Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Teşkilat Sekreteri Lokman Erdoğan, “memur için kayıp, işçi için ise kazançlı” geçtiğini ifade ettiği 2007 Toplu Görüşmelerinde gelinen durumla ilgili yaptığı açıklamasında; Toplu Görüşmelere katılan yetkili sendikaları hükümetin yazdığı senaryoda figüranlık yapmakla ve memurların gözünü boyamakla suçladı.

Lokman Erdoğan, “yetkili sendikalar 6 yıldır memuru kandırmaya devam etmektedir. Yetkili ama etkisiz sendikalar abartılı ve samimiyetsiz taleplerle hükümet karşısına çıkarak sonuç alınması imkansız beyhude işlerle uğraşmaya devam etmektedir. Yetkili sendikaların beceriksizliği ve iş bilmezliği yüzünden Toplu Görüşmelerle gelinen nokta “sıfıra sıfır elde var sıfır” sözüyle ancak anlatılabilir. Maalesef memurlar, yetkili sendikalarca “kazanım!” adı altında boş ve ciddiyetsiz bir takım söylentilerle kandırılmaya devam ettirilmektedir” dedi.
 
YETKİLİ SENDİKALARA DEĞİL HÜKÜMETE GÜVENİYORUZ!
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti; Öteden beri memur ve işçi ayrımı yapan ve işçilere dönük pozitif ayrımcılık yapan hükümet yetkililerini anlamakta zorluk çekmiyoruz. Zorluk çektiğimiz konu; Hükümetin bu tutumu karşısında yetkili kamu sendikalarının ne işe yaradığıdır. Yıllardır devam eden ve adeta kangren haline gelen eğitim sistemi sorunları altında inim inim inleyen eğitim çalışanlarını temsil edemeyen ve öğretmenlerin umutlarına kefen biçen Türk Eğitim Sen’in görevi Hükümetin karşısında “tuzluk” gibi oturmak mıdır? Türk Eğitim Sen’in bu hali adeta dilenciyi andırmaktadır. Memurlar, siyasi ve ideolojik angajmanlardan kurtulamamış ve memurları siyasi kamplara ayırmış müzakere ve pazarlık özürlü bu sendikalara değil daha çok hükümete güvenmektedir.
 
ÖĞRETMEN MAAŞLARININ İŞÇİ ÜCRETLERİNE ENDEKSLENMESİNİ İSTİYORUZ.
Erdoğan, toplu görüşmelerde yetkili ama etkisiz ve ideolojik sendikalara değil ama hükümetin vicdanına ve başbakanın seçim meydanlarında verdiği sözlere güvendiklerini söyleyerek, “Kamu çalışanlarının yüzde 43’ünü oluşturan eğitim çalışanlarının daha iyi çalışma koşullarına kavuşmasının, Toplu Görüşmelerde elde edilecek olan haklarla gerçekleşeceğine değinerek, “Öğretmenlerimizi, diğer kamu çalışanlarımızdan ayırmıyoruz. Ama bilinen bir gerçek var ki, kamuda en az ücret eğitim çalışanlarına verilmektedir. Bugün öğretmenlerin maaş ortalaması 944 YTL’dir. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz öğretmenlerimize çok düşük bir ücret reva görülüyor. Dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşlarımızla kıyasladığımızda, öğretmenlerimizin eline geçen maaşın çok komik rakamlarla yazıldığını görüyoruz. Bu duruma bir son verilmelidir. Eğitimcilerin ikinci iş yapmalarının yasak olması, sadece maaşları ile geçinmek zorunda kalmaları eğitimcilerin açlık ve yoksulluk sınırlarında yaşam mücadelesi vermelerinin sonucudur. Bu yüzden hükümet, kamudaki işçilere verdiği maaşı öğretmenlerine de vermelidir. Kamu işçilerinin maaşı, memurlarınkini ikiye üçe katlıyor. Biz de eğitim çalışanlarının maaşının işçi kardeşlerimizin maaşına ortalanmasını ve endekslenmesini istiyoruz.

Öğretmen aslında aç ama göstermiyor. Sınırın ötesinde yani.

valla öğretmenler bu gidişle gene aç kalmaya talim benim ne sendikalardan nede hükümetten hiç bir beklentim yok şimdiye kadar ne aldılar yada ne verdilerki şimdi bişey bekleyecez hatta benim şöyle bir fikrim var nasılsa yine bize el harçlığı gibi 20-30 milyon bi zam yapacaklar ben diyorumki devlet bu kadar düştüyse bu kadar ihtiyacı varsa biz nasılsa sıkmaya alıştık bütün öğretmenler birleşelim bir seferinde zamları devlete hibe edelim onların bize hayrı yok kurtulacaksa biz yardım edelimde klasımız olur bari acınacak halimize traji komik çözümler bulmaya çalışıyoz işte böyle 

Maaşlarımız az evet göstermiyoruz öylede yapmak zorundayız artar mı hiç umudum yok hele de ek dersler

hatta bence yeni hükümet ek dersleri 3 ytl ye indirecek olursa valla şaşırmam!!