Gönderen Konu: ebru tekniği  (Okunma sayısı 2642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı minikkız

  • minik kız ;)
  • Yeni Üye
  • İleti: 16
  • Karizma Puanı: 20
ebru tekniği
« : 09 Kasım 2009, 17:23:33 »

BOYALAR
Türk ebru geleneğinde yalnızca suda erimeyen, asit ve kazein içermeyen ve ışıktan etkilenmeyen doğal boyalar kullanılır. Bu boyaların kullanılmasının sebepleri konusunda  GELENEK sayfasında yeterli bilgi verilmektedir. Boyalar yaklaşık 50x50 cm boyutlarında düz bir mermer üzerinde, destiseng (el taşı) ile ezilmek suretiyle kullanılır. Destiseng, üzerinde boya ezilen mermerle aynı cins mermerden, aşağı yukarı 15 cm uzunluğunda, boyayı ezen yüzü 6-7 cm çapında bir yarım daire ve üstünde de kullananın tutması için bir tutamak bulunana bir taştır. Yaklaşık bir avuç dolusu boya, mermerin ortasına yerleştirilir ve onun da ortası çukurlaştırılarak buraya su konur ve karıştırmak suretiyle boya çamur hale getirilir. Destiseng, çamur haldeki boyanın üzerinde 8 çizer gibi dolaştırılarak boya ezilir. Dağılan boyalar zaman zaman bir spatula yardımıyla tekrar ortaya toplanır. Boyanın ezilip ezilmediği ancak teknede anlaşılır. Bir müddet tecrübeden sonra ebrucu, hangi boyayı ne kadar ezeceğini öğrenir. Yeteri kadar sulandırıldığında ve doğru öd ayarı yapıldığında kumlanmadan açılan ve kâğıda akmadan tesbit olabilen boya yeterince ezilmiş demektir.

Geleneksel Türk Ebrusu'nda kullanılan ana renkler şunlardır             219s
Çamlıca toprağı
 Beyaz
 Siyah
 Sarı
 

 
Aşı Boyası
 Kahverengi
 Kırmızı
 Lâhor Çividi
 Çamaşır Çividi
 

Çamlıca toprağı, Lâhor Çividi ve Çamaşır Çividi dışında sözü edilen boyalar nalburlardan, Lâhor Çividi ve Çamaşır Çividi ise aktarlardan temin edilir.   
Bu renkler kullanılarak elde edilen ara renkler ise şunlardır ;
Aşı Boyası
 +                                                                                  219s
 Lâhor Çividi
 =
 Koyu Kahverengi
 
 Sarı
 Lâhor Çividi
 Yeşil
 
 Çamaşır Çividi
 Kırmızı
 Mor
 
Beyaz                                                                     
 Siyah
 Gri
 

Yukarıda sıralanan renkler, arzu nisbetinde birbirleriyle karıştırılarak asit ve kazein içermeyen, suda erimeyen ve ışıktan etkilenmeyen her tür renk elde edilir.
ÇAMLICA TOPRAĞI     İstanbul'un Çamlıca Tepesi'nde bulunan kırmızı renkli topraktır. Bir elek ile taşlarından ayıklanarak toplanır. Ezildiğinde tütün rengine yakın bir renk verir. İsten elde edilen ve bundan dolayı çok hafif olan siyah boyaya katılır. Islah etmek üzere akan boyalara ilâve edildiği gibi serpmeli  ebruların  serpme boyası  olarak ya da yalnız başına kullanılır.
     BEYAZ Üstübeç. Yağsız olanı beyaz boya yapmak için, litopon üstübeci de denen yağlı olanı ise neftli boya hazırlamada kullanılır.
    SİYAH İsten yapılır. Çok hafif olduğu için tek başına kullanılmaz. Çamlıca toprağı ile karıştırılır.
    SARI   Oksit sarı. İnorganik bir pigmenttir.
    AŞI BOYASI     Oksit kırmızı .  İnorganik bir pigmenttir.   
  KAHVERENGİ    Oksit kahverengi. Çeşitli tonları vardır. İnorganik bir pigmenttir.
   KIRMIZI     Suyla karışabilen pigment kırmızı. Organik bir pigmenttir. İnorganik olanı iç LÂHOR ÇİVİDİ     Lahor çividi ya da bebe çividi adıyla bilinen ve bebeklerin ağzında oluşan aft hastalığının tedavisi için kullanılan ilacın hammaddesidir. Gevrek, taş gibidir. Bitkisel ve çok güçlü bir boyadır. Dövülerek toz haline getirilir. 
   ÇAMAŞIR ÇİVİDİ     Beyaz çamaşırlar için ağartıcı olarak kullanılan mavi bir tozdur.   
Boyalara eklenecek su ve ödün ayarı da şu şekilde yapılır. Kitrenin kıvamının ayarı aşağıda KİTRE bahsinde belirtildiği gibi kontrol edilir. Boya ayarına ödü en az boyanın ayarıyla başlanır. Süt kıvamında sulandırılan boyanın içerisine, fırça kavanozun kenarına sıyrılıp tekneye serpildiğinde ebrucunun ustasından gördüğü miktar ölçüsünde açılana kadar öd ilave edilir. Ödü fazla olan boyaların ayarları da ödü az olan boyaların üzerine serpmek suretiyle yapılır. Çiçek ve hatip ebrusu yapımında kullanılacak olan boyaların ayarları ise zemin ebrusunun üzerine damlatmak suretiyle yapılır. Boyaların ayarı konusunda bu sitenin muhtelif sayfalarında açıklamalarda bulunulmuştur.

KİTRE
Üzerine boya serpilecek suya kıvam ve yapışkanlık vermek üzere kullanılır. Beyaz ve topraksız olanı bilhassa aktarlarda "fiyor kitre" diye satılanı tercih edilir. Türkiye'nin her bölgesinde yabani olarak yetişebilen geven otunun havayla temas ettiğinde kemikleşen salgısıdır. Her bölgenin kitresi suya farklı bir kıvam verdiği için ne kadar suya ne kadar kitre konulacağı hakkında kesin rakamlar verilemez. ( Merhum Mustafa Düzgünman'ın bu konudaki düşüncelerini kendi sesinden dinlemek için lütfen aşağıdaki gramafon resminin üzerine tıklayınız. )
Her ebrucu sonbaharda ebru yapmaya başlayacağı zaman bir sene yetecek kadar kitre alır ve birkaç tekne açtıktan sonra teknesinin alacağı su miktarına ne kadar kitre koyacağının ölçüsünü bulur. Bu ölçü yani kitrenin kıvamı, içinde kurşunkalem kalınlığında bir çubuk yürütülerek kitre erdiği kadmiyumdan ötürü son derece zehirlidir.  üzerinde bıraktığı izle bulunur. Doğru ayarda, kitre içinde çekilen çubuk dışarı alınınca kitre üzerinde bıraktığı iz olduğu yerde kalmalı, ne çekiş istikametinde ileri ne de lastik gibi geri gitmemelidir. İlk denemede ortalama 7 litre suya 45 - 50 gr kitre konularak birkaç gece şişmesi beklenir. Zaman zaman karıştırılarak kitrenin erimesi hızlandırılır. 3-4 gün sonra sık dokulu bir torbadan geçirilerek içindeki erimemiş kitre parçacıkları, çöp ve diğer yabancı maddelerden arındırılır ve tekneye boşaltılır. Kıvamı yukarıda açıklandığı gibi kontrol edilir ve doğru kıvama gelene kadar su bardağı ile su ilâve edilip iyice karıştırılır. İlâve edilen su miktarı ölçüsünce bir sonraki tekne için ıslatılan kitre miktarı azaltılır ya da su miktarı artırılır.
On yılı aşkın bir süredir İran'dan çok daha ucuza kitre ithal edildiğinden artık Türkiye'de eskiden olduğu gibi bol kitre toplanmamaktadır. İran'dan gelen kitre de ebru yapımına uygun olmadığı için kitre yerine yine aktar ya da aktar toptancılarından sağlanabilen salep, ithal salep, metil-selüloz, deniz kadayıfı gibi kıvam artırıcı malzemeler kullanılabilir. Sn Uğur DERMAN'ın ifadesine göre Necmeddin OKYAY yukarıda kitre, salep, boytohumu ve ayva çekirdeği de dahil olmak üzere birçok kıvam artırıcıyı denemiş, en iyi sonucu saleple almış ancak salebin pahalı olması nedeniyle kitrede karar kılmıştır. Bunların hepsinin kıvam ayarları aynı şekilde yapılır ancak aynı kıvam ayarı için oluşturdukları yüzey gerilimleri farklı farklı olduğundan herbiri için boyalara ilâve edilecek öd miktarları farklıdır.

SIĞIR ÖDÜ
Kitre üzerine serpilen boyaların batmadan yüzebilmeleri için  boyalara bir damlalık yardımıyla yüzey aktif asitler içeren sığır ödü katılır. Sığır ödünün içerisinde bulunan yüzey aktif asitler, kitrenin üzerindeki yüzey gerilimini kırarak boyanın kitre üzerinde batmadan açılmasını sağlarlar. Mezbahadan sağlanan sığır ödü, bir metal kaba boşaltılarak içinde su kaynayan başka bir kabın içine oturtulur. Aşağı yukarı 20 dakika sonra ödün üzerinde oluşan köpüklerle varsa yağ ve kan temizlenerek öd bir kavanoza alınır. Oda sıcaklığına geldikten sonra kullanılır. Boyalara bir damlalık yardımıyla ilâve edilir. Boyalara ilave edilecek sığır ödü miktarı, üzerinde ebru yapılan sıvının cinsine ve kıvamına göre değişir. Yüzey gerilimi en yüksek olan malzeme kitre, en düşük olan malzeme ise deniz kadayıfıdır. Aynı miktarda boyaya, aynı kıvamda kitre için deniz kadayıfına göre yaklaşık on misli sığır ödü ilâve etmek gerekir.

KÂĞIT
Birinci hamur kâğıt tercih edilir. Islanınca yırtılmaması ve tekneye yatırırken de zorluk çıkarmaması için 80-90 gr. olanı uygundur. Türk ebruculuk geleneğinde kâğıt, hiçbir şekilde terbiye edilmez. Kâğıt toptancılarından 68-100 cm. ya da 70-100 cm ebadında satın alınan bir top kâğıt, mücellit giyotininde 4 parçaya bölünür. Tekne boyutlarını bu kestirilen kâğıt boyutları belirler.

TEKNE
Eskiden ziftlenmiş budaksız çamdan yapılmışsa da kullanım kolaylığı açısından çelik ya da galvanizli saçtan yapılması daha iyidir. Uzun kenarlarından ebrucuya yakın olanına, ebruyu tekneden sıyırırken kağıdı çizmemesi için 2-3 mm kalınlığında bir mil kaynattırılır. Teknenin boyutlarını ebrulanacak kâğıdın boyutları belirler. Yüksekliği 5-6 cm olan teknenin eni kâğıt genişliğinde, boyu da kağıdın ıslanınca uzayacağı payı karşılamak üzere ebrulanacak kâğıdın boyundan yaklaşık  yarım cm. uzun olmalıdır. Merhum Mustafa Düzgünman'ın teknesi, destisengi, fırçaları, diğer ebru malzemeleri ve ebruları ile birlikte Galata Mevlevîhanesi'ndeki DÜZGÜNMAN odasında sergilenmektedir.

FIRÇA
Türk ebrucusu fırçasını kendi sarar. Ebru fırçası atın kuyruk kıllarının bir dala sarılması ile yapılır. Kılların bağlanmasında oltaya iğne bağlarken kullanılan düğümsüz bağlama kullanılır. Fırça kavanozda dura dura kıvrılır ve bu kıvrık şekil, fırçanın sarım şeklinden dolayı ortasında oluşan boşlukla beraber Türk Battal deseninin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu nedenle hazır yağlıboya ya da suluboya fırçaları Türk ebrusu yapımında kullanılmaz. Fırça sararken kılların daha iyi tesbit olması için herhangi bir yapıştırıcı kullanılmaz çünki fırça kavanozda boyayla birlikte bırakılır. Eğer tutkal kullanılırsa içindeki kimyasallar boyaya karışır.

NEFT
Eskiden Eğriboz adasından gelen çam nefti kullanılmasına rağmen artık bulunmamaktadır. Neftli ebru yapımında ancak tabii olanı kullanılır. Neft, ayrı bir kaba ayrılan boyaya  damla damla istenen sonuç alınanana kadar denenerek ilave edilir. Neftli boyaya batırılan fırça iyice temizlenmeden normal boya kavanozuna sokulmaz. 

TARAKLAR
Her ebrucunun taraklı ebru yapmak üzere kendisi tarafından muhtelif diş aralıklarında yapılmış tarakları olmalıdır. Bu taraklar "boncuk iğnesi" denilen ince iğnelerin ya da tellerin düz bir tahta üzerine bir şekilde çakılarak, yapıştırılarak  veya sıkıştırılarak tesbit edilmesiyle yapılır. Tarakların boyu teknenin eni ve boyundan bir miktar kısa, dişleri arasındaki mesafe ise bazı taraklarda sık (3-4 mm), bazı taraklarda ise seyrek (10-12 mm) olarak yapılır. Diş aralığı için bir kural bulunmamakta olup ebrucunun tercihi, ustalık düzeyi ve arzulanan sonuç önemlidir
 
minik***;)