Gönderen Konu: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)  (Okunma sayısı 89124 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #80 : 11 Şubat 2011, 21:50:59 »

    Çok zaman önceydi.O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi, diğer parcasına bugün, öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düsünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı;
ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
Bir türlü beceremedi.Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...Mutsuz oldu insan.
Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
ama bugünü hiç yaşayamadı.Ne yarın ne de dün!

teşekkürler arkadaşım...+1 engel sonrasında

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #81 : 12 Şubat 2011, 10:03:03 »
Harika bir paylaşım..çok teşekkür..

ikinci paylaşımda çok güzel..Carpe diem.. +1
teşekkürler emin hocam...
evettttt +1 geldi....sıcak sıcak.....
teşekkürler arkadaşım...
her iki paylaşımın da çok güzel dolunaycığım.....teşekkürler...+1
ben teşekkür ederim canım ...
teşekkürler arkadaşım...+1 engel sonrasında
ben teşekkür ederim yoldaşım...
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #82 : 12 Şubat 2011, 11:49:46 »
Kuraklık o yıl, New Jersey’in yemyeşil çayırlarını kahverengine çevirmiş ve tüm New Jerseylilerin gurur kaynağı yüzyıllık dev ağaçların yapraklarının zamanından önce dökülmesine neden olmuştu. Kuraklığın kırküçüncü gününde, küçük bir kentin yoksullar mahallesinden geçen Tom Greenfield adlı genç bir tarım uzmanı, tozlu yolda bir kova suyu sürüklercesine taşıyan yaşlı bir kadına rastladı.Otomobilinin camını indirdi ve yaşlı kadına seslendi:“Sizi gideceğiniz yere kadar götürebilir miyim, bayan?”Yaşlı kadın teşekkür etti ve bir kilometre kadar geride kalan evini işaret etti:“Zaten şu kadar kısa bir yoldan geliyorum” dedi ve yüz metre ötedeki dev bir meşe ağacını göstererek “Zahmet etmenize gerek yok...” dedi. “Iki üç adımlık yolum kaldı.”Greenfield, kadının bir kova suyu ne yapacağını merak etti. Onu arkasından izledi. Yaşlı kadının, zorlukla taşıdığı kovayı bahçenin uzak bir köşesindeki büyük meşe ağacına kadar sürükleyip, sonra da kovadaki suyla meşe ağacını suladığını görünce, hem hayran kaldı, hem de şaşırdı. Yanına yaklaştı ve sordu: “Bu ağacı sulamak için mi o bir kova suyu bir kilometre öteden taşıdınız? Güçlükle kaldırdığınıza göre kova galiba çok ağırdı.” Yaşlı kadın, genç adama gülümseyerek baktı.“Tam 81 yaşımdayım. Bu ağaç ise, yaşamdaki tek dostum. Küçük bir kızken arkadaş olmuştum onunla. Şimdi hiçbiri yaşamayan tüm arkadaşlarımla bu ağacın çevresinde, bilseniz ne oyunlar oynadık, onun gölgesinde nasıl dinlendik... Bu ağaç kurursa ne yaparım, ben?”Genç tarım uzmanı, yüzyıllık dev meşe ağacına uzun uzun ve dikkatlice baktı. Deneyimli gözü, ağacın giderek kurumakta olduğunu görmekte gecikmedi.Yaşlı kadın, meşe ağacıyla arkadaşlığını anlatmayı sürdürdü:“Annem beni dövdüğü ya da azarladığı zaman bu ağaca tırmanırdım, onun kollarına sığınırdım” dedi. “Nişanlım, parmağıma nişanı ağacın altında taktı. Benim için böylesi anılarla dolu olan bu ağaç için, bir kilometre öteden bir kova su taşımamı gerçekten çok mu görüyorsunuz?” Yaşlı kadın ertesi gün elinde su kovasıyla yine meşe ağacına giderken, ağacın çevresinde beş altı işçinin çalışmakta olduğunu gördü. Kovayı yere bıraktı ve işçilere doğru koşarak “Bırakın ağacımı” diye bağırdı. “Dokunmayın benim ağacıma...” Işçilerin başındaki adam kasketini çıkardı ve yaşlı kadınısaygıyla selamladı: “Ağacınıza kötü bir şey yapmak için değil, onu kurtarmak için geldik, hanımefendi” dedi. “Ağacınızın köklerinin çevresinde kanallar açtık ve onları tankerimizin deposundaki suyla doldurarak, ağacınızı bol bol suladık.”Yaşlı kadı tankerinin üzerinde yazılı olan “Greenfield Fidanlığı” adına takıldı.“Fakat ben sizi çağırmadım ki?” dedi. “Kim gönderdi sizi buraya?”Adam, saygılı tavrıyla yanıt verdi:“Bizi buraya gönderen kişi, adını söylemedi, efendim” dedi.
Yaşlı kadın, yeterli suya kavuşan arkadaşı meşe ağacının altında durdu ve işçilerin tek tek ellerini sıktıktan sonra bindikleri kamyonun arkasından yaşlı gözlerle baktı.
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #83 : 12 Şubat 2011, 11:54:13 »
harika..........sen nereden buluyorsun bu güzel yazıları   çok   dokunuyorinsanın yüreğine+1

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #84 : 12 Şubat 2011, 11:56:41 »
harika..........sen nereden buluyorsun bu güzel yazıları   çok   dokunuyorinsanın yüreğine+1
teşekkür ederim.okuduğum gazete internetteki yazılar vs..kesip ya günlüğüme yapıştırıyorum yada arşivime kopyalıyorum.bunlar arşivimden...:)
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #85 : 12 Şubat 2011, 12:11:34 »
babam böyle bir insandı....keser ,saklar,gerktiğinde konuşmalarına eklerdi......harikasın........+1 veremiyorum......

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #86 : 12 Şubat 2011, 12:19:06 »
babam böyle bir insandı....keser ,saklar,gerktiğinde konuşmalarına eklerdi......harikasın........+1 veremiyorum......
canım benim ilgin yetiyor.babanı tanımayı çok isterdim.anlattığına göre müthiş bir insanmış...
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #87 : 12 Şubat 2011, 12:22:43 »
Zalimler Niçin Sanatçıları, Edebiyatçıları Ve Fikir Adamlarını Sevmezler?
Neden, sevgili okurlarım...
Neden?
Neden zalimler, diktatörler, sanatı, edebiyatı, felsefeyi, sosyolojiyi sevmezler?
Neden sanatçılara, edebiyatçılara, fikir adamlarına, bilim insanlarına, yazarlara, çizerlere düşmandırlar?
Hitler neden Thomas Mann'ın kitaplarını yaktırdı? Sadece onunkileri mi? Sigmund Freud, Alfred Adler, Albert Einstein (evet, yanlış okumadınız, şu ünlü Einstein), Ernest Hemingway, Erich Maria Remarque ve Helen Keller'in kitapları da yakılanlar arasındaydı. Taliban neden Buda heykellerini yıktı?
Diktatörler neden artık gazetecileri de tutukluyor, hapse atıyor, "kim vurduya getirip" öldürüyorlar?
* * *
Çünkü, tek tip insan üretmeye çalışıyorlar:
Kendileri gibi düşünen, kendileri gibi inanan, kendileri gibi yaşayan ve kendilerini iktidarda tutacak tek tip insan!
Çünkü, sanatın, edebiyatın, düşüncenin tek tip insan üretimini bozacağını biliyorlar.
Çünkü, akıllarındaki tek düşünce: İktidarlarını güçlendirmek...
İktidarlarını ömür boyu sürdürebilmek!
Çünkü iktidar hırsı gözlerini bürüdüğü için, sanatın, edebiyatın düşüncenin, bilimin güzelliğini, önemini görmüyor, anlamıyorlar... Ya da görüyor, anlıyor ama korkuyorlar:
Çünkü sanatın, edebiyatın, düşüncenin ve bilimin, özgürlük istediğini, ancak özgür ortamlarda serpilip gelişebildiğini, bu yüzden kendi baskıcı ve zalim yönetimlerinin doğal karşıtı olduğunu biliyorlar.
* * *
Gazeteleri, dergileri, radyo ve televizyonları, interneti de sevmez zalimler.
Hatta her vesile ile onlara çatar, onları aşağılar, verdikleri, gerçeklere uygun, doğru haberler hoşlarına gitmediği için onları ortadan kaldırmaya veya doğrudan kendilerine ram etmeye çalışırlar.
Gazeteleri kapatır, televizyonları sansürler, gazetecileri, yazarları, habercileri hapse atar ve öldürürler.
Çünkü artık iyice yaygınlaşan ve etkileri artan kitle iletişim araçları, dünyadan ve ülkeden verdikleri haberlerle, yansıttıkları farklı yaşam biçimleriyle, özgürce yaşayan insanların hayatlarını izleyiciye aktararak, zalimlerin yaratmak istedikleri tek tip insan üretimine engel olurlar.
* * *
Tabii zalimlerin emrine giren, zulme hizmet eden sanatçılar, edebiyatçılar, düşünürler, yazarlar, çizerler, gazeteciler, televizyoncular da vardır.
Sayıları çoktur.
Etkileri de azımsanacak gibi değildir.
Tarih böyle insanlarla doludur.
Ama sonunda zalim efendileriyle birlikte bu "gönüllü köleler" de tarihin karanlıklarına gömüşler, lanetlenmişlerdir.
* * *
Kendisine saygı duymayan...
Zalimin emrine giren...
Zulme hizmet eden...
Sanatçı...
Edebiyatçı...
Düşünür...
Gazeteci...
Yazar...
Sadece meslektaşları için değil...
Bütün insanlık için yüz karasıdır.
EMRE KONGAR
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #88 : 12 Şubat 2011, 12:27:27 »
YÜREKTEN KATILIYORUM.........AKLIMADA PİCASSO'NUN GUERNİKAsı geliyor.......ben roprodüksiyon incelemesinde onu örnek gösteririm....İSPANYA işgal edilince yapmış.......soyutla neler anlatmış neler.....sağol canım......

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #89 : 12 Şubat 2011, 12:33:25 »
YÜREKTEN KATILIYORUM.........AKLIMADA PİCASSO'NUN GUERNİKAsı geliyor.......ben roprodüksiyon incelemesinde onu örnek gösteririm....İSPANYA işgal edilince yapmış.......soyutla neler anlatmış neler.....sağol canım......
ben dee...üniversitede bir ay incelemiştik guernicoyu.öyle kafamda kalmış..
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!