büyük usta sevgili Nazım, yine büyük usta sevgili Abidin Dino'ya demiş ya. "Bana mutluluğun resmini çizebilirmisin Abidin?" diye. Dino'da ona şiirle cevap vermiş.
Kokusu buram buram tüten 
Limanda simit satan çocuklar 
Martıların telaşı bambaşka 
İşçiler gözler yolunu. 
İnebilseydin o vapurdan 
Ayağında Varna'nın tozu 
Yüreğinde ince bir sızı. 
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan 
Hasretle kucaklayabilseydim 
Seninle, bir daha. 
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi 
Bağrımıza bassaydık seni Nazım, 
Yapardım mutluluğun resmini 
Başında delikanlı şapkan, 
Kolların sıvalı, kavgaya hazır 
Bahriyeli adımlarla düşüp yola 
Gidebilseydik meserret kahvesine, 
İlk karşılaştığımız yere 
Ve bir acı kahvemi içseydin. 
Anlatsaydık 
O günlerden, geçmişten, gelecekten, 
Ne günler biterdi, 
Ne geceler... 
Dinerdi tüm acılar seninle 
Bir düş olurdu ayrılığımız, 
Anılarda kalan. 
Ve dolaşsaydık Türkiye'yi 
Bir baştan bir başa. 
Yattığımız yerler müze olmuş, 
Sürgün şehirler cennet. 
İşte o zaman Nazım, 
Yapardım mutluluğun resmini 
Buna da ne tual yeterdi; 
Ne boya... 
pekala, sayın menekşe. sen bi ressam degilsin ama , bi fikrin vardır belki. sana sorulsaydı bu mutlulugun resmi olarak ne çizmeyi düşünürdün ... bana sorsalar ben dünyayı gökkuşağının altında çizer, dünyayıda güvercinin gagasında çizerdim. ama güvercinin üstündede ucurtma ucuran , eglenen cocuklar da olurdu......( zor bi sorumu yine)..... 
 
 
mutlu kal....... 
 
  
  
 