Gönderen Konu: Derse yardımcı hikayeler  (Okunma sayısı 13418 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı resim23k

  • Yeni Üye
  • İleti: 23
  • Karizma Puanı: 0
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #20 : 09 Eylül 2008, 21:50:04 »

tşklr istifade edicez.. 560a

lenacan

  • Ziyaretçi
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #21 : 09 Eylül 2008, 22:02:04 »
 340a Tesekkürler hikayeler ıcın

Çevrimdışı tyerty

  • Üye
  • *
  • İleti: 93
  • Karizma Puanı: 192
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #22 : 09 Eylül 2008, 23:20:05 »
 560a 560a

Çevrimdışı venus75

  • Yeni Üye
  • İleti: 4
  • Karizma Puanı: 0
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #23 : 11 Eylül 2008, 19:45:35 »
 560a 560a 560a 560a

Çevrimdışı alisilcan

  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 381
  • Karizma Puanı: 29
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #24 : 11 Eylül 2008, 20:39:38 »
teşekkürler

Çevrimdışı BRHAN

  • Yeni Üye
  • İleti: 1
  • Karizma Puanı: 0
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #25 : 11 Eylül 2008, 21:02:17 »
hikayeler cok guzel... tesekkurler Esra...   770a

Çevrimdışı ♥Ϋą§єẀмĩη♥

  • yasevmin
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 374
  • Karizma Puanı: 120
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #26 : 11 Eylül 2008, 21:43:57 »
(Buyuk olasılıkla bılıyorsunuzdur arkadaşlar bu öyküyü) ama bılmeyenler için yıne de paylasmak istedim:)

Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak
atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin
genç oğluna kadar uzanır.

Babasının işi nedeniyle
çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak
istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını ister hocası..
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine
sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir
kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000
metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev,
tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir
"0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı.
"Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk..
"Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal"
dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:
"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.
"Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!."
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir
değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına..
"Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi..
"Ben de hayallerimi..".....

O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki
1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde
çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi,
"Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken,
hayal hırsızıydım. öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.
Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın."

Çevrimdışı ♥Ϋą§єẀмĩη♥

  • yasevmin
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 374
  • Karizma Puanı: 120
Ynt: Derse yardımcı hikayeler
« Yanıtla #27 : 11 Eylül 2008, 21:45:13 »
KÜÇÜK ÇOCUK
    Bir zamanlar küçük bir çocuk okula başlamış. Oldukça küçük bir çocukmuş. Okulsa büyük bir okulmuş. Ama küçük çocuk bahçe duvarından sınıfa yürüyerek gideceğini keşfettiğinde mutlu olmuş. Bundan sonra okul ona eskisi kadar büyük görünmemeye başlamış.
Bir sabah küçük çocuk okuldayken öğretmeni seslenmiş “Bu gün çiçek resmi çizeceğiz”. Küçük çocuk çok sevinmiş. Resim yapmayı çok severmiş. Her türlü resmi yapabilirmiş. Aslanlar, kaplanlar, tavuklar, inekler, trenler, tekneler.
 Mum boyalarını çıkarmış ve başlamış çizmeye. Ama öğretmeni “Bekleyin! Daha başlamayın” diye bağırmış. Ve herkes hazırlanana kadar beklemişler. “Şimdi” demiş öğretmeni “Çiçek resmi yapacağız.” Küçük çocuk çok sevinmiş. Çiçek resmi yapmayı çok severmiş. Güzel çiçekler yapmaya başlamış. Pembe, portakal rengi ve mavi, rengârenk çiçekler. Ama öğretmeni “Bekleyin! Ben size nasıl yapacağınızı göstereceğim” demiş. Tahtaya bir çiçek resmi çizmiş. Sapı yeşil, kendi kıpkırmızıymış. “İşte böyle. Tamam, şimdi başlayabilirsiniz.”
   Küçük çocuk öğretmenin çizdiği çiçeğe bakmış. Sonra da kendi çiçeğine. Kendi çizdiği çiçeği daha fazla sevmiş. Ama bunu söylememiş. Kâğıdın öteki yüzünü çevirmiş ve öğretmeninkine benzer bir çiçek çizmiş, yeşil saplı kırmızı renkli bir çiçek.
   Başka bir gün küçük çocuk kapıyı kendi başına açabilmeyi başardığında öğretmeni “Bu gün hamur çalışacağız” demiş. Küçük çocuk çok sevinmiş. Hamurdan çeşitli şeyler yapabilirmiş; yılanlar, fareler, filler, kardan adamlar, arabalar, kamyonetler. Ve hamurunu yoğurmaya başlamış. Ama öğretmeni “Bekleyin! Daha başlamayın.”diye bağırmış. Ve herkes hazırlanana kadar beklemişler. “Şimdi” demiş öğretmeni “Tabak yapacağız”. Küçük çocuk çok sevinmiş, tabak yapmayı çok severmiş. Çeşitli boylarda ve şekillerde tabaklar yapmaya başlamış. Ama öğretmeni : “Bekleyin! Ben size nasıl yapılacağını göstereceğim” demiş. Ve herkese derin bir tabak nasıl yapılır göstermiş. “İşte böyle,tamam şimdi başlayabilirsiniz.”demiş öğretmeni. Küçük çocuk bir öğretmeninin yaptığı tabağa bakmış bir de kendi yaptığına. Kendi yaptığı tabağı daha çok beğenmiş. Ama bunu kimseye söylememiş. Hamurunu tekrar top haline getirmiş ve öğretmeninkine benzeyen bir tabak yapmış. Bu derin bir tabakmış.
   Çok geçmeden küçük çocuk beklemeyi öğrenmiş, izlemeyi de. Öğretmeninkine benzer şeyler yapmayı da. Çok geçmeden kendine özgü şeyler yaratamaz olmuş.
   Daha sonra küçük çocuk ve ailesi başka bir şehirde yeni bir eve taşınmışlar. Ve küçük çocuk başka bir okula gitmek zorunda kalmış. Bu okul diğer okuldan daha da büyükmüş. Ve dışarıdan içeriye açılan bir kapısı da yokmuş. Oldukça büyük basamaklardan çıkmak zorundaymış. Daha ilk gün öğretmeni “Bu gün resim çizeceğiz” demiş. Küçük çocuk çok sevinmiş. Öğretmeninin ne söyleyeceğini beklemiş. Ama öğretmen hiçbir şey söylememiş. Sadece sınıfın içinde, öğrencilerin arasında gezinmiş. Küçük çocuğun yanına gelince, “Resim çizmek istemiyor musun?” diye sormuş. “İstiyorum” demiş küçük çocuk “Ne çizeceğiz?” Öğretmeni “Buna sen karar vereceksin” demiş. “ Nasıl çizeceğim?” diye sormuş küçük çocuk. “Nasıl istersen öyle” demiş öğretmeni. “Hangi renkle boyayacağız?”diye sormuş küçük çocuk. “Hangi renkle istersen onla” demiş öğretmeni. “Eğer herkes aynı resmi çizerse, aynı renkle boyarsa, kimin yaptığını nasıl anlayabilirim?” demiş öğretmeni. “Bilmiyorum” demiş küçük çocuk. Ve pembe, portakal rengi ve mavi çiçekler yapmaya başlamış. Yeni okulunu çok sevmiş bile!
                                                                                                              Helen E. Buckley