"Türkler"i nasıl anlatmışlar?

Tarihimizi düşünerek okuduğumuz zaman,ne kadar saptırıldığı gözlerimizin
önüne serilecektir…
"Tarihi güçlüler yazar." diye bir laf vardı,evet…
Ama tarihle bu şekilde oynamanın güçlülüğe sığdığını düşünmüyorum.
İstedikleri kadar değiştirsinler,köklü bir tarihimiz vardır ve bu
değişmeyecektir.Elbette ilk önce bizim kendi tarihimizi bilip
sahip çıkmamız gerekecektir…
A.B.D. Öğretmen Eğitimi Tarih – Sosyal Bilimler Kitabında;
1894-1896 yılları arasında Sultan Abdülhamit 100 binden fazla
Ermeniyi katletti. Ermeniler Türklerin yayılmacı Pantürkizm
planının önünde engeldi. Bu nedenle Türk yöneticiler onlardan
kurtulmaya karar verdiler.
Ermeni Soykırımı Nasıl Gerçekleştirildi? (Yok böyle birşey!!!)

-Türk Ordusundaki Ermeni askerlerin silahları alındı, zor işler verildi ve daha sonra öldürüldü. Ermenilerin eğitim, siyaset,din ve kültür liderleri tutuklandı ve öldürüldü.
-İmparatorluk dahilinde yerel yetkililere, Ermeni nüfusa karşı
nefret uyandırmalarını emreden talimatlar gönderildi.
-Kadın, çocuk ve yaşlılar tehcir bahanesiyle çöle ölüm yürüyüşüne gönderildi. Ermeni nüfusun bütün mallarına ve zenginliklerine Türkler el koydu.
-Bazı durumlarda, eğer Ermeniler Hristiyanlığı reddedip İslamı
kabul eder ve Türk olduklarını söylerlerse hayatlarını kurtarabiliyorlardı.
Ermeni soykırımının amacı Osmanlı İmparatorluğunun içindeki
Ermenileri yok etmekti.
-Ermeni soykırımı Yahudi soykırımının öncüsüdür.
-1909 yılında Kilikya bölgesinde 30 bin Ermeni katledildi.
1915-1922 yılları arasında 1.5 milyon Ermeni öldürüldü;
500 bini de sürgüne gönderildi.
-Tehcir sırasında savunmasız kadınlar ve çocuklar Suriye
Çöllerinde haftalarca yürümeye zorlandı; tecavüz ve işkenceye
maruz kaldı. Binlercesi zorla Türk ve Kürt evlerinde ve
haremlerinde alıkonuldu.
Aşağıdaki bilgilerin ışığında diğer soykırım örneklerini tanımlayınız. 
-Osmanlı İmparatorluğu liderleri tarafından Ermenilere
-SSCB’de Stalin tarafından köylülere, memurlara ve askerlere
-Kamboçya’da Pol Pot yönetimi tarafından halka
-Ruanda’da Hutular tarafından Tutsi azınlığa
RUSYA FEDERASYONU 
İlköğretim Tarih Kitaplarında;
1875’in yazında Bosna-Hersek’te çıkan ayaklanma şiddetle
bastırıldı. 1876’da Bulgaristan’da Osmanlı boyunduruğuna karşı
bir ayaklanma çıktı ve Sırbistan ve Karadağ Osmanlıya savaş
açarak Bulgar halkına yardıma koştular. Ancak az sayıdaki
eğitimsiz ordu bozguna uğradı.
Türk idaresinin yaptığı kanlı katliamlar Rus toplumunda infial
yarattı. Kamuoyunda Yugoslav halklarının korunması fikri yayılmaya başladı.
Yönetimin resmi yasaklarına karşı çoğunluğu subay olan binlerce
gönüllü Sırp Ordusuna katıldı.
Haritanın lejandında dört numaralı madde Kilikya Ermeni
Devletini göstermektedir.
Bölünmüş Bulgaristan, Sultan’ın düzenli ordusu için kolay lokma oldu.
Daha sonra Sultan I nci Murat ordularını Sırbistan’a sürdü. 1389’da,
LAZAR komutasındaki sayıca çok üstün Sırp Ordusu, Kosova
Ovası’nda, kahramanca savaşıp düşmanı kıstırdılar.
Fakat Prensin en yakın adamlarından biri Murat ile haince anlaşarak
savaşın en önemli anında 12 bin askerini savaş alanından çekince,
sarsılan Sırp Ordusu geri çekilmek durumunda kaldı.
Prens LAZAR’ın akrabası Miloş OBİLİÇ kasten esir düşerek Sultan’a
götürülmeyi talep etti. Kahraman Sırp, Hükümdar ile karşılaştığı anda
hançer ile Murat’ı vurdu. OBİLİÇ’İ hemen orada parçaladılar. Komutayı
alan yeni Sultan öç almak üzere tüm esirlerin ve Prens LAZAR’ın
katledilmesi emrini verdi.
Fatih, 200 bin kişilik ordu, 125 parçalık donanma ve yarım tonluk
gülle atan devasa toplarla taarruza geçip şehri fethetti. İmparator 11 nci
Konstantin elinde kılıcıyla öldü. Sultan; şehrin, surların, binaların
kendisine ait olduğunu söyleyerek bunların dışındaki herşeyi yağma
için askerlerine bıraktı. Üç gün süren yağmadan sonra ganimet ve
kölelerden zengin olmamış bir tek asker kalmadı. Bizans Ordusu
yok olmuş, ahalinin çoğu ölmüştü. Şehir İstanbul olarak adlandırılıp
başkent oldu. Türkler tarafından bir çok Ortadoks kilisesi yıkıldı.
Ayasofya ise camiye çevrildi.
Kemal, iktidarda güçlenince diktatörlüğünü kurdu. Demokratik ve
kominist organizasyonları dağıtıp reformlara girişti. Türkiye’de
Cumhuriyeti ilan edildi, ruhani dünya sekülarize edildi.
Güçlükler ekonomi ile sınırlı değildi. Çözümsüz bir çok sorun
arasında Kürt sorununa dikkat etmek gerekmektedir.
Lozan Antlaşması’na göre Kürtlerin yaşadıkları yerler Türkiye,
İran, Irak ve Suriye sınırları dahilinde bölünmüştü.
60’lı yıllarda kurulmuş olan Kürdistan İşçi Partisi 1984 yılında
Kürtlerin yaşadıkları bu dört ülkedeki topraklarda bir Kürdistan
devleti kurmak amacıyla silahlı mücadeleye girişti. Ülkenin
Güneydoğu Bölgesi’nde PKK savaşçıları ile Türk Ordusu
arasında silahlı faaliyet başladı.
Askeri faaliyetler Türkiye’ye yıllık olarak 10 milyar dolara
malolmuştur. Kürt sorununa çözüm halen bulunamamıştır.
Türkiye Miğfer Devletler’in kaçınılmaz mağlubiyetlerine
kanaat getirince Almanya ve Japonya’ya savaş açtı.
Bu açık sembolik hareket Türkiye’ye BM’nin kurucuları
arasında yer alma olanağı sağladı. Fakat uluslararası
prestijini büyük oranda kaybetti. Özellikle SSCB ile ilişkileri kötüleşti.