Gönderen Konu: FOVİZM BAŞLICA SANATÇILARI  (Okunma sayısı 27686 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı **aslı**

  • KENDİSİ
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.373
  • Karizma Puanı: 1342
  • ...SENLE BEN, BATI-DOĞU; AMA DÜNYA YUVARLAK...
FOVİZM BAŞLICA SANATÇILARI
« : 27 Ağustos 2008, 20:35:07 »

FOV GRUBUNUN BAŞLICA SANATÇILARI

MATISSE Henri :
(Le Cateau - Cambrésis, 31.12.1869 - Nice yakınında Cimiez, 3.11.1954).
Matisse, Kandinsky gibi resme bir rastlantı sonucu başlamadan önce hukuk okumuştu. 1891'de Güzel Sanatlar Okulunun hazırlık kurslarının yapıldığı Paris'de Académie Julian'a gitti. Aynı zamanda, Sanat ve El Sanatları Okulunun gece öğrenimine devam ediyordu. Yaşam boyu dostluğunu sürdürdüğü Albert Marquet ile burada karşılaştı. 1895'de Gusutave Moreau, dikkatini çeken Matisse'in öğretmenliğini üstlendi.

Moreau'nun atölyesinde toplanmış çok sayıda yetenek vardı: Rouault, Camoin, Manguin, sonraları da Marquet. Moreau'nun öğretme yöntemi sanatsal teknikle uğraşmaktansa, gözü eğitmeyi yeğliyordu. Öğrenciler Louvre'daki resimleri kopya etmeye, sokaklarda ve kahvelerde resim yapmaya yüreklendiriliyordu. Matisse, 1899'a değin orada kaldı ve kısa sürede arkadaşları arasında önder olarak yer aldı. 1896'da empresyonistlerin etkisine girdi, renkle anlatımın olanakları konusunda bilinçlendirildi ve Picasso ile Turner'in Londra'da karşılaştığı yapıtları bu bilgilerini doğruladı. 1898'de birkaç ay Korsika'da resim yaptı, burada Akdeniz aydınlığı onu katışıksız renge ve resmin konusunu yalınlaştırmaya götürdü.

1899'da Académie Carrière'e gittiğinde, Derain ve Puy ile karşılaştı. Özellikle çıplak figürle ilgileniyordu; siyah dış çizgilerle belirlenmiş parlak renkli bir dizi çıplak resmi yaptı. Aynı zamanda yontuculuğu da öğrendi. 1904'de Vollard'ın Galerisinde kırk altı yapıttan oluşan ilk kişisel sergisini açtı.

Aynı yıl, Saint Tropez'de kaldığı bir yaz boyunca, yeni içebakışlar ve dürtüler kazandı. Burada Signac ve Cross ile birlikte resim yaptı. Onlar, kendisini yöntemli ve önceden özenle tasarlanmış biçimde, Neo-Enpresyonistlerin yorumladıkları gibi, katışıksız rengi kullanmaya yüreklendirdiler. Fakat, katışıksız rengin açıktan koyuya giden tonlarını yaratmadaki zorluklar, Matisse'i daha güçlü bir anlatım için renk tonlarını yoğunlaştırmaya ve karşıtlıklar yoluyla vurgulamaya götürdü. Çizgi de eriyerek ışığa dönüşmüyor, bunun yerine renklerden oluşan girişik bir bezemeye (arabesk) dönüşüyordu. Matisse'in bu görüşü, 1905'de Salon des Indépendants'da Seçici Kurul Başkanı olarak düzenlenmesine yardım ettiği Van Gogh ve Seurat'yı anma sergisinde desteklendi.

1905 yazını Derain ile birlikte Collioure'da geçirdi. Burada Fovizme girmek için bir olanak yakaladı. Rengi noktacı anlamda uygulaması artık tamamlayıcı karşıtlıklarla vurgulanan bloklara dönüşmüş, çalkantılı fırça vuruşlarının tonu yumuşamıştı. Renk, cisimden ayrılmış ve tüm gerçekçi anlamından uzaklaştırılmış olarak yüzeye sürülüyordu. Biçimlere kıvrık çizgilerle ritm veriliyordu. Yalınlaştırma ve arındırma onu rengin ve çizginin en kısa ve öz anlatımı yaratmak için birleştikleri, bezemeci ve iki boyutlu bir üsluba götürüyordu. "Düşüncelerin ve plastik öğenin yalınlaştırılmasıyla dingin bir soyluluğa erişmek istiyoruz. Uyumlu bir birlik tek ülkümüzdür" (Matisse).

Matisse'in sanatı evrensel ve anıtsal anlatıma ulaşmaya ne denli çabaladıysa döneminin akımlarından da o denli uzaklaştı. 1908'de Alman ressam Hans Purrmann'ın isteği üzerine Matisse Akademisi kuruldu, bu 1911'e değin sürdü ve yüzü aşkın öğrencisi oldu; ama sonuçta yüzeysel benzerlikler ortaya çıkarmaktan öteye gidemedi. Tüm bir kuşağı kendi yoluna çeken Matisse, kendi içine kapandı.

DERAIN André:
Chatou, 10.6.1880 - Chambourcy, 8.9.1954).
Derain'in annesi ve babası onun ya bir subay ya da mühendis olmasını istiyorlardı. Paris'te Chaptal Lisesi'ne sonra da madencilik Okulu'na gitti. On beş yaşındayken Chatou'da oturan bir ressamdan az da olsa sanat eğitimi almıştı bile. Daha sonraları geliştireceği çok sevdiği konu olan doğa görünümü resimlerine böylece başlamış oldu. 1898'den 1900'e değin Académie Carrière'e gitti, burada Matisse ile tanıştı.

Ama, Vlaminck ile karşılaşması, onun için çok daha önemli oldu. Birlikte Chatou'da bir atölye kurdular. Vlaminck'in güçlü esini, Derain'i Ekspresyonizm yoluyla katışıksız renkler kullanmaya yöneltti. 1901'de Beckheim - Jeune Galeri'nin düzenlediği bir Van Gogh sergisi Derain'i çok etkiledi. 1901 - 1904 yıllarında, askerlik görevi yapmak zorunda olduğundan, bu dürtülerin doğrultusunda gidecek zamanı olmadı.

Dönüşünde 1905 yazında birlikte Collioure'da çalıştığı Matisse'i örnek aldı. Daha önce de söz edildiği gibi, Derain, Van Gogh'a ve Neo-Empresyonizme yabancı değildi. Sezgisini kullanarak, bu örneklerden yaptığı doğa görünümlerine uyumlu ve süsleyici dışavurum biçimini bulması için, ona yalnızca birkaç ipucu gerekiyordu. Bu tür resimlerini 1905'de Salon d'automne'da sergiledi. 1905 ve 1906'da Londra'ya gitti. 1906 yazında L'Estaque'da resim yaptı. Artık renkleri geniş alanlar kaplayarak birleşiyor ve güçlü dış çizgilerle sınırlanıyordu. Duygudan biçimsel yapıya giden bir yol arıyordu kendine. 1907'de Picasso ile dostluk kurdu ve Kahnweiler Galerisi ile bir anlaşma yaptı.

1909'da Carrière - Saint - Denis'de Braque ile, 1910'da Cadaquès'de Picasso ile resim yaptı. Bu Derain'in Fovizmden uzaklaşmasının ve indirgenmiş renge doğru dönüşünün başlangıcıdır. Yine de Derain, ışığın kırılmasını ve hacimlerin yalınlaşmasını Cézanne'ın ötesine götürecek Kübizm yolunda kısa bir süre arkadaşlarını izledi, ama yüzeyin sürekliliğinin korunmasına da sadık kaldı.

DONGEN Kees van :
(Delfshaven, Rotterdam yakınları, 26.1.1877 - Monako 1968).
Önce endüstri tasarımcısı olmak için bir uygulamalı sanatlar okulunda okudu; ama duygusal yaradılışı resim yapmaya çok daha uygundu. 1895'de gemi kamarotu olarak Amerika'ya gitti ve Rotterdam Nieusblad'da ressam olarak çalıştı. Van Dongen, 1897'De Paris'e geldi. Birçok dergileri, bu arada Assiette au Beurre'ü resimledi. Çizim tekniğinde Steinlen, Forain ve Toulouse - Lautrec'i örnek aldı. 1905'de Bateau - Lavior'da bir atölye kurarak Picasso'nun komşusu oldu.

Sonradan Fovizme dönen tüm öteki ressamlar gibi, Van Dongen de önce bir Empresyonist aşama geçirdi, bu dönemde genellikle doğa görünümü resimleri yaptı. Bu resimlerin özelliği, Van Gogh'dan esinlenmiş yoğun boya tabakaları oluşturan kalın fırça vuruşlarıyla yapılan donuk renkli, özgür düzenlemeler olmalarıdır. 1904'de Van Dongen Salon des Indépendants'da sergi açtı ve Vollard'da büyük bir kişisel sergi düzenledi. Kendi başına karşıt renk yöntemini buldu, bu onu Matisse'in çevresine bağladı. Matisse ile birlikte 1905'te Salon d'automne'da sergi açtı. Aynı yıl, renk uygulaması daha geniş yüzeyleri kaplamaya, dış çizgileri daha belirgin olmaya başladı.
1906'da başlayarak kesintisiz renkler resimlerini koşullandırmış ve 11913'den sonra da bu renkleri bilinçli olarak kullanmıştır. Van Dongen Fovizme ilk dönen kişi ve ona uzun süre bağlı kalanlardan birisidir. Çünkü, öncelikle sanatsal sorunlarla ilgilenmek değil, renk izlenimleri vermek kaygısındaydı. 1907'de Kahnweiler Galerisiyle bir analaşma imzaladı ve 1908'de Dresden'de Die Brücke'nin üyesi oldu.

Özellikle kadın resimleri -dans eden, çıplak, portre- yapmıştır. Bunlar, sanatçıyı fiziksel olarak büyülemiş, ama ruhsal olarak ilgisini çekmemiştir. Bu nedenle figürlerini, boş bir mekanın önündeki ön kesite yerleştirdi. Fakat, çok geçmeden dürtüsünü ve iç dinamizmini yitirdi. O denli yüzeysel resimler yapmaya başladı ki, 1913'de Salon d'automne'a gönderdiği bir çıplak resmi, polis tarafından ahlâk ışı bulunarak kaldırıldı. Çok geçmeden de Van Dongen, modaya uygun biçimde portreler ve çıplak kadın resimleri yapan ve en çok aranan bir ressam oldu.

MARQUET Albert :
(Bordeaux, 27.3.1875 Paris, 14.6.1947).
Marquet, 1890'da Paris'e geldi, Sanat ve El Sanatları Okulu'nda öğrenimine başladı. 1892 yılında, burada ölünceye değin dost kalacağı Matisse ile tanıştı. 1895'de Güzel Sanatlar Okulu'na geçti ve Morot ile Cormon'dan ders aldı. Matisse ile birlikte Rouault, Camoin ve Manguin'in de çalıştıkları Moreau'nun atölyesine girdi. Marquet de Matisse'in düşünce aşamalarını izledi, Neo-Empresyonistlerin etkisi altında katışıksız renge döndü. Bununla birlikte, açık - koyu karşıtlıkları olan resimleri geleneklere bağlı kaldı.

1898 - 1899'da Matisse ile birlikte Académie Carrière'i ziyaret etti; Camoin ile sokak görünümleri resimledi. 1900'de Matisse ile birlikte Grand palais'de bezemeli duvar süslerini yaptı. 1903'de Salon d'Automne'un kurucuları arasında yer aldılar ve 1910'dan sonra Salon des Indépendants'da sergi açtılar. Marquet fırsat buldukça geziler yaptı: 1904 - 1906'da Derain ile Normandiya'ya, 1906'da Camoin, Manguin ve Cross ile karşılaştığı Güney Fransa'ya, 1907'de Camoin ve Friesz ile Londra'ya, 1910'da Matisse ile Münih'e gitti. Ama bunlar onun bir yaşam boyu yaptığı gezilerin daha ilk adımıydı.

1907'de Druet Galerisi onun ilk kişisel sergisini düzenledi. Daha o zamanlar Marquet'nin her şeyden çok doğa görünümü ressamı olduğu belirgindi; özellikle su kıyısı görünümleri onun için çekiciydi: Paris rıhtımları, kumsallar ve limanlar. Yöntemi, doğa görünümlerinin yüksekten gözlenen geniş perspektifli bölümlerini seçmekti; derinlik diyagonal çizgilerle vurgulanıyordu. Tekniği kabataslak ve yalınlaştırılmıştı ama, yine de kesindi.

Marquet, resme başlarken parlak, güçlü renkleri kullanmakla birlikte, bitirirken çoğunlukla griye geçerdi. Rengi yoğunlaştırarak bir anlatım elde etmektense, yüzeyi daha sakinleştirmek ve güçlü dış çizgilerle resme bir düzen vermek peşindeydi. Böylece tipik Fovizmden çabucak uzaklaştı ve yaşamının sonuna değin sadık kaldığı, gölgeleri yumuşatılmış, yalınlaştırılmış ve dingin Empresyonizme ulaştı.

DE VLAMINCK Maurice :
(Paris, 4.4.1876 - Rueil - la - Gadeliére, 11.10.1958).
Fov (fauve) tanımını bir sanatçı için kullanmak gerekirse, o sanatçı kuşkusuz Vlaminck'dir. Fransız bir anne ile Flaman soyundan gelen bir babadan oluşan müzikçi bir ailenin çocuğuydu. Vlaminck, 1888'den 1891'e değin ressam Robinchon tarafından eğitildiği Le Vesinet'de büyüdü. 1892'de Chatou'ya taşındı. 1896'da tutulduğu bir hastalık onu bisikletçi ve makinist olarak çalışmaktan alıkoyduktan sonra, yaşamını müzikle kazandı. 1900'de bir tren kazasında rastlantı eseri Derain ile tanıştı, kısa süre içinde onunla dost oldu ve Chatou'da ortak bir atölye kurdular.

Yaşamını kazanmak için gazetelere yazı yazdı ve Derain'in resimlemeleriyle süslenmiş, sonu kuşkulu öykülerini üretti. İlk resimlerinde rengi yeğin ve kısıtlanmamış bir canlılıkla kullandı. 1901'de Van Gogh'un yapıtlarıyla karşılaştı. Onlarda kendine doğrudan ve çekinmeden anlatım yürekliliği veren tutkuyu buldu. Van Gogh sergisinde Matisse ile tanıştı. Matisse, 1904'de Chatou'da onu görmeye geldi; Salon des Indépendants'da ve Salon d'Automne'da, "The Wild Animals Cage" sergisinde yapıtlarını sergileme olanağı sağladı. 1907'ye değin tüpten çıktığı gibi kullandığı karıştırılmamış renklerle yaptığı resimlerine Van Gogh üslubundaki fırça vuruşlarıyla dinamizm kazandırdı. Güçlü ve içgüdüden gelen katışıksızlıkla resim yaparak, canlı ve engellenmemiş bir dünyayı anlatmakta büyük başarı kazandı. Fovizm Vlaminck için ne bir yenilik, ne de bir tutum biçimiydi, ama olmak, davranmak, düşünmek ve solumak için bir yoldu. Bu nedenle "Fovizm benim!" dedi.

1906'da sanat aracısı Vollard, onun tüm yapıtlarını satın aldı ve 1910'da onun ilk kişisel sergisini düzenledi. Vlaminck, 1906'dan beri Picasso, Van Dongen ve Bateau Lavoir grubuyla birleşmişti. 1908'den sonra paletini Cézanane'in etkisiyle yumuşattı ve birkaç Kübist düzenleme denedi. Ama Ekspresyonizmden kaynaklanmış yaradılışı nedeniyle bu deneme çok kısa sürdü. Daha sonra, açık ve koyu arasındaki zıtlıklarla etkili bir biçimde ortaya koyduğu doğa görünümlerinde, Ekspresyonist resme yeni bir yol aradı.


buradan
« Son Düzenleme: 15 Kasım 2008, 19:13:55 Gönderen: ilker »

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Ynt: BAŞLICA SANATÇILARI
« Yanıtla #1 : 28 Ağustos 2008, 11:12:11 »
teşekkürler canım bilgi için  360a
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı sali

  • sali
  • Üye
  • *
  • İleti: 38
  • Karizma Puanı: 0
Ynt: BAŞLICA SANATÇILARI
« Yanıtla #2 : 15 Kasım 2008, 19:12:18 »
elinize sağlk öğretmnm

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: FOVİZM BAŞLICA SANATÇILARI
« Yanıtla #3 : 18 Mart 2011, 14:24:36 »
matisse...kırmızıyı iyi kullanan bir ressam.... harika paylaşım... teşekkürler aslı

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: FOVİZM BAŞLICA SANATÇILARI
« Yanıtla #4 : 18 Mart 2011, 20:55:35 »
teşekkürler aslı öğretmenim.....
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!