Gönderen Konu: Fausto Zonaro 1854-1929 (Osmanlı'nın Son Saray Ressamı)  (Okunma sayısı 16854 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı 1.618

  • Arkadaş
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 813
  • Karizma Puanı: 370

OSMANLI'NIN SON SARAY RESSAMI FAUSTO ZONARO 1854-1929








 1854 yılında Padova’ya bağlı Masi’de doğan Fausto ZONARO meslek hayatına duvarcı çırağı olarak başlamıştır. Erken yaşta ortaya çıkan sanat eğilimini günlük geçimini sağlamak için verdiği hayat kavgası engelleyememiş genç sanatçı, Lendinara’da yapdığı desen çalışmalarından sonra, sanat hayatına, Verona’da Accademia Cignora’li de bir süre devam etmiş, daha sonra Roma Güzel Sanatlar Akademisinden diploma almıştır. 1800’lü yıllarda tablolarını İtalya’da sergileyen sanatçı, bu dönemde Paris’e gitmiş ve 36. Boulevard da Cilehy’de bir atölye tutmuştur.

Zonaro, 1891 yılına kadar, gezgin sanatçıların Bohem hayatını sürdürmüştür. 1891 yılında Venedik’ten ayrılarak İstanbul’a gelen sanatçı ve eşi Taksim civarında ahşap bir eve yerleşmişlerdir. Zonaro’nun bu yıllarda, kentin merkezi semtlerinde yaptığı resimler onun sanat hayatının en ilginç örnekleridir.

1911’de Trablusgarp savaşı sırasında ailesi ile birlikte İstanbul’dan ayrılmıştır ve San Remo’ya yerleşmiştir. 1929 yılında San Remoda’da ölen sanatçı’nın Ülkemizdeki bazı özel ve resmi kolleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.




HAKKINDA YAZILANLAR

Bir İstanbul âşığı Fausto Zonaro


Fausto, Masi beldesinde doğan bir İtalyan’dır (1854). Fakir bir ailenin çocuğudur, okuyamaz. O da akranları gibi gidip gurbet ellerde amelelik yapar. Temel kazar, taş taşır, harç karar. Ustalar bakarlar, çocuğun eli yatkın, ona duvar ördürmeye başlarlar. Fausto eline mala tutuşturanları mahçup etmez, işi tez kapar. Hatta aranılan bir usta olur, zira o kendine has tarzı ile duvara bile karakter kazandırır, mesleğe estetik katar. Evet Venedik ve Roma’da güzel işlere imza atar ama her geçen gün vakit kaybettiğini hisseder, taştan harçtan sıkılmaya başlar.

Yapılmayanı yapar...

O günün İtalyası ressam kaynar, sanatkarlar atölyelere sığmaz, sokaklara taşarlar. Fausto da amatörce gayretlerle fırçalar, boyalar edinir, kendi kendine desen çalışmaları yapar. Şimdi bunları birkaç ustaya göstermeli, fikirlerini sormalıdır. Doğrusu aşağılanmaya, kırılmaya hatta azarlanmaya hazırdır ama onu ciddiye alırlar. Mutlaka eğitim almasını tavsiye eder, Verona’da Accademia Cignoralli’ye yollarlar. Ardından Roma Güzel Sanatlar Akademisine devam eder ve diplomayı alıp duvara asar. Fausto ilk sergisini İtalya’da açar ve büyük sükse yapar. Piyasanın kurtları ona bir sır verir, “ünlü olmak istiyorsan Paris’te çalışmalısın” tavsiyesinde bulunurlar. Fausto, Boulevard da Cilehy’de bir atölye açar. Şan, şöhret, para, itibar, hani bir ressama ne lâzımsa hepsini yakalar. Sıra gelir, mesleki tatmine, artık bu âlemde iz bırakmanın hesaplarını yapar.
Öyle ya, bu saatten sonra “Paris’te güz”, “Roma’da bahar” “Venedik’te gondollar” gibi yüzlerce kez çizilmiş manzaralarla uğraşamaz. Bin bir gece masallarını aratmayacak bir şehir bulmalı, yapılmayanı yapmalı, çizilmeyeni çizmelidir. İyi de bu masal şehir nerededir? Kahire, Buhara, Bağdat da olabilir ama aklına öncelikle İstanbul gelir. Edmando de Amicis’in kitabında okuduğu gizemli şehirde ne renkler bulacaktır kimbilir?
Zonaro bir gayret eşyasını toplar ve ilk gemiyle İstanbul’a koşar. Tekne daha Sarayburnu önlerine vardığında da ne iyi bir iş yaptığını anlar. Buğulu göğü delen eşsiz minareleri görünce içi içine sığmaz. Sahile ayak bastığında gümrükçülerle kısa bir münakaşası olur, zira bizim çocuklarımız boyaları fırçaları didikler bunların neye yaradığını anlamaya çalışırlar. Tam sesini yükseltmeye başlamıştır ki Gümrük Müdürü Mahmud Bey koluna girer, onu odasına gotürüp okkalı bir kahve ısmarlar. İkisi arasında sıcak bir dostluk başlar. Mahmud Bey ünlü ressamı Salacak’taki evinde ağırlar ona nefis sofralar açar.
Hasılı Fausto Zonaro da 1850 yılında İstanbul’u mekan edinen Giovanni Brindesi gibi “Oryantalist bir tutkuyla” Dersaadet’e gelir eşi Elisa ile Taksim’de ahşap bir eve yerleşir. Bu şehre bayılırlar, zira nereye baksalar fotoğraf, ne yana dönseler resimdir. Kubbeler, minareler, çeşmeler, kayıkçılar, sakalar, sütçüler, şerbetçiler, ciğerciler, şekerciler hepsi ama hepsi çalışmaya değer. O günlerde yüksek kaldırımda kitabevi işleten Bay Zellich onun tablolarını vitrinin baş köşesine yerleştirir ve satılanların (ki tanesi bir liradır) parasını getirip eline verir.
Zonaro bir vesile ile tanıştığı Osman Hamdi Beye hayran olur. Bu sevimli Türk onu sandalına atar, birlikte Boğaza olta salarlar. Bir saat geçmeden teknelerini üçer kiloluk kofanalarla doldurur, balıkları küfeyle taşır, bütün mahalleye dağıtırlar. Bu bolluk bu bereket italyan ressamı çok sarar.
Zonaro, bir Cuma Galata Köprüsünde resmi geçit yapan Ertuğrul Süvari Alayına rast gelir. Bunun her hafta tekrarlanan bir merasim olduğunu öğrenince çok sevinir. Ufak ufak kâğıtlara detaylar toplar, bunları evinde resimleştirir.

Unvanlar, madalyalar...

2. Abdülhamid Han’ın bundan haberi olur, onu saraya çağırır. Zonaro tablosunu yanına alır ve Padişaha takdim eder. Sultan, usta bir hakkak ve iyi bir hattat olduğu için detaylardaki özeni iyi yakalar. Zonaro’nun renk seçimindeki, fırça vurmadadaki ustalığını çok iyi anlar ve ona hem Mecidi nişanı takar hem de “Ressam-ı hazret-i şehriyari” (sizin anlayacağınız saray ressamlığı) gibi cazip bir teklif yapar. Eh, yabancı bir şehirde kendi gayretleri ile ayakta kalmaya çalışmaktansa, Sultanın himayesinde işine bakmak daha mantıklıdır. Zonaro da onu yapar...
Ulu Hakan, ona iyice bir maaş bağlar ve Beşiktaş Akaretler’den iki katlı bir evi emrine açar. Zonaro bu evde hem yatar kalkar, hem de atölyesini kurar. Burası sanat merkezi gibi olur, hatta kapısını Recaizade Ekrem, Şevket Cenani, Winston Churchill, Adoplhe Thalasso, Camille Flammarion, Alexander Nelidov, Ohannes B. Dadian, Max Olaf Heckmann ve Marshall Von Bieberstein, Şehzade Abdülmecid ve Şehzade Burhaneddin Efendi gibi ünlüler çalar…








www.senaryo.com/topic.asp?TOPIC_ID=1899
































www.atlantisresim.com/index.php?AppPart=Manuf...


commons.wikimedia.org/wiki/Image:Kusatma_Zona


www.turkedebiyati.com.tr/Sayfala.asp?nereye=h...




tantekinantika.com/eserler.asp


en.wikipedia.org/wiki/Greco-Turkish_War_(1897)








www.istanbulsanatevi.com/sanat/ressam/ressam2...


anatolianpuzzle.com/?_Args=ProductInfo,36,Ode...

anatolianpuzzle.com/?_Args=ProductInfo,36,Ode...




« Son Düzenleme: 02 Ağustos 2008, 14:49:44 Gönderen: 1.618 »
“Yeryüzüne iyi davranın. 0 atalarınızdan miras kalmadı, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız." (Kızılderili Atasözü)

Çevrimdışı portraıtartıst

  • bayressam
  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 126
  • Karizma Puanı: 125
  • bayressam
Ynt: Fausto Zonaro 1854-1929 (Osmanlı'nın Son Saray Ressamı)
« Yanıtla #1 : 29 Eylül 2009, 00:21:39 »
paylaşımınız için teşekkürler .beni en çok etkileyen sanatçılardan biri.zorano ile ilgili bildiğim kadar herhangi bir site yok.türkiyede sadece yapı kredi yayınlarının f.zoranonun hayatı ve eserlerini konu aldığı güzel bir kaynak kitabı var.roma güzel sanatlar akademisnden gelmiş çok sağlam birisi...
...byressam

Çevrimdışı 1.618

  • Arkadaş
  • Çalışkan
  • *
  • İleti: 813
  • Karizma Puanı: 370
Ynt: Fausto Zonaro 1854-1929 (Osmanlı'nın Son Saray Ressamı)
« Yanıtla #2 : 29 Eylül 2009, 19:13:15 »
portraıtartrıt ,
Yorumunuza teşekkür ederim .Bu paylaşımı çok öncelerde göndermiştim.Sizin ilginizi çekmiş. Herkezin çok iyi bildiği ve hatta halkımızın da bildiği Pıcasso, van gogh, da vinci gibi kişiler vardır. Ama bir de çok az kişilerin bildiği ve sadece bizim arayıp da bulduğumuz, ya da karşımıza çıkan kişiler vardır. Asıl değerlisi olan o bizim bulduğumuz olmalı.. Mesela, henüz çok az kişiler Dali'yi bilirken, ben bir Dali hayranıydım. Şimdilerde Picasso kadar halkın dilinde olunca Dali'yi eskisi kadar ilginç bulmuyorum. Bu yüzden , henüz çok kimseler tarafından keşfedilmemiş olan bu ressama olan ilginiz aslında saygı duyulacak bir durumdur.
“Yeryüzüne iyi davranın. 0 atalarınızdan miras kalmadı, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız." (Kızılderili Atasözü)

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Fausto Zonaro 1854-1929 (Osmanlı'nın Son Saray Ressamı)
« Yanıtla #3 : 27 Mayıs 2010, 22:25:41 »
 bu güzel ve değerli paylaşımınız için çok çok teşekkürler.

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: Fausto Zonaro 1854-1929 (Osmanlı'nın Son Saray Ressamı)
« Yanıtla #4 : 28 Mayıs 2010, 20:24:49 »
paylaşım için teşekkürler...muhteşem resimler....+1
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!