değerli arkadaşlar;
çok güzel bir noktaya değinmişsiniz.benim de yıllardır çözemediğim bir konu bu.diğer tüm branşların olayı belli,sabit konuları var,günü gününe fiti fitine uygun.bizde ise her şey havada.
*sene başında hazırlanan haftalık ders programında bile tek saatten dolayı kurban rolünü çekiyoruz.
*zümre toplantılarını zaman darlığından doğru dürüst yapamıyoruz.
*30 kişilik sınıflarda çoklu zeka kuramına göre farklı farklı ilgi ve alanları olan 20 çocuğu (hadi 10 tanesi görsel uzamsal dersek) görsel sunuları izlemeye istekli olur,çalışmalarında sanatsal hazzı yakalar,kendi başına envai çeşit ürün oluşturur... vb. bir yığın kazanım edindireceğiz diye o gürültü patırtının içinde sessiz ve nezih bir sanat ortamı sağlayacağız diye kendimizi helak ediyoruz.
örnekler çoğaltılabilir...
peki,ne yapmamız lazım?bence bir zümre oluşturalım.derste yaptığımız uygulamalara,plan-programa,sonuçlara yönelik görüş ve fikirlerimizi o dar vakitteki zümre toplantılarından ziyade burada birbirimizle paylaşalım.ne diyorsunuz?