Görsel Sanatlar Platformu - GorselSanatlar.org

GENEL KATEGORİ => Sohbet ve Duyurular => Konuyu başlatan: GÜLS€V€N - 26 Nisan 2008, 15:54:16

Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: GÜLS€V€N - 26 Nisan 2008, 15:54:16
haftanın üyeliği tacımı sizin gibi değerli bir öğretmene devretmekten mutluluk duyuyorum. güzel bir hafta gecirmeniz dileğiyle. sağlıcakla kalın.  560a 560a 560a 560a
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: <menekse> - 26 Nisan 2008, 16:05:03
tebrikler 1.618 öğretmenimmm güzel bir hafta geçirmeniz dilegimle +1 560a 560a 560a 560a
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: **aslı** - 26 Nisan 2008, 16:09:59
kadriye hocam bütün sorulara verdiğiniz güzel cevaplar için teşekkür ederiz...
ve yeni haftanın üyesi..gerçekten çok yerinde bir seçim olmuş...güzel ve faydalı paylaşımlarıyla sitemizin gururlarından olan, nazik ve kibar öğretmenimiz,tebriklerr 560a
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: fishman - 26 Nisan 2008, 16:44:49
evet avatarındaki o dikkatimi ceken resimleri ve kullanıcı adındaki 1 618 ünü merak ettigim sevgili hocamız... şimdiden tebrikler size.. umarım güzel bir hafta gecirirsiniz. ilerleyen gunlerde sorularım gelecektir. sevgiyle ve mutlu kalın...karizmayı sorularıma gelen cevaplarda vermek istiyordum ama içimden şimdi vermek geldi. +1 ( 126 gittim buldum sizi )
  380a 560a 380a 560a
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: Fîģũ®âtĩƒ - 26 Nisan 2008, 18:15:20
tebrik ederim öğretmenım

bugun haftanın üyesi seçilecek ve keşke kadriye öğretmenım 1.618 yanlış hatırlamıyorsam ?  nurdandı degılmı adınız ??? sizi seçse diye içimden geçirmiştim ve kadriye öğretmenımle aynı duyguda oldugumuza çok memnun oldum ....  

HOŞGELDINIZ ÖĞRETMENIM güzel paylaşımlarınızla GÖRSEL SANATLAR ORG ' a  219s 219s
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: "ArZu" - 26 Nisan 2008, 18:21:14
sevgili arkadaşım Nurdan  aynı zamanda okul arkadaşım  tebrik ederim iyi bir hafta geçirmen dileğiyle sorular sonra gelecek    440a    560a   560a   560a   560a 
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: NÖzcan - 26 Nisan 2008, 19:07:10
tebrikler 1.618 sizi zorlu ve çok keyifli bir hafta bekliyor.sorularımı daha sonra soracağım.mutluluğunuzu tahmin edebiliyorum sevgilerle sizi kutluyorum. 560a 560a 560a
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: ilker - 26 Nisan 2008, 19:08:50
Haftanın üyesi, seçilen bir üyeye soru - cevap şeklinde, sohbet tarzında yürütülen bir aktivitedir.

-Haftanın üyesini, bir önceki haftanın üyesi, cumartesi günleri seçer ve yeni haftanın üyesini bu bölüme konu açarak duyurur. [Örnek konu başlığı; Haftanın Üyesi XXXXXX (Haziran 1. Hafta)]

-Haftanın üyesini seçme kriteri şunlardır; hafta içinde en çok online olan, en çok konu açan ve mesajlara en çok yorum  yazan üyeler arasından seçilir. (Bu kriter, istatistiksel olarak değilde, gözlemlerle olabilir)

-Yöneticiler, haftanın üyesi seçilemez.

-Haftanın üyesi seçiminde kararsız kalındığında veya hatfanın üyesini seçecek kişi sitede online olmadığında, devreye GorselSanatlar.org yönetimi (http://www.gorselsanatlar.org/v2/index.php?action=staff)  girer ve haftanın üyesini seçer.

-Haftanın üyesine GorselSanatlar.org yönetimi (http://www.gorselsanatlar.org/v2/index.php?action=staff) 10 karizma puanı hediye eder.

tebrik ederim
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: ÜERDAL - 26 Nisan 2008, 19:09:32
tebriklerrrrrr   110b
Başlık: haftanın üyesi(mayıs 1.hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 26 Nisan 2008, 19:34:11
   Dilerim birilerini bekletmemişimdir.. Bugün okulumuzun pilav günü vardı.. eve geldiğimde bu süprizi gördüm..
   Demek taç giyince insan kendini böyle hissediyormuş.. Bu yüzden teşekkür ederim size  Gülseven (Kadriye) Öğretmenim.. Sayenizde bu dünyada  taç giymeyi de görmüş, yaşamış olacağım..
   Hemen arkasından bana +1 ekleyen menekşe'de teşekkürler.
   Beni nazik ve kibar diye tanımlayan Aslı Öğretmenime de teşekkürler
   Ve Fishman size de teşekkürler.
   Sonra da Hale Öğretmenim .. siz de beni ilk nazik ve kibar diye tanımlayanlardansınız. ve ne ilginçdir ki. siz içinizden .kadriye öğretmenimin beni seçmesini dilerken.,, herhalde bu dileğinizi ben duymuş olmalıyım ki, ben de öylesine içimden, herhalde beni kadriye seçecek diye öylesine ses gelip gitti..
  Ve Arzu, Nalan, İlker ,Erdalunsal Öğretmenlerim sizlere de ayrı ayrı teşekkürler.

 
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ..Ceylinin Annesi.. - 26 Nisan 2008, 20:30:35
tebriklerrrr ögretmenimmm, iyi bir hafta gecirmeniz dilegiylee İLK SORUNUZU BEN SORUYORUM VE EMİNİM HERKESLERDE BUNU COK MERAK EDİYORDUR? 380a 380a nikiniz 1.618 nedir neyi kastederrrr ölüyorum meraktannn 380a 380a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 26 Nisan 2008, 20:40:00
Teşekkür ederim Ayfer Öğretmenim...
Bana göre harika bir soru ile başladınız.
Çünkü 1.618 demek Altın Oran demektir.  Altın sayılardan geliyor. Doğanın güzellik ölçütü. Bununla ilgili bir yazım var. Onu burada versem olur mu bilmem .Ama yine de vereyim ...

DOĞANIN GÜZELLİK ÖLÇÜSÜ

0,1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,89,144,233,377,610,987,1597,2584,4181,........, ve böylece sonsuza dek giderler.
              Adı Fibonacci Dizimidir. Buna göre her sayı, kendisinden önceki iki sayının toplamından oluşur. Bunlara aynı zamanda  “altın sayılar” da denir.
Fibonacci Dizimindeki bir sayıyı kendinden önceki sayıya böldüğümüzde ise birbirine çok yakın sayılar elde ederiz. Hatta serideki 13.sırada yer alan sayıdan sonra bu sayı artık sonsuza kadar sabitlenir. Örneğin  233 / 144=1.618 , 377 / 233=1.618  ,.....ve böylece sonsuza dek gider. (1.618) değerindeki bu sayı “Fi” diye okunur ve (phi) olarak yazılır. Bu sabit sayıyı, (pi) olarak bildiğimiz diğer bir sabit sayı ile karıştırmamak lazım. Matematikçiler buna “ (phi), (pi)’ den ( h) kat daha havalıdır.”derler. Çünkü o bir ALTIN ORAN’ dır.
Bu (phi) sayısı, sanatta çok önemlidir. Bunun nedeni “çok hoş olduğu için” dersek pek de yanılmayız. Çünkü evrendeki en güzel sayının (phi) olduğu varsayılır. Eskiler (phi)’yi keşfettiklerinde  dünyanın,  insanların,  bitkilerin, ağaçların,....kısacası evrenin yapı taşı  ile karşılaştıklarından emindiler ve doğaya bu yüzden tapındılar. Altın Oran , başta Rönesans olmak üzere, eski çağlardaki sanatçıların çok iyi bildikleri ve uyguladıkları  bir estetik kuraldır. Bu orana bağlı kalarak  üretilen sanat eserleri  estetik mükemmelliği temsil eder. Çünkü sanatçıların taklit ettikleri doğadaki bütün varlıklar, Altın Oran kuralındadır. Özellikle Rönesans ressamları ( Da Vinci, Michelangelo...vs), kompozisyonda Altın Orana  bilinçli ve dikkatli bir biçimde bağlı kalmışlardır. Yunan Parteonu’nun, Mısır piramitlerinin ve hatta New York’taki Birleşmiş Milletler binasından Mimar Sinan’ın eserlerine kadar birçok mimari ölçüler (phi) sayısına uymaktadır.(phi), Mozart’ın sonatlarının düzenlemelerinde, Beethoven’in Beşinci Senfonisinde, Barok’un, Debussy’nin ve Schubert’in eserlerinde görülmektedir. Hatta Stradivarius bile ünlü kemanındaki f-deliklerinin yerlerini belirlerken (phi) sayısını kullanmıştır.
Altın Orana Teknolojide de rastlanır. Örneğin estetik bakımından baktığımızda, Murat 131’in önü, arkası, kapısı her yeri bir kibrit kutusu gibi düz olduğunu görürüz. Oysa Mazda ya da Toyota’ya baktığımızda içimiz ferahlanır. Çünkü o kadar güzel bir estetiği var ki,  işte bu estetiği  eğim sağlıyor.  Mazda ya da Toyota’nın kapısında özellikle ön ve arka tamponunda görülen bu eğimin eğrilik açısı araştırılmış ve bunun Altın Oran olduğu görülmüştür. Çin-Amerika-Japon otomotiv sanayi dünyasında ilk üçü oluştururken, Türkiye maalesef  30-40-50 aralarda yer alıyor.
Biraz da  insan elinin değmediği ve öylece saf altınlarla dolu  doğadan da birkaç örnekler verelim ;
               Arı kovanlarındaki dişi arıların sayısını erkek arıların sayısına böldüğümüzde (phi)...; Sarmal formda büyüyen antilop,  yaban keçisi, koç gibi hayvanların boynuzları gelişimlerini Altın Orandan alan sarmallar şeklinde tamamlar. Filler ile soyu tükenen mamutların dişleri,  aslanların tırnakları ve papağanların gagalarındaki logaritmik sarmal kökenli yay parçalarına göre biçimlenmiş örneklere rastlanır. Spriyal deniz kabuklulardaki her bir spriyal çapının diyerine oranı (phi). Eperiya örümceyi de ağını daima logaritmik sarmal şeklinde örer ve birçok mikroorganizma, plankton gibi minicik canlıların sarmala göre inşa edilmiş bedenleri vardır; Ayçiçeği çekirdekleri zıt spriyallerle büyür ve her birinin çapının diğerine oranı (phi)...; Spriyal çam kozalakları, bitki saplarındaki yaprak düzenleri, böcek kesitleri ve hatta çiçek tohumlarında bile (phi)...; Ve işte DNA..... düşey doğrultuda iç içe açılmış iki sarmaldan oluşur. Bu sarmallarda her birinin bütün yuvarlağı içindeki uzunluk 34 angström,  genişliği ise 21 angström (1 angström, santimetrenin yüz milyonda biridir.). 21 ile 34 art arda gelen iki Fibonacci  sayısıdır....;  Altın Oran, kristal yapılarda da kendini gösterir. Bunların çoğu gözümüzle göremiyeceğimiz kadar küçük yapıların içindedir. Ancak kar kristalin üzerindeki  altın oranı gözlerimizle görebiliriz. Kar kristalini  oluşturan kısalı uzunlu dallanmalarda, çeşitli uzantıların oranı hep Altın Oranı  verir.
           Ve işte en sonunda evrenin yapısında Altın Oranı barındıran birçok spriyal galaksilere kadar geldik. Burası, Altın Oranın son bulduğu yer değil. Fakat bu kadar sonsuz bir yolculuğa çıkmadan önce, işe kendimizi keşfetmekle başlayalım;
            Sanatçılar, bilim adamaları ve tasarımcılar araştırmalarını yaparken ya da, ürünlerini ortaya koyarken, orantıları, Altın Orana göre belirlenmiş insan bedenlerini ölçü olarak alırlar. Kimse insan vücudunun yapısını Da Vinci kadar iyi anlayamadı. Da Vinci, insan kemik yapısının tam oranlarını ölçmek için cesetler üzerinde araştırma yaptı. İnsan vücudundaki oranların, her zaman (phi) sayısına eşit olan yapı taşlarından meydana geldiğini ilk o bulmuştur. Buna göre her insanda (phi) sayısına yaklaşık olarak değişebilen  bu ölçülerden birkaçı şöyledir;  Baştan yere kadar olan mesafenin, göbek deliğinden yere kadar olan mesafeyle bölümü (phi)...Omuzdan parmak uçlarına kadar olan mesafenin, dirsekten parmak uçlarına kadar olan mesafeye bölümü (phi)...Kalçadan yere kadar olan ölçünün, dizden yere kadar olan ölçüye bölümü (phi)...Göbek-diz arası mesafenin, diz-ayak ucu arası mesafeye bölümü (phi)...Göbek- baş ucu arası mesafenin, omuz hizasından baş ucuna kadar olan mesafeye bölümü (phi)...Parmak ucu- dirsek arası mesafenin, el bileği-dirsek arası mesafeye olan bölümü (phi)...Yüz boyunun yüz genişliğine bölümü (phi)... Ağız boyunun burun genişliğine olan bölümü (phi)... Ve parmak eklemleri, ayak parmakları, belkemiği bölümlerine kadar birçok örnek daha eklenebilir. Hatta her insan kafasında bir ya da birden fazla saçların çıktığı bir düğüm noktası denilen bir nokta vardır. İşte bu noktadan çıkan saçlar doğrusal,  yani dik değil, spriyal bir eğri yaparak çıkmaktadır. İşte bu spriyalin ya da eğrinin eğiklik açısı bize yine Altın Oranı verir. İlk dişin genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da Altın Orana dayanır. Bunlar bir dişçinin dikkate alacağı en ideal orandır.
          Altın Oran ile ilgili yolculuğumuzu, Leonardo Da Vinci’nin bir çember içine çizmiş olduğu ve çoklarımızın bildiği  ünlü “Vitruvius Adamı” ile  bitirebiliriz. Bu çizime göre;
          “İnsan bedeninde merkezi bölüm göbektir. Bu yüzden, eğer bir insan sırt üstü yatırılıp, ellerini ve ayaklarını ileri uzatsa ve göbeğini merkez alan bir pergelle etrafında daire çizebilse, iki elinin ve ayağının parmakları bu dairenin kenar çizgisine değecektir. Nasıl insan bedeni böyle dairesel bir çevre çizgisi oluşturuyorsa, aynı biçimde bir kare de meydana getirecektir.
            Ve hatta bu çembere  başı, iki eli ve iki ayağı da değecek biçimde olursa beş köşeli yıldız bile oluşturabilecektir. Beş köşeli yıldızdaki tüm doğru parçalarının oranları ise (phi)’i verir. Bu sembol Altın Oranın en yüksek ifadesidir. Bu nedenle beş köşeli yıldız, daima güzelliğin sembolü olmuştur.”
            Görüldüğü gibi Altın Oran doğanın Güzellik ölçüsü durumundadır. Ve Sevgili dostlarım...... aynalarınıza bir daha bakın. Sonra da vitruvius Adamı gibi kollarınızı ve bacaklarınızı açarak bir kez daha bakın. Göreceksiniz ki, .......her biriniz..... Altın Oranlarla kaplı..... yürüyen bir beş köşeli YILDIZ görünümündesiniz. Artık ceketinizi alıp dışarı çıkabilirsiniz. Bu kez göreceksiniz ki,  doğanın her yanında; 
                           “bir-nokta-altı-yüz-on-sekiz”.
   
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ..Ceylinin Annesi.. - 26 Nisan 2008, 21:12:55
tşk ettim karizmanızı verdim 380a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: fishman - 26 Nisan 2008, 21:14:36
evet sevgili nurdan hocam.. yazdıklarınızı okudum. daha önceleri duymuştum bunu siz yazdıktan sonra aklıma geldi okurken ve gittim tekrar sitelerden baktım şu an...
cok mantıklı ve cok ta ilginc bir kullanıcı adı secmişsiniz bunu içöin sizi öncelikle tebrik ediyorum.
evettt . nurdan hocam kimdir necidir nerelidir ne sever ne sevmez. kısa bi otobiyografi alabilirmiyiz. gerektigi kadarı ile tabi. kendinizi fazla yormayın diyer arkadaşlarımada sorular için malzeme kalsın hepsini kullanmak istemiyorum.     360a
mutlu kalın..... 380a 560a 380a 560a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 26 Nisan 2008, 22:07:56
   Teşekkürler Fishman Arkadaşım ..
   Adımı doğru söylediniz.. İsmim Nurdan.
   Düzce'liyim ve 15 senelik Resim Öğretmeniyim. ilkokulu Almanya'da ( anaokul.1,2,3 sınıf) ortaokul ve liseyi Düzcede, Üniversiteyi Marmara Atatürk Eğitim Fak Resim İş Eğitimi Bölümünde okudum.
    Neyi severim ya da sevmem konusunda , aklıma hemen gelenleri şöyle sıralayabilirim.
    Biraz mütevazilik var bende...Göze batacak şekilde kendimi övmeyi , ve kendini övenleri de pek sevmem...Bu nedenle kullanıcı adıma her ne kadar 1.618 (altın Oran ) demiş olsam da, bunda tek olmadığımı , tüm canlıların altın orana sahip olduğu o düşünce felseme uyduğu için kullanıyorum. Yoksa Mükemmelilklik fikri ve felsefesi beni ürkütür. Ve doğal olmaya , olanlara da bayılıyorum... Bir de özgürlüğünü çok kaliteli kullananlara da
bayılıyorum.
    Bunun dışında kitap okumaya, araştırmaya, incelemeye, merak etmeye bayılıyorum. Çünkü ömrüm boyunca 'aaaa... bu ne ?.. ne kadar ilginç... ne güzel... vs.. diyebilirim. Bundan büyük keyif alıyorum.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: duяudoğ@ - 26 Nisan 2008, 22:50:26
nurdan hocam tebrik ederim  560a 560a  çok yerınde bir tercih olmuş  219s . bende sorumu sorayım,hobileriniz ve fobileriniz nelerdir  520a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ƒĬřŲżξ - 26 Nisan 2008, 23:10:25
                    sevgili nurdan öğretmenim tebrikler

   (https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg119.imageshack.us%2Fimg119%2F6038%2Fkelebek6tu1jl3an2.gif&hash=dfa9e331733f3bae3e5e8d098371455f) (http://imageshack.us)(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg119.imageshack.us%2Fimg119%2F6038%2Fkelebek6tu1jl3an2.gif&hash=dfa9e331733f3bae3e5e8d098371455f) (http://imageshack.us)(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg119.imageshack.us%2Fimg119%2F6038%2Fkelebek6tu1jl3an2.gif&hash=dfa9e331733f3bae3e5e8d098371455f) (http://imageshack.us)(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg119.imageshack.us%2Fimg119%2F6038%2Fkelebek6tu1jl3an2.gif&hash=dfa9e331733f3bae3e5e8d098371455f) (http://imageshack.us)(https://www.gorselsanatlar.org/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg119.imageshack.us%2Fimg119%2F6038%2Fkelebek6tu1jl3an2.gif&hash=dfa9e331733f3bae3e5e8d098371455f) (http://imageshack.us)


                                     
SEVGİ DOLU ARKADAŞIM

                                     H O Ş G E L D İ N İ Z
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 26 Nisan 2008, 23:13:28
  Durudoğa (Deniz) Öğretmenim..
Önce size teşekkür ediyor ve Sizi bekletmeden hemen cevap vemeye geçiyorum..
  Hobilerim : Kitap Okumak (araştırma, inceleme ), Dikiş Dikmek  (terzicilik ve stilistlik kısacası moda )..
  Fobilerim : Yok diyebilirm. Daha doğrusu aklıma gelmediği için yok diyorum.

  Ve sevgili Müyesser Öğretmenim size de buradan teşekkürler diyorum
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: MURAT05 - 26 Nisan 2008, 23:35:06
tebrikler arkadaşım güzel bir hafta geçirmen dileğiyle
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 26 Nisan 2008, 23:48:43
Teşekkürler Murat 60 arkadaşım.
Ayrıca siz de aramıza ( bu siteye) katıldığınız için  hoşgeldiniz diyorum...
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ...:::£sra:::... - 26 Nisan 2008, 23:52:36
nurdan öğretmenim tebrikler tanımak istediğim bir kişiliktiniz sitede bende ne zamandır yoktum ya döner dönmez sizi haftanın üyesi olarak görmek güzel oldu, sizdeki mütevazilik yazdığınız her mesajın bi kenarına ilişip kendini her zaman gsteriyor gerçekten çok ince,nazik ve sakin birisiniz uslubunuz karşıya öle güzel yansıyorki buda bir meziyet bana göre ,incelemeyi sevdiğiniz açtığınız ve ilgilenip yazdığınız konulardan çok belli araştırmanın verdiği zevk bi başka değilmi yeni bilgiler edinmek bunları paylaşmak fikir dağarcığını genişletmen çok zevkli bi durum bunu ben son zamanlarda pek yapamıyorum  adınıza mutlu oldum

sanat hayatınızda ne zaman var oldu öğretmenim yani kendinizi hangi durumlarda keşfettiniz ve nurdan altın oranın farkında olup hayatına verdiği estetik güzelliklerle kendini doğru yerdemi buluyor yada daha yapmak istediği çok şeymi var bunları sorduğum çünki hayata bakışınız yada yapmak istedikleriniz bizim içinde yeni fikirler doğurabilir nurdan öğretmenim

bu arada altın oran hakkındaki yazınızda çok güzeldi bi solkta okudum teşekkürler karizma borcum olsun şimdilik engeldeyimde
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 27 Nisan 2008, 01:22:31
    Esra öğretmenim ..  440a  hakkımda yazdığınız o cümleleri yavaşça, dikkatlice ve sessizce gülümseyerek okudum..... Demek ki o kulağa hoş gelen cümleleriniz kadar yakınlaşabilmişim size. Demek ki bu kadar üzerimdeki o ağırlıkları ( yalanları, fazlalıkları ) atıvermişim... Ama biliyor musunuz.? O büyüklüğün çoğu sizden geliyor.. Bunları görebilmek, farkedebilmek, keşfedebilmek ve sonra da ifade edip karşı tarafa iletebilmek.. büyük olmayı yani DERİN  olmayı gerektirir benim gözümde...Siz de öyle yaptınız...Tekrar teşekkürler...

  Şimdi de  şu anki sorunuzda dahi o  derinliği  hissedebiliyor ve hemen sorunuzu yanıtlamaya geçiyorum.

  1.Sanat hayatımda ne zaman var oldu ? ya da kendimi sanata karşı hangi zamanda keşfedebildim ?  : Eğer Türkiye'nin şartarını hemen gözümüzün önüne getirebilirsek , resim sanatının ne olduğunu tabi ki üniversite  de fark ettim.. kendimi ise, ilkokul çağlarında, öğretmenlerim ve arkadaş çevrem sayesinde fark ettim. O çağlarda resimdeki farklılıklar fark edilebiliyor. Fakat şimdi bir öğretmen gözü ile kendi çocukluk yıllarıma bakarsam, özellikle okul öncesinde hangi oyuncaklarla, nasıl ve ne şekilde oynadığımı incelediğimde , diğer çocuklardan hangi yönümün farklı olduğunu, ve bunun sanatsal yönümden kaynaklandığını idrak edebiliyorum.
   2. Altın Oranın farkına varıp hayatıma verdiğim estetik güzelliklerle kendimi doğru yerde mi buluyorum ya da daha yapmak istediğim bir şeyler var mı ? : Evet doğru yerdeyim... Aslında çocukluğumdan beri hep ünlü biri olmayı, büyük işler yapmayı hayal ederdim... üniversite de bile, öğretmenlik en son seçeneğimdi... Çok büyüktü hayallerim... Büyük işler yapmayı düşlerdim...Ama şimdi Öğretmenim.. en son seçeneğim olan yerdeyim yani. Ama doğru yerde miyim? Evet... doğru yerdeyim. Çünkü hayat bana her şeyin dört dörtlük olmayacağını öğretti. Ve hayat bana bunun yanına  bir de Altın Oranı verdi.. Herşeye rağmen mutlu olma iksiri.
       Ama hayallerim hala var mı ? Elbette var.. Hala o çocukluğumdan beri düşlediğim o düşler yerinde duruyor.. mesela en çok kitap yazamyı istiyorum.. sonra da resim yapmayı... Evet hep erteliyoruz bu düşlerimizi... Ama bir şeylerin gerçekleşmesi mecbur değil ki.. Benim için mecbur olması gereken düşlerimisin hala devam ediyor olması... O düşler yok olursa ben de yok olurum... Ve zamana saygım var... beni düşlerime getrecek mi getirmeyecek mi bilmiyorum. Ama benim hala acelem yok... Gidebiliğim kadar gidiyorum. yapabildiğim kadar yapıyorum. düşlediğim kadar düşlüyorum. Yaşaybildiğim ,ayakta duarabildiğim ve mutlu olabildiğim kadar varım..
     İşte bu yüzden tekrar ediyorum.. Evet doğru yerdeyim.. Çünkü ben buyum...Düşlerimdeki o yerde olamasam bile...düşlerim hala olduğu için doğru yerdeyim..Kendime küsemem, dünyaya küsemem, insanları suçlayamam, engeller vardı diyemem, ya da kendime güçsüz beceriksiz tembel de diyemem , benim düşlerim gerçekleşmedi diye bunları yapamam... çünkü biliyorum ki düş düşlemeyi dahi bilmeyen insanlar var bu dunyada bu ne demektir bilir misiniz. Dünyada sadece bedeni yaşıyor, ama kendisi yok demektir bu.. bundan daha kötü ne olabilir ?
 
   

   
   
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: KIRIKTESTİ - 27 Nisan 2008, 02:40:54
Sevgili Nurdan Öğretmenim... Evvela Zât-ı Âlilerinizi en kalbî duygularla tebrik eder ve acizâne sorumu sormak isterim...

Bu Dünyadaki yaşama gayenizi ve varmak istediğiniz nihâî noktayı merak ederim?

Teşekkürler
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 27 Nisan 2008, 12:56:20
  Teşekkürler Kırıktesti (Fatih ) Arkadaşım..
  Bana yöneltilen soruların yavaş yavaş derin felsevilere doğru yöneldiğini hissder gibiyim... Bunlara mümkün olduğu kadar içimdeki sese kulak vererek cevaplamaya çalışacağım..
 
  Dünyada yaşama gayem, varmak istediğim son nokta : Bu aslında az önce esra Öğretmenime verdiğim cevapla biraz bağlantısı var... Yine de biraz açmaya, eklemeye çalışayım.. Hala düşlerim var. Çoğu ütupik, çoğu da realist... Ben daha çok o düşlerimi seviyorum. Onlarsız yaşayamıyacağımı hissediyorum. Siz varmak istediğim son noktayı soruyorsunuz. Eğer şu an zor durumda olabilseydim, mesela açlık gibi.. işte durumda beni bu düşlerimin ayakta tutacağını biliyorum. Sade yaşamayı seven biriyim.Ama öte yandan büyük düşlerim var.Daha doğrusu düş düşmeyi seviyorum.
     Ama yine de varmak istediğim son noktayı sorarsanız.. Kısaca Bir kitap yazamak.. Çünkü şu an bana en yakın düşümün o olduğunu hissediyorum.. Bu belki sanat üzerine olabilir, felsefe tarzı ya da küçük hikayeler olabilir.
     İkinci sıradan bana en yakın olan düşüm ise yağlıboya resim yapmak, ya da stilistlik üzerine çalışma yapmak

Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: NÖzcan - 27 Nisan 2008, 13:18:53
nurdan öğretmenim sorular gelmeye başlamış.cevaplarınızı okumaktan büyük zevk aldığımı söylemeden geçemeyeceğim.15 yıldır öğretmen olduğunuzu belirtmişsiniz.benim sorum şu göreve ilk başladığınızda girdiğiniz ilk derste neler hissettiniz.üniversitede bize öğretilenlerle okul ortamı farklı siz bunu nasıl aştınız.şimdiden cevap için teşekkürler.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 27 Nisan 2008, 14:46:33
  Teşekkürler Nalan Öğretmenim..
  İlk görev yerim Hatay'in Hassa ilçesindeki Hassa Lisesi oldu.
O zamanlarda klasik sistem vardı. Ortaokul ve Lise aynı binadaydı ve çok kalabalık bir okuldu. O okula gittiğim ilk gününde müdür beni direk Lise son sınıfa soktu. O zaman bilmiyordum tabi.. Meğerse o sınıf okulun en haylaz sınıfıydı. Sınıf çeteydi sanki. Şok olmuştum tabi. Çünkü benim lise dönemlerimdeki Liseden eser yoktu. ıslık öttürmeler, ayakkabılarını çıkarıp tahtaya fırlatmalar, öğretmen girdiği halde masalrın üzerinde rahatça oturmalar... vs felaketti yani..
  O ilk zamanlarımda bana ait bir öğretmenlik modeli yoktu. O yüzden Lisede kendi öğretmenlerimden en çok sevdiğimi model alıp öyle işlerdim dersi. Ama o model ben değildim tabi. Östelik de o zamanki gençlik benim o anki oynadığım öğretmenlik modeli ile örtüşmüyordu . Dönem sonuna doğru yavaş yavaş hatalarımı anladım. Ama sınıfları yeni başatan düzeltemedim. Onalara hep şunu demişimdir.
   'ben yeniyim, bu yüzden nasıl bir öğretmen olacağım size bağlı olacak.'

   Ve çok önemli bir şey daha...
   İlk öğretmenlik yıllarımda, öğretmenlerin bazılarının elinde sopa vardı. Tabi öğrenciyi dövdüklerini görmedim. Onu bir görüntü olarak , ya da sesini duyurmak için masaya duvara vurmak için de kullanmış olabilirler. Ama yine de bilmiyorum tabi..
   İşte o sopayı özellikle elime almadım.
   Kendi kendime şunu dedim
   ' Nurdan sen şimdi öğretmenliğin ilk yılındasın. Eğer sopayı şimdi eline alırsan, bunu bırakman zor olacak. Şu an en zor tarafını özellikle yap ki ileride daha iyi oturmuş olursun. Sonra da İleride eğer istersen, uygun bulursan o zaman eline sopayı alabilirsin ' dedim. Ve bu harika bir yol oldu benim için. Çünkü şu an bile elime  asla sopa almıyorum.
    Yanlış anlaşılmasın tabi . Sopa derken Öğrenciyi dövmek manasına gelmesin. Öylesine alışkanlıktan, öğretmene güç kuvvet versin , yardımcı olsun manasında da sopayı taşıyanlar var. Bunu yanlış buluyorum demek istemedim. Sadece benim izlediğim yol böyle oldu demek istedim.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: GÜLS€V€N - 27 Nisan 2008, 17:21:02
tekrar tebrik ediyorum nurdan öğretmenim. ben telaştan mayıs 1. hafta diye girmişim yönetim değiştirmiş  heralde 380a 380a 380a 380a.
nurdan hocam en çok merak ettiğim isminizdi. bana çok gizemli biri gibi geldiniz ve paylaşımlarınız çok hoştu. sitemiz için bu kadar güzel paylaşımlar yapan bir öğretmeni seçmek gurur verici oldu.ben bu aralar siteye giremiyorum. 440a 440a ama sorularımla yanınızda olacağım. güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle sevgiyle kalın. 560a 560a 560a (+1)   360a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: NÖzcan - 27 Nisan 2008, 17:30:57
cevap için teşekkürler nurdan öğretmenim.sizi çok iyi anlıyorum.bende göreve başladığımda lisede görev yaptım.benim o zamanki yaşında bile öğrencilerim vardı sınıflarda.sabah benim evden çıkmamı beklerlerdi öğrencilerim ve beraber okula kadar gelirlerdi benimle.bende sizin yaşadıklarınızı yaşadım anlayacağınız.ve öğretmenliği öğretmenlik yaparak öğrendim.zamanla kendi tarzım diyeceğim oturdu ve nereye gitsem hangi okulda görev yapsamda ben bendim artık.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 27 Nisan 2008, 19:52:42
   Gülseven (Kadriye )Öğretmenim. .. İlk başta dediğim gibi size tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca tacınızı bana verdiniz ama, 19 Temmuzda en güzel taçlardan birini giyeceğiniz için .. sizi şimdiden tebrik ediyorum.    440a
   Nalan Öğretmenim yorumunuz için  teşekkürler..  440a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ilkyaz - 28 Nisan 2008, 05:01:26
1.618 öğretmenim sizi çok çok tebrik ederim
Şimdi soruma gelelim neden bu nick i kullanmayı tercih ettiniz teşekkür ederim 440a 440a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: <menekse> - 28 Nisan 2008, 11:30:58
Nurdan öğretmenim güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle 560a 560a 560a Soruma gelirsek öğrencilerinizle iletişiminiz nasıldır bize bahsedermisiniz? Gerçi söylemeden edemiyeceğim çok hoş birisiniz kibar ve naziksiniz 560a 560a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: Tutku - 28 Nisan 2008, 15:07:18
1.618 sizi tebrik ederim, Kadriye-Gülseven öğretmenimizi de sizi seçtiği için seçiminden dolayı kendisini buradan tebrik ederim.  110b 560a 560a 560a
ilk sayfadan beri size sorulanları , verdiğiniz yanıtları bir solukta ve yüzümde gülümsemelerle okudum. ben de hep merak ediyordum bu 1.618 neyi ifade ediyor diye, yanıtınızı okurken de ne kadar bilgisiz olduğumu anlayarak utandım bir görsel sanatlar öğretmeni olarak... 460a
altın oranı ad olarak bilirdim de hiç bu şekilde nicelik olarak bilmiyordum.ama dün adana'nın yerel televizyonlarından kanal a da Leonardo da Vinci ile ilgili Da Vinci şifresi adlı bir programı tesadüfen bulup izlemeye başladığımda da Leonardo da Vinci'nin insan figürü ve altın oaranı nasıl bulduğu ile ilgili notlarından söz ediliyordu..Programda bölüm  bölüm dizi haline getirilmişti ve bu 1.618 e sıra gelememişti belki de gelecek bölümde...
Neyse çok uzatmayayım, çalışmaya başladığınızda yaşadıklarınınız ve benim de ısrarla elime almadığım, o çok deneyimli öğretmenlerin elindeki ve onlara göre '' bir eğitim -öğretim aracı '' olan sopa ile çok benzeşiyor...  110b evet, bizler yaşaya yaşaya öğrendik...hala da öğreniyoruz...
Sizinle aynı üniversitede okumuş, aynı öğretmenlerden ders almış ve aynı atölyelerde o havayı solumuşuz ne güzel...Üniversitedeyken sanırım siz de ikinci bir ana sanat dalı alıp okuyamadınız(bize böyle bir şans yüksek lisansta sunulmuştu) , eğer ikinci bir ana sanat dalı seçme şansı verilseydi hangisini seçerdiniz ve niçin ? teşekkürler.  110b
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 28 Nisan 2008, 17:34:24
  İlkyaz Öğretmenim dilerim sizi fazla bekletmemişimdir. Bilgisayarıma şimdi oturdum..
  Fazla gecikmeden sorunuzu hemen yanıtlıyorum..
  Birincisi Böyle bir yeri zaten arıyordum.. Çünkü biz resim öğretmenleri çoğu okullarda alanımızda tek branş öğretmenleri oluyuruz. Öte yandan zaten çevrenin sanata bakış açısı belli...
  İnternette resim alanı ile bir site bulmuştum. Oraya , buradaki üylerimizden biri , bu siteyi verince bir de bu siteye göz attım..
  Burada hemen gözüme çarpan iki özellik oldu.. Birincisi, görsel sanat alanınının konu zenginliği, ikincisi de buradaki üyelerin seviyeli, iletişimde dikkatli, kısacası herşeyin derli toplu ve  düzgün olmasıydı.
  Ve hala şu an bile aynı görüş ve fikirdeyim..

  Bu sorunuz için teşekkür ederim..
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 28 Nisan 2008, 17:49:55
  Menekşe Arkadaşım..
  Sorunuz için teşekkür ederim.. Dilerim sizi de bekletmemişimdir. Şu an bilgisayarıma yeni oturdum.
  Sorunuza hemen geçiyorum..Ben Anadolu Öğretmen Lisesi'nde görev yapıyorum. Dolayısı ile buradaki öğrenciler için Resim Dersi maalesef çok üzerine düşülecek bir ders değil. Yani vakit meselesi onlar için önemli. Zamanla yarışıyorlar. Fakat bu dersi bir kenara atarsak öğrencilerimin bana saygı duyduğunu hissediyorum. Ve bazıları da resimi not için değil de bana saygılarından yaptıklarını söylüyorlar.
  Onlarla iletişimim iyi. Bir problem yaşamıyorum. Zaten bu okula seçilerek gelmişler. Normalde problemli öğrenciler yok. Sadece bana arada bir şımarıyorlar... Fakat bazılarına arada kızdığım anlar da oluyor. Yani tatlı-sert olmaya çalışıyorum..
  Fakat bunlar tabi ki benim anlattıklarım. Sorunun asıl cevabı onlarda..
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: fishman - 28 Nisan 2008, 17:58:00
tekrar merhabalar sevgili nurdan hocam. size sorularımı online oldugunuz anlarda sormaya calışıyorum. cevabınıda pek fazla merak icinde beklemeden almışta oluyorum..
neyse bunlar bir kenara bırakılacak olursa, bize öğretmenlik yaptıgınız dönem boyunca öğrencilerinizle aranızda gecen en hoş ve en rahatsız edici olayları paylaşabilirmisiniz. Bu sorudaki amacım, daha önceki üyelerimizede sordugum gibi, burdaki ögretmenlerimizinde bu olaylardan olumlu ders alabilmesi ve sonuclarını şimdiden görebilmek.
teşekkürler.
mutlu kalın... 380a 560a 380a 560a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: <menekse> - 28 Nisan 2008, 18:00:15
tşkler nurdan öğretmenim cevabınız için +1 560a 560a 560a beni bekletmediniz hem beklesek ne olur ki öğretmenim sizi sabaha kadar beklerim sorun değil  570a 570a 570a

öğrencilerinizde kesin sizi çok seviyorlardır hatta buna eminim.sevgiyle kalın öğretmenim 820a 820a 820a 820a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 28 Nisan 2008, 18:12:54
  Tutku Arkadaşım..
  Dilerim sizi de bekletmemişimdir. Sorunuzu yanıtlamadan önce Altın Oran konusundan biraz söz etmek istiyorum. Üniversitede bilirsiniz ki bu konuda bize bilgi verilmedi. Belki Resim alanında olanlara bu bilgi verilmiş olabilir. Bu yüzden üniversiteyi bitirdiğikten sonra Altın Oranı tesadüfen öğrendim. Bu nedenle Görsel Sanat Öğretmeni olarak bunu yeni öğrendiğiniz konusunda içiniz rahat olsun..
  Ayrıca bu konu hakkında size şu bilgiyi de verebilirim. Çok eski öğretim sisteminde öğrencilere altın oranın tüm matematiksel işlemlerini öğretip, o orana göre desen çizdirmişler. Bizim yaşlı resim öğretmenlerimiz bunu bilirler. Biz yenilerdeniz. Biz altın oranı öğrenmeden desen çizdik, ya da resim yaptık. Rönesanstan sonra, modern resim çıkınca altın oran yavaş yavaş terk edildi.. Ama bir de o orana göre resim yapmayı isterdim tabi.

  Şimdi sizin sorunuza hemen geçiyorum.. Üniversitedeyken bilirsiniz ikinci sınıfta tüm alanları gördük. Ama ben maalesef osırada tekstil alanını göremedim. Çünkü ingilizceden kalmıştım ve alt sınıfın ingilizce dersi bu tekstil programıyla çakıştı. Böylece tekstil dersini ana sanat dalı olarak seçme gibi bir seçeneğim olmadı.. Dolayısı ile ben Grafik dalını seçmek zorunda kaldım.Böylece  ikinci yan sanat dalım grafik olmuş olurdu..

  Fakat şimdiki aklım olsaydı.. Yine ana sanat dalımın Tekstil, fakat yan sanat alanımın ise Resim olmasını isterdim..

  Bir de niçin sorunuzu yanıtlıyorum : Tekstili el işi, dikiş , moda .. vs gibi konulara çok yatkın olduğum için ana sanat dalım olsun istemiştim. Grafiği de piyasada çalışma alanı olduğu için.. Çünkü öğretmenliği ikinci plana atmıştım.. Tabi şu anki mantığımla ve tabi şu an öğretmen olduğum için yan sanat dalımın resim olmasını isterdim. Ama tekstil yine başta. Onu atamam. Maalesef üniversiteyi kazanmama rağmen ingilizce yüzünden teksili seçemedim. Bu benim hala içimde kaldı..
  Garfiye gelince.. tabi bana göre olmadığını geç fark ettim. (zaten tekstili istenmiştim ya )Grafiğin  Piyasadaki oratamı sevmedim. Ben grafiği de sevmedim. İşte bu yüzden ikinci plana attığım resim öğretmeni olmaya karar verdim. Şu an bunda pişman değilim. Piyasadaki grafikten kat kat iyi bir meslek. Ama Tekstil olsaydı hayatımın yönü ne olurdu bilmem..
 
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ÜERDAL - 28 Nisan 2008, 18:57:14
tebrikler bi gün bizede nasip olur inşallah   110b
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 28 Nisan 2008, 19:01:20
Çalışkan üyemize teşekkür ediyorum...   440a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: NÖzcan - 28 Nisan 2008, 20:19:24
bir soru daha eğitim hayatınızda kendinize örnek aldığınız bir öğretmeniniz oldumu.olduysa hangi yönleri sizi etkiledi.  110b
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 28 Nisan 2008, 21:03:01
   Sorunuz için Teşekkürler Nalan arkadaşım.
   Öğretmenliğimin ilk yıllarında özellikle Edebiyat Öğretmenimi model almıştım. O derste konuları işlerken konuyla bağlantılı ve kendi usta diliyle hayattan örnekler de verirdi. Sert bir öğretmen değildi. Ama o kendine özgü anlatım diliyle dinletirdi kendi.
   Fakat bu aldığım model kısa sürdü. Bu nedenle Öğretmenlik hayatım boyuca ilk senelerim hariç ,kendimden başkasını model almadım. Sürekli deneme yanılma, ve sürekli farklı yöntemler ,teknikler deniyorum. Çünkü gençlik sürekli yenileniyor. Ve daha önemlisi eğitim sistemindeki yönetmelikler sürekli yenileniyor. Böyle olunca, yeni taktikler oluşturmak gerekliyor.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: GÜLS€V€N - 29 Nisan 2008, 11:38:20
nurdan öğretmenim yazılan mesajlardan ne kadar iyi bir seçim yaptıgımı anladım.haftanız iyi geçiyordur umarım.biraz yoğun bir hafta oluyor.ama çok güzel bir duygu. diyaloglar çok güzel gelişiyor. ve birbirimizi dah iyi tanıyoruz.ayrıca sizi tanımak çok güzel.  110b  110b  110b .
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 29 Nisan 2008, 19:49:30
   Fishman Arkadaşım .
   Sorunuza ve İlginize teşekkür ediyorum. Özellikle diğer üyelerimizi de  ilgilendirecek türden seçilmiş soru sormaya özen gösterdiğiniz için de bu ilginize ayrıca teşekkür ederim.
   Dönem boyunca Öğrencilerimle aramda geçen en hoş ya da en rahatsız edici olaylar hakkında cevap vermek çok güç.. Çünkü diğer Öğretmen Arkadaşlarımın da bildiği gibi Resim Dersi'nin haftada bir saat olmasından ve Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin daha çok üniversiteyi ilgilenecek alan dersilerine yoğunlaşmasndan dolayı, öğrencilerimle fazla bir araya gelemiyorum. Ve zaten seçilmiş öğrenciler oldukları için de aralarında sorunlu öğrencilerim olmadığı için onlarla en rahatsız olaylar yaşamıyorum.

  Fakat bunun dışında ben biliyorum ki eğitim sisteminde her sene bir değişiklik yapılmakta. Bu değişiklikler yapıldıkça, yerine oturmayan bir şeyler oluşur. Zaten çoklarının Resim Dersine  bakış açısı da belli. Bu nedenle benimle birlikte diğer alanımdaki arkadaşlarımın ne tür problemler yaşadığını biliyoruz.

  Bu dersin bir disiplin (eğitim ağırlıklı ) dersi olması açısından eğitime ağırlık veriyorum. Ve okullar açıldığında ilk derste Bu dersin amaçlarını anlatıyorum.. Ve anlattığım halde dönem sonlarında ' Resmin yetenek olduğu tarafını çok kullanıyorlar' . Bu gerçekten rahatsız edici bir durum. Halbuki onlara ' Tabiki yetenektir ama İlköğretim ve ortaöğretimde Resim dersini eğitimin bir aracı olarak kullanıdığını ve amacın da resim yolu ile eğitmek olduğunu vurguluyorum.' Öte yandan da onlara 'Eğer amaç bu olmasaydı, öyleyse neden resimden notlarınız yüksek ' .. gibisine açıklıyorum.
  Kısaca şunu demek istiyorum. Bu çocuklara ilköğretimde resmin yetenğe dayalı olduğu öğretilmiş. Ama Resmin amaçları hiç öğretilmemiş. Ve öğrenci sıkışınca, hemen maazerek olarak 'ama yetenek yok ki bende diyor' .. Halbuki onun resimde ne düzeyde olduğunu biliyorum. Yapabileceğini de biliyorum. O arada diğer derse yoğunluk vermiş olabilir, ya da yazılı vardır ona çalışmış olabilir. Karnesinde resim notu 5 olduğu halde , sıkıştıkları her an 'yetenek' maazeretine sığınıyorlar.
  Burada İlköğretime giren Arkadaşlarıma sadece öneri olarak şunu rica edebilirim. İlköğretimde bu dersin amaçları üzerinde çok dursunlar. Çünkü onlara bizden başka doğrusunu veren yok.
  Bu dersin Amaç olmadığını, çünkü amaç olsaydı yeteneğe göre değerlendirme yapılır. Bu dersin bir araç olduğunu, ve amacın da 'eğitmek' olduğunu açıklamalırını ve bunun da çok üzerinde durmalarını rıca edebilirim.
 Mesela her derste verilen konunun ne işe yaradığını açıklamalarında fayda var. Bir şeye bakarak çalışıldığında amaç onun aynısnı benzetmek olmadığının, burada göz jimnastiği yapıldığını, göze görme  ile ilgili eğitim verildiğini, ve böylece çevrede kimsenin göremediği en ucra köşedeki çöpü dahi görebilmeği amaçlandığını anlatılabilir.
  örnek ' Bir ağaca bakarak yapılan bir çalışma olsun. Amaç o ağacı benzetmek değil. Ağacın her tarafını dikkatlice inceletmek. Ağacı tanıtmak. ve bu araştırma esnasında ağacın dibine saklanmış bir çöpü  keşfettirmek '  Yani göze göz eğitimi vermek. İşte çocuklara her konu verildiğinde bunun ne işe yarayacağını, ne tür eğitimi kazandırdığını açıklmalarını rıca ediyorum. hem de sürekli açıklasınlar. Çünkü bu çoklara resim dersinin sadece yetenek olduğu tarafı öğretilmiş . Tabi ki bunu benim Resim öğretmen arkadaşlarım öğretemez. Bunları Bu arkadaşlarımın dışındaki çevrede herkes bu şekilde öğretmiş. Çünkü onlara da böyle öğretilmiş olduğu için bugün resim dersinin geldiği durum bundandır.
 Biz bu çocuklara bu dersin ne işe yaradığını öğretemesek, yarın büyüecek olan bu nesil, bir gün bu dersi de kaldıracaktır. Daha şimdiden Eğitim ve öğretim sistemindeki eğitim kısmı yok olmaya yüz yüze. Çünkü eğitim kısmına (çünkü bu bir disiplin dersidir) .giren resim ,müzik ,beden, dersleri geri plana atılmış. Resim müzik beden desinden başka da eğitime ağrılık veren bir ders yok. Diğerleri Öğretim kısmı ağırlıklı olan derslerdir.Yenilenecek sistem bunu ne kadar düzeltmeye çalışırsa çalışsın, önce bu zihniyeti önlemek lazım. Yani bu dersin amaçlarının tam verilmesi, eksik verimemesi, hatta sürekli üzerinde durulması lazım... Şu bilinsin ki, Eğer bu dersin programı ile ilgili bir problem varsa, onun düzelmesini sağlayacak olan bizden başkası yok. Çünkü bu dersin gerekliliğini bizden daha iyi bilen yok. Ve biz Öğretmen isek, bu öğretmenlik kısmını fırsak olarak kullanıp gelecek nesillere bu dersin , sanatın önemi ve gerekliliği üzerinde her ders duralım. iyice kafalarına girsin.Çünkü bu toplumun kültürü açısında bunda en büyük eksiği budur. Bu amacı verebilmişsek gerisini onlar kendiliğinden getirecekltir . Meselea biz demeden sergilere kendiliklerinden gidenler çoğalacaktır..
  Yani çözüm, herkesin dediği gibi bu dersi sevdirebilmekte değil. Çünkü bu çocuklar özellikle zaten okul öncesinden hazır bir halde resmi severek düşüyorlar ellerimize. Yani onların doğal yapısında bu sevgi var zaten.. Bu sevdirebilme çözümü de tabi ki , sanattan, resimden anlamayan o kültür yapısının zihniyetinden oluşuyor. Ve maalesef ileriki yıllarda öğrenci bu tarafi da maazeret olarak kendine kullanmaya başlıyor..
   Daha Çok uzatmadan Fıshman Arkadaşımın bu sorusuna tekrar teşekkür ederim.
 
   
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: KIRIKTESTİ - 29 Nisan 2008, 20:40:50
tüm sorularımızla ayrı ayrı ilgilendiğin için çok teşekkürler sevgili 1.618... sağlıcakla kal...
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 29 Nisan 2008, 20:44:06
Teşekkür ederim Kırıktesti .. 
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: renklerintanrıçası - 29 Nisan 2008, 21:16:13
  Nurdan hocam haftanın üyesi seçildiğinizden dolayı sizi tebrik ediyorum.Bilgi birikiminiz ve deneyimlerinizi arkadaşlarımızın soruları sayesinde öğrenme şansımız oldu,bizi mutlu ettiniz.Kendimi özverili bir sanat eğitimcisinin yanında hissetmemi sağladınız.Demekki sanat ve eğitim sizin bir yaşam biçiminiz olmuş.Bilinçli bir eğitim anlayışınız var.Sizler gibi değerli öğretmen arkadaşlarımızın varlığını hissetmek çok güzel. 560a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 29 Nisan 2008, 21:39:37
Renktanrıçası Öğretmenim...   110b
Bunlar ne güzler cümleler, kelimeler öyle..  Duygularınıza , düşüncelerinze, kanaatinize ya da herşey için size çok teşekkür ediyorum
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: fishman - 29 Nisan 2008, 22:25:24
nurdan hocam bu gün nerdeyse sorumu gözden kaçırdınız sanırım die mesaj yazacaktım. ama belki bir bildigi vardır diye beklemeyi uygun görmüştüm... yanılmamışım, iyi bir acıklama ile soruma cevap vermişsiniz. umarım tüm arkadaşlarımıza faydalı olur, ki olacagınıda yurekten inanıyorum . cevabınız için çok teşekkürler. sorularım gelecek daha.. şimdilik +1 ve
mutlu kalınnn......teşekkürler tekrar..  560a 380a 560a 380a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: "ArZu" - 29 Nisan 2008, 22:49:33
sevgili arkadaşım Nurdan sorulan soruların akabinde verdiğin bilgi dolu cevaplardan dolayı seni bir kez daha tebrik etmek istiyorum ,ayrıca aynı üniversitede öğrenim görmüş , aynı mekanları paylaşmış olmamız bana ayrı bir mutluluk verdi ...ve burada bu şekilde karşılaşmamız birşeyler paylaşmamız gurur verici doğrusu ..evet fazla uzatmak istemiyorum ve sorumu soruyorum    110b sevgili Nurdan gezmeyi yeni yerler keşfetmeyi severmisin ülkemizde en çok görmek istediğin güzellik yada görüp beğendiğin bizlere tavsiye edeceğin güzelliklerimiz nerelerdir? şimdiden teşekkürler .....  sevgiler
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 29 Nisan 2008, 23:36:36
 
  Fishman Arkadaşım
  Hakkımda iyi ki ' bir bildiği ' vardır demişsiniz .. Çünkü sorulan soruları öylesine geçiştirmemeye çalışıyorum.. Biraz özenmeye çalışyorum. Anlayacağınız ödevimi iyi yapmak istiyorum.
  Birincisi bu tür konularda biraz titiz olduğum için,
  İkincisi de , şu an başımda bu haftanın tacını taşıdığım için.
  Kısacası hem kendime, hem de başkasına saygı gösterdiğim ve özendiğim için..

  Fakat çok da iyi bir soru sormuşsunuz. Bayağı geciktirdim çünkü.. bu konuda özürümü de hemen iletiyorum
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: Tutku - 29 Nisan 2008, 23:53:48
1.618 merhaba.  110b adınızın Nurdan  olduğunu da öğrendim, size doğrudan Nurdan diyebilir miyim ?  570a az önce ''herkese merhaba'' demeden önce bir bakayım dedim, yazılanları ve verdiğiniz yanıtları okudum...Gerçekten hepimize ayrı ayrı ve özenli yazıyorsunuz...çok teşekkürler. Benim sorumun yanıtı için de ayrıca teşeşkkür ederim.. 560a 560a 560a +1 ekliyorum hemen.Bu arada altın oran için içimi rahatlattınız gerçekten de...Ama yine de perspektif dersi öğretmenimiz çok sevdiğim Yunus GÜNEŞ öğretmenimizi burada anmak istiyorum... Kendisi çok nazik ve derin bilgilere sahip bir öğretmenimiz, inanın bana resim atölyesinde desen dersinde alamadığımız bir çok bilgiyi de kendisinden ve sözünü ettiği kaynaklardan öğrenmiştik. Altın orandan da söz etmişti. Şimdi, burada sizin verdiğiniz bilgiler ışığında pekiştirmiş olduk öğretmenim.  110b
ikinci sorumu yönelteyim , şiir sever misiniz? Yanıtınız evet ise; sizi en çok etkileyen yerli ve yabancı ozanlar kimlerdir? en sevdiğiniz şiirlerden birinin bir dizesi ya da uzun değilse tümünü burada bizimle paylaşabilir misiniz? Teşekkürler. 340a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 30 Nisan 2008, 00:37:07
  Sevgili Arzu Arkadaşım..
  Herşeyden önce geçmişte aynı okulu, öğretmenleri, ortamı seninle paylaşmış olmak ve o araya giren uzun bir zaman diliminden sonra bir de burada, bilgisayar ortamında bir araya gelerek bir de buradaki ortamı seninle paylaşabilmek aslında çok büyük bir süpriz.. Aslında bu tür tesadüfler bir bakıma mucizelerin var olduğunu göstermez mi ?

  Şimdi soruna geliyorum....  Ama,  maalesef ben fazla gezmeyi seven biri değilim. İçe kapanık, durgun biri de değilim. Hareketli , neşeli, daima gülen biri olmama rağmen, evine kapanık biriyim. Yani ben evime aşık biriyim. Çünkü kendimi evimde daha özgür hissediyorum.
  Ya da şöyle desem olur mu bilmem.. Ben çok gezerek (görerek) değil de, çok şeyleri yaşayarak (hissederek ya da düşleyerek ) öğrenmeye çalışıyorum. Örneğin, kitap okuyarak gidemediğim ülkeleri dolaşıyorum mesela...

  Fakat yine de herkesin Avrupaya gidip görmesini isterdim. Orası, çevresel olarak çok düzenli ve temiz. Ama biraz daha içine girerseniz, Türkiye'mizin  ne kadar zengin olduğunu fark edebilirsiniz. Ve sahiden de şu an Avrupa, özellikle Almanya Türkiye'den çok fakir. O kadar zengin bir memleketimiz var ki, insan oturup da bu memleket neden kalkınamadı diye düşünesi gelir. Avrupadaki o insanlar bizim ülkemize geldikleri için bu farkı biliyorlar. Ama Türkiye'deki bizler, dışarı çıkmadığımız için o farkı göremiyoruz.. Bunun için, her Türkün oraya gitmesini ve görmesini isterim.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ilkyaz - 30 Nisan 2008, 02:59:18
Nurdan öğretmenim teşekkür ediyorum ve karizmanızı ekliyorum 560a 560a 560a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: fishman - 30 Nisan 2008, 13:52:00
""Birincisi bu tür konularda biraz titiz olduğum için,
  İkincisi de , şu an başımda bu haftanın tacını taşıdığım için.
  Kısacası hem kendime, hem de başkasına saygı gösterdiğim ve özendiğim için.....""
Pekala Nurdan hocam, verdiginiz cevaplar pek titizce. ve görüyoruz ki ayrıntılarına kadar özenle secilmiş cevaplar. ve bir o kadarda ilgi cekici sürükleyici cevaplar...
neyse uzatmadan sorayım. hayatınıza titiz olamadıgınızı düşündügünüz yada deriz ya bazen üztünkörü yaptıgınız bir olay oldumu. ve bundan dolayı ne gibi pişmanlıklar yada keşkeler düşündünüz. özel degilse anlatabilir misiniz?
mutlu kalın. 380a 560a 380a 560a
(verdiginiz güzel yanıtlar icin karizma vermek istiyorum yeniden -150-    360a )
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 30 Nisan 2008, 17:23:53
   Sevgili Tutku Arkadaşım,
   
   Cevabınıza biraz geciktim. Kusuruma bakmayın.. hemen cevabınızı yanıtlmaya geçiyorum..
Bana tabiki Nurdan diye hitap edebilirsiniz. Zaten şahız isimlerini 1.618 şeklinde sayı ile hitap etmeye pek alışık değilizdir. Onun için siz nasıl rahat ederseniz, nasıl uygun bulursanız bana o şekilde hitap edebilirsiniz.

   Bu arada sevgili Yunus Güneş Öğretmenimizi de anmış olduk. Onun dersini çok severdim. Çok iyi anlatırdı. Ayrıca zaten perspektifi de çok seven biriyim. Bu yüzden verdiği grup çalışmasındaki park çizimi ödevine kimseye dokundurtmamıştım böylece sadece benim grubumdakiler 100 almıştı..

  Şiir konusuna gelince, .. Şiirleri severim, ama sanatçı konusunda öyle çok tuttuğum birileri olmamıştır. Her sanatçının eserleri konusunda seçiciyim. Fakat bu sıralarda Can Yücel önde gidiyor... Onun çok kısa bir dizesini hemen yazıyorum.

  En uzun mesafe ne Afrika'dır
  ne Çin, ne Hindistan,
  ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...
  En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir
  Birbirini anlamıyan..
                             Can Yücel..
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ƒĬřŲżξ - 30 Nisan 2008, 18:07:56
merhaba haftanın üyesi nurdan öğretmenim nasılsınız
bu gün ilk +1 size gelsin  110b
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 30 Nisan 2008, 18:16:05
Fıshman Arkadaşım ... Sorularınız için tekrar teşekkür ediyorum..Yine güzel bir soru bulmuşsunuz.. Düşündürücü  770a
  
  Önce sorunuzu buraya tekrar yazıyorum..
  'Hayatınıza titiz olamadıgınızı düşündügünüz yada üstünkörü yaptıgınız bir olay oldumu. ve bundan dolayı ne gibi pişmanlıklar yada keşkeler düşündünüz ?'

  Bu konuda benim bir hayat felsefem var. Yani yaşam biçimim.  Bir kere geleceği, ileriyi görmeye çalışırım ve bana yetecek kadar uzağı görüyorum.. Bir işe başlamadan, 'bunun sonucu nereye kadar ulaşır, bana ne faydası olur, zararı ne, en kötü ihtimaller ne, tehlikeler ne '.. hepsini düşünmeye başlarım.
  Ve sonra eğer o konuda başarılı çıkmamış isem.. Tabi ki nerede hata yaptığımı bulmaya çalışırım. Bilirim ki, bu hata beni bir yaş daha olgunlaştıracak.. Onun için ben keşkelerime kösemem, pişmanım diye kendimi depresyona sokamam..  Kendim için hep şunu derim ' Nurdan sen şimdiye kadar asla hata yapmadın. Sadece acemiydin.o konuda bilgisizdin. ' Evet bunu derim kendime. Hata yapmak , sanki bilerek , planlayarak suç işlemek gibi anlaşılabilir. İşte o zaman pişman olmayı bırakın, vicdanınız devreye girer ve kendi vicdanınızla yüzleşirsiniz.
  Ne olursa olsun, asla kendime kızamam, kendime kösemem, ve keşke dediğimi de hatırlayamıyacağım kadar azdır.
  Daha açıkcası... Ben kendime bayılıyorum.. Çünkü biliyorum ki, eğer bayılmazsam, bu dünya ile nasıl geçinebilirim, ayakta durabilirim ya da mucizeleri görebilirim..
  Ve yine kısacası..
  Bundan dolayı.. Bana benden başkaları kösebilir, kırılabilir... Benim dışımdakilere gerekli izahı, sebebi anlatabilir, af dileyebilirim. Ama ben kendime kösersem, ben kendime keşke dersem, bir şeylere pişman olursam bunun izahını kendime nasıl yapabilirim.?  
  Sadece herkes gibi mükemmel biri değilim. Bu nedenle hata yapma hakkım var. Ama yaptığım hatalar bana pişmanlığı değil biraz daha olgunlaştığımı öğretmeli.
  Ve benim hayat felsefemde şu da var.
  Burası iyi niyetli bir Dünya'dır. Eğer benim dileklerimde, düşlerimde, ya da çabalarımda yoluna gitmeyen bir şey varsa,  ' Bu dünyanın mutlaka bir bildiği vardır. Eminim o iş bana göre olmadığını bildiği için gerçekleşmedi ' .. Evet böyle derim..
 
  

  

  
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 30 Nisan 2008, 18:23:46
İlkyaz ve Müyesser Öğretmenlerimin +1 leri için teşekkür ediyorum... 
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: ღ єรรгa ღ - 01 Mayıs 2008, 19:33:47
nurdan öğretmenim ilk önce haftanın üyesi seçildiğiniz için tebrikler....çok isabetli bir seçim oldu...laf aramızda sizi çok merak ediyordum rumuzunuzdan dolayı tabiki...sorular sayesinde sizi yeteri kadar tanımış olduk....ama herkese sorduğum gibi siz tecrübeli biri olarak(gerçi evlimisiniz onuda bilmiyorum sorularda hiç rastlamadım) evlilikle ilgili düşüncelerinizi ve tecrübelerinizden bizimde faydalanmamızı isterim....  sevinç öğretmenimizin yazdıklarına katılıyorum...sizin gibi bilgi birikimi ve değerli bir öğretmeni yakından tanıma imkanı sunan kadriye öğretmenime teşekkürler...ve sizede sabırla verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim...yüzünüzden gülümseme eksik olmasın
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: fishman - 01 Mayıs 2008, 19:49:47
verdiginiz güzel ve ders verici yanıtınız icin teşekkür ederim nurdan ögretmenim. bir +1 daha yolluyorum. cevap için cok tşekkür ederim. saygılarımla...
benden daha MUTLU kalın emi... 380a 560a 380a 560a

tuh engele takıldım. bi sonrakinde alacagınız olsun nurdan ögretmenim... 380a
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 01 Mayıs 2008, 20:03:36
  Sevgili Esra Arkadaşım.
  Herşeyden önce böyle bir soruyu, ya da buna benzer bir soruyu bekliyordum. Demek ki çok iyi izlenilmiş, takip edilmiş ve merak edilmişim.. Sorunuza teşekkür ediyorum.
  
  Bazı insanlar yaşamda tek değillerdir.Arkalarında birileri vardır. (Anne ,baba, kardeş, ...vs gibi) . Bu nedenle bazı şeylere zamanında ve yerinde ulaşırlar.
  Anlayacağınız evlilik konusunada geç kalanlardanım. Aslında hiç bir şeyin geç olduğu konusunda inancım yoktur Fakat , zaman ilerledikçe insanda beklentiler azalıyor ve bundan dolayı seçicilik artıyor. Öte yandan ortalıkta zaten seçilecek pek kimse de kalmamış oluyor öyle değil mi ?  770a.

  Kısacası evli değilim ve böyle bir tecrübeyi de yaşamadığım için, evlilik yaşamı hakkında herhangi bir bilgi veremiyorum.
Başlık: haftanın üyesi(nisan 5. hafta)......1.618......
Gönderen: 1.618 - 01 Mayıs 2008, 20:39:39
Fıshman Arkadaşım,
Sorularınız ve verdiğiniz +1 için ben de size teşekkür ederim..