Gönderen Konu: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ  (Okunma sayısı 13247 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kendisi

  • GÜLYLDRM
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.389
  • Karizma Puanı: 388

 321s Arkadaşlar inceleyip önerilerinizi ekleyerek talim terbiyeye iletebilirsiniz.Biz Eskişehir de bir grup öğretmen olarak bu metni oluşturduk.İlimizde bulunan bak .müfettişlerine ve talim terbiyeye ileteceğiz.
LÜTFEN ELİNİZDEN GELEN BU BASİT AMA ÇOK ÖNEMLİ DESTEĞİ DERSİMİZDEN ESİRGEMEYİN. 560a
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir
Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein

Çevrimdışı kendisi

  • GÜLYLDRM
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.389
  • Karizma Puanı: 388
Ynt: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ
« Yanıtla #1 : 24 Mayıs 2010, 22:45:16 »

ESKİŞEHİR  İLİ  ORTAÖĞRETİM  (GENEL-ANADOLU-FEN LİSELERİNİN) KURUMLARI  RESİM  ÖĞRETMENLERİNİN  RESİM  DERSİ  İLE  İLGİLİ ÖNERİLERİ
GİRİŞ
Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süre gelen bir süreçtir. Bu süreçte çeşitli bilgi, beceri, tutum ve değerler kazandırılır ve bireyin davranışlarında gözle görülebilen değişiklikler meydana gelir. Erden’in (1998, s.13) Ertürk’ten aktardığına göre, eğitim en geniş anlamıyla bireyde kendi yaşantıları yoluyla davranış değişikliği meydana getirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Davranış insanın gözlenebilen, ölçülebilen, bilinçli etkinliklerinin tümünü kapsar. Bireyin duygu, düşünce, gereksinimleri ve sorunlarını türlü araçlarla anlatabilmesi için, eğitim bir iletişim yeterliliği kazandırır. Bu iletişim yeterliliğinin kazandırılmasında sanat eğitimi önemli bir rol oynamaktadır. Sanat eğitimi, örgün eğitimde, tüm eğitim süreçlerini daha etkili kılabilecek güce sahiptir (San, 1977, s.1).

Sanat eğitimi bireylerin, iletişim becerilerini artıran, yaratıcılığını geliştiren, sosyal, aktif, problem çözme yeteneğine sahip olmasını sağlayan bir eğitim dalıdır. Sanat eğitimi derslerine,  ortaöğretim sürecinde daha çok önem verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Bu öneride Sanat Eğitimi kavramı, Görsel Sanatlar dersi ve Resim dersi ile anlam bütünlüğünde kullanılmaktadır. Ortaöğretim okullarında Sanat Eğitimi dersleri, bireylerin kişilik gelişiminde ve yaratıcılığı geliştirmede önemli bir yere sahiptir. Sanat Eğitimi dersleri öğrencinin hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirir (Dikici, 2001).

Sanat Eğitimi dersinin en önemli amacı yaratıcılığı geliştirmektir.Yaratıcılık, Sanat Eğitimi derslerinde uygulamalar esnasında gözlenebilmekte ve geliştirilebilmektedir. Yaratıcılığın pek çok tanımı yapılmıştır. Akbaş’a (1991, s.14) göre yaratıcılık, “yeni şeyler keşfetmek, var olanı yeni biçimlerde görmek, eski biçimlere yeni biçimler vermektir”.

Yaratıcılık güzel sanatları kapsadığı gibi, günlük yaşamın tüm alanlarını da kapsamaktadır. Yaratıcılık tüm bireylerde geliştirilmesi gereken bir özelliktir. Ortaöğretim okullarında yaratıcılığın gelişiminde önemli bir yere sahip olan Sanat Eğitimi dersleri, 2487 sayılı tebliğler dergisinde yayınlanan Lise Resim (1-2-3) Programında 1., 2., ve 3. sınıflarda haftada 2’şer ders saati olarak yer alırken, 2010–2011 Öðretim Yýlýndan itibaren uygulanmak üzere 03.11.2009 tarih ve 9653/10973 sayýlý “Ortaöðretim Görsel Sanatlar Dersi (9, 10, 11 ve 12.Sýnýflar) Öðretim Programý’nda 9. sınıflarda haftalık ders saati 2 ve 10.,11., 12. Sınıflarda ise 1 ders saati zorunlu ders olarak yer almaktadır. Yeni programda öngörülen sürelerin Sanat Eğitimi dersinin amaçlarının gerçekleştirilmesi için yeterli olmadığı ve bunun yanı sıra aşağıda alt başlıklarla belirtilen problemlere neden olabileceği öngörülmektedir.

Sanat Eğitimi dersine ortaöğretim süreci içinde daha çok zaman ayrılması, her alanda yaratıcı, üretken, problem çözme yeteneğine sahip bireylerin yetiştirilebilmesi, Sanat Eğitimi dersinin öneminin algılanması ve nitelikli bir sanat eğitimi sağlanması için gereklidir.

Sanat Eğitimi
Sanat dallarını oluşturan, biçimler dünyasının öğrenimi, ailede başlar ve zorunlu eğitim süresince devam eder. Erken yaşta sanatsal ilgi alanları açılmış olan çocuk, anaokulundan itibaren yaşı ilerledikçe çevresindeki sanat olaylarını değerlendirmeye, eleştirmeye, estetik olanı anlamaya ve onu aramaya başlar.

San’a (1982, s.216) göre, sanat eğitimi çocuk ve ergeni bir sanatçı yapmayı amaçlamayan, çağdaşlaşma süreci içinde toplumda yetişmekte olan kuşakları her alanda yaratıcılığa yönelten bir ders içi ve ders dışı etkinlikler bütünüdür.

Sanat eğitimi insanı özgürleştiren, kişinin kendini ve dış dünyayı tanıyıp, yaratıcılığını geliştiren bir eğitim biçimidir. Sanat eğitiminin, kişiyi yaratıcı faaliyetlere yöneltmesi, estetik beğeni kazandırması, hobiler oluşturması ve bu yollarla insanları ruhsal çöküntüden kurtarabileceği düşüncesi yaygındır. Altyapısı hazırlanarak verilebilecek nitelikli bir sanat eğitimi diğer derslerdeki başarıyı da artırabilir. Okullarda Resim dersinde başarı gösteren bir bireyin, diğer derslerinde de başarılı olduğu gözlenmektedir (Karayağmurlar, 1991, s.368). Tüm bunlar göz önüne alındığında, Ortaöğretim kurumlarında şiddeti önleme ile ilgili yapılan çalışmalar çerçevesinde de, sanat eğitiminin çok büyük bir katkısının olacağı düşünülmektedir. (Bu çerçevede Ortaöğretim kurumlarında uygulanan ders dışı eğitim etkinlikleri ile ilgili yapılan çalışmalar ekte sunulmuştur.)
Sanat eğitiminde, sanat yoluyla eğitim ve sanat için eğitim kavramları, sıkça kullanılan kavramlardır. San, bu kavramları şu şekilde açıklamaktadır (San, 1982, s.218-220):

Sanat yoluyla eğitim çocukta ve gençte, akıl ve aklın denetiminden çok, duyulara, duygulara ve heyecanlara yer vererek, eğitim sistemlerindeki ussallaşmaya karşı çıkıp, duygusal yaşantılara ağırlık vermektir. Sanat için eğitimde ise, biraz daha somut ve gerçekçi bir yaklaşımla çağın bilim ve teknoloji çağı olduğu düşüncesiyle sanat eğitimini daha akılcı temellere oturtur. Sanat eğitimi kavramı biraz karışıklığa yol açıyorsa da, sanat eğitimi teorik ve uygulamalı çalışmaları dersler içinde düzenleyen, bilimsel yöntemlere dayandırılarak ve disiplinler arası bir anlayışla ele alındığından daha çok sanat için eğitim anlayışı içinde düşünülebilecek bir ders içi yaratıcı etkinlikler programıdır.


Biçer’e (1993, s.255) göre sanat eğitiminin amacı, yaratıcılığı geliştirerek, her alanda üretken, çok yönlü, başarılı bireyler yetiştirmek, eğitimin her basamağında sistemli bir şekilde bireye sanat görüşü kazandırmak, sanat dallarından herhangi birine ilgi duyan veya yönelen ilgili bireyleri, çağdaş yöntemlerle eğiterek kişilikli bireyler olarak yetiştirmektir. Sanat eğitimi, bir toplumdaki yaratıcı güçleri geliştirerek, sanat eserlerinin çoğalmasını sağlar. Büyük sanat eserleri iyi eğitilip yetiştirilmiş sanatçılar aracılığıyla meydana getirilir. Sanat evrensel ve uluslararası bir dildir. Ancak bu eserler o toplumun karakteristik özelliklerini de yansıtır ve o toplumun malıdır. O ülkede uygulanan eğitim düzeyi de sanat yapıtlarına yansır.

Erbil’e  göre (1990, ss.152-153)  erken yaşlardan başlayarak sanat eğitimi alan birey, yeteneklerini ve yaratıcılık gücünü geliştirip estetik bir düzeye ulaşabileceği gibi, iyiyi, doğruyu, güzeli seçme becerisi de kazanacaktır. Küçük yaştaki çocukların ve gençlerin yaratıcılıklarını geliştirmeye en uygun alan, sanatsal alanlardır. Sanat eğitimi çocuğun ve gencin çevresini daha iyi algılayıp değerlendirmesini ve yalnızca bakmayı değil görmeyi, duymayı işitmeyi öğreterek yaratıcılık için ilk aşamayı sağlar. Yaratıcılık, sanatın çok yönlü düşünce yapısında biçimlenmekte ve hayatla bütünleşmektedir.

Sanat eğitimi çocuğun ve gencin yaratıcı yetisini olgunlaştıran bir süreçtir. Merak duygusunu harekete geçirerek, keşfetmenin heyecanının yaşanması ve böylece yaratıcılığını ortaya çıkarması için sanat eğitimi önemlidir. Sanat eğitimi ile çocuğun ve gencin duyuları eğitilebilir. Ortaöğretime kadar olan yıllar, doğal olarak araştırmaya ve keşfetmeye eğilim gösterilen yıllardır. Çocuk ya da genç çevresini anlamaya, tanımaya çalışırken etkin bir biçimde duyu organlarını kullanır. Ancak 21. yy.’da bu kitle duyularını düşman bir çevrede yaşamaktadır. Yetişkinlerin betonlaşmış dünyasında bedensel ve ruhsal yaşam giderek kaybolmaktadır. Çocukların ve gençlerin duyusal algılamalarının yalnızca görme ve işitmede sınırlandığı bir tehlike ortaya çıkmaktadır. Bu çevresel etmenlerin çocuk ve genç üzerindeki yarattığı eksiklikler sanat eğitimi yoluyla giderilebilir (Dikici, 2001).

Gel (1991, s.38), sanat eğitiminin gerekliliğinin toplumda herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca herkes tarafından bilinmesi gereken belli başlı ilkeleri şöyle sıralamıştır:

1.   Her çocuğun yaratıcı gücü vardır. Sanat eğitimi herkes için gereklidir.
2.   Sanat eğitiminde bireysel farklılıklar göz önünde tutulmalıdır.
3.   Sanat eğitimi çocuğa göre olmalıdır.
4.   Sanat eğitimi ustalık ve beceri kazandırmak şeklinde değil estetik duyarlılığın eğitilmesi biçiminde anlaşılmalıdır.
5.   Sanat eğitimi dersleri diğer derslerin uygulama alanı olarak düşünülmemelidir.
6.   Sanat eğitimi dersi iki ve üç boyutlu çalışmaları kapsamalıdır.
7.   Sanat eğitimi dersi kuru ve kuramsal bilgi yerine işe ve yaratıcılığa dayandırılmalıdır.
8.   Sanat eğitimi derslerinde gerekli ilgi ortamı yaratılmalıdır.
9.   Çevre olanakları göz önünde tutulmalıdır.
10.   Fırsat eğitimine yer verilmelidir.
11.   Çocuğun yaptığı işler bütün olarak değerlendirilmeli ve sergilemeye önem verilmelidir.

Gel’in sanat eğitiminin gerekliliğine ilişkin görüşlerine göre, tüm toplumlarda sanat eğitimi daha çok önem verilmesi gereken bir eğitim dalıdır. Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretimde sanat eğitimi Müzik, Edebiyat ve Görsel Sanatlar dersleri aracılığıyla verilmekle birlikte, özellikle bu dersler arasında yer alan Görsel Sanatlar dersi, diğer sanat eğitimi derslerinin yanında özel bir önem taşımaktadır.

Gel (1990) tarafından yapılan bir araştırmada, ilkokullarda Resim dersinin, programlarda olduğu, ancak uygulamada olmadığı ortaya konmuştur. Uygulamalarda yaşanan bu sorunlarının başında ise, öğretmen yetersizliği, fizikî donanım eksikliği ve ders saatlerinin yetersizliğinin geldiği saptanmıştır. Aynı araştırmada, 4., 5. sınıflarda ve ortaokullarda, öğrencilerin Resim-iş derslerinde Anadolu Liseleri sınavlarına hazırlık çalışmaları, liselerde ise üniversite sınavlarına hazırlık çalışmaları yaptıkları görülmüştür. Araştırmacının bulgularına göre, resim malzemelerinin pahalı oluşu, liselerde sanat tarihi dersinin değerlendirme sonuçlarının genel başarıyı etkilememesi ve öğrencileri Resim dersinden soğutması bunların yanında ailelerin bu derse önem vermemesi en göze çarpan problemlerdir. 1990 yılından 2010 yılına gelindiğinde, yani bu araştırmadan yirmi yıl sonrasında da Resim derslerinde aynı problemlerin süregeldiği görülmektedir.

 Yaratıcılık
Türk Eğitim Sisteminin ve Sanat Eğitimi dersinin en temel amacı yaratıcılığı geliştirmektir. Sanat ve yaratıcılık, eğitim ve yaratıcılık, yaratıcılık ve sanat eğitimi, birbirleriyle çok yakından ilişkilidir. Her bireyin bu eğitim sürecinden geçmesi gereklidir. Bu süreçlerden geçen birey, yaratıcılığı gelişmiş bir birey olacaktır.

Yaratıcılık gerek sanatçılar gerekse eğitim bilimciler tarafından farklı biçimlerde tanımlanmaktadır. Bu tanımlardan bazıları şunlardır:

San’a göre (1979, s.177) yaratıcılık, “her bireyde var olan ve insan yaşamının her bölümünde bulunabilen bir yeti, günlük yaşamdan bilimsel çalışmalara dek uzanan geniş bir alanı içine alan süreçler bütünü, bir tutum ve davranış biçimidir”.

Özden’in (1998, s.45), Torrance’dan aktardığına göre yaratıcılık, “sorunlara, aksaklıklara, bilgi eksikliklerine, kayıp öğelere, uyumsuzluğa karşı duyarlı olmak, güçlüğü tanımlamak, güçlüğe çözüm aramak ve kestirimde bulunmak” olarak tanımlanmıştır.

Semerci’ye (2000, s.37) göre yaratıcılık, “farklı ve üretici düşünme zincirlerini kullanarak alışılagelmiş zincirlerden kopma gücü veren, sonuçlarıyla bireyi ve başkalarını tatmin eden, fikirlerin esnek, özgün ve duyarlı olduğu bir nitelik olarak ifade edilebilir”.

Akbaş’a (Akbaş, 1991, s.14) göre yaratıcılık, “yeni şeyler keşfetmek, varolanı yeni biçimlerde görmek, eski biçimlere yeni biçimler vermektir”.

Yukarıda çeşitli araştırmacıların yapmış olduğu tanımlar incelendiğinde, yaratıcılığın yeni, farklı ve yararlı bir yeti olduğu ve en genel anlamda özgün buluşlar ortaya koyma becerisi olduğu söylenebilir.

Kürüm’ün (2002), Gartenhaus’tan aktardığına göre, “yaratıcılık kişiye, akıcı ve esnek düşünme yeteneği, alışılmadık ve benzersiz fikirler üretme yeteneği, düzenleyici düşünme, fikirleri genişletme, geliştirme ve süsleme yeteneği kazandırır”. Bu yeteneklerin tümü yaratıcı düşünme olarak nitelendirilebilir.

Yaratıcı düşünme, bir amaç değil amaca ulaşmak için araçtır. Bir insan eski bir soruna yeni bir cevap bulduğunda ya da bir şey olmadan olabilecekleri düşündüğünde meydana gelir. Yaratıcılık, birey rüya gördüğünde ya da herhangi bir şekilde hayal kurduğunda ortaya çıkar. Çocuklar bunu oyun oynarken, masal dinlerken, kumdan bir kale inşa ederken, resim yaparken ya da oyun hamurlarıyla oynarken yaparlar. Yetişkinler ise bunu bir kitap okurken, bir seyahat plânlarken ya da sadece banka hesaplarında birikmiş parayla ne yapacağını düşünürken yaparlar. Yaratıcılık, insan yaşamının ve insan gelişiminin tüm yönlerinin temelini oluşturur. İnsanların sahip oldukları bireysel özellikler, zekâ, kişilik ve fiziksel gelişme gibi alanlarda yaratıcılık kendini gösterir. Tüm bireysel özelliklerin gelişiminde yaratıcılık büyük önem taşır. Yaratıcılığın doğuştan geldiği, doğuştan yaratıcı olmayan insanın sonradan yaratıcı olamayacağı görüşü artık terk edilmekte ve iyi bir eğitimle herkesin yaratıcı olabileceği görüşü artık ağır basmaktadır. Yaratıcılık kavramı, güzel sanatları kapsadığı gibi, günlük yaşamın tüm alanlarını da kapsamaktadır (Dikici,2001).

Rawlinson (1995, s.21), yaratıcı düşünmenin bir rüya görmek olduğunu belirtir. O’na göre “rüya görmek, beynin çalışabilmesi için temel işlevlerdendir ve rüya görmeyen çok az insan vardır”. Yaratıcılık; rüyalarda, bilinçaltında ve zihinde toplanan bilginin kullanılmasıyla artar. Uykudan uyanıldığında, eğer görülen rüya hatırlanabiliyorsa, ruhun derinliklerinde keşfedilen semboller ve imajlar yakalanabilir. Bunlar yaratıcı gücü artıracak son derece değerli bilgilerdir (Dikici, 2001). Yaratıcılığın bu etkenler sonucu ortaya çıktığı gözlenirken, yaratıcılığın geliştirilmesi konusunda da bazı araştırmacıların görüşlerine göre üstün zekâ rol oynamaktadır.

Üstün zekâ ile yaratıcılık arasında bir paralellik olduğuna ilişkin düşünceler vardır. Özden’e göre (1997, s.108), üstün beyin gücü ve yaratıcılık arasındaki ilişkide bir eşik noktası bulunmaktadır. Yani belli bir zekâ seviyesine kadar olan çocuklar daha yaratıcı olmakta (120 IQ), ancak o zekâ düzeyi aşıldıkça zekâ ile yaratıcılık arasındaki ilişki neredeyse sıfır noktasına düşmektedir. Araştırma sonuçları yaratıcılık ve zekânın kalıtsal olduğunu desteklemektedir. Ancak her ikisinde de çevre önemli bir etmendir. Çevre olgusu yaratıcılığı zekâdan daha çok ilgilendirmektedir.

Aral (1999), Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’na devam eden 80 öğrenci ile Özel Arı Koleji’ne devam eden 111 öğrenci olmak üzere toplam 191 öğrenci üzerinde “Torrance’ın Yaratıcı Düşünme Testi” ve “Genel Bilgi Formu” ile bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçlarında ise, cinsiyetin yaratıcılık boyutlarında anlamlı bir farklılık yaratmadığı ortaya çıkmıştır. Lise ikinci sınıfa devam eden ergenlerin, yaratıcılığın; esneklik, orijinallik, akıcılık ve detaylara girme boyutlarında, lise bir ve lise üçüncü sınıfa devam eden ergenlerden daha yüksek puan aldıkları görülmüştür. Lise birinci sınıfta ergenlerin yeni bir ortama uyum sağlama, kendilerini anlatma gücüne olan güvenlerinin sık sık sarsılması ve imgelem güçlerinin eskisi kadar etkili olmaması yaratıcılıklarını köreltmektedir. 15-16 yaşlarında yaratıcılığın sanatsal yaratma şekli aldığı görülmüş ve lise üçüncü sınıftaki öğrencilerin ise üniversite sınavlarına hazırlanmalarının, yaratıcılıklarını olumsuz yönde etkilediği ortaya çıkmıştır (Dikici,2001). Bu araştırmada söz edilen durumun ortaya çıkmasındaki önemli etkenlerden birisinin, eğitim politikaları olduğu düşünülmektedir. Ezberci bir sistem anlayışı ile yapılan üniversite giriş sınavları gibi, ilköğretimden itibaren başlayan tüm sınavlar, çocuğu sosyal ortamlardan uzaklaştırarak, adeta bir yarış atı haline gelmelerine neden olmaktadır. Aileler ve eğitimciler bu durumu ya görmezden gelmekte ya da iyi bir şey olduğunu düşünerek gurur duymaktadırlar. Bu şekilde yaşama hazırlanan bir bireyin, okul dışında başarılı olması pek de mümkün değildir.

Dikici’ye (2001) göre, çocuk 5-6 yaşlarına kadar yaratıcılık açısından hiç de fena değildir. Çocuğun yaşı ilerledikçe şiir ezberleyecek, şiirin kafiyesini değiştirecek, şakalar, espriler yapacaktır. Ancak, 7-8 yaşlarına geldiğinde artık mantıklı ve nesnel düşünecektir. Bu yaşlarda çocuğun yaratıcılığında % 90 azalma görülmektedir.

Bir insanın yaratıcılığının geliştirilmesinde olumlu çevresel koşullar ve eğitim etkinlikleri önem taşımaktadır. Bu özelliğin her insanda gelişebilmesi için, özellikle eğitim sürecinde bu konuya özel bir önem verilmelidir. Evinde, yuvada, anaokulunda sanat eğitimi almaya başlamış çocuk, ilköğretim okullarında sınıflar ilerledikçe, çevresindeki sanatsal olguları, tüm biçimlendirmeleri, yavaş yavaş değerlendirebilir, eleştirel tavrını alır, güzeli anlamaya ve onu aramaya başlar. Çocuğun bu tutumları doğru değerlendirilirse gelecekte yaratıcı ve başarılı bir birey olabilir (San, 1983, s.140).

Yaratıcılık ayrı bir ders olarak okutulamaz, ders sırasında yapılacak uygulama ile geliştirilmesi şarttır. Okuldaki sanat eğitimi programları, öğrencinin içindeki var olan gücü şekillendirebilir. Maddeleri el ile işlemekten ve basit şekiller yaratmaktan duyulan neşe, formdan, renkten, dokudan ve duyuların diğer bütün mesajlarından alınan zevktir. Resim ve elişleri gibi uğraşlar çocuğun hayal gücünde çok etkilidir. Bunun gibi serbest konular zevke ve icat etmeye bırakılmış basit eşyalar çocukların yeni oyuncaklar yapmalarını kolaylaştıracağından hayal gücünün işlemesini sağlar. Çocuklar resim yaparken nesneleri olduğu gibi görmek isterler ve bu teşebbüsleri onların cesaretini kırabilir. Öğretmenlerin öğrencilere sanat stillerinden söz ederek, sanatın duygu ve düşünce ürünü olduğunu öğretmeleri gerekir. Resim derslerinde yapılacak resim ve elişleri gibi çalışmaların, sağlıklı uygulamalar şeklinde gerçekleştirilmesi ile öğrencilerin hayal gücü ve bunun yanında, yaratıcılıkları da geliştirilebilir (Dikici, 2001).

Görsel Sanatlar eğitimi verilirken, yaratmanın hürriyetini sınırlayacak engellemelerden kaçınmak gerekir. Sınıfta bol miktarda araç ve gereçle ve özgür bir ortamda çalışma imkânı bulan öğrencilerin, daha üretken olduğu, bazı araştırma ve gözlemler üretkenliğin her zaman bir niteliğe olanak vermese bile çoğu kez yaratıcılığa giden yolu açtığını göstermiştir. Öğrenci bol miktarda malzeme ve özgür bir ortamda, araç ve gereçlerin farklı özelliklerini deneme-yanılma yoluyla keşfederek çalışmalarına aktarabilir. Yaratıcılık bu yönüyle bir süreçler bütünüdür. Ortaöğretimde her sınıfta sağlanabilecek bu ortamlar, öğrencilerin üretken olmalarını ve öğrencinin yaratmasına temel olacak bir birikimin oluşmasını sağlayabilir. Ortaöğretim Resim derslerinde yaşanabileceği düşünülen en büyük sıkıntılardan biri, bir ders saatinde öğrencinin üretkenliğinin ve yaratma özgürlüğünün sağlanamayacağı endişesidir.

Kırışoğlu’na (2002, s.178) göre okullarda sanatta öğretimin yer aldığı ve öğretmeyle yaratıcılığın birlikte geliştiği durumlar, üretkenliğin yaratıcılığa giden yolu açmasıdır. Yaratmaya temel olacak birikim olmadan öğrenciden yaratıcı davranış beklenemez. Kırışoğlu, üretkenliğin yaratıcılığa yol açabilmesi için sınıf ortamında dikkat edilmesi gereken durumları aşağıdaki gibi belirtmiştir:

1.   Sınıf ortamında sanat eğitiminde süreç de sonuç da eşit önemde ele alınmalıdır. Süreç olmadan sonuç olmaz, sonuca yönelmeden sürecin anlamı kalmaz.
2.   Araç, gereç seçimi, gerecin sınırlılıklarının ve olanaklarının öğrenilmesi, imge zenginleştirme, algı ve kavram elde etme ve anlatım yaratıcı sanatsal davranışın ön koşuludur.
3.   Yaratıcı davranışta teknik bilgi ve beceriler hiç aksamadan öğrenilmelidir. Yoksa sonuç kesintiye uğrar.
4.   Okul düzeyinde üretkenlik ve özgünlük biri ötekinin tamamlayan iki davranıştır. Üretkenlik ancak öğrenme ile pekiştirilirse anlamlı olur. Yoksa tek düze çokluk yaratıcılıkta her zaman niteliği vermez.

Okullarda sınıf ya da atölyelerde, öğrencilerin kendilerini, rahatça ifade edebildikleri bir Görsel Sanatlar dersi ortamı oluşturulması, derslerde, hayal gücünün kullanımına yönelik konular işlenmesine, öğrenciler hayal etmeye ve düşünmeye yönlendirilmesine imkan verebilir. Öğrencilerin bellek, algılama ve yaratıcılık yetilerinin eğitilmesine önem verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Öğrencilere bol miktarlarda malzemeler verilerek üretkenliğe teşvik edilmeli ve bu esnada verilecek bilgilerle öğrenmeleri sağlanarak yaratıcı güçleri harekete geçirilmelidir.

Resim dersleri, çocukların ilgi ve yeteneklerine uygun hazırlanmasıyla ve çocuğun yapısına, özelliklerine uygun bir eğitim ortamıyla, onun doğuştan getirdiği keşfetme merakını ve yaratıcılığını, geliştirerek bireyleri daha başarılı kılabilir. Ortaöðretim Görsel Sanatlar Dersi (9, 10, 11 ve 12.Sýnýflar) Öðretim Programý’nın, bireyin yaratıcılığını ortaya çıkaracak ve geliştirecek tarzda olduğu düşünülmektedir. Ancak yaratıcılığın gelişimini engelleyecek bir takım etmenler bulunmaktadır. Aşağıdaki bölümde bu etmenlere değinilmiştir.

 Yaratıcılığı Engelleyen Etmenler
Okulda ve okul dışında yaratıcılık gelişiminin desteklenmesi her zaman ideal olandır ancak yaratıcılığı engelleyen bir takım etmenler bulunmaktadır. Bunlar, duygusal engeller, kültürel engeller, öğrenilmiş engeller, algılama engelleri ve yüklü program engelleridir.

•   Duygusal engeller: Yaratıcılığı engelleyen etmenlerden biri olan duygusal engeller incelendiğinde; bu engeller arasında utangaçlık, aptal yerine koyulma korkusu, yanlış yapma korkusu, belirsizliklere karşı hoşgörü yetersizliği ve aşırı özeleştiri vb. etmenler yer almaktadır. Orta öğretim öğrencisinin ergenlik ve gelişim döneminde oluşu, Resim derslerinde ve diğer tüm derslerde öğrenci davranışlarının aşırı eleştirilmesi, duygusal engellere yol açmaktadır. Öğrenciye Görsel Sanatlar derslerinde özgür bir ortam sağlanmalı, öğrencinin atak, kendine güveni olan ve hoşgörülü bireyler olması yönünde yardımcı olunmalıdır. Öğrencinin cesaretini kıracak davranışlardan kaçınılmalıdır. Görsel Sanatlar dersinde yapılacak çalışmalarla, öğrenciye başarma duygusu, deneme ve yaratma cesareti, merak ve güven duygusu aşılanmalıdır. Ancak özellikle 10.,11, ve 12. Sınıf Resim derslerinde sürenin kısıtlı olmasının tüm bu davranışların kazandırılmasına engel olabileceği düşünülmektedir. (Dikici, 2001).

•   Kültürel engeller: Toplumsal değerler bir kültürden diğerine değişmektedir. Bazıları yaratıcılığı desteklediği gibi bazıları da engellemektedir. Hayal etmenin boşa harcanan zaman olarak kabul edilmesi, birçok oyunun sadece çocuklar için olduğunun düşünülmesi, kültürel engellere örnek olabilir. Çeşitli kültürler içinde barındırdıkları bireyleri, kimi konularda yaratıcılığa özendirirken kimi konularda da aynı şeyi yapmazlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde bilim ve sorun çözümü özendirilirken, politik ve sosyo-ekonomik konularda bu özendirmeye rastlanamaz. Arap kültüründe ise teknik konularda yaratıcılığa izin verilirken, dini konularda izin verilmez. Diğer yandan, kimi kültürler uyum ve yapıya önem verirken, kimileri de yeniliği özendirmektedir (Sungur, 1997, s.179).

Sungur’un (1997, s.179) Torrance’dan aktardığına göre, 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Porto-Riko, Türkiye ve Yunanistan’da yaptığı araştırmada, 9-11 yaşlarındaki çocuklarda ıraksak düşünmeye karşı algılanmış baskıyı incelemiştir. Torrance bu araştırmasında; çocuklardan, alışılmamış karakterlere ilişkin hayvan hikâyeleri üretmelerini istemiştir. Çocukların ürettikleri bu öykülerin içeriği analiz edildiğinde; asıl baskı tipinin kendisi, ailesi, arkadaşı ve toplum olduğu ortaya çıkmıştır. Baskı türü olarak öğüt verme, alay etme, uzaklaşmayı gösterdikleri ortaya çıkmıştır. Baskı sonucu ise, uyum ya da direnme tepkisi ile cevaplanmıştır.

Türkiye’de eğitim alanına bakıldığında toplumsal bakış açısının geleneklerle şekillendiği ve bunun yaratıcılığa büyük engeller teşkil ettiği düşünülmektedir. Türkiye’de yaratıcılığın gelişimini sağlayabilecek olan Resim derslerinin önemini algılanamamış, geçmişte ve 21. yy.’da bazı kesimlerin İslam dininin yanlış algılanması nedeniyle sanata ve eğitim sisteminde yer alan sanat derslerine, özellikle öğrencilerin yaratıcılık gelişiminde büyük önem taşıyan Resim derslerine günah diyerek, olumsuz yaklaşımlar göstermişlerdir. Pek çok veli ve yönetici diğer derslere daha çok önem vermiş, öğrencinin de derse olan ilgisi bu nedenlerle azalmıştır. Resim dersleri hem öğrenciye hem de velilere maddi bir yük gibi görünmektedir. Eğitim politikaları da bu görüşü pekiştirmektedir. Ortaöðretim Görsel Sanatlar Dersi (9, 10, 11 ve 12.Sýnýflar) 10.,11.ve, 12. Sınıflarda yalnızca haftada bir ders saati olarak öngörülen Resim dersinin , amaçlarına da ulaşamadığından tam anlamıyla bir zaman kaybı olarak görülür hale geleceği düşünülmektedir. Çevrenin bu etkileri öğrencinin derse ilgisini azalttığından yaratıcılığın gelişimi, okulda oldukça güç hale gelmiştir. Resim iş dersinin gerekliliği konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Resim dersine ayrılan süre ile yaratıcılığın gelişimi doğrudan ilişkilidir. Toplumda “eğer bir dersin süresi uzunsa önemli, kısa ise önemsizdir” fikri yaygındır. Bu da Resim dersini, onların gözünde önemsiz duruma düşürmektedir. Bunlara bir de resim yapmanın yetenek olduğu düşüncesi eklenince, Resim dersi zaman kaybı haline gelmiştir. Bu alanda bilgi sahibi olan kişilerin bile “resim yapmak yetenek ister” fikrini savunduğunu göz önünde bulundurursak, toplumun bu bakışının son derece normal olduğu görülür. Öncelikle dersin amacı anlaşılmalı, kişinin yaşamda başarısına etkisi fark edilmelidir. Bunun fark edilebilmesi içinse özellikle orta öğretimde nitelikli bir sanat eğitimi şarttır. Küçük yaşlardan itibaren kişiler bunun bilincine varmalıdır. İster mimar, mühendis, hukukçu, öğretim üyesi, öğretmen gibi farklı alanda meslek grupları olsun ister çiftçi, işçi gibi fazla öğrenim görmemiş kişiler olsun bu konuda ortak bir düşünce yapısına sahip olmaları için ilköğretim ve ortaöğretim çağlarında Resim dersinin önemi kavratılmalı, amaçlarının hayati önemini algılamaları sağlanmalıdır. Ancak bunu sağlamak için, haftada bir ders saatinin yeterli olmadığı düşünülmektedir (Dikici, 2001).

•   Öğrenilen engeller: Öğrenilen engeller, eşyaların kullanımı (fonksiyonel kalıplaşma), anlamların verilmesi, ihtimallerin beklenilmesi ve kutsallaşmış tabularla ilgili gelenek engellerini kapsamaktadır. Resim derslerinde öğrenci farklı malzemeleri ve bu malzemelerin imkanlarını tanır. Onlarla oynayarak malzemelerin alabileceği farklı şekilleri algılar. Bu deneyim öğrencilerin daha esnek bir düşünce yapısına sahip olmasını sağlar. Eşyaların kullanımında da bu esnek düşünce yapısıyla farklı değerlendirmeler yapabilirler. Eşyaların çevrelerinde öğrendikleri işlevlerine takılıp kalmazlar (Dikici, 2001).

•   Algılama engelleri: Problemlerin çokluğu önemli olan öğeleri tanımada başarısızlığa yol açabilir. Resim dersi, öğrencinin algılama gücünü ve problem çözme yeteneğini geliştirir. Resim dersinin öngörülen süresinin, algılama gücünün ve problem çözme yeteneğinin geliştirilmesini engelleyebileceği düşünülmektedir (Dikici, 2001).

•   Yüklü program engelleri: Kalıplaşmış konular yığını olan ve belli süre içinde tamamlanılması gereken eğitim programları da yaratıcılığa engel olabilmektedir. Türkiye’de pek çok okul, atölye ve donanım bakımından yetersizdir. Çoğu okul yöneticileri, gerekliliğine inanmadıklarından, Resim iş dersi ile ilgili konulara duyarsızdır. Pek çok okulda Resim iş dersine, bu alanda eğitim almış branş öğretmenleri yerine, farklı branşlardan öğretmenler girmektedir. Ders süresinin, istenilen davranışların kazandırılmasına, objektif değerlendirmelere, yaratıcılığın geliştirilmesi için şart olan özgür bir sınıf ortamının sağlanmasına, öğrencilerin bir takım becerileri kazanmasına imkan vermeyeceği düşünülmektedir (Dikici, 2001).
Bu öneride; “Ortaöðretim Görsel Sanatlar Dersi (9, 10, 11 ve 12.Sýnýflar) Öðretim Programý’nýn uygulanmasýna ilişkin resim öğretmenlerinin uygulamalarda karşılaşabileceği güçlükler, ders süresinin kısıtlılığından kaynaklanan sorunlar, okul yöneticilerinin yaklaşımlarından kaynaklanan sıkıntılar, ilgili hizmet içi eğitim faaliyetlerinin gerekliliği, okullardaki atölye ve malzeme konusunda yaşanan sıkıntılar dile getirilmektedir.

“Ortaöðretim Görsel Sanatlar Dersi (9, 10, 11 ve 12.Sýnýflar) Öðretim Programý’nýn  Genel
Amaçları ve İlkeleri

PROGRAMIN YAPISI
Ortaöðretim Görsel Sanatlar (Resim) Dersi Öðretim Programý’nýn yapýsý dersin
genel amaçlarý, beceriler, deðerler, öðrenme alanlarý, alt öðrenme alanlarý, kazanýmlar,
etkinlik örnekleri, açýklamalar, ölçme deðerlendirme esaslarý, Atatürkçülük, belirli gün
ve haftalar bölümlerinden oluþmaktadýr.

 Programýn Genel Amaçlarý
Bu program ile öðrencilerin;
1. Türk Millî Eðitiminin Genel Amaçlarý doðrultusunda; Atatürk ilkelerini ve
inkýlaplarýný benimsemiþ, Türkiye Cumhuriyeti’ne karþý görevlerini ve
sorumluluklarýný bilen, laik, demokratik bir kiþiliðe sahip olmalarý,
2. Atatürk’ün akla, bilime, tekniðe, teknolojiye, sanata ve sanatçýya verdiði
önemi kavrayarak, çaðdaþ uygarlýðýn yapýcý, yaratýcý, seçkin bir ortaðý
olmalarý,
3. Ulusal deðerleri anlayarak, tarihî ve kültürel mirasýmýzý benimseme, koruma
ve gelecek nesillere aktarma konusunda kiþisel sorumluluk alarak ulusal
kültürümüzle gurur duymalarý,
4. Sanatýn insanlýk tarihine katkýlarýný bilen, evrensel düþünceye sahip bir birey
olarak toplumlarýn geliþiminde güzel sanatlarýn yerini ve önemini
deðerlendirmeleri,
5. Görsel sanatlarla ilgili temel terimleri, teknikleri, yöntemleri kullanma
becerileri kazanmalarý,
6. Farklý tekniklerin getireceði anlatým zenginliðinin bilinciyle yenilikleri takip
etmeleri ve sanatsal çalýþmalarýnda teknolojik olanaklardan yararlanmalarý,
7. Görsel dünyayý doðru algýlayarak görsel algý birikimini ve hayal gücünü
geliþtirmeleri,
8. Duygu, düþünce ve izlenimlerini özgün sanatsal tasarýmlara dönüþtürerek
kendilerini sanat yolu ile ifade etmeleri,
9. Bireysel ve grup çalýþmalarýnda sorumluluk alarak planlý çalýþma ve zamaný
verimli kullanma alýþkanlýðý edinmeleri,
10. Sanat yapýtlarýný, betimleme, çözümleme, yorumlama, yargýlama yöntemleri
ile inceleyerek, eleþtirel bakýþ açýsý kazanmalarý,
11. Sanattan tat alan, sanatý çözümleyebilen, kültürü anlayan, sergi, sanat galerisi,
tarihî çevre ve müzeleri gezme alýþkanlýðý edinmiþ bir kiþiliðe sahip olmalarý,
12. Görsel sanatlarla ilgili meslekleri tanýyarak, ilgi ve yetenekleri doðrultusunda
meslek seçimi yapmalarý,
13. Hoþgörülü, insan haklarýna saygýlý, barýþçý bir kiþiliðe sahip olmalarý,
14. Doðayý seven, çevreye saygýlý, estetik duyarlýlýk kazanmýþ bir kiþiliðe sahip
olmalarý,
15. Özgüveni geliþmiþ, farklýlýklarý yakalayabilen, problem çözme becerisi
geliþmiþ, gözlemin ve araþtýrmanýn önemini kavramýþ, yaratýcý ve üretken bir
kiþiliðe sahip olmalarý amaçlanmaktadýr.



Beceriler
Beceri; öðrencilerde, öðrenme süreci içerisinde kazanýlmasý, geliþtirilmesi ve
yaþama aktarýlmasý tasarlanan kabiliyetlerdir. Görsel Sanatlar (Resim) Dersi 9,10,11,12.
sýnýf düzeyinde ortak 8 beceriyi kazandýrmanýn yanýsýra kendine özgü 9 beceriyi de
kazandýrmayý amaçlamaktadýr. Bu beceriler aþaðýda gösterilmiþtir.
• Eleþtirel düþünme
• Yaratýcý düþünme
• Ýletiþim ve empati
• Problem çözme
• Bilgi teknolojilerini kullanma
• Giriþimcilik
• Türkçeyi doðru, güzel ve etkili kullanma
• Karar verme
• Gözlem ve görsel algýlama
• Zaman ve mekâný algýlama
• Katýlým ve iþ birliði
• Araþtýrma-Sorgulama
• Kendini sanat yoluyla ifade etme
• Planlý ve düzenli çalýþma
• Görsel sanatlarla ilgili teknikleri uygulama
• Estetik duyarlýlýk
• Özgüven

Deðerler
Deðer, toplumun varlýðýný, iþleyiþini, devamýný saðlamak ve sürdürmek için doðru
ve gerekli olduðu kabul edilen ortak düþünce, ahlaki ilke ve inançlardýr.
• Dayanýþma
• Hoþgörü
• Bilimsellik
• Sevgi
• Saygý
• Duyarlýlýk
• Vatanseverlik
• Barýþ
• Sorumluluk
• Açýk görüþlülük
• Tutarlýlýk
• Sabýr
• Dürüstlük
• Özgürlük
• Özgünlük

“Ortaöðretim Görsel Sanatlar Dersi (9, 10, 11 ve 12.Sýnýflar) Öðretim Programý’nýn genel amaçlarına ulaşılmasının bireye, sosyal gelişim, tasarıma yönelik hayal gücünün gelişimi, yaratıcı kişilik gelişimi, kültürel gelişim, kendini ifade etme özelliğinin kazanılmasıyla ruhsal sağlık ve gelişim, estetik kişilik gelişimi vb. gibi pek çok açıdan katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 5. Maddesi uyarınca — Eğitim-öğretim sürecinde aşağıdaki ilkeler göz önünde bulundurulur;
a) Öğrencilerin, uyum içinde bir arada yaşamanın gereği olarak demokrasinin temel ilkelerine, insan hak ve özgürlüklerine dayalı etkin ve katılımcı fertler olarak yetiştirilmeleri sağlanır.
b) Öğrencilerin estetik ve etik değerlere duyarlı olmaları, duygusal yönden gelişmeleri sağlanır.
 Her iki ilkeye de ulaşılabilmesinde resim derslerinin rolü büyüktür.

Türkiye’de bir çok okulda, Resim dersinin gerektirdiği uygulama ortamlarının bulunmayışı, atölye ve malzeme eksikliği ve ders süresinin yeterli olmayışı gibi olumsuzlukların, Yeni Öğretim Programında yer alan Resim dersinin amaçlarına ve Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 5. Maddesinde bulunan ilkelere ulaşılmasını engellediği gözlenmektedir. Okulların yeterli donanıma sahip olamaması ya da var olan donanımları kullanacak yeterlilikte kişilerin mevcut olmaması (hizmet içi eğitim faaliyetleri ile eğitimcilerin bu yeterliliklere ulaştırılabileceği düşünülmektedir.) gibi nedenler de bu amaçlara ulaşılmasını engelleyebilmektedir.

   2009- 2010 öðretim yýlýnda “ Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından yayınlanan 11.09.2009 Tarih ve 151 Sayılı Orta Öğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgeleri ile ilgili , karar doğrultusunda  ortaöğretim kurumlarında uygulanan resim derslerinde , resim müzik ve beden eğitimi dersleri öğrencilerin ilgi, istek ve okulun imkanları doğrultusunda bazı sınıflarda resim-beden eğitimi, bazı sınıflarda müzik-beden eğitimi ve bazı sınıflarda resim-müzik-beden eğitimi olarak bölünmüştür.  Öğrenci sayıları azaldığı için özellikle 9. sınıflarda ,  2 ders saati olduğundan derslerin daha nitelikli ve verimli işlendiği gözlemlenmiştir. Dersin 10.,11.,12. sınıflarda 1 saat olması nedeniyle bu sınıflarda bazı aksamalar oluşmaktadır. Ders saati içerisinde uygulamalar bitirilemediğinden ödevlendirmeler yapılmak zorunda kalınmıştır. Konular, ders süresi nedeniyle, ya yarım kalmakta ya da amacına ulaşamamaktadır. Resim Dersinin süresi öğrencinin derse motivasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Öğretmen ise, bu sınırlı sürede istenilen nitelikte Resim dersini yapamamakta ve böylece kendini alanında başarısız ve yetersiz hissetmektedir.
 
 “ Sayý : 181 Tarih : 15.10.2009 Konu: Ortaöðretim Kurumlarý Haftalýk Ders Çizelgelerinin Açýklamalar Bölümünde Deðiþiklik Yapýlmasý Öðrenciler, ilgi ve istekleri ile okulun imkânlarý doðrultusunda Resim/Müzik/Beden Eðitimi derslerinden birisini seçer. Sýnýf/sýnýflarda Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 10.maddesine göre gruplar oluþturulur. Öðrenciler alt sýnýfta seçtikleri bir dersi üst sýnýflarda deðiþtirebilirler. Ayrýca, öðrenciler ilgi ve istekleri doðrultusunda bu ders/dersleri seçmeli ders olarak da alabilirler. “
   
   Bu karara göre öðrenciler ders seçimi yaparken Resim/Müzik/Beden Eðitimi derslerinden birisini seçmesi gerekiyor, ancak öðrencilerin çoðunluðu resim dersinde malzeme harcanacaðý, müzik dersinde flüt çalmak zorunda kalacaðý düþüncesiyle bu dersleri tercih etmeyip, top oynayacaðý düþüncesiyle  beden eðitimi dersine yönelmektedir. Bu durum resim ve müzik derslerinin seçilmesini güçleþtirmektedir. Bu durumun sürmesi halinde okul imkanlarý ibaresi de dikkate alýndýðýnda resim öðretmeni yada müzik öðretmeni bulunmayan okullarda bu derslerin hiç seçilmediði görülmekte ve buda bu alanlarda öðretmen atanmasý gerekliliðini ortadan kaldýrmakta ayný zamanda da bu derslerin bir daha konulmamasý gibi bir riske neden olmaktadýr. Ancak geliþmekte olan ülkeler arasýnda yer alan Türkiye’de bu derslerin ortadan kalkmasý, milli eðitimin temel amaçlarý doðrultusunda belirlenen, yeni resim öðretim programýnýn genel amaçlarýna ulaþýlmasýný engelleyecektir.  Bu üç dersin öðretim programlarý birbirinden farklýdýr. Her üçünde de kazandýrýlmasý gereken önemli hedefler  yer almaktadýr. Farklý disiplinlere sahip olan bu üç dersin ayný sütunda yer almasýnýn, öðrencilerin geliþimi açýsýnda sorunlara neden olabileceði düþünülmektedir




ESKÝ HALÝ    YENÝ HALÝ

   “Öðrencilerin ilgi ve istekleri ile okulun imkânlarý doðrultusunda Resim/Müzik/Beden Eðitimi derslerinden birisi seçilir, ayný ders 4 yýl süresince okutulur.”
   
   4 yýllýk öðretim sürecinde nitelikli ve ardýl olarak bu dersleri alan öðrencilerinde yüksek öðrenimde de bu alanlarý tercih edebilecekleri düþünülmektedir. 2009-2010 öðretim yýlýna kadar uygulanan resim 1.,2., ve 3 programlarýný nitelikli ve ardýl olarak alan,  bu alana ilgi duyan öðrencilerin yüksek öðrenim programlarýna yerleþebildiði gözlenmiþtir. Ayrýca farklý bir alanda yüksek öðrenime yerleþmiþ olsa bile, resim dersinin gerekli olduðu dallarda(mühendislik, týp, anasýnýfý öðretmenliði, sýnýf öðretmenliði...vb) öðrencilerin baþarýlý olduðu gözlenmiþtir.  Yeni Öðretim Programýnýn uygun süreler verilerek yeterli, nitelikli ve ardýl olarak iþlenmesinin, yüksek öðrenime yerleþme  baþarýsýný yükselteceði öngörülmektedir.
   
Öðrenciler, ilgi ve istekleri ile okulun imkânlarý doðrultusunda Resim/Müzik/Beden Eðitimi derslerinden birisini seçer. Sýnýf/sýnýflarda Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 10.maddesine göre gruplar oluþturulur. Öðrenciler alt sýnýfta seçtikleri bir dersi üst sýnýflarda deðiþtirebilirler. Ayrýca, öðrenciler ilgi ve istekleri doðrultusunda bu ders/dersleri seçmeli ders olarak da alabilirler.

 (Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 12. Maddesi; — Seçmeli bir dersin okutulabilmesi için en az 12 öğrenci tarafından seçilmiş olması gerekir. Ancak okulun imkânlarının
uygun olması ve eğitim bölgesindeki okullarda da bu dersin öğretime açılamaması ya da bu derse devam edilememesi durumunda
il/ilçe millî eğitim müdürünün onayı ile bu öğrenci sayısı 12’den az olabilir.)


Derslerin seçimi ve grupların oluşturulması konusunda yayınlanan genelgelerin net ifadelerine rağmen okul idarelerin farklı yorumlar yaptığı ve bunun sonucunda da uygulamalarda farklılıklar oluştuğu görülmüştür. Öğrencilerin ders seçimlerinde standart bir uygulama görülmemektedir. İdarecilerin tasarrufu ile ders dağılımları(resim,müzik,beden eğitim) planlanmış, bazı okullarda kadrolu resim öğretmeni yokken ders açılmış, bazı okullarda kadrolu resim öğretmeni olmasına rağmen ders açılmadığı yada ders saatinin oldukça az sayıda açıldığı, bunun sonucunda bazı resim öğretmenlerinin norm kadronun dışında bırakıldığı görülmüştür.
   
Yeni Öðretim Programýnýn 10., 11. Ve 12. Sýnýflarda 1 ders saati gibi kýsa bir sürede  iþlenmesinin yetersiz, niteliði düþük ve yukarýda yapýlan deðiþiklik nedeniyle de ardýl olamayýþý nedeniyle yüksek öðrenime yerleþme  baþarýsýnýn düþebileceði öngörülmektedir.

Ayrýca  bu maddenin Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 7. Maddesi uyarınca – “Ortak dersler, öğrencilerin okulu bitirinceye kadar almakla yükümlü olduğu derslerdir.
Bu dersler, bütün öğrencilere asgarî ortak genel kültür vermek, toplum sorunlarına duyarlı, yurdun ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunma bilincini ve gücünü kazandırma amacına yöneliktir”.ibaresiyle çeliştiği düşünülmektedir.

   Seçmeli derslerde yer alan Alan ve Ortak Dersler farklý alanlardaki öðrencilerin seçmelerine yönelik düzenlenmiþtir.
   
   Seçmeli derslerde yer alan genel ortaöðretimin Ortak dersleri ile Alan dersleri, farklý alanlardaki öðrencilerin seçmelerine yönelik düzenlenmiþtir. Mesleki ve Teknik Ortaöðretim Kurumlarýnda öðrenim gören öðrenciler, okullarýnýn ders daðýtým çizelgesindeki ortak dersler ile birlikte ayný adla yer alan dersleri, toplamda genel ortaöðretim alanýndaki aðýrlýðýný geçmemek kaydýyla seçmeli ders olarak da alabilirler.

‐    
   Mesleki ve Teknik Ortaöðretim Kurumlarýnýn 12.sýnýflarýna yeni konulan ortak derslerde 11 ve 12.sýnýf programlarý; seçmeli ders olarak seçilen, genel ortaöðretimin alan derslerinde, bulunduklarý sýnýf seviyesine göre görmedikleri alt sýnýf/sýnýflara ait programlar birlikte deðerlendirilerek zümre öðretmenler kurulunca hazýrlanacak program uygulanýr.

Ortaöðretim Kurumlarýnda Uygulanacak Seçmeli Ders Listesinde; derslerin en az ve en fazla alýnabilecek ders saatleri parantez içinde verilmiþtir. Öðrencilerin ilgi ve istekleri ile hedefledikleri yükseköðretim programlarýna hazýrlýk amacýyla okulun imkânlarý, çevrenin ihtiyaç ve özelliklerine göre okutulacak seçmeli dersin, ders saati parantez içindeki ders saatleri ile bu saatlerde uygulanacak program, esas    
   Ortaöðretim Kurumlarýnda Uygulanacak Seçmeli Ders Listesinde; derslerin en az ve en fazla alýnabilecek haftalýk ders saatleri parantez içinde verilmiþtir. Farklý sýnýflarda ayný dersin haftalýk ders saatleri deðiþik olabilecektir. Öðrencilerin ilgi ve istekleri ile hedefledikleri yükseköðretim programlarýna hazýrlýk amacýyla okulun imkânlarý, çevrenin

program göz önüne alýnarak zümre öðretmenlerince belirlenir.    
ihtiyaç ve özelliklerine göre okutulacak seçmeli dersin, ders saati parantez içindeki ders saatleri ile bu saatlerde uygulanacak program, esas program göz önüne alýnarak zümre öðretmenlerince belirlenir.


   Alman Edebiyatý (1‐2)
   Ýngiliz Edebiyatý (1‐2)
   Genel, mesleki ve teknik ortaöðretim kurumlarýndaki alanýn alan/dal dersleri veya diðer alanlarýn alan/dal dersleri
   
   Alman Edebiyatý (1‐2)
   Ýngiliz Edebiyatý (1‐2)
   Resim (1‐2)
   Müzik (1‐2)
   Beden Eðitimi (1‐2)
   Genel, mesleki ve teknik ortaöðretim kurumlarýndaki alanlarýn; ortak, alan ve dal dersleri


   Hazýrlýk, 9, 10, 11 ve 12. sýnýflara ait seçmeli dersler çizelgesinde yer alan ayný derslerden herhangi birini bir önceki sýnýfta okuyan öðrenci bir sonraki sýnýfta ayný dersi alamaz. Bir önceki sýnýfta aldýðý dersin tamamlayýcýsý olan dersi veya derslerden herhangi birini seçip okuyabilir.
   
   Seçmeli dersler listesinde yer alan Hazýrlýk, 9, 10, 11 ve 12. sýnýflara ait derslerden herhangi birini bir önceki sýnýfta okuyan öðrenci bir sonraki sýnýfta, ayný dersi alamaz. Bir önceki sýnýfta aldýðý dersin devamý ya da tamamlayýcýsý durumunda olan ders veya derslerden herhangi birini seçip okuyabilir.
   
Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Kurumlarý Sýnýf Geçme ve Sýnav Yönetmeliði’nin 13. Maddesi uyarınca; — Yeterli sayıda öğrencinin, uygun okul ortamının ve öğretmenin bulunması durumunda, eğitim bölgesi müdürler kurulunca uygun görülecek okullarda öğrencileri girişimcilik ve üreticiliğe yöneltecek, çevrenin ihtiyaç ve özelliklerine uygun olan seçmeli dersler de öğretim kapsamına alınabilir.
Bu gibi derslerin öğretim programı, eğitim bölgesindeki zümre öğretmenlerince
hazırlanır ve il/ilçe millî eğitim müdürünün onayı ile uygulamaya konulur.
İlk defa uygulamaya konulacak olan programların bir örneği, bilgi için Bakanlığın ilgili birimine ve Kurula gönderilir.
Ancak resim dersi ortak dersler arasında olması ve  4 yıl ardıl olarak yada ardıl olmadan işlenmesi nedeniyle bu konuda sıkıntılar yaşanacağı düşünülmektedir.
Özellikle 10.,11. Ve 12. Sınıflarda bu dersler alan seçimlerinin de etkisiyle resim, müzik ve beden eğitimi grupları oluşturularak işlenmektedir.
Aslında son derece olumlu görünen bu durumun, bu derslerin seçmeli olarak işlenmesini engelleyebileceği düşünülmektedir.
Örneğin; üçe bölünerek ders işlenen bir sınıfta  resim dersi alan öðrencilerin,“Seçmeli dersler listesinde yer alan Hazýrlýk, 9, 10, 11 ve 12. sýnýflara ait derslerden herhangi birini bir önceki sýnýfta okuyan öðrenci bir sonraki sýnýfta, ayný dersi alamaz.” Ýbaresine göre bu dersi seçmeli olarak almasý mümkün görünmemektedir.
Okul idarelerine göre de eðer öðrenci resim dersi seçmek istiyorsa zorunlu derslerin arasýnda yer alan dersi zaten seçmelidir. Eðer bu seçimi yapmamýþsa seçmeli ders olarak konulmasý da anlamsýz hale gelmektedir.
Ayrýca bu öðrencilere konulabilecek seçmeli derste uygulanacak program,  zümre öðretmenleri tarafýndan öðretim programlarýndan seçilebilir ifadesi olmasýna karþýn, zorunlu ders olarak bu dersi alan öðrencilerin bazý konular iþlenirken tekrara  düþmesi durumu ortaya çýkacaktadýr.
 Ancak zorunlu ders saati süresi konusunda duyulan endiþeler neticesinde “Bir önceki sýnýfta aldýðý dersin devamý ya da tamamlayýcýsý durumunda olan ders veya derslerden herhangi birini seçip okuyabilir.” Kararýna dayanarak resim derslerini 2 saate tamamlama düþüncesinden hareketle bir program oluþturulup uygulanmasý arzu edilse bile, bir sýnýfta eðer üçe bölünmüþ bir durum söz konusuysa,tüm sýnýfta seçmeli dersin uygulanmasý sonucunda bazý öðrencilerde bu tamamlama mümkün olurken bazýlarýnda da eksiklere neden olabileceði düþünülmektedir.
 Seçmeli derslerin saðlýklý olarak iþlenebilmesi için  bir okulda yer alan resim öðretmeni, müzik öðretmeni ve beden eðitimi öðretmeni sayýlarý eþit olmasý gerekmektedir ki bu dersler konulabilsin ve yine öngörülen çerçeveye göre bölünebilerek iþlensin.
Ancak bulunduðumuz koþullarda bunun için yeterli öðretmen kapasitesi çoðu okulda bulunmamaktadýr.
   Bazý okul yönetimlerinin uygulamalarýnda 181. Madde yapýlan düzeltmeye raðmen halen 151. Maddede yer alan “Öðrencilerin ilgi ve istekleri ile okulun imkânlarý doðrultusunda Resim/Müzik/Beden Eðitimi derslerinden birisi seçilir, ayný ders 4 yýl süresince okutulur.” Ýbaresini dikkate alarak bir okulda sadece bu derslerden biri yada ikisini seçerek uygulama yapmayý sürdürmektedir.
 
 Tüm bu nedenlerden dolayý resim, müzik yada beden eðitimi derslerinin ayný zaman  diliminde hem zorunlu hem de seçmeli olarak uygulanmasý mümkün deðildir.   
 
 
























(2009-2010)    Haftalık Ders Çizelgesi
   Okullar                                                          Sınıflar

            9.   10.   11.   12.   Öğretmen Sayısı
 Fatih Fen Lisesi            2   1   1   1      1
 Süleyman Çakır Lisesi         -   -   12   -      1      
Cemal Mümtaz Anadolu Öğretmen Lisesi   -   -   -   -      1      
Eti Sosyal Bilimler Lisesi         -   -   -   -      1         
Kılıçoğlu Anadolu Lisesi         6   1   -    3      1
Kılıçoğlu Lisesi            6   6            2
Atatürk  Lisesi            2   4   8    9      2                Fatih Anadolu Lisesi         10   7   5   6      2
Tayfur Bayar Lisesi         8   5   2   7      2
Toki Savaş Kubaş Anadolu  Lisesi      6   10   -   -      2
Ticaret Borsası Lisesi         8   3   -   -      0
Cumhuriyet Lisesi
Salih Zeki Anadolu Lisesi         4   1   1   -      1
Muzaffer Çil Anadolu Lisesi
Hoca Ahmed Yesevi Lisesi      -   -   -   -      1
Ahmet Kanatlı Anadolu Lisesi
Yunus Emre Lisesi         28   16   -   -      2            




      
Gül YILDIRIM
Cemal Mümtaz Anadolu Öğretmen Lisesi
Görsel Sanatlar Öğretmeni
« Son Düzenleme: 26 Mayıs 2010, 21:39:52 Gönderen: DİYARARYA »
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir
Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein

Çevrimdışı kendisi

  • GÜLYLDRM
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.389
  • Karizma Puanı: 388
Ynt: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ
« Yanıtla #2 : 26 Mayıs 2010, 21:43:12 »
arkadaşlar , dersimizin tek kurtukuşu ortak hareket etmekten geçiyor..
lütfen dikkate alalım...
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir
Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein

Çevrimdışı meryem

  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 140
  • Karizma Puanı: 43
Ynt: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ
« Yanıtla #3 : 20 Eylül 2010, 18:25:22 »
hocam emeğiniz için teşekkürler. bizler ağzımızla kuş tutsak yine yaranamıyoruz bakanlık yine yaptı yapacağını9 larıda tek saate düşürdü bizden aldı beden eğitimine verdi
Baştanbaşa kapkara bulutlarla kaplansa da ruhunuz, bir köşesinde bir mavilik arayın mutlaka bulursunuz.

Çevrimdışı kendisi

  • GÜLYLDRM
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.389
  • Karizma Puanı: 388
Ynt: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ
« Yanıtla #4 : 23 Eylül 2010, 11:19:07 »
olsun öğretmenim biz elimizden geleni yapmaya devam edelim...
herkesin desteğini bekliyoruz..
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir
Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein

Çevrimdışı nerimandorukan

  • neriman
  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 176
  • Karizma Puanı: 41
    • kadıköy güzel sanatlar
Ynt: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ
« Yanıtla #5 : 23 Eylül 2010, 23:53:08 »
merhaba arkadaşlar,
hareket lazım yine ve yeniden fitili ateşlemek gerek yine yeniden :D
na yapmalı nasıl yapmalı ki bir birlik gerçek bir birliktelik sağlayalım... :(
sahipsizseniz sahip 'siz'siniz...

Çevrimdışı kendisi

  • GÜLYLDRM
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.389
  • Karizma Puanı: 388
Ynt: ORTA ÖĞRETİM GÖRSEL SANATLAR DERSİ DEĞERLENDİRMESİ
« Yanıtla #6 : 25 Ekim 2010, 20:11:27 »
orta öğretimdeki arkadaşlar için proğram eleştirisi...incelemenizi tavsiye ederim..
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir
Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein