Gönderen Konu: Güzel Sanatlar Liseleri Programının Değerlendirilmesi  (Okunma sayısı 9585 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ilker

  • İlker ÖZTÜRK
  • Administrator
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 8.589
  • Karizma Puanı: 1882
    • GorselSanatlar.NET

Güzel Sanatlar Liseleri Programının Değerlendirilmesi

Amaçlar:

‘En iyi eğitimin nasıl olacağı konusunda kesin bir görüşe varmadan önce, ne tür bir insan yetiştirmek istediğimiz konusunda bir anlayış getirmeliyiz.’ der Bertrand Russell. Gerçekten de bir programın başarısı için ilkin sonuç ya da sonuçların net olarak belirlenmesi  gerekir. Ve amaçlanan sonuca ulaşmak için yaşanılacak süreçteki öğretim yöntemlerinin saptanıp, uygulanmasıyla mümkün olur. Eğitme süreci bizi amaca götüren bir araçtır.Amacı belirlemek için günümüzde eğitim alanında yapılan çalışmaları ve sanatın geldiği aşamayı göz önünde tutmak gerekmektedir.

Eğitimdeki gelişmelere yazının başında değindik. Sanat açısından baktığımızda ise sanatın, toplumsal gelişmeye ve toplumsal yaşamın yapısına doğrudan bağımlı olduğunu görüyoruz. Çağın düşünce sistemi ile sanatın var oluş nedeni arasında paralellik vardır.

Günümüzde sanatın görevi açık kapıları yıkmaktan çok, kilitli kapıları açmaktır.   Bu da denenmeyeni denemek, geleneksel malzemelerin dışına çıkmak, disiplinler arası ilişkileri kullanmaktır.

Andre Breton’un dediği gibi ‘Bir sanat yapıtı ancak geleceğin titreşimlerini taşıyorsa değerlidir.’ Geçmişin deneyimleri her zaman sanatçıya ışık tutmuştur. Ama her zaman da sanatçının yönü ileriye dönük olmuştur.

Aynı şekilde sanatçı içinde bulunduğu coğrafyadan, yaşadığı toplumsal yapıdan etkilenmiş, yöresel değerlerinden güç almış olsa da her zaman evrensel olanı yakalamaya çalışmıştır. Zamanın gerisinde kalan  sanat  kalıcı olamamıştır.

Güzel sanatlar eğitimi programlarının çerçevesi bu gelişmeleri dikkate alarak çizilmelidir. Ayrıca hedefleri çerisinde Güzel Sanatlar Liselerinin Resim programından mezun olacak öğrencilerin ne gibi donanımlara sahip olmaları gerektiğini de belirlemeleri gerekir.

 

 Öğrencilerin genel kültür gelişimleri hedeflenmelidir:

Alan derslerinin yanısıra sosyo-kültürel ve tarihsel bakış açısı kazandıracak genel psikoloji, sanat psikolojisi, sosyoloji, felsefe gibi alt yapıyı hazırlayacak ve yaşamın kesitlerini bağlamsal olarak inceleme olanağı verecek derslerin programa alınması önemlidir.

 

Öğrencilerin bireysel gelişimleri  hedeflenmelidir:

Temel Sanat Eğitimi (Obje incelemesi, Nokta, Çizgi, Renk, Koyu-Orta-Açık değerler ve bunları kullanabilmesi, Kompozisyon) ve Desen dersleriyle öğrencilerin yeteneklerini bilgi ile birleştirecekleri bireysel gelişmeleri sağlanmalıdır. Bu eğitimin malzeme ve teknik olarak sınırlandırılmadan verilmesi, özellikle öğrencilerin öğrendiklerini farklı malzeme ve tekniklerle uygulamalar yapmalarını cesaretlendirecekleri ortamların hazırlanması gerekmektedir.

 

*  Görsel ve dokunsal algının geliştirilmesi,

*  Görsel araç ve gereçleri (teknoloji) iyi kullanabilmesi,

*  Sanata bakışları, tasarım yapma ve teknolojiyi kullanma becerilerinin birlikte geliştirilmesi,

*  Yaratıcı ifadenin geliştirilmesi,

*  Estetik karar verebilme yeteneklerinin gelişmesi önemlidir.

 

 

Öğrencilerin teorik alandaki  gelişimleri hedeflenmelidir:

Sanatın başlangıcından günümüze kadar olan gelişimi, nedenleri ve yarattığı sonuçların tartışılarak ‘Karşılaştırmalı Sanat Tarihi’ dersi   altında almaları öğrencilerin sanat tarihi bilici edinmeleri ve sanatsal olayları yorumlayabilmeleri açısından çok önemlidir.

‘Karşılaştırmalı Sanat Tarihi’nin yanısıra ‘Estetik’ desleri de önemlidir. Felsefe nereden gelip nereye gittiğimize dair bize yol gösteren, kişinin ayrıntılar içinde kaybolmasını engelleyen ve genel bir görüş kazandıran bilim dalıdır.

 

Öğrencilerin yaratıcılık gelişimleri hedeflenmelidir:

Yaratıcılık, hareketle duyular arasında algılarla başlar. Daha sonra düşünceler arasında kavramsal olarak ortaya çıkar. En üst düzeyde ise insan aklının en karmaşık özellikleri olan ilham ve değerlendirme safhasında yoruma yönelik bağlantılar kurma aşamasına ulaşır. Sistemin temelinde bu bağlantılara imkan veren nöron zincirleri vardır. Sol ve sağ beyin yarıkürelerinin birlikte çalışmaları bilgiyi her zaman çevre ve durum şartlarına göre yeni bir senteze dönüştürebilmesi yaratıcılık özelliği taşımaktadır.

 

Yaratıcılığı hedefleyen eğitim sisteminde öğrenciler

İfade etme :Sezgileri ve duyguları kavramlaştırmak için sözlü ve sözsüz ifadeler ve

iletişim becerileri kazanırlar.

Özgünleştirme: Yeni fikirlere açık olmayı, alışılmışın dışında birleşimler yapabilmeyi,                                                                                                bilinen nesnelere farklı işlevler katabilmeyi öğrenirler.

Hayal kurma: Düşüncelerini görselleştirebilmeyi başarırlar.

Düşünsel anlamda çağdaş yorum yapabilmeyi kazanırlar.

 

Yaratıcılığı geliştirmeyi hedefleyen eğitim sisteminde en önemli unsur, kazanma ve kaybetme endişesi taşımayan, öğrencileri birbirine rakip göstermeyen, farklılıkları ön plana çıkaran bir ortam öğrencilere sunabilmektir.  Araştırma  ve inceleme yapabilen, farklı deneyimler yaşamaktan kaçınmayan, çok boyutlu düşünebilen, bulgularını kendi deneyimleri ile birleştirip yorumlayan özgün ve özgür düşünebilen ilerinin yaratıcı kişiliklerini oluşturmak güzel sanatlar eğitiminin temel ilkeleri arasındadır. 

Yöntemler

Atölye Eğitimi:

Uygulamalı alan dersleridir. Temel sanat eğitimi ve desen dersleri ile öğrencilerin bireysel gelişimlerini sağlamaya yöneliktir.

Tartışma:

Bir konu ya da kavramı açık olarak ortaya koymak, fikir alışverişi ‘beyin fırtınası’ yapmak ıraksak düşünceyi teşvik etmektir. Fikirlerin toplanıp senteze varılması, proje alanlarının saptanması için önemlidir.

Takım – grup çalışmaları :

Grup çalışmaları eğitiminin Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri  Programında önemli yeri olmalıdır. Bağımsız çalışmaların yanısıra özellikle gruplarla birlikte araştırmayı, birlikte planlayıp uygulamayı  ve takım ruhu edinmeyi, karşıt fikirlere saygı ve tolerans geliştirmeyi, empati ve yardımlaşma gibi özellikleri  kazandırır. 

Toplum bilinci, demokrasi kavramlarını içselleştirir.

Grup çalışmaları, öğrenciyi sistematik öğrenme yanısıra yaratıcılığa teşvik eder.

Öğrencilerin becerilerini  kullanmasını sağlar.

Öğrencinin neler yapabileceğini gösterir.

İçten kaynaklı motivasyonu sağlar.

Öğrencilerin ne üzerinde çalışmak istediklerine karar vermelerini sağlar.

Öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda uzmanlaşmalarını sağlar.

Eğitimcilere ise öğrencilerin yaptıklarını kontrol etme, bilgilerini kullanma, yapılacak işleri belirleme olanağı sağlar.

Proje Çalışması:

Proje çalışmalarında amaç, konu ya da kavram hakkında daha ayrıntılı bilgi edinme, sorgulama, yanıt aramadır. Bunlar çizim, yazma, okuma, gözlem raporları, görüşme teknikleri ve grup içi görev paylaşımı ile araştırılır. Bulunan bu veriler değerlendirilerek (biçimsel yada düşünsel platformdaki tasarımlarında) farklı sunumlarla ortaya ürün çıkartılır. 

Bu çalışma sürecinde öğrenciler sorumluluk alırlar, doğru buldukları seçimleri yapıp karar verebilirler, yaptıklarını yorumlarlar.

Nesnelere farklı anlamlar yükleyerek, nesneleri dönüştürerek duygu ve düşüncelerini bu yolla  ifade edebilirler.

Sanat tarihine ya da toplumsal olaylara gönderme yapabilirler.

Eleştirel yorumlar yapabilirler.

Malzemeyi doğru seçebilmeyi öğrenirler. Hangi malzemenin hangi malzeme ile uyum ya      da karşıtlık yarattığını fark edebilirler. Bu şekilde  bir konu ya da kavramın farklı malzeme ve    yorumlar yoluyla birbirinden farklı sonuçlara ulaşıldığını görürler.

Malzemede çeşitlilik, teknik araştırmalar, yapıtların görsel, sözel, yazınsal olarak kendini savunması ile ifade zenginliklerine ulaşırlar.

Günümüzde sanat eğitimi, kişinin duygu ve düşünce yeteneklerini bir bütün içinde geliştirmeye yönelik yaratıcı etkinliklerin tümü olduğuna göre, sunular iki ya da üç boyutlu düzenlemelerle olacağı gibi,  drama, performans gibi vücut dillerini kullanarak ta  yapılabilir.

Drama öğrencilerin kendilerini ve başkalarını anlamaları için anahtar teşkil eder. Drama aracıyla kendimiz dahil insanların davranışlarını inceleme, yeniden yaratma, neler olabileceği üzerinde bireysel görüşlerimizi başkalarının görüşleriyle karşılaştırmak imkanı elde edilir. Proje çalışmalarında drama, mekan, hareket ve dil alanlarını kullanarak anlam geliştirmeye yöneliktir. Bu da dinamik ve akıcı ortam sağlayarak yaratıcılığa yol açar.

Performans, vücut dilini gerektiğinde  müzik eşliğinde kullanarak istenilen konu yada kavramı yorumlamaktır. Genellikle mimikler ve simgesel anlatım öne çıkar. İlle de söz gerektirmez. Farklı anlamlar yüklenmiş nesneler kullanılarak ifade zenginleştirilebilir.

 

Sınıf içinde sunuş

Proje tamamladıktan sonra çalışma süreçleri yazı ile ifade edilir ve sözlü olarak sınıfa sunuş yapılabilir. Projenin başlangıcından sonlanmasına kadar geçen süreçteki  aşamalar tartışılır ve proje değerlendirilir.


Müze eğitimi:

Günümüzde müze, ‘toplumun bilimsel ve kültürel geçmişini yansıtan, geleceğini biçimleyecek öğeleri araştıran, toplayan, ve koruyan, sergileyen, belgeleyen, yaşatan ve yönlendiren bir yaygın eğitim kurumudur’

Batı’da müzeler bir eğitim kurumu gibi çalışmaktadırlar. Bünyelerinde kurdukları ‘eğitim departmanları’ ile koleksiyonlarını tanıtmak için sistemli olarak  çeşitli yaş gruplarına, okullara, serbest ziyaretçilere, özürlülere eğitim veren örgün eğitimi destekleyen en kapsamlı ve organize yardımcı kurum niteliğindedirler.

Müze gezilerinde sanat yapıtıyla yüz yüze olunur. Yapıtı tanımak için yapıtın malzemesi, yöntemi, dönemi, içeriği v.b. birtakım sorular sorulur ve yanıtları aranır. Çağdaşlarıyla karşılaştırmalar yapılır, dönemindeki yeri tartışılır.

Ülkemizde müzeler bu anlamda eğitim çalışması yürütmediklerinden müzelerden yararlanmada okul eğitimcilerimize büyük görevler düşmektedir. Geçmişle gelecek arasında bir köprü niteliğinde olan müzeler, sanat eserlerini tanıtmanın ötesinde güzel sanatlar liseleri öğrencilerinin kültür birikimlerini arttırmalarına ve doğru sanat tarihi bilinci edinmelerine olanak sağlayacaktır.   

Özet olarak çoklu zeka kuramı 8 farklı zeka alanlarıyla sağ ve sol beyin yarıkürelerinin işlevlerine yer verdiğinden   öğrencilerin çoğunun gelişmesi için eşit fırsat sağlamaktadır.

Beynin bütününe yönelik bu eğitim yaklaşımı, edindiği bilgileri sentezleyebilen, gerektiğinde bunları dönüştürebilen ve yaratıcı  çözümler ortaya koyabilen  kişileri yetiştirmesine uygun ortamı yaratacaktır. Ancak bu şekilde birçok farklı yetenek sergileyen ve bu yeteneklerinde beceri kazanmış kişilerden oluşan çok sesli topluma geçiş mümkün olacaktır.

 
 
Kaynaklar
 
Atagök, Tomur. ‘Çağdaş Müzecilik Kavramı Doğrultusunda Türk Sanat Müzelerinin Kültürel Etkinliklerinin Saptanması’. Yeterlilik Tezi, M.S.Ü. İstanbul, 1985

Fischer, Ernst. ‘Sanatın Gerekliliği’, Çeviri: Cevat Çapan, (e yayınları), İstanbul, 1979

Gardner, Howard.  ‘Çoklu Zeka’,  (Enka Okulları Yayınları), 1999

Gardner, Howard. ‘The Disciplined Mind’ , (Penguin Books), 2000

Healy, M, Jane. ‘Çocuğunuzun Gelişen Aklı’  (Boyner Holding Yayınları), 1998

Russell, Bertrand. ‘Eğitim Üzerine’, Çeviri: Nail Bezel, (SAY yayınları), İstanbul, 1984

Sevinç, Müzeyyen. 'Gardner'ın Çoklu Zeka Kuramı'. Gelişim ve Eğitimde Yeni Yaklaşımlar, Edt. Sevinç, M., S. 67-83. (Morpa Kültür Yayınları), 2003

Tarlow, Terry. ‘Creativity İnside Out’ Addison_Wesley Publishing Company, 1996

Vergo, Peter. ‘The New Museology’ (Reaktion Books), 1997

Williams, Linda Verlee. ‘Teaching for the Two Sided Mind’,  (A Touchstone Book), 1986

 
Selçuk Üniversitesi - Seramik - 1998
Abant İzzet Baysal Üniversitesi - Resim İş - 2004
Düzce Yunus Emre Ortaokulu


Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet.

Çevrimdışı İlydd

  • Yeni Üye
  • İleti: 6
  • Karizma Puanı: 0
Ynt: Güzel Sanatlar Liseleri Programının Değerlendirilmesi
« Yanıtla #1 : 22 Temmuz 2010, 16:35:27 »
ben 1 hafta sonra a.g.s.l sınavlarına giricemde sınav 3 aşamadan oluşuyo birincisi eleme sınavı
1.bakarak desen çalışması
2.hayal
3.bakarak desen çalışması
sizce 1. eleme sınavında cansız modelmi olur canlı modelmi ? Lütfen yrdımcı olun ..