Gönderen Konu: Cam İşlemeciliği Burçin Evrim- Röportaj  (Okunma sayısı 6117 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Cam İşlemeciliği Burçin Evrim- Röportaj
« : 19 Şubat 2008, 23:59:01 »



Burçin Evrim
 
 
Cam işlemeciliğine nasıl başladınız?

Camı eriterek onu şekillendirmeye her zaman ilgim vardı ve bununla ilgili verilen eğitimleri devamlı araştırıyordum. Maalesef ben bu sanat dalına ilgi duymaya başladığımda eğitim alma imkanı şimdiki kadar yaygın değildi.  Ben  bu konuda oldukça ısrarlı davranarak özel dersler almaya başladım.

Aldığınız eğitimlerden bahseder misiniz?

Türkiye’ de cam boncuk yapımı üzerine eğitim aldıktan sonra, yurtdışına  medya ve kominikasyon enformatiği üzerine yüksek öğrenim görmeye gittim. Orada cam boncuk yapımı konusunda eğitim almaya devam ettim, workshoplara katıldım, fuarları ziyeret ettim, yabancı cam boncuk sanatçıları ile bilgi alışverişinde bulundum.  Bu arada master öğrenimi tamamladım, uzmanlaştığım alan renkler, şekiller ve bunların insan beyni üzerinde etkileriydi. Türkiye’ ye döndükten sonra Beykoz Cam Ocağı’nda yabancı ve çok tecrübeli bir cam sanatçısının asistanlığını yaparak kendimi daha da fazla geliştirme fırsatı buldum. Bunun dışında cam ocağında öğrenci olarak bulunup camda füzyon tekniğini öğrendim.

Bu işi bir meslek olarak mı yoksa bir hobi olarak mı görüyorsunuz?

İlk  başta hobiydi. Eğitimini gördüğüm bilgi teknolojileri alanında çalışmaya devam ederim diye düşünüyordum, ama camı daha iyi tanımaya başladıkça, günümü, hayatımı cam ile geçirmek istediğime karar verdim. İstanbul’ a döndükten sonra kendi cam boncuk yapımı ve alev sanatı atölyemi hobi amaçlı olarak zaten kurmuştum, atölyemi büyüttüm, CamCam adlı şirketimi kurdum. CamCam  tescilli bir marka oldu. Yani cam boncuk yapımı ve alev sanatı benim profesyonel olarak hayatımı kazandığım işim haline geldi.



Bir takıyı yaratma süreci nasıl işliyor?

İlham alıyorum. Yaşadıklarımdan, gördüklerimden, hissettiklerimden, insanlardan, doğadan, anlardan... Genelde, kafamda canlanan takıyı renkli kalemlerle eskiz defterime çiziyorum. Sonra ateşin başına oturup yaratıyorum. Bazen de ateşin başındayken şekilleniyor bir şeyler. Moda-tasarım dergilerini takip ediyorum, orada bana ilham verebilecek renk birleşimlerini, objeleri kesip, “ilham defterime” yapıştırıyorum. Bunlardan esinlenip tasarladığım takıları da hemen o resmin kenarına çiziyorum. Tamamıyla modaya bağlı çalışmıyorum, fakat onu göz ardı da etmiyorum.

En çok hangi malzemeleri ve renkleri kullanmayı seviyorsunuz?

Cam dışında, kristaller, yarı değerli taşlar, gümüş, altın kaplama gümüş ve deriler en çok kullandığım malzemeler. Bazen de bakır...Bazı takılarda kumaş düğmeler, organzeler ya da kurdalaler de kullanabiliyorum.

Camın berraklığını yansıtan şeffaf renkleri kullanmayı daha çok seviyorum. Tranparan akuamarin, topaz, marin yeşili, eflatun gibi renkler camda kendini çok güzel gösteriyor. Opak renklerde kemik rengi ve turkuaz sürprizler yaratabiliyor.

Yurt dışı projeleriniz var mı?

Dizaynlarım  İsveç, Almanya gibi ülkelerde Thomas Sabo, Dyberg/Kern gibi markalarla birlikte satılıyor. Yurt dışından talepler oluyor, ama bunların somut bir hal alması için zaman gerekiyor. Seri üretimden ziyade tasarım üzerine kurulu bir yaratma süreci olması da  yurtdışı projelerinde önemli bir kıstas.

Sergiler açmayı düşünüyor musunuz?

Şu anda öyle bir planım yok, çünkü bu konuda kendimi her gün daha da geliştirdiğime inanıyorum. Ama uygun koşullar oluştugunda bunu yapmak isterim.

 

Türk tasarımcıları bu konuda tam olarak neredeler?

Son 3 yılda çok büyük ilerlemeler oldu. Bizim gibi atölyelerini kuran cam boncuk sanatçılarının verdiği kurslar ve özel eğitimler ile cam boncuk ve alev sanatı ile ilgilenenlerin sayısı arttı. Kendilerine özgü tarzları olan tasarımcılar var ve isimlerini duyuruyorlar. Daha iyi noktalara gelineceğine inanıyorum. Ülkemizde tasarımcıların karşılaştıkları zorluklarla cam takı tasarımcıları da karşılaşıyorlar.

Cam boncuk yapımı ülkemizde bugüne kadar sanattan çok zanaat olarak görülmüş, örneği nazar boncuğu yapan ustalarımız. Bizim gibi cam boncuk yapanların/tasarlayanların uyguladığı teknikler ve kullandığı malzemeler, yaratma süreçleri çok daha farklı. Cam boncuk yapımının bir sanat olarak ülkemizde kabul görmesi için biraz daha zaman geçmesi gerekecek diye düşünüyorum.

Tasarımlarınız kişiye özel mi, seri üretim yapıyor musunuz?

Tasarımlarım tek yani eşşiz, seri üretim yapmıyorum. Anlaştığım firmalar ile istisnai çalışmalarım oluyor, bir kolyeden 5 adet isteyebiliyorlar, o tasarım tamamen onlara özel oluyor. Aslında bir  boncuğun birebir aynısını bir daha yapmak mümkün değil, çünkü tamamen el işi, kalıp çalışması değil, bu da her boncuğu ve dolasıyla her takıyı eşşiz kılıyor.



Atölyenizde yeni tasarımcılar yetiştiriyor musunuz? Kurs imkanı var mı?
Cam işlemeciliğine yeni başlayanlara önerileriniz nelerdir?

Özel ders şeklinde eğitim veriyorum ve evlerinde kendi amatör atölyelerini kuran öğrencilerim var. Kişiye özel bir programla çalışıyoruz, böylesi çok daha verimli oluyor.

Cam boncuk yapımına yeni başlayanlara önerilerim güvenlik önlemlerine çok dikkat etmeleri, sağlıklı bir ortamda çalışmak için gerekli ekipmanı temin etmeleridir.

Bunun dışında kendi özgün tasarımlarını yaratmak için çalışmalarını ve bol pratik yapmalarını öneriyorum.
 

 
 
çok çalışmak zamanı