Gönderen Konu: Cumhuriyet Ressamı Tollu  (Okunma sayısı 3341 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
Cumhuriyet Ressamı Tollu
« : 20 Ocak 2008, 08:49:35 »

 
Cumhuriyet Ressamı Tollu

D Grubu'nun kurucularından Cemal Tollu, retrospektif bir sergiyle anılıyor. Tollu ve arkadaşları, Cumhuriyet devrimlerine uygun 'yeni' bir sanat anlayışını hedeflemişlerdi. Yeni açılan müzelerin ünlü isimleri ağırladığı şu günlerde, Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi de Türk sanatının dev isimlerinden birini ağırlıyor. 'Cemal Tollu: Retrospektif' sergisinde, sanatçının bütün dönemlerinden eserlere ve dokümanlara yer verilmiş.


Çağdaş Türk resminin öncülerinden Cemal Tollu (1899-1968) fırçası kadar, kalemiyle de etkili olmuştur. Sanayi-i Nefise Mektebi'nde 1919'da başladığı eğitimine Kurtuluş Savaşı sebebiyle ara verilince, Anadolu'ya geçerek savaşa katılır. 1925'te istiklal madalyası almış genç bir teğmen olarak, eğitimine kaldığı yerden devam eder. 1927'de öğretmenlik sınavını kazanarak Elazığ Erkek Muallim Mektebi'nde resim öğretmenliğine başlar.



1928'de Paris'e giderek, Andre Lhote Atölyesi'nde girer. 1931'de Colarossi Özel Akademisi Marcel Gimond Atölyesi'nde heykel çalışır. Resim bilgisini geliştirmek amacıyla Münih'e geçer ve Hans Hofmann Atölyesi'nde 'analitik desen' çalışmaları yapar. Cezanne ve kübizmin başlıca biçimsel sorunlarını atölye öğretimine taşıyan Hofmann'la çalışması, Tollu'yu yürüyeceği sanat yolunda cesaretlendiren en önemli unsurlardan biri olur.
Daha sonra Paris'te Fernand Leger, Louis Marcoussis, Marcel Gromaire, Charles Despiau atölyelerinde kısa süreli çalışmalar yaptıktan sonra Türkiye'ye döner. 1932 sonbaharında Erzincan Askeri Orta Mektebi'nde resim öğretmeni olarak çalışmaya başlar. Aynı yıl Elazığ'da ilk kişisel sergisini açar.

1933 Eylülünde beş ressam ve bir heykeltıraş, altı sanatçı arkadaş; Nurullah Berk, Zeki Faik İzer, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino ve Zühtü Müritoğlu'nun bir araya gelerek oluşturdukları D Grubu, Batı sanatına dönük plastik sanatlar tarihimizin ilk grup etkinliği olur. Aralarında üslup farkları bulunan grup üyelerinin buluştukları ortak nokta idealizmdir.

30'ların etkin anlayışı
1933-1951 arasında etkili olan D Grubu, güzel sanatların, yeni oluşan Cumhuriyet devriminir hizmetine nasıl ve ne yolla sokulacağı tasasının, yerli bir sanat yaratma amacıyla örtüştüğü bir boyutta çıkmaktadır karşımıza. Bu, yeni Cumhuriyet'in sanatsal kimliği ve devrimlerin 'yeni' ile eşanlamlı olması gerekliliğiyle ilgilidir.



1937'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü öğretmenliğine atanan ve akademi müdürü Leopold Levy'nin yardımcısı olan Cemal Tollu, İstanbul'da, özellikle Ankara'da açılan sergilerde 'artık ne yıkık dökük cami ve medreseler, ne de pörsümüş manolya ve krizantemler'in bulunmadığına dikkat çekmektedir. Yeni sanatçının esin kaynağının 'Kurtuluş Savaşı ve Devrimler' olması gerektiğini vurgular: "Yeni bir uygarlığa doğru yürüyen Türkiye'nin yeni yaşayışı, plastik olarak ifade edilmelidir."

1941'deki 3. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde 'Sonbahar' adlı yapıtıyla birincilik ödülü kazanır. 1948'de Fransız Konsolosluğu salonlarında açılan 'Yirmi Yıllık Resim Sergisi' adlı retrospektif sergide 1928-1948 arasında yaptığı 76 esere yer verir. 1949'da Nurullah Berk, Sabri Berkel ve Bedri Rahmi Eyuboğlu ile Osmanlı nakışlarından Pablo Picasso'ya, akademiden sanatta yeniliklere, çeşitli konulara değinen yazılara yer veren 'Yaşayan Sanat' adıyla bir dergi çıkarır.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği tarafından sanatçılara destek olmak ve yurdun güzelliklerini saptamak amacıyla 1938'de başlatılan Yurt Gezileri'nin ilkinde Antalya'ya, 1942'de Burdur'a gönderilir. 1956'da ise TBMM tarafından düzenlenen 'Vilayet Tabloları' projesi kapsamında Muğla'ya gider.
1960'ta 21. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde 'Hasat' adlı tablosuyla birincilik ödülü kazanır. 1964'te emekli olur. 1967'de akademi salonlarında bütün dönemlerini kapsayan geniş bir sergi düzenlenir ve 26 Ağustos 1968'de kısa bir hastalık döneminden sonra vefat eder.

Anadolu-Hitit duyarlılığı
Tollu'daki heykelsi formların temelinde, biçimciliği yatay-dikey çizgilerin uyumunda ve hacimsel tasarımda gören bir anlayış bütün yaşamı boyunca egemen olmuştur. Anadolu-Hitit duyarlılığının kübist estetikle biçimlendiği bu anlayışı, geçirdiği evrelerle bağlantılı olarak, herhangi bir kesilmeye meydan vermeden, inançla uygulamıştır.

Ölümünden sonra Nurullah Berk, 'Varlık' dergisinde yayımlanan 'Cemal Tollu'ya Ağıt'ında şu cümlelerle tanımlar onu sanatını: "Neydi onu ötekilerden, bir bakıma en yakın dostlarından ayıran? Kolaycılıktan kaçışı, güç işleri başarma çabası, temizliği, içtenliği, şarlatanlıktan nefreti, sanatın zanaatini kavrayışı, kendini bilişi, kendi sınırlarını pek güzel seçerek yapabildiğini yapmakla yetinişi, kötü işler çıkardığı zaman bunlardan utanmayışı, saflığı, her çeşit gösterişten kaçışı, yapamayacağını yapmaya, olduğundan üstün görünmeye heves etmeyişi.."
Türk resminin temel taşlarından Cemal Tollu'nun yağlıboya, suluboya ve desen çalışmalarından oluşan sergi 30 Aralık'a kadar görülebilir.


alıntıdır..

Çevrimdışı ƒĬřŲżξ

  • Arkadaş
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.416
  • Karizma Puanı: 410
Cumhuriyet Ressamı Tollu
« Yanıtla #1 : 26 Şubat 2008, 20:25:00 »
teşekkürler elinize sağlık    560a

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
Cumhuriyet Ressamı Tollu
« Yanıtla #2 : 26 Şubat 2008, 20:28:07 »
ilginize ben teşekkür ederim  560a