Gönderen Konu: BAYRAM SALTABAŞ ile ropörtaj  (Okunma sayısı 3628 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
BAYRAM SALTABAŞ ile ropörtaj
« : 24 Ocak 2008, 12:35:41 »

HAYALLERİN RESSAMI


Bayram Saltabaş, nam-ı diğer Ressam Bayro. Yıllardır elinde fırçası, gönlünde duygularıyla sanatından vazgeçmemiş, yurtiçi ve yurt dışında bir çok sergiye katılmış, kendi adına sergiler açmış bir fırça adam. 3 çocuk babası ve mütevazı kişiliği ile sanat çevrelerinde tanınmış olan Ressam Bayro kimseye röportaj vermemesi ile de biliniyor. Kendisi ile röportaj yapma isteğimizi arkadaş çevresinden bir başka tanınmış ressam Mualla Şahin aracılığı ile ilettik. Dergimizin içeriği ve yolundan bahsettiğimizde, hala insanlara verecek duyguları olduğunu söyleyerek kabul etme nezaketini gösterdi. 

Adergi: Kısaca kendinizden bahsedermisiniz?

Ressam Bayro : Yarım asır evvel Bayburt’ta dünyaya gelmişim. Bir adımlık yaşamda bin adımlık acı çekerek, mutluluklar tadarak, sevgilerle tanışarak geldim bu yaşıma. Yaşanması ve yaşanmaması gereken ne varsa, insan onuruna yakışır şekilde yaşadım. Kötülükler gördüm sabrettim, acılar gördüm sabrettim, umutla bekledim. Güldüm, neşelendim, sevindim, mutlu oldum. Panzehir oldu acılarıma sançtı oldum. Bu Tanrı’nın vermiş olduğu bir mükafat olmalı çektiklerime karşılık. Ben çekmiyorum sadece, tüm insanlık çekiyor. Tanrı’ya teşekkür ediyorum beni sançtı yaptığı için. O duyguyu, o coşkuyu O verdi bana. Güzellikleri doldurup, insanlarla paylaşmak için verdi bana. Görevim bu. Güzel insanlığa güzellikleri, sevdayı anlatmak. İnsanlara umut vermek, insanları sevindirmek. Bunun için göndermiş Tanrı beni herhalde. 

Adergi:  25 yıllık öğretmenlik hayatınız var. Son durağınız Bursa. Neden burayı seçtiniz?



Ressam Bayro: Bursa son tayin yerimdi. Ayrılamadım buradan. Sanatçılığım öğretmenlikle geldi benim. Türkiye’nin büyük bir bölümünü gezdim, gördüm, yaşadım. Her şeyiyle yaşadım. Mutlulukla, acılarla, güzellikle. Bütün çalıştığım okullara Atatürk resimleri yaptım. Tablo olarak yapmadım yırtarlar diye. Her gittiğim okulun duvarlarına kazıdım, bir gergef işlercesine. Büyük önder Atatürk’ün vermiş olduğu sonsuz bir coşkuyla yaptım mesleğimi ve resimlerini.

Adergi: Eserlerinizde en çok etkisinde kaldığınız akım hangisi?

 Ressam Bayro: Neo-empresyonist tarzla başladım. 67-68’li yıllarda noktalar birleşmeye başladı ve büyük lekelere dönüştü. Empresyonist tarzda daha hırçınlaşıp ekpresyonist tarza dönüştü. Artık objeleri özü beni ilgilendirmeye başladı. Geneli zaten özüyle bir olduğu için, birini kaybetmeden diğer objenin özüne geçtim. Şu anda ekspresyonist tarzdayım.

Adergi: Mevlana koleksiyonunuz var birde. Sanat çevresinde  bilinen. O tablolarınızda özellikle göze çarpan renkleriniz kırmızı ve turuncu. Neden bu iki renk mutlaka var ?

Ressam Bayro: Kırmızı ve turuncu içimdeki tutkunun ve bitmek bilmeyen coşkunun bir ifadesi. Bu tablolarıma yansıdı koleksiyonu oluştururken. Kırmızı coşku kaynağım, beni çıldırtıyor ve turuncu başka dünyalara görüyor. Uslanmaz şımarık bir çocuk gibi, çocuklar gibi giriyorum tablolara kırmızıyı. Ben hala büyümemiş bir çocuk gibiyim. Yarım asır yaşadım ama hala bir yanım çocuk coşkusu yaşıyor. 

Adergi: Sür realist tablolarınızda, ölüm ve yaşam dengesi mi var?

Ressam Bayro: 91 yılında Devlet güzel Sanatlar galerisinde bir sergi açtım sür realist resimlerimi sergilemiştim. Orada herkes aynı şeyi gördüler. Duyguların çok olması, çok baskı altında girdikten sonra çıkan çalışmalarım aslında onlar. Yani ölümle yaşam arasındaki bir denge. Yaşam, yaşam, ölüm, ölümdür aslında birbirleri ile alakası yokturu anlatmak istedim. Daha da ötesi, ben o tablolarıma izafi diyorum. İsim de koymadım bu nedenle. Ama düşünsel bazda, çok şey anlattığımı söylüyorlar. Oysa ben tek bir konuyu ele alıyorum. Ayda bir iki tane çıkıyor böyle tablolar. Birini bitirmeden başka bir düşünceyi işleyemiyorum. Bu aralar içimdeki hırçınlıkları atlarla tasvir edebiliyorum. Başka bir şey çıkmıyor içimden ve düşüncelerimden.


Adergi: Ressamlar kendi resimlerini yapmazlar hiç. Ama sizin sür-realist bir tablonuzda kendi yüz tasviriniz var. Onu çizmenin belli bir çıkış yolu var mıydı?

Ressam Bayro: Toplumumuzda kadın ve erkek üzerine olan baskı, farklılıkları hissettirme ve cinsellik ve tabular, erkek ve kadının bunalıma itilmesi ve eksiler ortaya çıkması o tabloda benim bireysel isyanımı anlatıyor. Bu benim isyanımdır dediğim bir tablodur o. Toplumda kadın ve erkek düşüncesel ve yaşamsal olarak özgürleşmezse toplum ilerleyemez. Baskılar olmamalı, her şey doğumla başlar ve kadın doğurganlığını tabu yapmanın, baskı uygulamanın hiçbir anlamı yok.

 Adergi: Portre çiziyormusunuz?

Ressam Bayro: Çiziyorum ama biçimsel değil. Modellerle çalışırken, onların ruhsal dünyası, ifadeleri önemli benim için. O yapıda baktığımda ne görüyorsam onu aktarıyorum tabloya. Kaşını gözünü değil, çok belirgin özelliğini alırım, kalan kısmı ne görüyorsam öyledir benim için. İç dünyasının portresi önemli benim için, artı ve eksileri önemli, düşüncelerini görmek, uygulamak ve yansıtmak önemli.  

Adergi:  Sabancı koleksiyonuna girmiş eserleriniz var. Koleksiyonerler, eserleri seçerken belli bir kriter belirlermi? Nasıl yaparlar seçimlerini?

Ressam Bayro: Hayır kriter yoktur. Koleksiyona giren her parça bir sanat eseri olduğu için oradadır. 100 resimden 2-3’ü koleksiyona girmişse, diğer 97 tanesi değersiz demek değildir. Hepsi aynı değerdedir. Koleksiyoner neye göre tablo topluyorsa ona göre satın alır. Doğa ise doğa alır, sür-realist ise onu alır. Bu geri kalanlar değersiz demek değildir. Onları için, ressamın samimiyetle sanatını yürütmesi önemlidir. Ben derim ki, milyon lira verseler aynı tablomdan ikincisini yapmam. Bu samimiyetten uzak bir anlayıştır, bunu yaptığım an fırçamı kırarım.


Adergi: Türkiye’de ressamlara değer veriliyormu?

Ressam Bayro: Hangisi tarafından başlayayım ki. Türkiye’de hak dağılımı kimin istediği gibi gidiyor. Doktor olmak isteyen, mühendis oluyor, öğretmen oluyor veya hiçbir şey olamıyor. Sanatçılar da bu yüzden çok zor durumdalar. Bizler alaylıyız, okullu değiliz. Bizler tablolarımıza yaşadıklarımızı aktarıyoruz. Ama bu sanatın kürsüleri, resme gereken değeri vermiyor. Bizler kendi kendimizi yetiştirdik. Mesela tek ünlü ressamımız Fikret Mualla. Fransa sayesinde ünlü oldu. Orada yaşadı, aç kaldı susuz kaldı bir bardak şaraba bir tablo sattı, o da bir alaylıydı, okullu değil. Çünkü parası olan, çok mutlu olan, acı yaşamamış, görmemiş bir adamın duygu rengi olmaz. Varsa çok üstün yeteneklidir.  Ondan başka dünya tanınmış ressamımız da yok bu yüzden. Yurt dışındaki sergilere katıldığımızda, hem Türk ve hem de dillerini bildiğimizi gördüklerinde çok şaşırıyorlar. Onların gözünde hala Türkiye Osmanlı. Çünkü bildikleri ressamımızın eserlerinde sadece kendi dönemi var. Ve yurt dışındaki, bu resme değer veren insanlar sadece Fikret Mualla’nın resimleri zamanında kalmışlar. Türk olduğun için, modern dünyaya ayak uydurduğun için çok ilgi çekiyorsun. Ama ne hikmetse hala bu sata Türkiye’de hak ettiği değer verilmiyor.   

Adergi: Bu sıralar hazırlandığınız ir sergi varmı?

Ressam Bayro: İstanbulda bir sergi açılacak. Katalog çalışması yapılıyor. Yüz küsur kadar tablomla katılacağım yine sergiye. Ama tarih netleşmiş değil. Ben çalışmaya devam ediyorum yine.

 Adergi: Ortak resim çalışması yaptığınız yada şöyle sorayım, ortak proje için çalıştığınız ressamlar varmı?

Ressam Bayro: Türkiye’nin tek çoban ressamı ve yurtdışında bir çok resim sergisi açmış ve ödüller almış kader arkadaşım, kadim dostum Süleyman Şahin ile, bir Türkiye koleksiyonu çalışması yapıyoruz. Henüz bitmedi. 66-67 yıllarından beri kader arkadaşıyız onunla. Bu koleksiyonun sözünü verdik sanatseverlere. Çobanla ekspresyonist tarzda, o çizgide olacak olan çalışma için Türkiye’yi bölge bölge dolaşıyoruz hala.  

Bayram Saltabaş-Ressam Bayro’ya teşekkür ediyoruz. Sanatsız kalmayın.


alıntıdır..

[eklenti yönetici tarafından silindi]
« Son Düzenleme: 21 Şubat 2008, 14:00:48 Gönderen: ..þ૯ηбüL.. »

Çevrimdışı HAKAN YÜCEL

  • Sivrisinek
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.814
  • Karizma Puanı: 529
  • RESİM YARIŞMALARINA KATILMIYORUZ !
BAYRAM SALTBAŞ ile ropörtaj
« Yanıtla #1 : 24 Ocak 2008, 12:42:34 »
Hoş güzel bir örnek +1 gerçekten çok hoş
SİGARAYI KESİN BIRAKMAK İÇİN LÜTFEN İZLEYİN
http://video.google.com/videoplay?docid=-7032825356513183711#

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
BAYRAM SALTABAŞ ile ropörtaj
« Yanıtla #2 : 24 Ocak 2008, 12:45:00 »
TEŞEKKÜRLER HAKAN HOCAM   360a