Gönderen Konu: Geyşa (Geisha) Kültürü  (Okunma sayısı 1457 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı RøDiN_H@CKèR

  • _İLYaS DeNiZ GöKÇe_
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.155
  • Karizma Puanı: 2448
  • SaNaTÇı oLaCaK iNSaN DoĞuŞTaN BeLLi oLuR...
    • http://deniz_art.sitemynet.com
Geyşa (Geisha) Kültürü
« : 25 Haziran 2007, 21:03:39 »

Geyşa, Geygi ya da Geyko Japonya'da 17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik eden kadınlara verilen ad. Geyşa dünyası Japonca'da ka-ryu-kai yani zevk dünyası olarak adlandırılır.

1920'lerin başında 80 bini bulan geyşa sayısı, 1980'lerin sonuna gelindiğinde 10 bine düşmüştür. Bunun en önemli nedeni, batı tarzı barların ve burada çalışan kadınların daha popüler olmasıdır.
Geyşa kurumu Edo Dönemi'nin (1600-1868) ortalarında ortaya çıktı. İlk geyşalar hokan ya da taikomoçi denen dansçı ve şarkıcı erkeklerden oluşuyordu. Daha sonra bu gruplara kadınlar da katılmaya başladı ve giderek sadece kadınların yaptığı bir meslek haline geldi.
1700'lerde geyşalık, vesikalı hayat kadınlığı ile aynı görülüyordu. Ancak Edo Dönemi'nin sonlarına doğru geyşalar, resmi toplantılar dahil olmak üzere, birçok sosyal, politik etkinlik ve toplantıya çağrılmaya başlandı ve zamanla bugünkü eğlendirici-sanatçı ya da hoş vakit geçirtici sıfatlarını aldı. Günümüzde geyşa eğlenceleri, Japonya'daki en pahalı eğlencelerden biridir.


Geyşalık
Japonya eğlence dünyasında çalışan diğer kadınlardan farklı olarak, geyşalar mesleklerini ömür boyu sürdürebilir. İyi bir geyşa olmak için güzellik ve gençlikten çok, güzel sanatlara ve müziğe olan yetenek, tatlı dil ve müşteriyi iyi ağırlama gibi özellikler önemlidir. Bu yüzden ileri yaşlarda da geyşalığı sürdürmek mümkündür. Mesleği bırakan geyşalar genellikle, bar ya da restoran işletmek gibi eski işleriyle bağlantılı işler yaparlar. Müşterileriyle evlenip işi bırakan geyşalara da rastlanır.

Geleneksel geyşalık mesleğinde her geyşanın duygusal, cinsel ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir dannası, yani koruyucusu vardır. Ancak günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak geyşanın kararına kalmıştır.

2. Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde geyşa olarak yetiştirilmiş bir kızın, geyşalık seviyesine gelebilmesi için mizuage töreni yapılırdı. Mizuage töreninde geyşa, tam bir eğitim aldıktan sonra hatırlı bir müşteriye çok büyük paralar karşılığında bekâretini verir; çoğunlukla aldığı paranın büyük kısmını kendini yetiştiren geyşa evine eğitim masrafları olarak öderdi.

Bugünkü geyşa evlerindeki kurallar çok sıkı değildir. Sadece müşterilerden alınan bahşiş ve hediyelerle bile geçinmek mümkün hâle gelmiştir. Bu yüzden bütünüyle geyşa evine bağlı olarak çalışanların sayısı azalmaktadır.




Yetiştirme

Nerede olursa olsun, bir Geyşa en az birkaç sanat dalında eğitim görmek zorundadır. Bu eğitim genel olarak birkaç tür geleneksel dans, Şamisen çalma ve birkaç makamda şarkı söylemeyi kapsar.

13 yaşından 18 yaşına kadar olan dönemde kızlar, acemi Geyşa olarak çalışırlar. Bu yaşlardaki acemi Geyşa'lara Tokyo ve çevresinde ''hangyoku'' yani yarı-mücevher, Osaka ve Kyoto çevresinde ''maiko'' yani çocuk dansöz denir. Acemi Geyşa'lık döneminde giyilen özel bir Kimono ve özel bir saç şekli vardır.

Ancak günümüzde acemi Geyşa'lık, Tokyo'da tamamen ortadan kalkmış olup, Kyoto'da ise giderek azalmaktadır. Japonya'da kanun gereği herkesin ilk ve ortaeğitim görmesi zorunludur. Yani bugün Geyşa eğitimi en erken 15 yaşında başlayabilmektedir ki bu yaş eski tarihlerde bir Geyşa'nın ''Maiko'' luktan Geyşa'lığa geçtiği bir dönemdi. Bu yüzden Geyşa evlerindeki kurallar ve uygulamalar eskiye oranla oldukça değişikliğe uğramış, modern sosyal, ahlaki kurallar ve resmi kanunlara uygun hale gelmiştir.




Organizasyon

Geyşa'lar bölgesel gruplara ayrılır. Bu bölgere ''hanamaçi'' yani çiçek mahallesi denir. Her grubun ''kenban'' denen kayıt bürosu bulunur. Bir Geyşa'nın çalışabilmesi için bu ''kenban'' lardan birine kayıt yaptırması ve çalışma izni alması gerekir.

Her Geyşa grubunun kendi bölgesinde müşterilerini götürdüğü restoranlar bulunur. Bu restoranlardaki randevu, rezervasyon gibi organizasyonlar müşteriye aittir. Ancak müşteri, Geyşa Birliği'nin koymuş olduğu kurallar uymak zorundadır. Geyşa ile birlikte olduğu süre içindeki yemek, yol, barınma gibi tüm masraflardan müşteri sorumludur. Bunun dışında Geyşa ile geçirdiği zaman için ayrıca para öder.Onun bakışları ve masumiyetinde genç bir Maiko'nun bakışları olmasına rağmen, olgun bir Geyşanın cazibesi her zaman için dikkate değerdir. ir geyşanın işi, asla tamam değildir. Geceden istedikleri verimi alabilmek için gündüzden çok iyi hazırlık yapmalıdır. Bir kızın geyşa olabilmesi için ilk adım, bir Okiya olması veya bir geyşa ailesine kabul edilmesi gerekir.Geyşa olacak kızlar, küçük yaşta yetişmesi için Geyşa evlerine verilir. Şikomi denen bu kızlar tüm ev işleriyle ilgilenir. Kızlar, disiplin edilmeleri edilmeleri için çok ağır şartlar altında çalıştırılırlar.Geleneksel Geyşa'lık mesleğinde her Geyşa'nın duygusal, cinsel ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir ''danna'' sı yani koruyucusu vardır. Ancak günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak Geyşa'nın kararına kalmıştır. Resmiyete ise gerçek velisi başkaları olsa da, onun bu koruyucusu da geyşanın varisi olabilmekteydi. Bir Geyşanın kimonosu, onun geçimi ve onun kısmetidir. Dişilerin sadece bir defa giyebildiği özel kimonolara vardır. Ve bunlar yangına karşı özel sandıklarda saklanılır. Geyşa kimonosu normal kimonolardan daha farklıdır. Geyşa kimonosu, normal bir taneden ondan farklıdır. Yaz aylarında pamuktan yapılmış daha ince bir kimono giyilir, ancak giyimdeki zenginlik yinede değişmez. Yine Geyşalar ipek iplikten bir dokuma sepet çantayı beraberlerinde taşır.

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: Geyşa (Geisha) Kültürü
« Yanıtla #1 : 28 Haziran 2007, 10:38:21 »
biz yanlış biliyormuşuz geyşeyı ya  ben sadece bu özelliklerini bir erkeğe hitaben kullanan kadınlara geyşa dendiğini sanıyordum hatta eşkıya filmindede öle değilmiydi neyse yeni bişey öğrenmiş olduk denizcim sayende
çok çalışmak zamanı