Doğan Akça 1936 yılında Mersin’de doğdu. Çalışma hayatına lise tahsili sırasında başladı. İş hayatına atılması nedeni ile resim eğitimi alma hayalini dondurdu. Ancak hayali 31 yıl sonra yeniden canlandığında 52-53 yaşına gelmiş ve eğitim alma imkanı kalmamıştı.
       Buna rağmen, 1990 yılında değerli ressam Hasan Kavruk, Mersin’e gelip yağlıboya ile resim yapmayı öğretinceye kadar pastel, suluboya ve karakalem resim çalışmaları yaptı.

1990 yılından itibaren yağlı boya çalışmalarına ağırlık veren ve resim sanatının bütün güzelliklerinin Doğan Akça’yı büyülediği yıl oldu. Bu çoşku ve aşkla yaptığı resimlerini 1992 yılında sanatseverler ile Mersin’de açtığı ilk sergisinde paylaştı. Çok olumlu tepkiler alan Akça, 1994 yılında iş hayatını bırakarak kendisine bir çalışma mekanı kurup tüm zamanlarını resime adadı.
       Akça hiçbir kursa katılmadı, hiçbir atölyeye gitmedi; ama başta Nuri Abaç olmak üzere Hasan Kavruk, Ercan Gülen, Etem Çalışkan, Hüseyin Sevim, Ethem Aydın, Kayıhan Keskinok, Gençay Kaspçı ve Hasan Pekmezci gibi çok değerli ressamların en sert eleştirilerini ve yol göstermelerini büyük bir içtenlikle dikkate alarak, uygulamaya çalıştı.
       Baştan beri bıkmadan yaptığı Kuşbakışı resimler, çok iyi eleştiriler alıp Hocası Hasan Pekmezci’nin “hep böyle çalış” tavsiyeleri üzerine 1992 yılından başlayarak bütün dünyayı bir ‘Leylek’ ya da ‘Karga’nın gözlerinden görmeye başladı.
       1999 yılında değerli dostu Gazanfer Uğural ile birlikte, aralarına değerli ressam Ahmet Yeşil, usta fotoğrafçı Bülent Akbaş ve galeri yöneticisi Sühendan Şimşek’i de alarak, Altamira Sanat Galerisini kurdular.
       Bugüne kadar Mersin, Ankara, İstanbul, Adana ve Bodrum’da 30 kişisel sergi açtı ve sayısız karma sergiye katıldı. Evli olan Akça’nın iki oğlu ve her iki oğlundan bir torunu var.
       Doğan Akça’nın en büyük arzusu, torunlarının övüneceği bir ressam dede olmak.

  Doğanın ve insanın katışımsız realitesini içten gelen duyumsanmış enstantaneler olarak başarı dozajı yüksek bir resim dili dolayımında ortaya koyuyor. Akça, farklı bir bakış açısı ile estetik açılımla yoluna devam ediyor. Değişim kendi özgünlüğünden taviz vermeden sürüp giden bir değişim veya dönüşümü yaşayan Akça, naif çizgilerine ve anlatımına kendine has ifadeler içeren nakışkar tekniğiyle katkılar yaparak yoluna devam ediyor.
       Gökyüzünün özgür ortamında bir kuşun kanatlarının gerisinden baktığı yeryüzü coğrafyası ona cıvıl cıvıl renkler ve haleler şeklinde yansırken; bu ufuksuzluk estetik realitesi resmine farklı, alışılmışın dışında bir tanım lirizmi getiriyor.
       Doğan Akça resmi, yenilenme ve değişim temelli naif bir çizgide başarılı örneklerle ilerliyor ki, önemli olan da burası; sonra bu değişim ve yenilenme bilinci üslubun özgünlüğüyle örtüşüyor ve kendisini geleceğe taşıyor; duru ve içten bir anlatım olarak, beğeni düzeyini arttıran bir boyut olarak…

       Ümit Gezgin - Sanat Eleştirmeni
       [Sanat Çevresi Dergisi Nisan 2004] 

Bakın değerli ressam Süleyman Saim Tekcan "Uçurtma Sokağı" resmi nedeniyle neler söylüyor:


Uçurtma Sokağı

"Bir başka resimden daha bahsetmek istiyorum. Her zaman izlediğimiz uçurtma uçuranlar bir çok sanatçının çok eski yıllardan günümüze kadar işlediği konulardan bir tanesi. Ama Doğan Akça'da uçurtma uçuranları biz ilk defa gökyüzünden, uçurtmayı ön planda, uçurtma uçuranları ise o uçurtmaların ta aşağılarında, derinlerinde görüyoruz. Tamamen ters bir bakış açısından resmettiği bu resimde uçurtma/ardaki renk cümbüşü ve naif özellikler içeren güzelliklerle dolu doğayı gökyüzünden bakan bir çift gözün görebileceği şaşırtıcı bir bakışla izliyoruz.
Doğan Akça galiba insanları şaşırtmayı çok seviyor. Tüm naif ressamlarda rastladığımız özelliklerden farklı bir naif göz burada söz konusu. Yeni bir sanatçı kimliği olarak tanımlayabiliriz Doğan Akça'yı."  
Süleyman Saim Tekcan

2007 yılında kaybettiğimiz sanatçımızı sevgiyle anıyoruz. 

ALINTI ADRESLERİ:www.ntvmsnbc.com.
                          www.turkishpaintings.com
                          sergi kataloğum