Görsel Sanatlar Platformu - GorselSanatlar.org

GÖRSEL SANATLAR DİSİPLİNLERİ => Görsel Sanatlarda Biçimlendirme => Konuyu başlatan: artwayy - 01 Şubat 2014, 01:25:54

Başlık: Resim Sanatı?
Gönderen: artwayy - 01 Şubat 2014, 01:25:54
(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fwww.sanatzamani.com%2FFileUpload%2Fks601854%2FFile%2Ffahrettinkoklu.jpg&hash=d24d3d35b8f040e5219ab4bbf880c3d1)
Fahrettin KÖKLÜ


Resim Sanatı:

Resim; insanların duygu düşünce ve hislerini görsel olarak yansıtma biçimidir. Resim sanatı denilince aklımıza genelde ilk gelen şey çizim yapmaktır.insanoğlu çizim yapmayı bir ifade biçimi olarak seçmiş ve kendini ifade edebilmek, duygularını açığa çıkarabilmek için bu yöntemi sıkça kullanmıştır. Çocukluğumuzu hepimiz hatırlarız, çizecek, boyayacak bir yüzey ele geçirince kalem yada boya, olsun olmasın duvarları, halıları, koltukları, v.s. heryeri çizerek karalayarak boyayarak kendimizi ifade etmeye çalışmışızdır, belkide bu yüzden dayak bile yemişizdir, ne yalnış değilmi dayak yemek, kendini ifadebilmek için çizdiğin odanın duvarından dolayı azarlanmak, malesef ülkemizde sanatsal bilgi düzeyinin düşük olması, sanat ve resim yapmanın aslında insanın  tabi bir ihtiyacı olduğunu kabullenip her çocuğa çocukluğunda bu ortamı sağlayamamak ne üzücü. Her anne ve babanın çocuğunun  kalemle tanışır tanışmaz ona çizebilecek boyayabilecek kırıp dökebileceği yırta bileceği kısacası kendini ifade edebileceği malzemeler sunması herkesin en doğal hakkı olsa gerek.

(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fwww.sanatzamani.com%2FFileUpload%2Fks601854%2FFile%2Fboyaci_cocuk.gif&hash=c16402d27a01e4e5ad3a6a2cf08cbf8d)

Geleceğimiz açısından da çok önemli bu durum, özgürce geniş yüzeylerde, çizen, karalayan, boyayan çocuklarla diğerleri asla bir olmuyor, hep birşeyler eksik kalıyor fakat geriye dönüp, işte şu sebeple böyle oldu diyemiyoruz. Bırakın boyasınlar çizsinler kızmayın teşfik edin. Bir keresinde ablasını resim çizerken yakalayan ve sokularak eline geçirdiği bir kalemle resim defterinin köşesine zorla yapışıp karalamak isteyen yavrucağı görünce şaşırmıştım. . . annesinin kızarak ablası ve defterden uzaklaştırdığı yavrucağızın küserek köşeye sığınıp elini bir kalem gibi duvara sürterek hayalinde bir şeyler karaladığını görmek ise derinden üzmüştü beni. Neyseki eğitim sistemimiz değişip kreşlerin, anaokullarının açılmasıyla çocuklarımıza fazlasıyla sunmaya başladık imkanlarımızı. Kreşler, anaokulları deyip geçmeyin küçük birer ressam oluyor çocuklarımız buralarda, malzeme ile sanatla daha bu yaşlarda tanışıp başlıyorlar tablolarına, oyun hamurlarıyla  herbiri bir   heykeltraş olup çıkıveriyor bir anda.Taki o güne ilkokula kayıt yaptırıp başlayınca dersler, birşeyler oluyor bizlere, işte ne oluyorsa ozaman oluyor, açıyoruz sanatla çocukların arasını bir meyvenin dalından koparıldığı gibi uzaklaştırıyoruz. Önce okuma yazma, matematik, fen derken çocuklarımızı bir yarış atı muamelesiyle, sokuyoruz kulvara, ne sanat kalıyor nede ifade, herşey sayılar,  problemler oluyor çözüm bekleyen, veli bir taraftan, öğretmen veli baskısı ile diğer taraftan, sinir, sıkıntı, sitres, tanışıyoruz çok geçmeden. Bazen hızını alamadan, sırf velileri memnun etmek pahasına, yetiştirilmesi gereken, matematik, türkçe, hayat bilgisi oluyor resim derslerinin konusu. Sormuştum çoğu kez merak edip gençlere, ilkokulda resim dersinizde neler yapıyorsunuz? cevap; "ne! resim dersimi matematik işliyordu öğretmenlerimiz", öğretmenlerin hiçbir suçu yok biz bunu öyle istedik sırf sınavlarda resim müzik beden eğitimi yok deyip ihmal ettik fakat şunu hiç düşünmedi kimse,  hani biz küçüktük, kendimizi ifade ediyorduk çizimle, duygularımızı dışa vuruyorduk,     sırf sınav kazanmak pahasına küçük omuzlara konan onca yükler... Görsel sanatlar dersi bırakın rahatlatsın gençleri çizsinler doya doya, müzik dersinde herbiri şarkıcı olsun, beden eğitimi dersinde futbolcu bırakın atlasınlar zıplasınlar, yüklemeyin bunca yükleri çocuklara, sitrese sokmayalım onları. Eğitimi ve öğretimi sanatı doğal yaşamın bir parçası olarak verelim çocuklarımıza. "İyi de bunların hepsi ressam mı olacak canım" demeyelim, en azından sanatı seven, bir tablo karşışında boş bakışlar atmayan, haksızca eleştirilerde bulunmayan, sanatçı olmasada sanatçıyı seven, koruyan, destek veren, sokakta yürürken  bir sergi afişi dikkatini çeken, çizim yapmasa da sanat etkinliklerine katılan sergileri takip eden bireyler olsunlar. Toplumlar bilimle sanatla gelişir. Sağlıklı  bireyler iş yaşantılarının paralelinde hobileri olan ilgi alanları olan sanatsal aktivitelere katılabilen bireylerden çıkar. Şunu asla unutmayalım, bu kainatı yaratan ve her geçen gün bizlerin bakışlarına,  sayısız tablolarını sunan, yüce yaratıcının kainat sanatını içimizde hissederek baktığımız, her yerde gördüğümüz,  sanat eserlerini içimize sindirerek ruhumuzdaki derinliklerle sentezleyerek ifade edelim yüzeylere. 

 

Yazar: Fahrettin KÖKLÜ
    [email protected]
Kaynak:  http://www.sanatzamani.com/?pnum=31&pt=Resim sanatı