Arkadaşlar ilçelerde torpil yapılıyor demedim.zaten herkes ilçesindeki resim öğretmenlerini tanır, yani liseyi ilköğretime,ilköğretimi liseye görevlendirmek torpil yapılacaksa engel olmaz.ben lisede çalışıyorum ama ilköğretimde de derse giriyorum.İstersem yaparım,bu vicdan meselesi.AGL leri tabiki ek puan alacak.zaten onun için bu çocuklar orada değilmi,üstelik daha bilgililer ve bir elemeden de geçmişler.

Gelelim konuya;
bir çok öğretmen öğrencilerinin çalışmalarına müdahale ederek yarışmalara gönderiyor.hep rastgelmişizdir,özellikle ilköğretimde çok kolay anlaşılıyor
AGL lerindeki öğrenciler ya hocalarının çok etkisinde belki biraz kopyacı yetişiyorlar,ya bir şekilde yetkin olmadan mezun oluyorlar,ya da torpil ile giren var.
Tabiki gözümüzün nuru aslan gibi öğrenciler az değil,hepsini öpüyorum.lütfen bunu ayıralım.Ben eğitimlerinde yanlış bir şeyler var diyorum bu iyi anlaşılsın.AGL olmadan olmaz.
Peki ulusal yarışmalarda neler oluyor,hiç bulunan var mı aramızda (muttlaka olması lazım on bine yaklaştık) ?.Açıklasınlar.Kötülüğüne değil,mertçe soruyorum.
Yarışmalar bizim işimizde önemli bir nokta.yarışmayı kazanmak değil,öğrenciyi kazanmak için önemli.belki de bu yüzden,bildiği yakın,bulduğu öğrenciyi kazanmak için torpil yapıyordur yapan.Ama hepsi bizim öğrencimiz.Bunu herkes biliyor,söylememe  gerek yok.
Ferry hocam AGL'ni savunmanız konusunda haklısınız ama bizde onları savunuyoruz.Benim oralardan çıkmış çok sağlam çizen arkadaşlarım,öğrencilerim var.İyi biliyorum ki torpil de en çok resim yarışmalarında oluyor.Bu durumu konuşmak için var bu başlık.Çözüm şimdi çıkmaz ancak,elimizden gelende bu,değil mi?
 

Hakan öğretmenim, güzel konunuz için +1 , konuşmalarınızı izledim. daha öce jüride yer aldım, ayrıca 2 yıldır da il milli eğitimde dönüşümlü olarak jüriye çağrılıyorum...İnanın bu konu beni de çok üzüyor. özellikle sözüm meclisten dışarı, kimse üzerine alınmasın orada komisyonda olan arkadaşlarla genelde fikir ayrılığı yaşadım, karşılarına gelen resimlerin sahiplaeri sanki kendi seviyelerinde akademik eğitim almış kişilermiş gibi acımasızca eleştiriyorlar ve orada kendi sanat eğitimlerini ortaya koyarak bir güzel tabiri caizse ''AHKAM'' kesiyorlar. Ben de orada kendimi çocuk hakları savunucusu gibi hissediyorum, bir çok çocuğu elenmekten kurtardım denebilir, bir de sanki seri halde öğretmen eli kokan resimler var...Neyse fazla uzatmayayım daha aşılacak çok engel var.

Rica ederim, ne demek...Biliyor usunuz, 15 .yılımı çalışıyorum ve yurt içi- yurt dışı bir çok yarışmaya öğr.çalışmalarını gönderdim, 8 yıl önce Japonya'dan katıldığımız için teşekkür, yine geçenyıl Gaziantep Şahinbey Belediyesi'nin geleneksel resim yarışmasına oldukça çok çalışma gönderdim üstelik aps parasını ve posta paketini cebimden karşılayarak, yine katıldığımız için teşekkür geldi..İnanın öğrencilerim gibi artık benim de pek keyfim yok...Ama yine de GÖNDERMEYE DEVAM! Ben öğrencilerime konuları açıklarım, tartışırız,değişik fikir oluşturmaları yönünde kendi fikirlerimden ön ayak olarak yönlendiririm ama asla el sürmem, haa başka bir yerde gösteririm bak şöyle de yapabilirsin diye...İşte elde var sıfır...Bu arada geçen yıl yapılan TOKİ/BENİM ŞEHRİM(di galiba konusu) Toki sayfasından görülebilir...

tutku hocam bence de gaziantep şahinbey  ilçesini takdir ediyorum bizee yarışmaya katıldıgımız için tşk belgesi yollamışlardı
cocuklar cerceveletip duvara astılar. bir tşk bile bu kadar kıymetli onlar için

Hakan Yücel arkadaşımızın başlattığı bu çok önemli konu ile ilgili olarak ayrıca şunları da eklemek istiyorum ; öğrencilerimizin ve bizlerin ulusal yarışmalarda başarılı olabilmesi için yarışma duyurularının zamanında yapılması gerkmektedir. Çok iyi bilirim ki, yarışmanın son katılım tarihinin bitmewsine 2-3 gün kala bakmışsınız öğretmen odasındaki imza sürküsünde ''yarışma duyurusu''. Oh ne güzel, ben de özellikle OKUDUĞUM TARİHİ İMZAMMDAN ÖNCE YAZARAK ÖYLE İMZALIYORUM. Oh ne güzel genelde de o günlerde o yaş grubuna o günlerde dersim olmuyor, bir koşu gidiyorum şu konu çalışılıp getirilecek...eeee çocuklar nasıl hemen yapsınlar..Bir de yarışma için öğrencilerimizle ayrıca ilgilenmemiz gerekiyor, onda da ders içi süre yeterli değil. Önceki yıllarda okulumda ders dışı eğitim etkinliği veriyordum fakat derslerde yeteneği belirgin öğrencilerimi görüp bu konuda daha etkili çalışmalar yapabileceklerini belittiğim zamanlarda HEP DERSANE ENGELİ İLE karşılaştım. Dersane çocukların yaşamında önemli...Çünkü aileler için önemli yorum yapmaya gerek duymuyorum bu konuda, hani hep şu görüş egemen ya toplumumuza '' yavrucum, anadolu liselerini kazanamazsan o zaman denersin resim sınavını, bizim dönemde de üniversiteye girerken ben kendimi şimdikilere göre şanslı hissediyorum ; o dönemde ÖSS yi kazanan eğer yetenek sınavlarına girecekse 2. sınava girmiyordu, bu güzel uygulama nedense kısa sürdü. Ben de 2.ye girmeden çok istediğim yetenek sınavlarına girdim.O dönemde şöyle düşünenler vardı '' aman canım 2. sınavda başarılı olamazsam nasılsa yeteneğim var sınava girerim..'' somrasında da durum daha kötü hale geldi..''Aman canım HİÇ BİR ŞEY OLAMAZSAM ÖĞRETMEN OLURUM'' şimdi bu daha da önemli gerçi çok özür diliyorum,ister istemez yeni ve daha önemli bir konu açıldı, işte arkadaşlar konuşma süresini uzatmayayım, ulusal yarışmalarda 1)duyuru zamanı,2)öğrencileri yönlendirme yeri ve zamanı en önemli etkenlerin başında geliyor...Sizce 3. etken Nedir? AİLENİN BAKIŞ AÇISI olabilir mi?