EYYUBÎ VE MEMLÛK SANATI (1171-1250) / (1250-1517)
Eyyubî maden sanatı Mezopotamya ve Kuzey Suriye ekolünün etkisinde olup, Şam ve Halep en önemli merkezlerdir. Selçuklu döneminde Horasan'da gelişen kakma tekniği, 13. yüzyıl başlarında Zengilerle Musul'a, Eyyubîlerle Şam'a geçmiştir. Moğol istilâsı nedeni ile Suriye ve Mısır'a kaçan Musullu ustalar bu tekniği 14. yüzyıl sonuna kadar sürdürmüşlerdir. İran kökenli ve uçları insan veya hayvan başları ile sonbulan "konuşan yazı" kitabeler Musul'da daha da geliştirilmiştir. Gümüş ve altın kakma tüm yüzeyi kaplamaktadır. Figürlü kompozisyonlarda yüz hatları İranlı ustalara göre daha ayrıntılı işlenmiştir. Koşan hayvan frizleri, taht ve av sahneleri yanında Suriye'de yaşayan Hristiyanlar için İncil'den sahnelerle bezeli kakma eserler de yapılmıştır.
Memlûk dönemi maden sanatında Eyyübî geleneği sürdürülmüş, Musul ekolüne bağlı figürlü kompozisyonlara savaş sahneleri de katılmıştır. 14. yüzyıl başlarında dekorasyondaki üslup değişikliği açıkça görülmektedir. Figürlü kompozisyonlar azalarak yazı ve bitkisel bezeme ön plana çıkmıştır. Moğol istilâsı ile Yakın Doğu'ya gelen şakayık, lotus tomurcuğu, anka kuşu, uçan ördek gibi Çin kökenli motifler kullanılmaya başlanmıştır. Memlûk eserlerindeki en önemli özellik arma kullanılmasıdır. Bunlar hanedan arması olmayıp, emirlerin askeri veya sivil yaşamdaki başarılarını sembolize eden kişisel armalardır. Ana dekorasyon unsuru olan iri boyutlu kitabelerde de genellikle mal sahibinin adı asil, adil, bilgili gibi ünvanlarla birlikte verilmektedir.

kaynak: sadberkhanimmuzesi.org.tr