Anket

"GÜZEL BİR ÇİÇEK VE GÜZEL BİR KADININ RESMİ VE HEYKELİ NASIL YAPILIR?" konusundaki paylaşımı nasıl buldunuz?

Çok İyi
3 (60%)
İyi
2 (40%)
Orta
0 (0%)
Kötü
0 (0%)
Çok Kötü
0 (0%)

Toplam Oy Verenler: 5

Gönderen Konu: GÜZEL BİR ÇİÇEK VE GÜZEL BİR KADININ RESMİ VE HEYKELİ NASIL YAPILIR?  (Okunma sayısı 2590 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Esat AKBAL

  • Üye
  • *
  • İleti: 44
  • Karizma Puanı: 7

 
GÜZEL BİR ÇİÇEK VE GÜZEL BİR KADININ RESMİ VE HEYKELİ NASIL YAPILIR?
Usta bir ressam ve heykeltraş çok güzel bir çiçek ile çok güzel bir kadının resmini ve heykelini yapmak istese öncelikle bu iki şeyin genel hatlarını belirler.
 
Bu belirleme belli bir oran, düzen ve takdir ile yapılır. Hatta geometrik unsurlardan faydalanır. Bu da belli bir bilgi ve amaçla yapılmaktadır. Düzenleme yapabilmek için bilginizin ve amacınızın olması gerekir.
 
Bu genel hatlardan sonra detaylara girilmeye başlanır. Böylece göz, kulak, burun, yaprak, püskül vb. şeyler tasvir edilmeye başlanır.
 
Bunlar yapılırken de sanat icra edilmeye başlanmış demektir. Böylece güzelleştirme ve süsleme görünmeye başlar.
 
Sanatkarane tavrın arkasında güzelleştirme ve süsleme kasdı vardır. Sanatkarane tavrın arkasında ise kendi hünerini tanıtma ve kendini sevdirme manaları vardır.
 
Hiçbir kimseye ihtiyacı olmayan sanatkarın kendini tanıtmak ve sevdirmek istemesi noktasında hareket geçiren ve sevk eden ise o sanatkardaki manevi güzellik ve mükemmelliktir ki ortaya çıkmak istiyor.
 
O güzelliğin en hoş şekli olan muhabbet yani sevgi ise sanat aynasıyla görünmek ve diğer sanat ve güzellik aşıklarının gözleriyle de kendini görmek istemektedir. 
 
Çünkü güzellik ve mükemmellik bizzat sevilir, ayrıca bir aracıya ihtiyaç yoktur. Güzellik ile aşkın birleşmesi bu noktadan ileri gelmektedir.
 
Böylece güzellik hem sanatkarın gözüyle hem de başlarının gözüyle görülebilsin diye sanat eserinin üzerinde sanatkara ait o manevi güzellikler ve mükemmellikler yansımaya başlar.
 
Şimdi Nursi’nin bu konuyla bağlantılı tespitlerine bakalım:
 
“Nasıl ki, gayet mâhir (usta) bir tasvirci (ressam) ve heykeltraş bir zât, gayet güzel bir çiçekle ve insan cins-i latîfinden (Lâtif ve hoş cins. (kadınlar hakkında kullanılan bir tabirdir.) gayet güzel bir hasnânın  ( 1-Namuslu olan kadın, kendini haramdan sakındırmakta itina gösteren kadın. 2-Güzel kadın.) sûret (resim) ve heykelini yapmak istese, evvelâ o iki şeyin umumi (genel) şekillerini bâzı hatlarla tâyin eder (belirler).
 
Şu tâyini, bir tanzim (düzen) iledir, bir takdîr (karar verme) ile yapıyor. Hendeseye (geometriye) istinâden (dayanarak)  hudud (sınır) tâyin ediyor.
 
Şu tanzim ve takdîr, bir hikmet ve ilim ile yapıldığını gösteriyor. Demek, tanzim ve tahdit (sınırlandırma) fiilleri, ilim ve hikmet pergeliyle dönüyor.
 
Öyle ise, tanzim ve tahdit arkasında ilim ve hikmet mânâları hükmediyor. Öyle ise, ilim ve hikmet pergeli, kendini gösterecek. İşte, kendini gösterdi ki, o hududlar içinde, göz, kulak, burun, yaprak ve incecik püskülcükler gibi şeylerin tasvirine (resmine) başladı.
 
Şimdi görüyoruz ki, içindeki pergelin harekâtıyla tâyin edilen âzâlar, san’atkârâne ve inâyetkârâne ( Lütuf ve himâyede bulunana yakışır surette, yardım edene yakışır şekilde.) düşüyor. Öyle ise, o ilim ve hikmet pergelini çeviren, arkada sun’ (1-Yapış, yapma. 2-İş, eser. 3-Tesir, etki, kudret. 4-San'at eseri.) ve inâyet mânâları var; hükmediyorlar ve kendilerini gösterecekler.
 
İşte, ondandır ki, bir hüsün (güzellik) ve zînete (süse) kabiliyet gösteriyor. Öyle ise, sun’ ve inâyeti çalıştıran, irâde-i tahsin (güzelleştirme iradesi) ve kasd-ı tezyindir (süsleme kasdıdır). Öyle ise, onlar hükmediyorlar ki, tezyine, tenvire (aydınlatmaya) başladı, bir tebessüm vaziyetini gösterdi ve hayattarlık (canlılık) heyetini (şeklini)verdi.
 
Elbette şu tahsin ve tenvir mânâsını çalıştıran, lûtuf ve kerem (ikram) mânâsıdır. Evet, o iki mânâ, onda o derece hükmeder ki, âdetâ, o çiçek bir lûtf-u mücessem, (cisimleşmiş lütuf) o heykel bir kerem-i mütecessiddir (cesedleşmiş bir ikramdır).
 
Şimdi, bu mânâ-i kerem ve lütfu çalıştıran ve tahrik eden (harekete geçiren), teveddüd (kendini sevdirme) ve taarrüf (kendini bildirme)mânâlarıdır.
 
Yani, kendini hüneri ile tanıttırmak ve halka kendini sevdirmek mânâları arkada hükmediyor. Bu tanıttırmak ve sevdirmek, elbette meyl-i merhamet ve irâde-i ni’metten geliyor.
 
Mâdem rahmet ve irâde-i ni’met, arkada hükmediyor; öyle ise, o heykeli, ni’metin envaıyla (türleriyle) dolduracak, tezyin edecek, o çiçeğin sûretini de bir hediyeye takacak.
 
İşte, o heykelin ellerini, kucağını ve ceplerini kıymettar ni’metler ile doldurdu ve o çiçek sûretini de bir mücevherâta taktı.
 
Demek bu rahmet ve irâde-i ni’meti çalıştıran, terahhum (merhamet etme) ve tahannündür (acımaktır). Yani, acımak ve şefkat etmek mânâsı, rahmet ve ni’meti tahrik ediyor.
 
Ve o müstağnî (muhtaç olmayan) ve hiç kimseye ihtiyacı olmayan zâtta olan terahhum ve tahannün mânâsını tahrik eden ve izhâra (göstermeye) sevk eden, elbette o zâttaki mânevî cemâl (güzellik) ve kemâldir (mükemmelliktir) ki; tezâhür etmek (ortaya çıkmak) isterler.
 
Ve o cemâlin en şirin cüz’ü (parçası)olan muhabbet ve en tatlı kısmı olan rahmet ise, san’at aynasıyla görünmek ve müştakların (aşıkların) gözleriyle kendilerini görmek isterler.
 
Yani, cemâl ve kemâl -çünkü bizzat sevilirler-herşeyden ziyâde kendi kendini severler. Hem hüsündür (güzelliktir), hem aşktırlar.
 
Hüsün ve aşkın ittihadı (bir araya gelmesi) bu noktadandır.
 
Cemâl, mâdem kendini sever; kendini aynalarda görmek ister.
 
İşte heykele konulan ve sûrete takılan sevimli ni’metler, güzel meyveler, o cemâl-i mânevînin (manevi güzelliğin) -kendi kabiliyetlerine göre- birer lem’asını (parıltısını) taşıyorlar. O lem’aları hem cemâl sahibine, hem başkasına gösteriyorlar.
 
Aynen öyle de, Sâni-i Hakîm (herşeyi hikmetle yapan Sanatkar), Cenneti ve dünyayı, semâvâtı (uzayı) ve zemini (yeryüzünü), nebâtât (bitkiler) ve hayvanâtı (hayvanları), cin ve insi, melek ve ruhâniyâtı, küllî (bütünleri) ve cüz’î (parçalarıyla) bütün eşyayı, cilve-i esmâsıyla (güzel isimlerinin yansımasıyla), eşkâlini (şekillerini) tahdit ediyor (sınırlarını çiziyor), tanzim ediyor (düzenliyor), birer miktar-ı muayyene (belirli bir miktar) veriyor.
 
Onun ile, bunlara Mukaddîr (Takdir Eden, Belirleyen), Munazzım (Tanzim Eden, Düzenleyen) , Musavvir (Tasvir Eden, Resimleyen) isimlerini okutturuyor.
 
Öyle bir tarzda şekl-i umumisinin (genel hatlarının) hududunu (sınırını)tâyin eder ki, Alîm (Herşeyi Hakkıyla Bilen), Hakîm (Her İşi Hikmetli-Gayeli Olan) ismini gösterir.
 
Sonra, ilim ve hikmet cetveliyle, o hudud içinde, o şeyin tasvirine başlar.
 
Öyle bir tarzda ki, sun’ ve inâyet mânâlarını ve Sâni’ (Sanatkar) ve Kerîm (İkram Eden) isimlerini gösteriyor.
 
Sonra, san’atın yed-i beyzâsıyla (parlak, maharetli eliyle), inâyetin fırçasıyla o sûretin -eğer birtek insan ve birtek çiçek ise- göz, kulak, yaprak, püskül gibi âzâlarına bir hüsün (güzellik), bir zînet (süs) renkleri veriyor; eğer zemin ise, maâdin (madenler), nebâtât ve hayvanâtına bir hüsün ve zînet renkleri veriyor.
 
Eğer Cennet ise, bağlarına, kasırlarına (saraylarına), hûrilerine bir hüsün ve zînet renkleri veriyor, ve hâkezâ, başkalarını kıyas et.”

Bunlardan hareketle demek ki güzel bir çiçek ile güzel bir kadının resmini ve heykelini yaparken aslında ne kadar çok şeyle iç içe geçmiş özellikler ve güzellikler kullanılmakta olduğumuz anlaşılmaktadır.
 

Sanat basite alınacak bir olgu değildir. Üzerinde derin derin düşünülmesi ve zevk edilmesi gereken bir alandır.
 

 http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Sozler&Page=573

 
Esat AKBAL
Görsel Sanatlar Eğitimcisi
MEB Denetçi Yardımcısı
[email protected]
 

 


































































 
« Son Düzenleme: 02 Ocak 2013, 22:00:55 Gönderen: Esat AKBAL »

Çevrimdışı ASU BERK

  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 494
  • Karizma Puanı: 441
hocam harika bir paylaşım +1
sanatsız bir hayat hiç hayat

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
paylaşım için teşekkürler sayın hocam.. +1

Çevrimdışı periart

  • heykel rölyef üzerine istenilen herşey
  • Yeni Üye
  • İleti: 1
  • Karizma Puanı: 0
  • heykel rölyef işleriniz yapılır
    • PERİ ART

Çevrimdışı misket

  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 346
  • Karizma Puanı: 39
Paylasim icin tesekkurler.
Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa, 'kaçırcağın keçilere' çobanlık yapamazsın .       
                                 ŞEMS-İ     TEBRİZİ

Çevrimdışı Elif nur

  • Üye
  • *
  • İleti: 28
  • Karizma Puanı: 2
  • Alem büyük insandır ,insan küçük alemdir.Farabi
Gerçekten güzeldi. +1