Gönderen Konu: ESER AFACAN -Norveç'teki en ünlü ressam, Türk,fakat Türkiye'de adı bilinmiyor...  (Okunma sayısı 14750 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı leonardo5

  • Kübra Bekmez
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 329
  • Karizma Puanı: 278

Sergiye katılacak olan Eser Afacan... Şaşırarak okuyacaksınız... Norveç'in en ünlü ressamı sayılmasına karşın malesef ki Türkiye'de çoğu insan tanımıyor...


Norveç'in ünlü klasik ressamlarından Odd Nerdrum' un yanında 16 yıl önce çalışmaya başlayan Eser Afacan, bugün Norveç'in en ünlü ressamlarından biri. Afacan, orada üstten değil alttan kurumayı sağlayabilen bu yüzden kurumasını beklemeden bir resim üzerinde devamlı çalışmaya elverişli, renklerin bozulmaması ve kırılmamasını sağlayan bir teknik geliştirdiğini ve her rengi her renkle kullanabildiğini söylüyor.
Bu teknik gelişmelerini 15 Kasım'dan itibaren Björg Fjell galerisinde sergileyecek olan Afacan, bunun Norveç'teki son sergisi olacağını ekliyor. Afacan, yıllardır çalıştığı bu ülkedeki ayrımcılıktan yılmış, Kanada'ya yerleşecek. Sanatçı, Türkiye Kültür Bakanlığı'nın hiçbir zaman kendisine destek olmadığını, Norveç Kültür Bakanlığı'nın ise sadece köstek olduğunu belirtiyor.
Afacan'ı Türkiye'de soruşturduk. Kültür Bakanı Suat Çağlayan'la ressam Bedri Baykam tanıyorlar. Çağlayan, Eser Afacan'a yardımcı olamamaktan dertli. 'Seçimlerde yerinize başkası gelirse ona Afacan'dan söz edecek misiniz?' sorumuza "Gelecek AKP'li bir kültür bakanına bunları anlatmakta zorlanırım diye düşünüyorum" cevabını aldık.
Baykam ise Afacan'ın klasik, Rönesans resmine yakın, günümüz anlayışının dışında resim yaptığını anlattı. Baykam'a göre Afacan, 21. yüzyıl sanatını etkilemeyecek belki, ama yıllardır tutarlı, kendini geliştiren resim anlayışıyla, bağlı olduğu tarz içinde önemli imza. Afacan'la e-mail aracılığıyla görüştük.
Resme nasıl başladınız?
Norveç'te oturma izni alabilmek için özel bir mesleğinizin olması gerekiyor. Bunu avukatım söylemişti. Biraz açmasını istedim. Yani 'Öyle bir şey yapacaksın ki onu bir başkası yapamayacak' dedi. Bunun da nedeni politik iltica taleplerini red etmemdi. Buraya gelen Türklere bir form hazırlıyorlar. Düzmece. Bana 'Ne iş yapıyorsun?' dediler. Ben ressamım dedim. İsbat et dediler. O gün bugündür ressamlık yaparak, Norveçlilerle savaşıyorum.
Burada verilen mücadele benim ressamlığımdan daha önemli ama maalesef Türkiye'den bunun desteğini henüz almış değilim. Sorunuzu bir örnek ile tamamlayabilirim:
2000 yılının dünya kültür temsilciliğine Norveç seçildi. Bu temsilciliği de Bergen diye bir şehir üstlendi. Bütün dünya televizyonları Norveç'e geldi ve bir sürü kültürsel etkinlikler oldu. CNN televizyonu da geldi. Norveç'ten tanıtılmaya layık üç sanatçı seçildi. Bunlar Edvar Munch, Edvar Griegh ve ben. Diğer ikisi hayatta olmadığı için, 45 dakikalık program benim için önemli bir fırsattı. Yapılan çekimlerin kasetleri ve CNN kontratı elimde. Ama program yayımlanmadı, 'Bir Türk, Norveç'i temsil edemez' diye programı durdurdular. Bunun gibi birçok örnek verebilirim. Yani ressam olmamın en büyük nedeni, inatlaşmamdır.
Eserlerinizin öznel yolculuklarınızı ifade ettiği söyleniyor...
Benim inandığım akıldır. Çok özel olmak için çok özel kelimelerden kaçınırım, her resimde yaşamış olduğum bir tecrübeyi dünyadaki oluşum içinde mukayese eder 'Niye böyle yapıyoruz'u anlatırım. Beni dinlesinler diye de elimden geldiği kadar kaliteli yapmaya çalışırım bunu. Eleştirmenleri de memnun etmek için. Tekniği kimyayla biraz zorlaştırır onlara yazacak malzeme veririm. Aslında gerçek insanı arayan bir şahidim ben. Onu orada burada parça parça bulup kendimde tamamlamaya çalışırım.
Norveç'te tanınan bir ressamsınız. Ancak Türkiye'de tanınmıyorsunuz. Peki Türkiye'de eserlerinizden örnekler sunmayı düşünmüyor musunuz?
Evet Norveç'te tanırlar, bilirler beni. Norveç vergi dairesine göre en fazla kazanan ama aslında Norveç'in ikinci en pahalı ressamıyım. Bunun nedenini bilemiyorum. Burada kariyer yapmaya kalktığınızda devamlı durdurmaya çalışırlar.
Anladığım kadarıyla bir zengin grup resmi destekliyor. Aksi takdirde durum feci. Bir de halk çok seviyor. Türkiye'de neden tanınmıyorum? O benim değil Türkiye'nin sorunudur. Tanımak isteyenlere kimse kapı kapatmadı burada. Tanımak isterseniz. Hoş gelirsiniz, sefa buyurursunuz. Biz burada sizin adınıza dünyanın en zor dalında seve seve mücadelemizi veriyoruz.
Şükür'ün neden gol atamadığından, küçük veya büyük İbo'lardan, trafik kazalarından, şundan, bundan yer kalırsa, biz burada dimdik ayakta her zaman 'Günaydın Türkiyem' demeye hazırız.

Bakan Çağlayan: Sadece iki ay zamanım var
Kültür Bakanı Suat Çağlayan Eser Afacan'la ilişkisini anlatıyor: "Onun sanat değerinin burada değerlendirilebileceğini sanmıyorum. Norveç'te bir toplantıya Dışişleri Komisyonu'ndan başkanvekili olarak gitmiştim. Türkiye'yi temsil ettiğim bu toplantıya gitmeden önce bir arkadaşım benim sanata ilgimi bildiği için Oslo'da oturan bir ressam arkadaşını bulmamı istedi. Büyükelçiliğe giderek adresini verdim. Beni Oslo'nun yaklaşık 30 km. kadar dışında, onun atölyesine götürdüler. Çok heyecanlandı, çok sevindi. Türkiye'yi çok seven bir insan, milli duyguları da çok güçlü. Ve oranın çok iyi ressamlarından biri olduğunu söyledi.
Hakkında biriktirdiği bir yığın yayın var.
Fakat Norveçlilerin ırkçı yaklaşımları için bir yarış içinde olduğunu söyledi bana. Paraya ihtiyacı olmadığını, iyi kazandığını söyledi. Ülkesi için bir şeyler yapabilmeyi istiyor.
Son dönemde birkaç e-mail gönderdim. 'Biliyor musun ben bakan oldum' dedim. Çok mutlu oldu. 'Türkiye için ne yapabilirim?' diye sordu. Doğrusunu isterseniz ben de böylesine değerli ressamlarımıza sahip çıkma duygusu içindeyim hep. 'Onun resimlerinden oluşan bir sergi Türkiye'de açılabilir mi?' diye düşündüm. Ama daha sonra korktum, gözüm korktu doğrusu. Çünkü ressamın resimlerini nakletmek sonra sergi açmak... Bunlar zaman isteyen işler. Ben özellikle bu organizasyonu yapmak için zamanım olmayacağını düşündüm biraz da.
3 Kasım'da seçim var; ben de geçici bir bakan sayılırım... Sergi diyelim ki 8 Kasım'a kaldı ve bir başkası geldi. Böylesi gönül
vermiş bir adama 'Ben bu işlerle uğraşmam kardeşim' dedi, rezil oluruz tabii. Onun heyecanını körüklediğim için de biraz utandım. İşte bu yüzden sergi işini erteledik.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=48391

Ve çalışmalarından kesitler...En çok ilkini beğeniyorum ben..

RAISING UP


BREAKFAST


BREAKUP


CHOSEN


DEVELOPMENT


GUERDIANS OF THE SEA


HAND


LIEN


LOVE AND SHADOW


MELODY


NEWBORN


OFFER


OLDNONE


OMSORG


PIECE OF BREAD



SELFSCREAM


SISTER OF THE WIND


THEATRE


TURBAN


TIMELESS



Çevrimdışı kendisi

  • GÜLYLDRM
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.389
  • Karizma Puanı: 388
gerçekten etkileyici..
teşekkürler..+1
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir
Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein

Çevrimdışı sanatSA

  • estasajans
  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 178
  • Karizma Puanı: 81
  • sanatSA
teşekkürler...

Çevrimdışı leonardo5

  • Kübra Bekmez
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 329
  • Karizma Puanı: 278
Karizmanız için teşekkür ederim öğüretmenim..  340a 340a 340a  331s  331sGerçekten süper...Raising Up bayıldım... Ve üzülüyorum ki Mayıs'ta onunla tanışma fırsatımı teğet kaçırdım... Hayatımın fırsatıydı.. Ah şu ailemin İzmir'e gitmeme izin vermemesi...  620a 620a 987a 987a 987a 987a 

Fırçası çok çok güçlü.. Korku, dehşet, mutluluk gibi duyguları, insanın anatomisini bu kadar inandırıcı yansıtabileni ilk kez görüyorum ve hayran kaldım ona... Değerini bilemememiz ne kötü.. Ne vardı şimdi Türkiye'de yaşasa, herkes resimlerini görebilse, tanışma fırsatı yakalayabilse fena mı olurdu?? 510a

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....
Kübra sanata duyduğun ilgi ve yaşamının içerisne alman beni çok etkiliyor.Senin bu güzel heyecanın benim de zamn zamn kaybolan umutlarımı harekete geçiriyor.Senin gibi gençlerimiz olduğu sürece umudumu hiç kaybetmeyeceğim. Sevgiler.
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.

Çevrimdışı altamira

  • Üye
  • *
  • İleti: 76
  • Karizma Puanı: 39
  Merhaba Kübra, paylaşımınızı inceledim ve bu konudaki hassasiyetinizi anlıyorum.Eser AFACAN'ı ben yaklaşık iki yıldır sanat dergilerinden takip ediyorum.Siz kendisinin hala Norveç'te olduğunu sanıyorsunuz;bu nedenle yazmak istedim,Eser AFACAN bir süredir İstanbul'da yaşıyor.

Çevrimdışı leonardo5

  • Kübra Bekmez
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 329
  • Karizma Puanı: 278
Evet.. Bu gazete yazısı eskiden kalmış biraz.. Ve ben öyle sanmıştım. Ama dün gece saat 12 yi bayağı geçmişti sanırım 1 e geliyordu,kendisinden öğrendim.. İStanbul'da yaşıyormuş.  Hatta bir yerde ders veriyormuş.. Çıkmayı düşünüyormuş şu aralar.. Bedri Baykam la ders vermek istiyor sanırım... Ve zamana göre kendi sanat okulunu da açabilirmiş.. İstanbula gelirsem atolyesini dörebileceğimi ve fotoğraf çekebileceğimi söyledi.. Umarım tanışacağım.. Seneye Üniversite için İstanbul'a gidersem... İStanbul'da yaşayanlar atolyesinin adresini öğrenip ziyaret edebilir.. O resimleri canlı görmek hiç bir şeye değişilmez diye düşünüyorum.
« Son Düzenleme: 01 Şubat 2010, 15:16:59 Gönderen: ✿ ܓKüBrA✿ ܓ »

Çevrimdışı ∙»30ĄĞUSŢOЅ«∙

  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 399
  • Karizma Puanı: 177
  • ATAM İZİNDEYİZ
güzel paylaşım ellerine sağlk+1 321s
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.ATATÜRK 

Çevrimdışı leonardo5

  • Kübra Bekmez
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 329
  • Karizma Puanı: 278
Teşekkür ederim.. Kendisi İzmir Karma Sergisi'ne katılacak mayısta..

Çevrimdışı leonardo5

  • Kübra Bekmez
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 329
  • Karizma Puanı: 278
Erenus Sanat Galerisi, Dünyaca Ünlü Ressam Eser Afacan'ı Türk Sanatseverlerle Buluşturdu. 38 Yıldır Yurtdışında Yaşayan, Gerek Teknik Gerekse Tematik Özellikleri Açısından Uluslararası Sanat Arenasında "Modern Simyacı" Olarak Anılan Eser Afacan, İlk Kişisel Sergisini Açmak İçin Türkiye'ye Geldi.
Erenus Sanat Galerisi, dünyaca ünlü ressam Eser Afacan'ı Türk sanatseverlerle buluşturdu. 38 yıldır yurtdışında yaşayan, gerek teknik gerekse tematik özellikleri açısından uluslararası sanat arenasında "Modern Simyacı" olarak anılan Eser Afacan, ilk kişisel sergisini açmak için Türkiye'ye geldi.

Erenus Sanat Galerisi, bugüne kadar Türkiye'de sergi açamayan "Modern Simyacı"yı 13-26 Mayıs tarihlerinde, Tophane-i Amire'de, sanatseverler ile bir araya getirecek. Sanatçı kendi adını taşıyan sergide, diğer ülkelerde açtığı sergilerde olduğu gibi, kendi formülleriyle ürettiği boyalar ve yalnız kendine özgü bir teknik ile yaptığı resimleri sergiliyor. Ülkesinde ilk kez bir kişisel sergi açmanın heyecanını yaşayan sanatçı, resimlerinde genellikle "insanın dramı"nı anlatıyor. Afacan, resimlerindeki bu dramatik yolculuğa, izleyenleri de mutlaka ortak etmesiyle tanınıyor.

orveç ve Kanada başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde koleksiyonerleri peşinden koşturan ünlü Türk Ressam Eser Afacan, tüm dünyada günümüzün "Modern Simyacı"sı olarak biliniyor. Afacan, boyalarını kendi üretmesinin ötesinde, resimlerini kendi geliştirdiği özel bir teknikle yapıyor. Fosillerden özel bir yağ oluşturup sonra da bu yağı şeffaflaştırarak resimlerinde ışığın emilimini sağlayabiliyor. Rembrant en çok 8 katman uygulayabilmişken, Afacan, polarizasyondan yararlanarak 18-20 katmana kadar çıkabiliyor. Bu teknik, Afacan'ın resimlerine olağanüstü bir hacim kazandırırken, boyaların bozulmama, dökülmeme, kırılmama özellikleri de tablolarının dayanıklılığını artırıyor.

Resimlerinde, herkesin aşina olduğu duyguları işleyen sanatçının Türkiye'deki ilk kişisel sergisinin açılışı için, Erenus Sanat Galerisi, 12 Mayıs akşamı Tophane-i Amire'de özel bir resepsiyon düzenledi. Resepsiyonda, Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz, Şarık-Lale Tara, Eski Devlet Bakanı Cavit Kavak, Demet Sabancı gibi önemli isimler hazır bulundu. 26 Mayıs'a kadar görülebilecek sergiye, yurtdışından da pek çok koleksiyoner ve Afacan'ın resimlerinin takipçileri katıldı.

"İnsan, seçme şansının olmadığı, onu şekillendirecek öğretilerden oluşan bir dünyaya açar gözlerini. İşte bu nedenle de gerçek anlamda tanıyamaz kendisini. Ben insanı, içinde yaşadığı çerçevenin dışında, doğadaki denge içinde anlatıyorum. İnsanın doğum ile ölüm arası süreçte, yaşamın dramatik yanıyla yüzleştiği anları resmediyorum ve sonra çerçeveleyip sizinle paylaşıyorum" diyen Eser Afacan'ın resimleri, izleyenin yüreğine dokunuyor. Sanatçı, "Bize öğretilenleri yok etmeden, içgüdülerimiz ile özümüzde var olana erişip, kendimizi inşa etmemiz gerektiğine" inanarak, kendisinin de sürekli bir gelişim yaşadığını belirtiyor.

(İST-ED-ÖK-Y) 13.05.2008 12:58

Haber IHA Haber ajansından alıntıdır..




Eser Afacan'ın tüm çalışmalarına ulaşmak için www.afacan.com sitesine göz atabilirsiniz.