MALİK AKSEL
(Katerin-Selanik,1903-İstanbul, 1987)
Babası gümrük memuru Mehmet Şükrü Beydir. Resim yapmaya, okuldan çok önce başladı. Babasının da resim sanatına ilgisi vardı. İlkokula Serez'de başladı. Aile, Balkan Savaşları sırasında İstanbul'a göç edince, ilk öğrenimini Beyazıt Numune Mektebi'nde tamamladı. 1918'de yazıldığı İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'nda Şevket Dağ ile karşılaşması, yaşamında bir dönüm noktası oldu. 1928'deki Avrupa sınavını kazanan ilk beş kişi arasında Malik Aksel'de yer aldı. Almanya'da sanat pedagojisi ve iş eğitimi konusunda öğrenim gördü. Ayrıca Prof. Grosmann'ın atölyesinde yağlıboya ve gravür çalışmaları yaptı.
Yurda dönüşünde, Ankara'da yeni açılan Resim Öğretmen Okulunda kısa bir süre görev yaptıktan sonra, 1932'de bu okulun bağlandığı Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümünde resim ve sanat tarihi öğretmeni oldu. 1951'de İstanbul'a atandı. Emekliye ayrıldığı 1968'e kadar Çapa Eğitim ve Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünde hocalık yaptı. Adını daha çok başarılı bir sanat eğitimcisi olarak duyurdu. 1930'lu yıllarda ve onu izleyen dönemlerde, gazete ve dergilerde yayımlanan makaleleri ve Anadolu resim geleneklerini inceleyen kitaplarıyla (Resim Sergisinde Otuz Gün, İstanbul Mimarisinde Kuş Evleri, Anadolu Halk Resimleri, Türklerde Dini Resimler, Sanat ve Folklor, İstanbul'un Ortası) kültür tarihimize katkıda bulundu.
Malik Aksel, izlenimci Alman ressamlardan (Corinth, Liebermann) yansımalar taşıyan, ama zamanla kendi gerçekliğine dönüşen resimlerinde, çağdaş Türk yaşamından sahneleri, geleneksel kültür izlerinin kaybolmadığı ortamlar içinde gösterir. Özellikle de suluboya tekniği üzerinde yoğunlaşan görünümüyle, Türkiye'de bu tür resmin öncüleri arasında önemli bir yer tutar.
kaynak: turkishpaintings.com
Ana Sayfa
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
