 200 yıla uzanan plastik sanat ürünlerinin sergilendiği ve korunduğu Resim ve Heykel Müzelerinin ilki, 1937 yılında Atatürk'ün emri ile Dolmabahçe Sarayı Veliaht dairesinde hizmete girmiş, bunu izmir Resim ve Heykel Müzesi ve 1980 yılında Ankara Resim ve Heykel Müzesi izlemiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak hizmet veren 6 adet Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü bulunmaktadır. Ankara dışındaki Resim ve Heykel Müzeleri bulundukları ilde il Kültür Müdürlüğü'ne bağlı olarak etkinliklerini yürütmektedirler. Resim ve Heykel Müzelerinde, batı geleneğlndekl Türk Plastik Sanatlarının başlangıcından bugüne kadarki nadide örneklerinin yer aldığı ülkemizin en önemli koleksiyonları belgelenmekte, korunmakta, sergileme yoluyla sanatseverlere ve araştırmacılara sunulmakta ve gelecek kuşaklara bozulmadan aktarılabilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
                 Yerleşik sergilerin yanında, müze galerilerinde, yerli ve yabancı sanatçıların eserlerinden oluşan plastik sanat sergileri düzenlenmekte, sanatla ilgili konferans, açıkoturum, film ve dia gösterileri ile atölye ve kurs çalışmaları düzenleme yolu ile yaygın bir eğitim sağlanmaktadır. Ayrıca, bu sanat kuruluşlarında, her yıl 1 Eylül - 30 Haziran tarihleri arasındaki sanat sezonunda plastik sanatlar alanında kurslar düzenlendiği gibi, Güzel Sanatlar Fakültelerine hazırlık kursları da verilmektedir.             
                                                       [/b]                                                                   

NOT: Sanat müzelerinde eserlerin toplanması öyle kolay olmadığı gibi uzun zaman ve sabır isteyen bir uğraştır. Bu nedenle modern sanat müzeleri, arkeoloji ve etnografya müzelerinden konumundan ötürü ayrılmaktadır. Sanat Müzeleri kuruluş amaçlarını en iyi biçimde yansıtabilmelidir.

paylaşım için teşekkürler 
kültür bakanı olmalısın.bi düşün bence.  

sağol hekimoğlu fena fikir değil düşünürüm.