Gönderen Konu: Türk'leri Yabancıların Ders Kitaplarında Nasıl Anlatmışlar  (Okunma sayısı 1157 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

EsQuArE

  • Ziyaretçi

"Türkler"i nasıl anlatmışlar?  470a

Tarihimizi düşünerek okuduğumuz zaman,ne kadar saptırıldığı gözlerimizin

önüne serilecektir…

"Tarihi güçlüler yazar." diye bir laf vardı,evet…

Ama tarihle bu şekilde oynamanın güçlülüğe sığdığını düşünmüyorum.

İstedikleri kadar değiştirsinler,köklü bir tarihimiz vardır ve bu

değişmeyecektir.Elbette ilk önce bizim kendi tarihimizi bilip

sahip çıkmamız gerekecektir…

A.B.D.

Öğretmen Eğitimi Tarih – Sosyal Bilimler Kitabında;

1894-1896 yılları arasında Sultan Abdülhamit 100 binden fazla

Ermeniyi katletti. Ermeniler Türklerin yayılmacı Pantürkizm

planının önünde engeldi. Bu nedenle Türk yöneticiler onlardan

kurtulmaya karar verdiler.

Ermeni Soykırımı Nasıl Gerçekleştirildi?  (Yok böyle birşey!!!) 470a

-Türk Ordusundaki Ermeni askerlerin silahları alındı, zor işler verildi ve daha sonra öldürüldü. Ermenilerin eğitim, siyaset,din ve kültür liderleri tutuklandı ve öldürüldü.

-İmparatorluk dahilinde yerel yetkililere, Ermeni nüfusa karşı

 nefret uyandırmalarını emreden talimatlar gönderildi.
-Kadın, çocuk ve yaşlılar tehcir bahanesiyle çöle ölüm yürüyüşüne gönderildi. Ermeni nüfusun bütün mallarına ve zenginliklerine Türkler el koydu.

-Bazı durumlarda, eğer Ermeniler Hristiyanlığı reddedip İslamı

kabul eder ve Türk olduklarını söylerlerse hayatlarını kurtarabiliyorlardı.

Ermeni soykırımının amacı Osmanlı İmparatorluğunun içindeki

 Ermenileri yok etmekti.
-Ermeni soykırımı Yahudi soykırımının öncüsüdür.
-1909 yılında Kilikya bölgesinde 30 bin Ermeni katledildi.

1915-1922 yılları arasında 1.5 milyon Ermeni öldürüldü;

 500 bini de sürgüne gönderildi.
-Tehcir sırasında savunmasız kadınlar ve çocuklar Suriye

Çöllerinde haftalarca yürümeye zorlandı; tecavüz ve işkenceye

maruz kaldı. Binlercesi zorla Türk ve Kürt evlerinde ve

haremlerinde alıkonuldu.

Aşağıdaki bilgilerin ışığında diğer soykırım örneklerini tanımlayınız.  470a

-Osmanlı İmparatorluğu liderleri tarafından Ermenilere
-SSCB’de Stalin tarafından köylülere, memurlara ve askerlere
-Kamboçya’da Pol Pot yönetimi tarafından halka
-Ruanda’da Hutular tarafından Tutsi azınlığa


RUSYA FEDERASYONU  510a

İlköğretim Tarih Kitaplarında;

1875’in yazında Bosna-Hersek’te çıkan ayaklanma şiddetle

bastırıldı. 1876’da Bulgaristan’da Osmanlı boyunduruğuna karşı

bir ayaklanma çıktı ve Sırbistan ve Karadağ Osmanlıya savaş

açarak Bulgar halkına yardıma koştular. Ancak az sayıdaki

eğitimsiz ordu bozguna uğradı.
Türk idaresinin yaptığı kanlı katliamlar Rus toplumunda infial

yarattı. Kamuoyunda Yugoslav halklarının korunması fikri yayılmaya başladı.

 Yönetimin resmi yasaklarına karşı çoğunluğu subay olan binlerce

 gönüllü Sırp Ordusuna katıldı.

Haritanın lejandında dört numaralı madde Kilikya Ermeni

Devletini göstermektedir.

Bölünmüş Bulgaristan, Sultan’ın düzenli ordusu için kolay lokma oldu.

Daha sonra Sultan I nci Murat ordularını Sırbistan’a sürdü. 1389’da,

LAZAR komutasındaki sayıca çok üstün Sırp Ordusu, Kosova

Ovası’nda, kahramanca savaşıp düşmanı kıstırdılar.

Fakat Prensin en yakın adamlarından biri Murat ile haince anlaşarak

savaşın en önemli anında 12 bin askerini savaş alanından çekince,

sarsılan Sırp Ordusu geri çekilmek durumunda kaldı.

Prens LAZAR’ın akrabası Miloş OBİLİÇ kasten esir düşerek Sultan’a

götürülmeyi talep etti. Kahraman Sırp, Hükümdar ile karşılaştığı anda

hançer ile Murat’ı vurdu. OBİLİÇ’İ hemen orada parçaladılar. Komutayı

alan yeni Sultan öç almak üzere tüm esirlerin ve Prens LAZAR’ın

 katledilmesi emrini verdi.

Fatih, 200 bin kişilik ordu, 125 parçalık donanma ve yarım tonluk

gülle atan devasa toplarla taarruza geçip şehri fethetti. İmparator 11 nci

Konstantin elinde kılıcıyla öldü. Sultan; şehrin, surların, binaların

kendisine ait olduğunu söyleyerek bunların dışındaki herşeyi yağma

için askerlerine bıraktı. Üç gün süren yağmadan sonra ganimet ve

 kölelerden zengin olmamış bir tek asker kalmadı. Bizans Ordusu

 yok olmuş, ahalinin çoğu ölmüştü. Şehir İstanbul olarak adlandırılıp

başkent oldu. Türkler tarafından bir çok Ortadoks kilisesi yıkıldı.

 Ayasofya ise camiye çevrildi.

Kemal, iktidarda güçlenince diktatörlüğünü kurdu. Demokratik ve

kominist organizasyonları dağıtıp reformlara girişti. Türkiye’de

Cumhuriyeti ilan edildi, ruhani dünya sekülarize edildi.

Güçlükler ekonomi ile sınırlı değildi. Çözümsüz bir çok sorun

arasında Kürt sorununa dikkat etmek gerekmektedir.

Lozan Antlaşması’na göre Kürtlerin yaşadıkları yerler Türkiye,

 İran, Irak ve Suriye sınırları dahilinde bölünmüştü.

60’lı yıllarda kurulmuş olan Kürdistan İşçi Partisi 1984 yılında

Kürtlerin yaşadıkları bu dört ülkedeki topraklarda bir Kürdistan

devleti kurmak amacıyla silahlı mücadeleye girişti. Ülkenin

Güneydoğu Bölgesi’nde PKK savaşçıları ile Türk Ordusu

arasında silahlı faaliyet başladı.

Askeri faaliyetler Türkiye’ye yıllık olarak 10 milyar dolara

malolmuştur. Kürt sorununa çözüm halen bulunamamıştır.

Türkiye Miğfer Devletler’in kaçınılmaz mağlubiyetlerine

kanaat getirince Almanya ve Japonya’ya savaş açtı.

Bu açık sembolik hareket Türkiye’ye BM’nin kurucuları

arasında yer alma olanağı sağladı. Fakat uluslararası

prestijini büyük oranda kaybetti. Özellikle SSCB ile ilişkileri kötüleşti.