Başarının Düşmanları
Kendini zafer duygusuna kaptırmak: Bu duygu başarının, zaferin kazanıldığı en parlak günlerde ortaya çıkar. Yönetici tam rahatladığı dönemde, zaferinin keyfini çıkaracağı günlerde bazı ayrıntıları gözden kaçırabilir. Başarı sarhoşluğu döneminde ihmal edilen aksaklıklar zamanla büyüyüp şirketin pazar payını düşürür.
Kişiselleştirme: Şirkette art arda büyük, önemli başarılar kazanan yönetici bir süre sonra tüm kazanımların kendine ait olduğuna inanır. Herkesin özendiği kişi artık eskisi gibi sisteme, bilimsel çalışmalara önem vermez. Sonunda başarısızlık kapıyı çalmaya başlar.
Yükselme hırsı: Belli başarı dönemlerinden sonra yönetici kadrolarda işlerin kendi beceri ve yetenekleri sonucu elde edildiğini düşünür ve inanır. Herkesin peşinde olduğu başarı formülünü ele geçirdiğini düşünen yönetici ufukta yeni başarılar görmek ister. İş hayatının beklenmedik fırtınaları koptuğunda enginlere açılan yönetici tek başına ve çaresizdir. Duygu ve düşüncelerindeki yükselme hırsını denetleyemeyen yöneticinin kaçınılmaz sonu düşüş olabilir.
Aşırılık düşüncesi: Büyük şirketlerde gösteriş ve debdebenin işin parçası olduğuna inanan yönetici, gösterişli, lüks bir hayat sürmeye başlar. Gözler önündeki değişim kıskançlığa, iç çekişmelere neden olabilir. İç çekişmeler oluşmaya başlarsa yöneticileri gerçek hayattan, çalışanların sıkıntılarından ve tüketicilerin isteklerinden koparabilir. Yükselme hırsı olan aday “Nasıl daha iyi yaşayabilirim?” programı yapar. Aşırılığın pençesindeki şirket düşüşe geçebilir.
Güç dengesi: Tepe noktaya gelen kişi kendini, verilen olanaklarla en tepede görür. O her şeydir, öyle güçlüdür ki neredeyse hasta bile olamayacaktır. Kimse ona karşı çıkamayacaktır, kimse hayır diyemeyecektir. Böylece tek ve tepede olduğu için arkadaşlarından, gruptan kopabilir, kendine yönelir. Aynı statüde kalmazsa düşüş nedeniyle ağır travma yaşar.
Psikolog Dr. Işın AKI